Yisrael halkına, herkişinin yarım gümüş şekel ile Mişkan'a katkıda bulunması söylenir. Mişkan'daki su havuzu, mesh yağı ve tütsüsü ile ilgilitalimatlar verilmiştir...
Bu
Hafta İçin Saatler |
16
Adar |
Gelecek
Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5775 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
17:02 |
18:22 |
----- |
Yeruşalayim |
17:07 |
18:27 |
Tel
Aviv |
17:22 |
18:24 |
7 Mart |
Tel
Aviv |
17:27 |
18:29 |
İstanbul |
17:47 |
18:30 |
2015 |
İstanbul |
17:54 |
18:37 |
İzmir |
17:48 |
18:39 |
|
17:56 |
18:47 |
|
Kİ TİSA |
||||||
|
PERAŞA ÖZETİ
(Şemot 30:11-34:35)
Yisrael halkına, her kişinin yarım
gümüş şekel ile Mişkan'a katkıda bulunması söylenir. Mişkan’daki su havuzu, meshetme
yağı ve tütsüsü ile ilgili talimatlar verilmiştir. "Bilge yürekli"
zanaatçılar Betzalel ve Aoliav, Mişkan'ın inşaatı ile görevlendirilirler ve
halka Şabat'a uyması tekrar emredilir.
Moşe Sinay Dağı'ndan beklenen zamanda
dönmeyince, halk altın bir buzağı yapar ve bazıları ona doğrudan tapar. Tanrı,
doğru yoldan sapan ulusu yok etmeyi önerir; ancak Moşe, onlar için araya girer.
Moşe dağdan inerken, üzerinde On Emir'in hakkedilmiş olduğu Tanıklık
Levhaları'nı taşımaktadır. Halkı putun etrafında dans ederken görünce,
levhaları kırar, Altın Buzağı'yı öğütür ve başlıca suçluları ölümle
cezalandırır. Sonra Tanrı'ya doğru döner ve şöyle der: "Eğer günahlarını
bağışlarsan [çok iyi]. Yoksa, lütfen beni yazmış olduğun Kitabın'dan sil!"
(Şemot 32:32).
Tanrı affeder; ama halkın günahlarının
birçok nesil süresince hissedileceğini söyler. Tanrı önce onlarla birlikle
meleğini göndermeyi önerir; ama Moşe, Tanrı'nın, Erets-Yisrael'e giderken
Halkı'na Bizzat eşlik etmesi için ısrar eder.
Moşe iki yeni levha hazırlar ve bir
kez daha dağa tırmanır. Tanrı orada anlaşmayı bu İkinci Levhalar'a tekrar
yazar. Dağda iken Moşe'ye İlahi Merhametin On Üç Niteliği hakkında bir vizyon
da gösterilir. Geri döndüğünde Moşe'nin yüzü öylesine ışıldamaktadır ki, yüzünü
bir maske ile örtmek zorunda kalır. Bu maskeyi sadece Tanrı ile konuşurken ve
halkına Tanrı'nın kanunlarını öğretirken çıkaracaktır.
DİVRE
TORA
R.Naftali
Haleva
‘’Tanrı Moşe’ye
şöyle dedi:
Ve sen
bene-Yisrael'e şöyle de: Ancak Şabatlarımı koruyacaksınız, çünkü sizlerle
aramda nesilleriniz boyunca, benim sizi kutsal kılan Aşem olduğumu bilmeniz
için işarettir o.’’ (Şemot 31:12-13)
Acaba Şabat’ın, Tanrı
ile Bene-Yisrael arasındaki anlaşmanın sembolü olması ne demektir ?
Hafets Hayim, bu konuda iki benzetme verir:
İki
kişi nişanlı iken, birbirlerine hediyeler verirler. Aralarında bazı zorluklar
çıksa da, hediyeler hedeflerinde kaldığı sürece, evlilik planlarında bir
değişiklik olmadığı anlaşılır. Ancak hediyeler geri verildiği andan itibaren,
aralarındaki ilişkinin sona ermeye yakın olduğu belirgin hale gelir. Benzer bir
şekilde, bir kişi Şabatı koruduğu sürece Tanrı ile arasındaki yakın ilişki
devam etmektedir. Talmud, Şabatı, Tanrı'nın Bene-Yisrael'e vermiş olduğu özel
bir hediye olarak tanımlar. Bir kişi, kendisine verilen hediyeyi geri verdiği
taktirde, ilişkide bazı zorlukların mevcut olduğu anlaşılır.
Diğer benzetme ise:
Bir kişi yeni bir
dükkan açtığı zaman, kapıya bir levha asarak, herkesin, bunun ne tür bir dükkan
olduğu hakkında bilgi sahibi olmasını sağlar. Bir terzinin kapısında oranın bir
terzi dükkanı olduğu, bir kunduracının kapısında da oranın bir kunduracı
dükkanı olduğunu belirten işaretler asılıdır. Bir süre için seyahate bile
çıksa, kapının üzerindeki levha yerinde olduğu sürece, herkes o kişinin bir
süre sonra döneceği konusunda hemfikirdir. Ancak kapıdan levhayı kaldırıp bir
yolculuğa çıktığı zaman, o kişinin bir daha dönme ihtimalinin zayıf olduğu
açıktır.
Bu örnekleri
verdikten sonra Hafets Hayim sözlerini şöyle sürdürür:
"Şabat'ı gözettiğiniz zaman, Tanrı'nın
dünyayı altı günde yaratıp yedinci günde işlerini durdurduğuna dair şahitlik
etmektesiniz. Şabat'ı korumanız, bu gerçeği kabul ettiğinizin bir
ifadesidir. Şabat'ı koruma konusunda titizlik göstermeyen bir kişi bu işareti
üzerinden çıkarmış gibidir. Şabatın bu denli önemli olmasının sebebi
budur."
Çağlar boyu Şabat,
aile ve cemaat için odak noktası olarak kalmıştır. Şabat, ailenizin Yahudi
geleceği konusunda yapacağınız listenin en başında gelmelidir. Peraşanın
devamında Şabat’la ilgili şu emre rastlarız:
İsrailoğulları, nesilleri boyunca ebedi bir antlaşma olarak
Şabat’ı kutlayarak Şabat’ı gözetsinler. [Şemot 31:16)
Tora’da dile
getirilen bu cümlede sanki dile getirilen bir tekrar görmekteyiz. Bu cümlede
İsraeloğullarına ‘’Şabat’ı kutlamak ‘’ ve ‘’Şabat’ı gözetlemek’’
gerekliliğinden bahsedilmektedir. Nasıl bir insan Şabat’ı yapabilir ve Şabat’ı
gözetleyebilir? Tora’nın bu emrini nasıl
yerine getirebilir?
Hasidik öğretileri ile insanlara ışık
tutan Rabi Levi Yitshak Berdiçev bu cümleyi şu şekilde yorumlar: Tora bize
Şabat’ı kutlamamız konusunda bize emir vermiştir. Şabat’ı yaşadığı sürece, kişi
ruhsal olarak farklı bir boyuta geçecektir. Ruhsal olarak aldığı bu haz ve yaşadığı deneyim sonucu öteki hafta
Şabat’ı gözetlemek isteyecektir. Bir hafta sonraki Şabat’ı yaşama arzusu sayesinde bu durum nesilden
nesle devam eden bir zincir haline dönüşecektir.
Şabat ile ilgili çok kanunlar mevcut olması
nedeni ile bazı insanlar, Şabatı korunmasının zor olduğunu çok büyük fedakarlık yapılması gerektiğini
düşünürler. Şabatı kutladıkları andan itibaren, muhteşem bir deneyim ve haz
duymaya başlarlar. Şabat sofrası, Şabat günü yapılan özel ritüeller ve Şabat duaları
kişiye ruhsal anlamda enerji verir. Şabat günü boyunca edilen Tora sözcükleri
kişiye bilgelik ve ailesi ve dostları ile birlikte harcadığı zaman zevk verir.
Şabat’ı kutlayan ve Şabatı verdiği hazı tadan bir kişi Şabatsız bir yaşamı
hayal bile edemez. Şabat olmadan yaşamın bir tadı olmadığı bilincindedir. Tüm
hafta boyunca Şabat gününün gelmesini arzular ve burnunda tüter. Bu bakımdan
Şabat diğer günlerin merkezi olup Şabat gününün kazandırdığı ruhsal enerji
haftanın diğer günlerine enerji verir. O bakımdan Şabat’ı gerçek anlamı ile
yaşayan kişi diğer Şabat’ı iple çeker ve gelmesini hayal eder.
İşte Tora’da belirtilen bu cümlenin anlatmak
istediği kısaca şu şekilde özetlenebilir: İsraeloğulları Şabat’ı yaşadıkça
gelecek nesiller de Şabat’ı korumak isteyecektir. Şabat’ın verdiği enerji hissedildikçe
diğer nesillerde bu enerjiden ilham alarak devam etmek isteyeceklerdir. Bu
zincir halkası ebediyete kadar devam edecektir.
Bu verilen mesaj genel olarak
Yahudilik’te önemli bir ders vermektedir. Uygulamamız gereken mitsvalar,
kanunlar, gelenek ve göreneklerimiz mevcuttur.
Başlangıcta mevcut olan bu kuralları uygulamanın mümkün olmadığını, çok
zor olduğunu düşünürüz. Kuralları
uygulamaya başladığımız an tüm bu önyargılar ortadan kalkar. Bu kurallar
yaşamamızın ayrılmaz bir parçası haline gelir. Mitsvaların fiziksel,
zihinsel,ruhsal ve duygusal olarak yaşamımıza renk kattığını görmeye ve İç
dünyamıza neşe ve güç kaynağı olduğunu anlarız.
Mitsvaları uyguladıkça aldığımız hazdan dolayı başka bir mitsva yapma istediğimiz
ortaya çıkar. Rabilerimizin belirttiği gibi ‘’Mitsva goremet Mitsva’’ Yapılan
her mitsvanın sonucu başka bir mitsva yapmamıza neden olur.
Onyedinci yüzyıl yorumcularından Rabi
Yitshak Kardoso ,613 mitsva’dan birkaç
tanesini zorluluklarından dolayı uymayan kişi için diğer mitsvaları da
yaşamı ile bağdaştıramaz. Birkaç tane Mitsva’yı uygulayan ve önyargısı olmayan
kişi uzun vadede diğer mitsvalarla yaşamını bağdaştırma arzusundadır.
İnsanların bu şekilde davrandıklarını çok sık görürüz. Olumlu
bir bakış açısı ile çoşkulu bir şekilde tüm arzusu ile mitsva yapmaya
gayret eden kişi aynı çoşku ve istekle diğer mitsvaları uygulamak ister.
Mitsvaları negatif bir bakış açısı ile gören kişi ise aynı önyargı ve
olumsuzlukla diğer mitsvalara yaklaşır ve onlardan uzak durmak adına çeşitli
bahaneler sunmak ister.
Yahudi ebeveynlerin çocuklarına
vermeleri gereken en büyük miras olumlu bir bakış açısı ile çoşkulu bir şekilde
mitsvaları uyguladıklarını görmelerini sağlamak ve özellikle büyük bir istekle
Şabat’ı kutladıklarını göstermeleri gerekmektedir. Bu çoşkuyu gören
çocuklarımız aynı istek ve arzu ile Şabat’ı ve Mitsvaları uygulamak ve
yaşamlarının bir parçası haline etireceklerdir. Bu şekilde mitsvaların ve
Şabat’ın değeri anlamış olacaklar ve nesilden nesle aktarılan bu duygu
sayesinde Tanrı ile aramızdaki antlaşma ebedi olarak devam edecektir.
ÇAGRIYA KULAK VER
Rav Berti Derofe
“Kim Tanrı’nın yanındaysa bana
katılsın…”(32:26)
Rabi Şimon Şvab yeşivaya gitmek için
şehrinden ayrılmadan önce beraha almak amacıyla Hafets Hayim’i ziyaret eder.
Hafets Hayim’in bulunduğu odaya girdiğinde Hafets Hayim ona bakar ve sorar:
“Sen Koen misin?” Rabi Şimon “Hayır” der. Hafets Hayim “ama ben Koen’im” der.
Rabi Şimon şaşkındır. Hafets Hayim bunun üzerine senin baban Koen mi? der. Rav
“Hayır” der. Rabi Şimon bu garip durum karşısında diyecek söz bulamaz. Sonra
Hafets Hayim ona dönerek, “ Sen ikimiz arasındaki farkın neye sebep olacağını
biliyor musun? Maşiah geldiği zaman hepimiz Yeruşalayim’e, Bet Amikdaş’a
gideceğiz. Hepimiz Tanrı’ya ibadet için Bet Amikdaş’ın kapısına koşup içeri
girmeye çalışacağız. Kapıda görevliler olacak. Orada beni içeriye alacaklar ve
sen dışarıda kalacaksın. Çünkü ben Koen’im ve sen değilsin!”
Hafets Hayim devam eder ve der ki:
“Sen bu duruma neyin sebep olduğunu biliyor musun? Yisrael Halkı Altın Buzağı
günahını işlediklerinde Moşe dağdan indi ve Kim Tanrı’nın yanındaysa bana katılsın
dedi. Bu çağrının üzerine benim büyük büyük baba Moşe Rabenu’nun yanına gitmiş
fakat senin büyük büyük baban gitmedi. İşte bu yüzden ben Koen’im sen de
değilsin.”
“Ben bunları sana neden anlattım
biliyor musun? Çünkü bilmen gerekir ki, nasıl atalarımızın yaptıkları
hareketler nesiller sonrasını etkileyebiliyorsa, senin de yapacağın her hareket
sadece senin hayatını değil senden çıkacak bütün nesilleri sonsuza kadar
etkileyecek. Sen şimdi yeni bir yola çıkıyorsun ve bu sorumluluğun senin
omuzlarında olduğunu unutma. O yüzden attığın her adımdan önce bu atacağın
adımın Tanrı’nın isteğine uygun olup olmadığını sorgula…
ASE LEHA RAV : KENDİNE RAV SEÇ
RAV ELİYAU
KOEN ZT’’L: MAHAZİKE-TORA
İLHOT AVDALA
ŞABAT ÇIKIŞI DUASI
A-Avdala neden
ve nasıl yapılır?
Büyük düşünür ve Posek`lerden
biri olan Arambam (Ribi Moşe ben Maymon) Motsae Şabat`ta Avdala
yapmanın, Tora`nın bir mitsva`sı olduğunu söyler. “Zahor et yom a-Şabat
le kadeşo” (Şabat gününü kutsamayı hatırla) Bu kutsama, gerek
Şabat`ın başlangıcında söylenen Kiduş`la
gerekse de Şabat`ın bitiminde söylenen Avdala duaları ile yapılır.
Günümüzdeki Tefila
metinlerinin çoğu, çok eskiden Anşe Keneset a-Gedola tarafından
düzenlenmiştir. Başlangıçta Avdala`yı yalnız Motsae Şabat`taki
Arvit`in amidasında “Ata honantanu” kelimeleri ile başlayan metinle
yapmayı buyurmuşlardır. Milâttan evvel 4.asırda II. Bet a-Mikdaş`ın
kuruluş senelerine rastlayan bu devirde, maddi durumları pek parlak olmayan
halkı Avdala`yı şarapla yapmak külfetine sokmak istememişlerdir.
Zamanla durumları parasal bakımından düzeldiğinde, Avdala`yı evde
bütün aile efradı ile birlikte, şarapla yapma âdetini getirmişlerdir. O günden
bugüne Alaha`ya göre hem Amida`da hem de Arvit’ten sonra
şarapla Avdala yapılır.
Şarapla yapılan Avdala`da,
Berahot`ların sırası
şöyledir:
Önce yeni başlayan haftaya iyi bir
işaret (siman tov) olsun diye, Tanah`ın muhtelif
yerlerinden alınan ve iyi dilekler içeren pasuk`lar okunur.
Ardından sırasiyle dört beraha söylenir. Önce sağ elde tutulan dolu bir şarap
kadehine, Bore Peri a-Gefen berahası denir. Şarap
bardağı sol ele aktarılır ve güzel kokusu olan bir bitki veya meyvaya , ona
uygun koku berahası söylenir. Sonra özel Avdala mumu yakılarak,
ışığına “Bore Meore a-Eş” denir. Şarap bardağı tekrar sağ ele
verilir ve “a-Mavdil ben kodeş lehol…”kelimeleri ile başlayan Avdala
berahası söylenerek şarap içilir.
Bu dört Beraha`dan
birincisi ile (Bore peri a-gefen) dördüncüsü (a-Mavdil)
söylenmesi şart olan beraha`lardır. İkincisi ile üçüncüsü, yani
koku ve mum ışığı berahaları ihtiyaridir. Yani iyi koku saçan bir şey veya da
mum ışığı olmadığında, Avdala yalnız iki diğer beraha ile
söylenir. İyi koku saçan bir şeyi
koklamanın sebebi, Şabat`ın bitişi ile kaybettiğimiz Şabat ruhunun (neşama
yetera) bize verdiği üzüntüyü, biraz da olsa gidermektedir. Mum ışığına
gelince, dünyanın yaratılışında Motsae Şabat`ta, Adam a-Rişon`un
iki taşı birbirine sürterek ateşi keşfetmesi olayını hatırlamak içindir. Bu
bakımdan bu iki beraha, Avdala`nın esasını teşkil
etmediklerinden, yokluğunda onlar olmadan da, Avdala yapılabilir.
YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR
El
Gid Para El Pratikante
Geonim ve Rabanim, Gemara’yı
derinliğine öğrenmişler ve gizli kalmış konuları ışığa çıkarıp onları
açıklamışlardır. Gemara, o dönemde Babil’de yaşayan halkın kolayca
anlayabileceği, temelde Aramca ve diğer bazı dillerin karışımıyla
yazılmıştı. Fakat hem Geonim döneminin ardından kimsenin bu dil
konusunda usta olmaması, ayrıca öğrenilen konuların çok derin olması sebebiyle
halk içinde Gemara’yı anlama oranı azalmaya başladı. Bu sebeple
çeşitli şehirlerde yaşayanlar, Gemara’nın anlaşılması güç olan konu
ve kelimelerini açıklamaları için dönemlerindeki Geonim ve Rabanim’e
başvurur ve kendilerine doğru yolu göstermelerini isterlerdi. Geonim ve
Rabanim’in bu sorulara verdikleri cevaplar daima Gemara baz
alınarak verilmiştir. Özenle korunan bu cevaplar her nesilde, halkın nasıl
hareket etmesi gerektiğine dair rehber olabilmeleri için kitaplarda
toplanmışlardır. Bu tip çalışmalar “Şeelot UTşuvot –
Sorular ve Cevaplar” [ya da kısaca Şut (Responsa)]
olarak adlandırılır. Amoralar, büyük ileri görüşleriyle, kanun yapmak
için gelecekte ihtiyaç duyulacak tüm temel prensipleri Gemara’ya
yerleştirmişlerdir. Tora devleri tarafından yazılmış ve Moşe Rabenu
zamanından beri süregelen geleneğe dayalı olan Şut edebiyatı, çok
derin bakış açıları içerir ve Tora bilgisi konusunda büyük birer kaynaktırlar.
Her nesildeki Geonim ve Rabanim’in
bir kısmı sadece kuralsal bölümleri açıklamakla yetinirlerken, bazıları da Talmud’un
anlaşılması zor bölümlerine açıklamalar getiren eserler vermişlerdir. Bazı
Hahamlar ise Talmud’un tümünü açıklamışlardır. Bunlar, Rabi Şelomo
Yitshaki [Raşi], Rabenu Menahem
aMeiri’dir. Onların dönemindeki başka otoriteler ve öğrencileri de,
anlaşılması güç detayları açıklamışlar ve zor bölümleri aydınlatmışlardır.
RABİ ŞELOMO YİTSHAKİ [RaŞİ]:
Fransa’nın Troyes şehrinde 4800 [1040] yılında doğmuştur. Kısaca Raşi
olarak tanınır. Raşi, Rabenu Gerşon Meor Agola’nın öldüğü yıl
doğmuştur. Hahamlar Rabenu Gerşon’un ölümünü güneşin batışına, Raşi’nin
dünyaya gelmesini de güneşin doğuşuna benzetirler.
Raşi’nin Kral David’in hanedanına
mensup Tana Rabi Yohanan Asandelar’ın soyundan geldiği söylenir. Raşi önce
babası Rabi Yitshak’tan ders almıştır. Sonra Vermiza’ya gitmiş ve orada Rabi
Gerşon Meor Agola’nın öğrencilerinden, Rabi Yaakov ben Yakar’ın Yeşiva’sına
girmiştir. Doğduğu kent olan Troyes’e döndüğü zaman 25 yaşındaydı. O zamandan
itibaren ünü tüm dünyaya yayıldı ve Talmud öğreniminin babası olarak
kabul edildi.
Raşi, Troyes şehrinin dini lideri
seçilmiş ve bu görevi için hiçbir karşılık almamıştır. Hayatını çalışarak
kazanırdı. Bağlarda çalışıp şarap üretir, bunların satışıyla da evini
geçindirirdi. Rabi Şelomo’nun üç kızı olmuştu. Oğlu yoktu. Bu kızlarından
biri Talmud’la ilgileniyordu. Rabi Şelomo hastalanıp sorulara cevap
veremediği zaman, bu kızı soruları ona okur ve o, cevapları aklından sözlü
olarak verirdi. Büyük kızı Miryam’ı öğrencisi Rabi Yeuda ben Natan, ikinci
kızı Yoheved’i Rabi Meir ben Şemuel, üçüncü kızını ise adı bilinmeyen biri ile
evlendirmiştir.
Raşi’nin asıl çalışması, Talmud’un
neredeyse tamamına yaptığı açıklamalarıdır. Bu kitap Talmud’un tüm
karanlık yollarını aydınlatmıştır. Raşi’nin açıklamaları ve Talmud,
birbirlerinden ayrılmayan iki kardeş gibi olmuşlardır. Dolayısıyla Rabi
Şelomo Yitshaki bir yerde, yalnız açıklamalarını değil, T almud’u da
bize kazandırmıştır. Zira Raşi’nin açıklaması olmasaydı, Talmud,
anlaşılması neredeyse imkansız mühürlü bir kitap olacaktı. Raşi’nin her
açıklaması yerinden oynatılması imkansız bir kaya parçası gibidir. Raşi hem
kendi devrinin hem de gelecek nesillerin öğretmeni olmuştur.
Raşi yalnız Talmud’un değil T
ora’nın da açıklamasını yapmıştır . T ora’nın açıklaması bu sayede halkın
tüm tabakalarına ulaşmış ve din eğitiminin temel kitabı haline gelmiştir. Humaş’ı
Raşi ile okuyamayan bir kimse cahil sayılırdı.
Raşi, devrini güneş gibi
aydınlatmış ve bütün Yahudiliğe örnek olmuştur. Onun öğrettiği Tora’nın
ve kişisel doğruluğunun ışığında çok nesiller eğitilmiştir ve
eğitilmektedir. Raşi “tüm Yisrael’in Rabisi” ünvanına hak kazanmıştır. Rabi
Şelomo Yitshaki 29 Tamuz 4865 [10 Temmuz 1105] tarihinde ölmüştür. Fakat adı
ebediyen yaşayacaktır.
ŞABAT KANDİLLERİ ALAHALARI
R.Berti
Derofe
7.Erkek veya kadın herkes evlerinde
Şabat’tan önce yakılmış Şabat kandillerinin olmasından sorumludur. Fakat
genelde evde bulunanlar ve evin ihtiyaçlarıyla ilgilenenler kadınlar olduğundan
bu mitsvada önceliklidirler. Hatta bir kadının kocası, kendisi yakmak istese
bile kadın, kocasına bırakmayıp kendisi yakabilir.
8.Kişi çok fakir olsa bile kandil
yakma mistvasından sorumludur ve gidip insanlardan mum veya yağ almak için para
isteyebilir.
9.Kişinin hem Şabat için mum, hem de
Kiduş için şarap alacak kadar parası yoksa, gider mum alır ve Kiduş’u ekmekle
yapar.
10.Kişi kandilleri Şabat’tan çok önce
yakmamalıdır. Çünkü böyle bir durumda kandillerin Şabat’ın onuruna yakıldığı
belli olmaz.
11.Şabat’ın alınışı ve aynı zamanda
kandillerin yakılması için en uygun zaman güneşin batışından yirmi dakika
öncedir. Zamanında yakılamadığı durumlarda kandiller güneşin batışına dakikalar
kalana kadar yakılabilir.
HAFTANIN
SÖZÜ
Uygun olacağım
zaman Tora öğrenirim deme, çünkü belki de hiç uygun olmayabilirsin.
İllel Azaken