Bu Hafta İçin Saatler

10Tamuz

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

19:10

20:30

-----

Yeruşalayim

19:10

20:30

Tel Aviv

19:30

    20:32

27Haziran

Tel Aviv

19:31

20:33

İstanbul

20:25

    21:07

2015

İstanbul

20:24

21:06

İzmir

20:28

21:18

İzmir

20:28

21:18

HUKAT

 

                                                                                                                                

                                                                               PERAŞA ÖZETİ (Bamidbar 19:1-21:35)

[www.chabad.org]

Külleri, ölü bir bedenle temas sonucu tame olan bir kişiyi arındırmak için kullanılan “Para Aduma – Kızıl İnek” ile ilgili kurallar Moşe Rabenuya öğretilir.

Çölde 40 yıl dolaştıktan sonra, Bene-Yisrael Tsin çölüne ulaşırlar. Moşenin ablası Miryam ölür ve onun onuruna çölde halkla birlikte her yere gelen mucizevî su kaynağı kuruyunca halk susuz kalır. Tanrı, Moşeye bir kayaya konuşmasını ve ona su vermesini emretmesini söyler. Fakat Moşe, isyan eden Bene-Yisraele kızar ve taşa konuşmak yerine asasıyla vurur. Su yine de fışkırır; ancak Tanrı, ona ne Aaronun ne de kendisinin vaat edilmiş topraklara girmeyeceklerini bildirir.

Aaron, Or Aar adlı yerde ölür ve yerine oğlu Elazar geçer. Halkın, “Tanrı’yı ve Moşeyi eleştirdikleri” yeni bir hoşnutsuzluk dalgasından sonra, Bene-Yisraelin kampı zehirli yılanların saldırısına uğrar; Tanrı, Moşeye, pirinçten yapılmış bir yılanı yüksek bir direk üzerine yerleştirmesini ve gökyüzüne doğru bakan herkesin iyileşeceğini söyler. Halk, çölde mucizevi bir şekilde su sağlayan kuyu onuruna bir şarkı söyler. Moşe, Bene-Yisraele kendi topraklarından geçme izni vermeyen Emori kralları Sihon ve Og ile yapılan savaşlarda orduya komuta eder ve bu kralların, Yarden (Ürdün) nehrinin doğusuna doğru uzanan topraklarını fetheder.

DİVRE TORA

Rav İsak Alaluf

“Veyikhu eleha para aduma – kendine kızıl bir inek al.” Midraş bu cümleyle ilgili olarak Bene Yisrael’in Para ile benzeştiğini söyler. Anlaşılması zor bir peraşanın oldukça zor olan bu Midraş’ı neden bizleri bir inek ile benzeştirmektedir?

Bunu anlamak için öncelikle Tanrı’nın Tora’yı bizlere vermeden önce diğer toplumlara teklif götürdüğü Midraş’ı tanımak gerekir. Bu Midraş diğer toplumların sorusunun “ma katuv ba – içinde ne yazıyor” olduğunu öğretir. Bene Yisrael ise kendine gelen teklifi “naase ve nişma” olarak kabul eder. Bene Yisrael ile diğer toplumlar arasındaki ilk fark burada ortaya çıkar.

Diğer bir farka daha bakalım: Birçok dinde kuralların bilimsel veya mantıksal açıklamaları vardır. Bir başka deyişle onlarda “Hukim” kavramı yoktur. Hukim sorgulamadan, açıklama beklemeden uyguladığımız kanun ve hükümlerdir ki Para Aduma bu hükümlerin en zorunu en karmaşığının adıdır. Sormadan ve sorgulamadan uygulamaya geçtikleri için Bene Yisrael Para ile benzeştirilmektedir. Kanunlar sadece Tanrı’nın kuralı olduğu için uygulanır. Bene Yisrael açıklamalar ve sorgulamalar peşinde değildir. Tanrı emrettiği için kuralları yapmak ana felsefeyi oluşturur.

Gemara Kiduşin’de yer alan Dama ben Netina adlı birinin öyküsüne bakalım. Bir zamanlar Dama ben Netina’nın elinde Kohen Gadol’ün kıyafetinde kullanılabilecek olan bir mücevher vardır. Bilgeler bunu satın almak için ona giderler. Dama bunu satmaya hazır olduğunu ancak anahtarın babasında olduğunu ve babasının uyuduğunu ve rahatsız edemeyeceğini söyler. Bir sene sonra Dama ben Netina sürüsünde doğan Para Aduma ile Tanrı tarafından ödüllendirilir. Bilgeler bu kez de Para Aduma’yı almak için yüksek bir bedel ödemeye hazır olduklarını söylerler.

Buradan önemli bir ders çıkarmak mümkündür. Dama anne baba saygısı konusunda hassasiyet gösterdiği, mücevherden elde edeceği kazancı babasına saygısızlık etmek istemediği için reddettiğinden dolayı ödüllendirilir. Burada bir soru soralım: Bu ödül neden Para Aduma ile gerçekleşmiştir? Melekler göklerde Dama’nın yaptıkları ile Yahudiler arasında karşılaştırma yaparlar.  Dama ben Netina’nın anne baba saygısı için büyük bir parayı teptiğini söylerler ve Yahudilerin bu konudaki hassasiyetlerini sorgularlar.  Tanrı ödülü Para Aduma ile vermek suretiyle buna yanıt verir.    Dama iyi bir örnek sunmuştur ama bu bütün goyim gibi anlaşılabilir bir görevde gösterilen hassasiyettir. Halbuki Yahudiler anlaşılması son derece güç olan Para Aduma için bile büyük bir bedel ödemeye hazırdırlar. Bu da goyim ile Yisrael arasındaki farkı göstermesinden dolayı önemlidir.

Para Aduma goyim tarafından da söylendiği gibi bir gizemdir ve bunu anlamak o kadar kolay değildir. Birçok zor kuralı anlayabilen Şelomo Ameleh bile bu konuda büyük bir çaba göstermiş ancak kuralı anlamanın kendisinden çok uzak olduğunu beyan etmiştir. Bu gerçek bir gizemdir. Ancak gizemli olan bir şey daha vardır. Birçok bilge buna da yanıt verememektedir. Bu gizem de “Yisrael”den başkası değildir. Dünyada nasıl hala Yahudi varlığı mümkündür? Pogromlar, Holocaust, inkizisyon ve benzerlerine rağmen adı Yisrael olan devlet nasıl doğmuştur? İşte Midraş benzetmesinin bir başka yanıtını daha burada vermek mümkündür. “Para? Elu Yisrael – İnek mi? O İsrael ile benzeştirilir.”  Para Aduma kurallar açısından bir gizemdir. Yisrael ise toplumlar içinde anlaşılması güç olan bir gizemdir. Midraş işte burada bu ikisini birbirine benzetmektedir.

Mark Twain tarafından 1899 yılında yazılan makalede yer alan sözler bu büyük gizemi ortaya koymaktadır. Yazar bu büyük ölümsüzlük gizeminin ne olduğunu yazısında sorgulamaktadır. Girişte verdiğimiz Midraş bunun en güzel yanıtlarından biridir.

Bu gün Cesaria’da Roma imparatorları tarafından inşa edilen mükemmel amfi tiyatro bir Yahudi tarafından gezdirilmektedir. Çünkü bir zamanlar Roma toprağı olarak tarihe geçen yerde Roma ve imparatorlar tarih olmuştur. Yahudilik hala vardır ve olmaya da devam edecektir.

Bazen insanlar mucize görmek isterler. Buna verilecek en güzel yanıt “sokakta yürüyen bir Yahudi bul ve ona bak” yanıtıdır. Bu Sinay dağı kadar büyük bir mucizedir. Bu kadar büyük sıkıntılara rağmen ayakta kalabilmek, var olabilmek hatta dünyada söz sahibi olabilmek gerçek bir mucizedir. Bunun sebebi Tanrı’nın sözlerinde gizlidir. Tanrı diasporada olmamıza rağmen bizleri bırakmayacağını, terk etmeyeceğini, Avraam Yitshak ve Yaakov ile olan akdini bozmayacağını defaatle tekrar etmiştir. Bu varoluşumuzun mucizesinin yegane sırrıdır. İkibin yıllık sürgüne rağmen bu gün dahi Yahudiler Tora öğreniyorsa bu da gerçek bir mucizedir.

Bizler Mısır, Babil, Pers, Yunan gibi diasporalar yaşadık ve orada ciddi engellemelerle karşı karşıya kaldık. Ne olursa olsun akıldan çıkarmamamız gereken gerçek Amerika’da bile yaşıyor olsak hala ve hala galut dediğimiz diasporanın ta kendisinin içinde olduğumuzdur. Sinagog açmak iznimiz dahi olsa, sokaklarda Sefertora ile dans da edebilsek, özgürce fikrimizi savunabilsek biz yine diasporadayız. Eski zamanlardaki kısıtlamalar olmasa da kendimizi daha güçlü görsek de diaspora gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Basitçe bu gün Birleşmiş Milletler olarak adlandırılan kuruluşun en iyi yaptığı şey İsrael aleyhtarı kararlar almaktır. Çünkü günümüzde “mazlum” olarak gösterilen birçok devletin arkasından gidenler olsa da arkamızdan gidenlerin olmadığı akılda bulundurulmalıdır.

Tarihten ders almayanlar bunu tekrardan yaşamak zorundadırlar. Yahudiler bu sözü biraz daha farklı söylerler. Tarih öğretilmelidir çünkü Yahudiler mutlaka bunu tekrar yaşayacaklardır. Bilgelerimiz de bunu bizlere “maase avot siman labanim” sözü ile öğretirler. Bir zamanlar ataların yaşadıklarının aynısını farklı ortam ve şekillerde dahi olsa yaşayacağımız kesindir. Ataların yer aldıkları peraşalar dikkatle analiz edilecek olunursa günümüzün diaspora şartlarında nasıl yaşamamız gerektiği çok daha güzel öğrenilecektir.

“İm yavo Esav el amahane aahat veikau veaya amahane anişar lifleta – eğer Esav ilk kampa gelip onu vuracak olursa kalan kamp kaçabilecektir.” Ne zaman ki birçok yerdeki kardeşlerimiz Esav ve benzerleri tarafından saldırıya uğradılarsa her zaman geride kalanların gidebilecekleri bir yerler olmuştur. Kampların emniyet açısından ayrılması Yaakov tarafından icra edilse de tarih içinde her zaman bizler tarafından kullanılmıştır. Burada hatırlanması gereken şey açıktır. Saldırıya uğrayanlar da geride kalan bizler de diasporadayız ve bulunduğumuz yerde hiçbir şeyin garantisi yoktur.

Agada okurken her nesilde bizleri yok etmeye çalışanların varlığından söz ederiz. Her nesilde bizleri ortadan kaldırmaya çalışanlara Tanrı engel olmuştur. Rusya, Almanya ve benzeri ülkelerde yaşayanlar bunu anlayabilirler ancak özgür sıkıntısız ülkelerde yaşayanların bunu anlaması imkansız gibidir. Bunlar için Gaon MiVilna Agada’nın devamını getirir. “Tse ulmad – çık ve öğren.” Burada öğrenilmesi gereken Yaakov’un Lavan’ın yanındayken başına gelenlerle ilgilidir. Yaakov Lavan’ın yanında rahat gibi görünür. Kızları ile evlenir. Çocukları olur. Hatta Lavan ile zenginleşir. Bu noktada Lavan’ın oğullarının alaylarına maruz kalır. Lavan’ın oğulları “babamıza ait olanlarla Yaakov bu zenginliğe erişmiştir” demektedirler. Halbuki kısa bir süre önce herkes mutlu gibidir. Yaakov mesajı alır ve diasporaya gider. Lavan onları takip edip yakalayınca da yapmak istediği kötülükten söz eder. Ancak Lavan’ın rüyasına giren Tanrı buna engel olmuştur. Her şey süt liman gibi görünebilir. Ama diasporada şartlar çok çabuk değişir. İstediğin kadar yüksek yerlerde de olsan her şey farklı olur.

İspanya’daki Yahudilerin hikayesi farklı değildir. Yahudilerin uygarlıkları hiç de azımsanacak durumda değildir. Zamanın büyük bilgini Don İzak Abarbanel bakanlardan biridir. 1492 yılında birden bire kovulma fermanı gelir.

Almanya’daki Yahudiler Berlin’in Yeruşalayim’in yerini alabileceğini bile düşünmüşlerdir. Bu gün kamplarda görülen gerçekler diasporada işlerin her zaman değişebileceğini öğretmektedir.

Varlığımız bir mucizedir. Ama unutmamak gerekir ki diasporada yaşamak kolay değildir ve bizler 1945 senedir diasporadayız. Yaakov neler yaptıysa bu gün benzer şeyler başımıza gelmektedir. Uyanık olmak ve uyuyanları da uyandırmak gerekir.    

DÜRTÜLERİNE KARŞI KOYABİLENLERİN İBADETLERİ

Rav Berti Derofe

“Rabi Yohanan, Nahmanlı Rabi Şemuel’in isminde bir öğreti söyledi: ‘Bu yüzden misalciler dediler ki: “Gelin Heşbon’a! İnşa edilip, Sihonun şehri olarak tasdik edilsin. Çünkü bir ateş çıktı Heşbondan, Bir alev Sihonun şehrinden, Moav’a ait Ar’ı yakıp tüketti, Arnonun sunaklarının rahiplerini”(Bamidbar 21:27-28)  ‘Misalciler’(ibranice: Moşelim) — Bunlar dürtülerini kontrol altına alabilenlerdir(Moşelim Beyitsram). ‘Gelin Heşbon’a’ — Gelin dünyanın hesabını(ibranice: hesap) yapalım. Mitsvanın ödülünün karşısında neleri kaybettirdiğinin ve günahın ödülünün karşısında neleri kaybettirdiğinin hesabını yapalım. ‘İnşa edilip devamlı olsun’(tam çeviri) — Eğer bu şekilde davranırsan yaparsan, bu dünyan inşa ve gelecek dünyan da sonsuzlukta hazır olur. ‘Sihon’un şehri’ — Eğer kişi kendisini bu şehir gibi, hoş (ve boş) sohbetlerin(Siha) peşinden götürürse, hemen ardından ne yazıyor? ‘Çünkü bir ateş çıktı Heşbon’dan’ — hesabı yapanlardan (yani tsadiklerden) çıkan ateş, hesabı yapmayanları (yani raşaları) yakar. ‘Bir alev Sihon’un şehrinden’ — Sihin diye adlandırılan dürüstlerin şehrinden, ‘Moav’a ait Ar’ı yakıp tüketti’ — Bu hoş sohbetlerin ardından giden şehir gibi dürtülerinin ardından gidenleri tüketir. ‘Arnon’un sunaklarının rahiplerini’ — Bunlar da kaba ruhlu insanlardır, söylemde olduğu gibi: ‘İçinde kabalık olan herkes Geinom’a düşer.” (Baba Batra 78B)

Hafets Hayim kitabı Şemirat Alaşon’da der ki, “Mitsvanın ödülünün karşısında neleri kaybettirdiğinin ve günahın ödülünün karşısında neleri kaybettirdiğinin hesabı”nın basit anlamı, mitsvanın ödülünün sonsuz, fakat günahın ödülü yani verdiği keyfin ise çok kısa sürdüğüdür. Aynı şekilde günahın insana verdiği keyif çok az iken, buna karşın Gelecek Dünya’daki bir anlık keyif, bu dünyadaki bütün keyiflerden daha fazladır.

Bu düşünceden faydalanmak için kişi, gerçekten gözünün önünde bir terazi canladırmalı, bir kolda mitsvanın ödülü diğer kolda ise kaybettirdikleri yazılı olduğunu ve ödülün kaybettirdikleri karşısında çok daha ağır bastığını, kaybedilenlerin neredeyse yok denilecek kadar az olduğunu düşünmelidir. Aynı şeyi günahın verdiği keyif ve yarattığı, kişiye çok acı sıkıntılar çektirecek olan, zarar vericiler için de düşünmeli ve sıkıntıların çok daha ağır bastığını gözünde canladırmalıdır.

Gemara deraşanın devamında “Bu dünyan inşa olur ve gelecek dünyan da sonsuzlukta hazır olur” demektedir. Sihon’un şehrinin fethi ile bunun arasındaki bağlantı nedir? Bunu Masehet Hagiga 14. sayfadaki öğreti ile açıklamak mümkündür. Gemara bize, “Tsadik, Gan Eden’de hem kendi hem de arkadaşının payını alır, raşa (yani kötü ise) Geinom’da hem kendi hem de arkadaşının payını alır…” der. Burada anlamamız gereken, kötü kişiye, arkadaşının cehennemdeki payını da vermedeki adalet nerededir? Ve ikinci bir soru da burada hangi tsadikten bahsedildiğidir?

Bir şehirde bir tsadik ve bir raşa yaşıyorsa ve raşa durmadan tsadiğin yaptıkları, yani Tora’sı, ibadeti, uygulamaları hakkında dalga geçiyorsa ve onu kötülüyorsa, buna karşın tsadik Tanrı’ya ibadet konusunda daha da kuvvetleniyor, utancını sineye çekiyor ve o kişi ile kavga etmiyorsa, yaşamlarının sonunda yargıya geldikleri zaman, kendisinin Tanrı ibadeti konusundaki ihmalinin yanında, tsadiğin hakkında konuşarak başkalarını da Tanrı’ya ibadet etmekten uzaklaştırdığı için raşa zehutlarını kaybedecektir.

Peki raşanın kaybettiği zehutları kim kazanacaktır? Tabii ki hakkında konuşup, kendisinin, Tanrı’ya ibadet konusunda daha da kuvvetlenmesini sağladığı tsadik kazanacaktır. Gemarada bahsedilen “Raşa, Cehennem’de hem kendi hem de arkadaşının payını alır” sözleri de, raşanın dalgacılığı sayesinde, tsadiğin Tanrı ibadetinden uzaklaşması ve günah işlemesi durumunu anlatır. Bu durumda tsadiğin işlediği günahların cezasını da raşa çekecektir.

Buna göre gemaranın deraşasını anlayabiliriz. Başta şehirler Moav’a aittir. Daha sonra yöneticiler Sihon ve ordularına Heşbon’u fethetmelerini söylerler. O zamandan itibaren de Sihon’un şehri olarak sayılır. Aynı şekilde raşaların Gan Eden’deki payları, küçümsedikleri tsadikler tarafından ele geçirilir.

Deraşanın devamında bahsedilen “hesabı yapanlardan çıkan ateş, hesabı yapmayanları yakacak” da Gemara’nın ikinci bölümü olan “raşa Cehennem’de hem kendi hem de arkadaşının payını alır” öğretisine karşılık gelir. Yani tsadiklerin yaptığı günahlar tarafından cehennemde yakılan ateş, tsadiklerden çıkacak fakat onları değil, hesap yapmayan raşaları yak

                                                                        ASE LEHA RAV-KENDİNE RAV SEÇ

                                                                 RAV ELİYAU KOEN ZT’’L:MAHAZİKE-TORA

                                                      YAHUDİLİKTE  EVLENME ve BOŞANMANIN OLUŞUMU

İ- Bet-Din`in  (Yahudi dini mahkemesi)  Get  vermeye mecbur ettiği durumlar:

Evvelki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, Yahudilikte Boşanma, ancak erkek tarafından kendi arzusu ile eşine Get`i vermekle gerçekleşir. Bazı özel durumlarda örneğin, çiftin bir arada yaşamaları dinen yasaksa, Bet-Din araya girerek, erkeğe yaptığı baskılar sonucu, eşine Get vermesini mecbur eder. Aynı şekilde kadın Get`i kabul etmek istemiyorsa, ona da imkân nispetinde baskı yaparak, Get`i kabul etmesini mecbur eder. Ancak bu baskılar hemen netice vermiyebilir ve taraflardan biri uzun süre mağdur kalabilir.

Çiftin bir arada yaşamaları dinen yasak olan durumlar:

1.Bazı evlilikler Tora`ca yasaklanmıştır. Örneğin:  a-Bir Kohen`in boşanmış veya da Halitsa (Çocuğu olmadan ölen bir erkeğin karısı, ölenin erkek kardeşi ile evlenmelidir. Erkek istemediği takdirde Halitsa denilen bir nevi boşanma töreni yapılarak, kadın istediği erkekle bundan böyle evlenebilir.) almış bir kadınla evlenmesi.  b-Bir mamzer`in veya mamzeret`in evlenmesi .

Bunların dinen evlenmeleri yasak olmasına rağmen, erkek kadına kaşer iki şahit önünde, Kiduşin vermişse, Kiduşin geçerli olup kadın evli (Eşet-iş) sayılır. Bu durumda Hupa yapmalarına müsaade edilmediği gibi, Get`le boşanmaları için taraflara baskı yapılır. 

2.Dinen evli bir kadının, kendi arzusu ile zina yaptığı iki şahitle tespit edilmişse, o kadın kocasına yasaklanır ve Bet-Din bu durumda Get`le ayrılmaları için, onlara baskı yapar.

3.Kohen`le evli bir kadın, kendi arzusu hilâfına, zor yolu ile bile olsa, başka bir erkekle temasta bulunmuşsa, o kadın kocasına yasaklanır ve Get ile boşanması gerekir.

4.Devamlı karısına bağıran, döven ve şiddet kullanan bir erkek , verilen nasihatlara ve ihtarlara rağmen uslanmıyorsa, Bet-Din erkekten boşanması için baskı yapar.

5.Bunların dışında bazı durumlar vardır ki, Bet-Din taraflara boşanmaları için baskı yapmasa dahi, erkeğin eşini boşaması mitsva sayılır. Örneğin:

6.Kadının, Yahudi örf ve adetlerine uymayan bir hayat tarzı yaşamaya karar vermesi durumu .

7.On senelik bir evlilik süreci sonunda, kadının kısır olduğu tıp otoriteleri tarafından ispat edilirse, erkek Pirya ve Rivya mitzvasını yerine getiremediği gerekçesiyle başka bir kadınla evlenebilmesi için onu boşayabilir.

8.Çocuk yapamama kadının kısırlığından değil de erkek tarafındansa, boşanma kararı kadın tarafından verilmelidir. Bu durumda kadın boşanmak istiyorsa, Bet-Din erkeğe baskı yapabilir.

Bahsettiğimiz durumlar dışında, şahsi sebeplerden veya geçici geçimsizlikler yüzünden eşlerin boşanmak istemeleri Alaha yönünden uygun görülmez. Onlara etkide bulunabilen kişiler araya girerek problemlerini halletmek için çalışırlar ve başardıkları takdirde büyük bir mitsva yapmış sayılırlar.         

                                                                

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

El Gid Para El Pratikante

Rabi Yisrael Meir Koen [Hafets Hayim] Orah Hayim üzerine Mişna Berurayı yazmıştır.

RABİ YİSRAEL MEİR AKOEN [Hafets Hayim]: 5595 [1835] yılında doğmuştur. Küçük bir çocukken büyük zekası, dürüstlüğü, saf kalbi ve Tora öğrenimine yönelik büyük sevgisi ile dikkati çekmiştir. 11 yaşında yetim kalmasına karşın, kendisini Tora yolundan uzaklaştırmaya çalışan Maskilimin (aydınlar) baskısına göğüs gerebilmiş, bu baskılardan tamamen kurtulabilmek için, doğduğu yer olan Vilnayı terk ederek, yakınlarda küçük bir kasabaya yerleşmiştir. 17 yaşında evlenmiş ve Radine yerleşmiştir. Hayatını kazanmak için bir bakkal dükkanı açmıştır; zira Rav ünvanı almak, bundan para kazanmak istememiştir. Mükemmeliyet düzeyindeki dürüstlüğü sebebiyle bakkal işi çok başarılı olmuştur, fakat o, yakınlardaki diğer bakkalların kazancını engellememek için dükkanını günde iki-üç saatten fazla açık tutmazdı.Çok değerli bir kişiliği vardı ve büyük bir etik hocasıydı. Şehirden şehire basit bir kişi gibi dolaşır ve halkı Teuva yapması için uyarırdı. Büyük bir hatipti. 1869da Radinde ünlü yeivasını kurdu. Burası A vrupanın her yerinden öğrencileri çeken bir merkezdi. Zamanının büyük bölümünü yeivaya ve yazılarına adamıştır. İlk yazdığı kitap Hafets Hayimdir. Bu eserinde Laon Ara (Başkası için kötü konuşmak) ve Rehilut (Dedikodu) üzerine kanun ve etik yazilarina yer verir. İyilikseverlik üzerine Aavat Hesed adlı bir kitabı vardır. Şabat’ın korunması üzerine de Şemirat Olam’ı yazmıştır. Tüm eserlerinin içinde en önemlisi Mişna Beruradır. Bu eserinde Şulhan Aruhun Or Ahayim bölümünü açıklamıştır. Bu, çok kısa zamanda halk tarafından çok aranan ve okunan bir kitap haline gelmiştir. Günümüzde Mina Beruranın olmadığı bir ev neredeyse mevcut değildir. Rabi Meir Koen 40 eser yazmıştır. Aynı zamanda yılın tüm peraaları üzerine bir Deraot kitabı vardır. Rabi Yisrael, 24 Elul 5694te [1934] ölmüştür.

KAŞERUT ALAHALARI

Rav Berti Derofe

13) Arkadaşına parçalanmış haldeki bir balığı goy vasıtası ile yollayan biri balığın üzerine iki mühür koymalıdır.(Mühür ve plomba) Fakat balık üzerindeki kaşer olduğuna dair bulunan işaretler(pulları ve yüzgeci) gözükür vaziyette, bütün veya yarım ise mühre gerek yoktur.

14) Yiyeceğin kendi vasıtasıyla yollandığı goyun zengin veya fakir olması hiçbir şeyi değiştirmez. Eğer bu değişimden bir kazanç veya fayda elde etme ihtimali varsa her goy bu konuda şüpheli durumundadır ve bu yasak konusunda peynir veya şarap arasında bir fark yoktur.

15) Arkadaşına goy vasıtası ile mevuşal şarap yollayan birinin şaraba tek bir mühür koyması yeterlidir.

16) Arkadaşına goy vasıtası ile peynir yollayan biri peynirin üzerine bir mühür koymalıdır çünkü peyniri kaşer olmayan peynirle değiştirme ihtimali vardır. Fakat peyniri üzerinde kaşer mührü bulunan ambalajı ile yolluyorsa bir problem kalmamıştır.

HAFTANIN SÖZÜ

Arkadaşının parası gözünde sanki senin paranmış gibi değerli olsun.

Rabi Yose