Yazdır

Talmud Tora Çoçuk PeraşasıŞalom Haverim,

Merhaba Arkadaşlar,

Dana, "Hazırladığım tabloyu boyarken bana yardım etmek ister misin?" diye sordu. Dana birkaç gündür Tu Bişvat'ta sınıfın kapısına asmak için hazırladığı tablo üzerinde çalışıyordu.

Tablodaki üzüm salkımlarına bakarken ona, "Dün sana yardım ettim ya..." diye cevap verdim. Dana, "Evet yardım ettin. Bunun için sana gerçekten çok teşekkür ederim. Ama tabloda halen boyamam gereken birçok detay var. Bana yardım edebilirsen sevinirim" dedi.

Resme bakarken, "Biraz düşüneyim" diye yanıtladım. Resimde; tarlalar, ağaçlar ve meyveler vardı ve üzerinde 'Bizler sürekli yeşeriyor ve gelişiyoruz; gelin şimdi sizler de iyi davranışlarınızı arttırın' yazıyordu.

O anda, Tu Bişvat'ın sadece meyvelerin yendiği bir bayram olmadığını düşündüm. Meyvelerden öğrenebileceğimiz çok şey var; verimli ve verici olmak gibi. Bu bağlamda, Dana'ya dünkü yardımlarımla yetinmek yerine, tabloyu tamamlaması için ona bugün de yardımcı olabilirim diye düşündüm.

Bir tablonun bana konuşabileceğini ve bana nasıl davranmam gerektiği konusunda ders vereceğini daha önce hiç düşünmemiştim.

Evet, Tu Bişvat sadece senede bir gün ama bize verdiği ders her gün için geçerli! Öyle değil mi?

Şabat Şalom, Dani

Şabat Masasına Hikaye

İsmin Tamamını Söylemek

Amerika Florida'da yaşayan Ribi Yosef Wolf, ameliyat odasına girdiğinde kolay bir ameliyat geçireceğinden ve doktorların da söylediği üzere, kısa bir iyileşme döneminden sonra günlük yaşantısına geri döneceğinden emindi. Ve gerçekten de, ameliyat başarılı geçmişti. Rabi Yosef Wolf hastanede birkaç gün geçirdikten sonra evine dönmüştü.

Rabi Yosef, evine geldiğinde ameliyatlı olduğu bölgede sürekli artan bir ağrı hissetmeye başladı. Rabi Yosef'in dikişleri iltihaplandı, şişti ve ağrı dayanılmaz oldu. Bu sebeple, Rabi Yosef bir kez daha hastaneye yatırıldı. Fakat bu sefer doktorlar sorunun ne olduğunu bulamamışlardı. Rabi Yosef'in sağlık durumu sürekli olarak kötüleşiyordu. Şöyle ki, doktorlar artık Rabi Yosef'in sayılı günlerinin kaldığını düşünüyorlardı.

Şaşkın olan ailesi, Rabi Yosef'in artık doğal yollardan iyileşemeyeceğini anlayınca, daha çok maneviyata yöneldiler; dua edip tsedaka verdiler.

Rabi Yosef'in damadı, onun duasını almak için Rabi Yosef Yitshak Miloubavich'e gitti. Rabi Yosef Yitshak Miloubavich, hasta için refua (sağlık) duasını verdikten sonra, hastaya Zelig isminin eklenmesini önerdi.

Bunun üzerine, ailesi Rabi Yosef Wolf'e Zelig adını eklediler. Çok geçmeden, Rav Yosef Zelig Wolf'un sağlık durumu iyileşmeye başladı. Kısa bir süre sonra da, Rav Yosef Zelig Wolf'un hastalığıyla ilgili neredeyse hiçbir belirti kalmamıştı. Doktorları bile bu duruma inanamıyordu. Neredeyse ölmek üzere olan biri, tekrar sağlığına kavuşmuştu.

Rabi Yosef Zelig Wolf, Tanrı'ya tüm minnettarlığıyla günlük yaşantısına geri döndü.

Birkaç ay geçti. Rabi Yosef Zelig Wolf, büyükannesinin mezarını ziyarete gitti. Onunla aralarında özel bir bağ vardı. Şöyle ki, Rabi Yosef Zelig'e büyükannesinin babasının ismi verilmişti.

Rabi Yosef Zelig, büyük bir şaşkınlıkla mezar taşının üzerindeki yazıya baktı: "Burada Rav Yosef Zelig'in kızı Seseye yatıyor..."

Rabi Yosef Zelig Wolf, o zamana kadar büyük büyük dedesinin adının sadece Yosef olduğunu biliyordu. Şimdi ise mezar taşının üzerindeki ismi görünce, onun tam isminin Rabi Yosef Zelig olduğunu öğrenmişti.

Rabi Yosef Zelig Wolf, Rabi Yosef Yitshak Miloubavich'in neden ona Zelig isminin verilmesini istediğini şimdi anlamıştı. Şöyle ki, büyük büyük dedesinin adı tam olarak buydu. 

Rabi Yosef Zelig, büyük bir şaşkınlıkla mezar taşının üzerindeki yazıya baktı: "Burada Rav Yosef Zelig'in kızı Seseye yatıyor..."

Rabi Yosef Zelig Wolf, o zamana kadar büyük büyük dedesinin adının sadece Yosef olduğunu biliyordu. Şimdi ise mezar taşının üzerindeki ismi görünce, onun tam isminin Rabi Yosef Zelig olduğunu öğrenmişti.

Rabi Yosef Zelig Wolf, Rabi Yosef Yitshak Miloubavich'in neden ona Zelig isminin verilmesini istediğini şimdi anlamıştı. Şöyle ki, büyük büyük dedesinin adı tam olarak buydu.

Pozitif Mitsvalar

Devarim 8:10 "Yiyeceksin, doyacaksın ve Tanrın Aşem'i mübarek kılacaksın. "

"Elmalar için teşekkür ederim. Borcum nedir?"

"Bu içecek tam da ihtiyacım olan şeydi! Size borcum ne kadar?"

"Poğaçalar harika gözüküyor. Acaba bir tane mi yoksa iki tane mi alsam?"

Yemek yemek bize zevk verir ve elbette ki satın aldığımız yiyeceklerin parasını öderiz.

Şimdi bir saniye durup düşünün! Acaba bu yiyecekler nasıl yapıldı?

Çiftçi tohumları eker ama tohumların yeşermesini sağlayan o değildir.

Fırıncı ekmek yapmak için çeşitli tahıllar kullanır ve onları birbiriyle karıştırır ama bunları yapan yine o değildir.

Bu dünyada ekmek yapmak için veya karnımızı doyurmak için ihtiyaç duyduğumuz besinlerin var olmasını sağlayan Tanrı'dır.

Bu bağlamda, Tora bize her yemekten sonra Tanrı'ya teşekkür etmemizi emreder.

Resimli Peraşa

gece de onları aydınlatmak için bir ateş sütunu kullanıyordu. (Beşalah13:21-22)

pdfPeraşayı indirmek için tıklayın