Haftanın Peraşası BülteniSinay çölünde Bene-Yisrael'in nüfus sayımı tamamlanır ve Mişkan'ı taşıma işini üstlenmek üzere Levi kabilesinden 30 ila 50 yaşları arasında toplam 8.580 erkek sayılır.

Bu Hafta İçin Saatler

12 Sivan

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5775

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

18:59

20:19

-----

Yeruşalayim

19:03

20:23

Tel Aviv

19:20

    20:22

  30 Mayıs

Tel Aviv

19:24

20:26

İstanbul

20:12

    20:55

2015

İstanbul

20:17

21:00

İzmir

20:15

21:06

İzmir

20:20

21:11

NASO

 

                                                                                                                                  

  

PERAŞA ÖZETİ (Bamidbar 4:21-7:89)

                                                                                                           [www.chabad.org]

Sinay çölünde Bene-Yisraelin nüfus sayımı tamamlanır ve Mişkan’ı taşıma işini üstlenmek üzere Levi kabilesinden 30 ila 50 yaşları arasında toplam 8.580 erkek sayılır.

Tanrı, Moşeye “Sota – [Kocasına sadık olmadığından kuşkulanılan] Yoldan Çıkmış Kadın” kanunlarını açıklar.

Şarap içmemeye ve saçını uzatmaya yemin eden ve bir ölüyle temas etmesi yasak olan “Nazir” ile ilgili kanun da verilir. Aaron ve soyundan gelen Koenlere, Yisrael halkını nasıl mübarek kılacakları konusunda talimat verilir.

Yisraelin on iki kabilesinin liderleri, sunağın açılışı için armağanlarını getirirler. Armağanlar aynı olmakla birlikte, her biri farklı bir günde getirilir ve hepsi Torada detaylarıyla tarif edilir.

DİVRE TORA

Rav İzak Alaluf

Peraşamızın en ilginç kısmı Sota adını verdiğimiz kanunlardan söz eder. Eşinin farklı bir münasebet yaşadığından şüphelenen kişi bu konuyu açığa kavuşturmak için Bet Amikdaş’a eşi ile birlikte gelir ve burada Kohen bir ritüel uygular. Bu ritüelin sonunda eşini aldatmış olan kadın ve aldattığı kişi dünyanın neresinde olursa olsun ölür. Eşini aldatmayan kadın ise çocuklarla bereketli kılınır.

Bu bölümün girişinde yer alan “iş iş ki tiste işto” ifadesinde neden iki kez “iş” adam sözcüğünün kullanıldığı bir soru işaretidir. Tora neden bu sözcüğü iki kez tekrar etmiştir? Bunu anlayabilmek için “musar” etik üstatlarının yazdıklarına bakacağız.

Musar üstatları öncelikle  eşlerden birinin neden diğerini aldatabileceğini sorgular. Peraşamızda yer alan konu itibarı ile neden bir kadın eşini aldatır sorusuna yanıt bulmaya çalışacağız. Üstatlar bunun yanıtını “iş iş” ifadesi ile vermektedirler. Evlilik sadece erkeğin veya kadının tek başına yaşayacağı bir durum değildir. Evlilik iş – işa yani kadın ile birlikte erkeğin de yaşaması gerektiren bir kurumdur. İşte bu ilişkinin sadece tek taraflı olması durumunda eşlerden diğeri zamanla farklı taraflara yönelebilme eğiliminde olur. Bu eğilim bazen de “aldatma” dediğimiz olayla sonlanabilir. Bir erkek eşinin ne istediğine, ne arzuladığına veya neler hissettiğine değer vermiyorsa bu bencil davranış farklı sonuçlara neden olabilir. Elbette bu durum sadece erkek için değil kadın için de geçerlidir. Eşlerin birbirlerini anlamaları, bunun için konuşmaları, belki de tartışmaları gerekebilir. Ancak sonunda mutlaka bir orta yolda birleşmeleri şarttır.

İspanya’da yaşamış olan büyük bilge RaMBaM erkeğin eşine kendisine verdiğinden daha fazla saygı duyması gerektiğini öğretmektedir. Evlilik tek yönlü bir yol gibi olmamalıdır. Eşler birbirlerinin isteklerine değer vermeli ve bu konuda kafa yormalıdır.

Evlilikte karşılıklı saygı ve değer verme gerçekleştiğinde o evliliğin uzun soluklu olacağı kuşkusuzdur. İşte Tora bu konuya dikkat çekmek istemektedir. Evlilik öncesinde güvenilen bir Rabi’ye danışmak sonradan oluşabilecek zararları önceden bertarafetmeyeyardımcıolacaktır.

BARIŞ UĞRUNA

Rav Berti Derofe


Koen bu bedduaları parşömene yazar ve [yazıları] acı suyun içinde siler.”(5:23)

“Rabi Meir, bir Şabat Akşamı Sinagog’da deraşa yapıyordur. Orada deraşayı dinleyen bir kadın vardır. Kadın deraşa bitip eve döndüğünde evdeki kandili sönmüş bir şekilde bulur. Kocası ona ‘Bu saate kadar neredeydin?’ diye sorar. Kadın “Rabi Meir’in deraşasını dinliyordum”diyerek cevap verir. Kocası dalgacı biridir ve eşine ‘Gidip Rabi Meir’in suratına tükürene kadar evime giremezsin’ der ve kadın evden çıkmak zorunda kalır.

Eliyau Anavi Rabi Meir’e görünür ve ona ‘Senin yüzünden kadın evinden kovuldu’ der ve bütün hikayeyi anlatır. Bunu üzerine Rabi Meir Büyük Bet Midraş’a gider ve orada oturur. Kadın da dua etmek için Bet Midraş’a gelir. Rabi Meir kadını görünce sanki esniyormuş gibi yapar ve kadına ‘Sen göze üfürük yapmayı biliyor musun?’ diye sorar. Kadın korkuyla ‘Hayır’ diye cevap verir. Rabi Meir ‘Yüzüme yedi kez tükür ki bana iyi gelsin’ der. Kadın Rabi Meir’in dediğini yapar. Bunun üzerine Rabi Meir kadına “Git ve kocana ‘Sen bana bir kez tükür dedin ben yedi kez tükürdüm’ de” der.

Bu olayın üzerine öğrencileri Rabi Meir’e ‘Divre Tora bu şekilde aşağılanır mı?’ diye sorarlar. ‘Eğer bunu bize söylemiş olsaydın o adamı buraya getirir, sıranın üzerinde döver ve karısını da ona geri döndürürdük.’ Rabi Meir onlara ‘Meir’in onuru Yaradan’ın Onur’undan daha büyük değil. Tora, kutsiyetle yazılmış Kutsal İsmin (Tanrı’nın ismi) karı-koca arasına barış getirmek için suda silineceğini yazıyorsa, Meir’in onuru için hayli hayli aynı kural geçerlidir’ der.”(Midraş Raba 9:20)

Agaon Rabi Eliyau Lapyan kitabı “Lev Eliyau”da aslında öğrencilerinin, adamı dövmek yerine, Rabi Meir’in kendisini bu denli aşağılamasının doğru olmadığı yönündeki görüşlerinin doğru olduğunu yazar. Ayrıca Rabi Meir de öğrencilerinin sözlerinin yanlış olduğunu söylememektedir. Söylediği tek şey Tanrı’nın hareketinden “kal vahomer”(Tora öğreniminde kullanılan hayli hayli prensibi) yaparak çıkardığı öğrenimdir.

Rabi Meir bu “kal vahomer”le bize çok önemli bir prensip öğretmektedir. “Karı-koca arasındaki barışı sağlamak için herkesin, kendi onurunu ayaklar altına alması uygun bir harekettir, hatta bu onur Tora’nın Onur’u olsa bile!” Bunu Akadoş Baruh U’nun kendisinden öğreniyoruz. Tanrı, Sota’nın kontrolü sırasında sonsuz sayıda farklı çözüm yolu üretebilecekken özellikle sadece kendi isminin silinmesini emreder.(Sota mitsvası, kocasının kendisini aldattığı şüphesiyle karısını Bet Amikdaş’a getirip bir dizi prosedürle eşinin günah işleyip işlemediğini kontrol etmesini sağlayan bir mitsvadır. Bu prosedürün bir aşamasında Tanrı’nın isminin yazılı olduğu parşömen, kadının içeceği suya karıştırılır ve ismin silinmesine sebep olur.) Rabi Meir de bu öğretiyle, farklı bir yollar bulunabilmesine rağmen, kendi Tora’sının aşağılanması konusunda bir bile tereddüt etmedi.

Bu mitsvayı biraz daha derinlemesine incelersek çok önemli bir detay da göze çarpmaktadır. Tanrı’nın, uğruna isminin silinmesine izin verdiği kadın, eğer sonuçta günah işlemediği belirlense dahi, nasıl bir kadındır? Eğer bir kadın Bet Amikdaş’taki bu prosedüre kadar getirildiyse, bunun anlamı, kocası bu kadını daha önce belirli bir adamla görüşmemesi için uyarmış, kadın kocasının sözünü dinlemeyip bu adamla başbaşa bir eve kapanmıştır. Buradan kadının içindeki Tanrı korkusunun ne kadar düşük seviyede ve arzularının ne denli benliğini ele geçirdiğini anlayabiliriz. Buna rağmen, böyle bir kadının bile kocasıyla arasında barış sağlayabilmek için Tanrı kendi isminin silinmesine izin vermiştir. Buradan barışın, özellikle de eşler arasındaki barışın, Tanrı’nın gözünde ne denli değerli veönemli olduğunu anlayabiliriz. Rabi Meir’in hareketinden de hepimiz ders çıkarmalı ve tıpkı onun yaptığı gibi barışı sağlamak ve “Tanrı’nın yolundan gitmek” mitsvasını yerine getirmek uğruna ömrümüz boyunca bütün gücümüzle çalışmalıyız.

ASE LEHA RAV:KENDİNE RAV SEÇ

RAV ELİYAU KOEN ZT’’L:MAHAZİKE-TORA

YAHUDİLİKTE  EVLENME ve BOŞANMANIN OLUŞUMU

D-Kiduşin törenindeki Berahot`lar:

Damat`ın geline kendi eli ile verdiği altın yüzük, Kiduşin töreninin esasını teşkil ettiğini, evvelki yazılarımızda söylemiştik. Ancak Rabilerimiz, genellikle Mitsvot`ların yerine getirilmesinden evvel söylenmesi gereken Berahot`lar gibi (Talet, Tefilin v.s.gibi ) bu mitsva`da da Berahot`lar söylenmesini buyurmuşlardır.

Bu Mitsva büyük bir sevinçle yapıldığından, Berahot`ların elde dolu bir şarap bardağı ile söylenmesini uygun görmüşlerdir. Örneğin, Şabat ve Bayram günleri Kiduş`larında, Berit-Mila ve Pidyon Aben mitsvot`larında olduğu gibi. Buna sebep, şarabın sevinci, neşeyi ve bolluğu simgelediği içindir.

Mitsvot`lardan evvel Berahot`ların söylenmesinin gayesi, dünyevi ve maddesel olan mitsva araçlarını, ulvileştirmek ve bunlara kutsal bir anlam vermektir. Aynı zamanda bu mitsvot`ları yerine getirmeye bizleri nail eden Tanrı`ya teşekkür etmektir. Kiduşin berahot`larında, buna ilâve olarak özellikle, bizleri diğer milletlerden ayıran, bizleri kutsal kılan ve bizlere özel, kadın-erkek ilişki kuralları veren Tanrı`ya teşekkür etmektir.

İsrael`deki âdete göre, Berahot`ların bitiminde Rav, bardaktaki şaraptan tattıktan sonra, bardağı damat`a uzatır ve ona da şarabı tattırır. Bundan sonra damat`a , şarap bardağını gelinin annesine takdim etmesini ve annenin geline, şarabı tattırmasını söyler. Doğrudan damatın geline, şarap bardağını vermemesinin sebebi, onların henüz tam evli sayılmamalarındandır. Damat, şarap bardağını geline doğrudan, ancak birazdan yapılacak Hupa töreninden sonra takdim edebilecektir.

Kiduşin töreninin sonunda, evvelden hazırlanan Ketuba`yı (Evlilik kontratı), Şahitlerin ve damadın imzalamalarından sonra, onun içeriği okunur ve gelinin annesine, saklaması için verilir.

E- Ketuba (Evlilik kontratı)

Ketuba,evliliğin başarılı olmaması halinde, başka bir deyişle, kadının boşanma veya da dul kalması durumunda, haklarının korunması gayesi ile, erkeğin Kiduşin zamanında üstlendiği bir parasal tazminat kontratıdır. Bunun yanında Ketuba`da erkek, evlilik boyunca karısına karşı olan, besleme, giydirme ve bir arada karı-koca gibi yaşama vecibelerini  de yerine getirmeyi üstlenir.

Ketuba`nın başka bir özelliği ise, boşanmaları bir yerde frenlemek ve mecburi olmadıkça, yapılmalarını engellemektir.Bu da parasal tazminatın büyük olmasındandır. Eğer bu tazminat cüzi bir miktar olsaydı, en ufak bir münakaşada veya anlaşmamazlıkta, erkek evliliği bozma yoluna gidecektir. Oysa şimdi iyicene düşünecek ve ancak son çare olarak, boşanmayı seçecektir.

Evlilikte Ketuba`nın önemi çok büyüktür. O kadar ki Rabilerimiz, kaybolma durumunda Ketuba`sız bir çiftin kısa bir zaman bile beraber bir arada yaşamalarını yasaklamışlardır. “Asur leadam lişot im işto afilu şaa ahat beli ketuba.” (Şulhan Aruh, Even aezer 66/3). Bu durumda Rabanut`a biran evvel müracaat ederek, yeni bir Ketuba yapılmalıdır.  

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

El Gid Para El Pratikante

Rabi Yeoua Falk AKoen, Hoen Mipat üzerine Sefer Meirat Enayimi [SaMA], ayrıca Arbaa Turimin tümü üzerine açıklamalar içeren Peria veDeria adlı bir kitap yazmıştır.

RABYEOUA FALK AKOEN [SaMA]: 5310 [1550] yılında doğmuş, Rabi Moşe İserliş [RaMA] ve Rabi Şelomo Luryadan [RaaL] ders almıştır. Rabi Yeoşua kısa zamanda ilerlemiş ve büyük bir Rav olmuştur. Rabi Yeoşua, bayan Bila ile evlenmiştir. Bu hanım çok iyi ve bilgili bir kadındı. Poseklerin öğrenimine yönelmiş, iki kural yenilemiş ve Posekler arasında büyük fikir ayrılıklarına sebebiyet vermiştir. Rabi Avraam Gumbiner [Magen Avraam] bu iki kanuna karşı çıkmış, fakat onun aksine Rabi Yehezkel Lando [Noda BiYuda] ve Rabi Moşe Sofer [Hatam Sofer] bunları kabul etmişler ve kanunların uygunlamasını uygun bulmuşlardır.

Rabi Y eoşua Falk Akoen, yeivasını, kayınpederi Rabi Y israelin parasal yardımlarıyla kurmuştur. Kayınpederi şehrin önemli ve köklü kişilerindendi. Rabi Y eoşua çok kişiye T ora öğretmiş, kendisi de devamlı T orayı öğrenmiştir . Kayınpederinin yardımları bu yüzden onun bu isteklerini gerçekleştirmesi yönünden çok faydalı olmuştur.

Diğer başka Hahamlar gibi, Rabi Yeoşua da, öğrencilerin Tur ile Bet Yosefi bir tarafa bırakıp, uygulamanın bu iki devasa eserdeki köklerini araştırmaksızın, doğrudan Şulhan Aruhta düzenlenmiş olduğu gibi uygulamalarını eleştirmiştir. Zira bu tipteki araştırmasız uygulama, bazen Tora kanununun temelinden tamamen zıt yöndeki uygulamalara yol açabiliyordu. Çünkü kuralın kökünü ve sebebini bilmiyorlardı. Yanlışlıklara meydan kalmaması için Rabi Yeoşua Falk Akoen bu boşluğu doldurmak amacıyla dört önemli eser vermiştir: Birincisi Turdaki dinimleri kısaca ve kökenleri ile birlikte açıklar; ikincisi, ispatlar eşliğinde kendi açıklamalarını içerir. Bunlar Deria ve Peria isimlerini alırlar. Üçüncüsünde Rabi Moşe İserliş’in [RaMA] Darke Moe adlı kitabı üzerine açıklamaları vardır. Bu üç kitaba Bet Yisrael adını verir. Dördüncü ve en önemli kitap ise Sefer Meirat Enayimdir [SaMA]. Burada Şulhan Aruhun Hoen Mipat adlı bölümü üzerinde geniş açıklamalar yazmıştır.

Bu seriyle Rabi Yeoşua en büyük Posekler kadar popüler olmuştur. Talmudun Masehetleri üzerine bir eser çalışması yapmış, Kabala ve felsefe kitapları üzerine de açıklamalar yazmıştır. Fakat bu eserler Libuv şehrinde çıkan büyük bir yangında yanmış ve maalesef basılıp yayınlanamamıştır.

Rabi Yeoşua Falk AKoen 19 Nisan 5374 [1614] tarihinde ölmüştür.

ŞABAT KANDİLİ YAKMA ALAHALARI

Rav Berti Derofe

48) Mitsvayı en güzel şekliyle yerine getirmek isteyen kişi kandilleri zeytin yağı ile yakar. Eğer kişinin zeytin yağı yoksa bu durumda fitilin çekebileceği herhangi bir yağ ile yakabilir. Eğer hiç yağ yoksa o zaman mumla yakar.

49) Şabat kandili yakma mitsvası ampul yakarak gerçekleştirilebilir diyen görüşler ve buna karşı çıkan görüşler vardır. Bu yüzden yağ veya mum bulunabilecek yerlerde kişi tabii ki bunlarla mitsvayı yerine getirmeyi tercih etmelidir.

50) Kişinin kandilleri yakarken söylediği berahada daha sonra evde yakacağı ışıkları da düşünmesi doğru bir harekettir.

51) Fakat eğer kişi yağ veya mum bulamıyorsa bu durumda evdeki ampulu yakarak bu mitsvayı yerine getirebilir ve bunu yaparken kandildeki gibi berahayı da söyler.

52) Şabat onuruna yakılan kandillerdeki mum veya yağ bitmeden ateş sönerse geriye kalan mum veya yağdan istenilen şekilde faydalanmak izinlidir.

HAFTANIN SÖZÜ

Arkadaşının onuru, senin gözünde sanki kendi onurunmuş gibi değerli olsun.

Rabi Eliezer