Yazdır

Talmud Tora Çoçuk Peraşası

Dina, “Binlerce sene evvel işte böyle yaşıyorlardı. Belki bizi içeri almaları için ricada bulunabiliriz, ne dersin?” diye sordu.

Bu fikir Dani’yi heyecanlandırmıştı ve iki kardeş hemen kapıyı vurdular. Kapıyı küçük bir kız açtı ve hemen annesine, “Anne, misafirler geldi” diye seslendi. Kadın, Dani ve Dina’yı içeri davet etti ve kızına, “Misafirlerimiz için biraz meyve getirir misin?” diye seslendi. ,Küçük kız gelen misafirlere elma ve armut ikram ettikten sonra annesinin kulağına sessizce, "Bunlar elimizdeki son meyveler, şimdi ne yapacağız?" diye sordu. 

Anne kızının yanağını okşayarak, "Merak etme kızım" dedi. Küçük kız bu cevaptan tatmin olmayınca sesini biraz daha fazla yükselterek sormaya devam etti. "Ama anne hiç unumuz da kalmadı. Biz ne yiyeceğiz?"

Anne kızına, "Öyleyse, bugün birlikte çevredeki tarlalardan hasat sırasında düşüp yerde kalan buğdayı ve bizim için bırakılan üzümleri toplamaya ne dersin?" diye sordu. 

Dina heyecanla, "Ne güzel" dedi ve devam etti: "Ama tüm bunları tarlada kim bıraktı ki?

Kadın şöyle anlattı: "Tora, tarla sahiplerine tarlalarının kenarlarındaki ürünleri hasat etmemelerini emreder. Aynı şekilde, bağ sahibi olanlar da, bir kısım üzümü ihtiyaçlı insanlar için tarlada bırakmaları konusunda uyarılmışlardır."

Dani, "Gidip görelim mi?" diye sordu. Dina ise evet dercesine kafasını salladı. Çocuklar, onları misafir eden kadına misafirperverliğinden ve onlara yaptığı açıklamadan dolayı teşekkür ettiler. Sonra da koşarak çevredeki tarlalara gittiler.

Şabat Masasına Hikaye

Tsedaka

Rabi Zuşa'nın eşi, "Kendime ne zaman bir elbise alabileceğim?" diye düşünüyordu kendi kendine. Rabi Zuşa, fakirdi ve tüm hayatı boyunca darlık içinde yaşamıştı. Evine zar zor yemek getirebiliyordu ve eşine elbise alabileceği günü uzun zamandır bekliyordu.

Bir gün Rav Zuşa, eşinin elbise diktirebilmesi için gerekli olan parayı toplamayı başardı.

Rav Zuşa'nın eşi, sevinçle elinde tuttuğu elbise kumaşı ile birlikte terziye gitti. Diktireceği elbisenin neye benzeyeceğini hayal ediyor, biran evvel elbiseyi giyeceği günü bekliyordu.

Bir hafta sonra, Rav Zuşa'nın eşi elbiseyi denemek için tekrar terziye gitti. Terzi üzgün bir surat ifadesiyle elbiseyi Rav Zuşa'nın eşine uzattı.

Rav Zuşa'nın eşi terziye, "Neden üzgün gözüküyorsunuz?"diye sordu.

Terzi kadına, "Kısa bir süre önce kızımı nişanladım. Fakat ona elbise veya çeyizlik alabilecek param yok. Damat eve ziyarete geldiğinde, beni bu elbise üzerinde çalışırken gördü. Damat elbisenin kızım için olduğuna emindi. Ancak kızım için dikmediğimi anlayınca hayal kırıklığına uğradı. Ben de işte bu yüzden, elbiseyi size verirken biraz iç çektim."

Rav Zuşa'nın eşi bu durumdan çok etkilendi ve o anda terzinin kızına elbiseyi hediye etmeye karar verdi.

Terzi tüm kalbiyle kadına teşekkür etti ve kadın dükkândan elleri boş olarak ayrıldı.

Kadın eve geldiğinde, Rav Zuşa eşine elbisesinin nerede olduğunu sordu.

Kadın, elbisesini terzinin kızına, geline nasıl hediye ettiğini anlattı.

Rabi Zuşa eşinin iyilikseverliği karşısında mutlu olmuştu. Fakat bir konuda emin olmak istedi ve eşine, "Peki terziye parasını ödedin mi?" diye sordu.

Karısı Rav Zuşa'ya, "Tabi ki hayır! Elbiseyi ona verdim ya!" diye cevap verdi.

Bu cevap Rav Zuşa'yı rahatsız etmişti. Şöyle ki Tora, "Bir işçinin ücreti, sabaha kadar yanında gecelememelidir" der. Terzi son bir haftadır bu elbise üzerine çalışıyor ve dört gözle elbiseyi bitirip alacağı ücreti bekliyor. Şimdi elbiseyi onun kızına hediye etmiş olmanın onunla ne ilgisi var ki?"

Kadın onaylarcasına kafasını salladı ve çantasını aldığı gibi ücretini ödemek için doğru terzinin evine gitti.

Pozitif Mitsvalar

Devarim 18:15 "Tanrın Aşem, senin için kardeşlerinden bir peygamber belirleyecek. Onu dinleyin!"

Çocuklar anne ve babalarına hürmet etmelidirler. Öğrenciler öğretmenlerini dinlemelidirler. Basketbolcular, koçlarının taktiğine uymalıdırlar. Doğa yürüyüşü yapanlar, onlara liderlik eden kişiyi mutlaka takip etmelidirler.

Hepimizin bir amacı vardır ve bu amaç doğrultusunda bizlere yardımcı olan yol göstericiler.

Am Yisrael'in de bir amacı vardır ve bu, Tora'da yazılı olduğu şekliyle Tanrı'nın emirlerini yerine getirmektir.

Tanrı'nın seçtiği bir peygamberin amacı ve görevi, başkalarına Tora öğretmek ve insanları mitsvalar konusunda motive etmektir.

Bu bağlamda, gerçek bir peygamberin talimatlarına itaat etmek Tora'nın 613 emrinden biridir.

Resimli Peraşa

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın