Bu Hafta İçin Saatler |
29 Heşvan |
Gelecek
Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5775 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
15:58 |
17:18 |
----- |
Yeruşalayim |
15:57 |
17:17 |
Tel
Aviv |
16:18 |
17:20 |
22
Kasım |
Tel
Aviv |
16:16 |
17:18 |
İstanbul |
16:26 |
17:08 |
2014 |
İstanbul |
16:22 |
17:04 |
TOLEDOT |
||||||
23 Kasım 2014 Pazar Roş Hodeş
Kislev |
PERAŞA ÖZETİ(Bereşit 25:19-28:9)
Yitshak, Rivka ile evlenir. Çocuksuz geçen 20 yıldan
sonra duaları cevap bulur ve Rivka hamile kalır. “Çocuklar karnında
itiştikleri” için zor bir hamilelik geçirir. Tanrı, ona “rahminde iki ulus var”
der, “büyük olan, küçüğüne hizmet edecek”.
İlk önce Esav doğar; arkasından, onun topuğunu tutar
halde çıkan Yaakov gelir. Esav büyür ve “usta bir avcı, bir kır adamı” olur;
Yaakov ise “çadırlarda oturan basit biridir”; kendisini eğitime adamıştır.
Yitshak, Esav’ı, Rivka ise Yaakov’u daha çok sever. Bir gün, avdan yorgun ve aç
olarak dönen Esav Behorluk hakkını (ilk doğan olarak sahip olduğu hakları)
Yaakov’a bir tabak kırmızı mercimek yemeği karşılığında satar.
Peliştiler’in hüküm sürdüğü Gerar ülkesinde, Yitshak
Rivka’yı kız kardeşi olarak tanıtır; çünkü onun güzelliğine göz diken biri
tarafından öldürüleceğinden korkar. Toprağı eker, babası Avraam’ın kazdığı
kuyuları tekrar açmanın yanında yeni kuyular da kazar. İlk iki kuyu için
Peliştiler’le kavga çıkar; ancak üçüncü kuyunun sularından sükûnetle
yararlanır.
Esav, iki Hiti kadınla evlenir. Yitshak yaşlanır ve
görüş yeteneğini kaybeder. Ölmeden önce Esav’ı mübarek kılmak istediğini
bildirir. Esav babasının en sevdiği yemeğin hazırlanması için avlanmaya gittiği
sırada Rivka Yaakov’a Esav’ın kıyafetlerini giydirir, daha kıllı olan ağabeyini
anımsatması için kollarını ve boynunu keçi kılları ile örter, benzer bir yemek
hazırlar ve Yaakov’u babasına gönderir. Yaakov babasından “göklerin çiyi ve
yeryüzünün yağı” hakkında bir bereket duası alır ve kardeşine karşı üstünlüğe
sahip olur. Esav döndüğü ve aldatmaca ortaya çıktığı zaman, Yitshak’ın ağlayan
oğluna verebileceği tek şey, onun kılıcı sayesinde yaşayacağına dair kehanette
bulunmaktır. Yaakov hata yaptığı zaman, küçük kardeş Yaakov, ağabey Esav’ın
üzerindeki üstünlüğünü kaybedecektir.
Yaakov, Esav’ın gazabından kaçmak ve dayısı Lavan’ın
ailesinden kendisine bir eş bulmak için evden ayrılır. Esav, üçüncü bir kadınla
evlenir: Yişmael’in kızı Mahalat.
HAFTANIN PERAŞASI
Rabi Şelomo Levinşteyn
KISIRLIK - ÖNCEKİ
NESİLLERLE BAĞLANTIYI KOPARTMAK
“Yitshak, eşi için Tanrı’ya yakardı; Çünkü o
kısırdı.”(Bereşit 25:21)
Üç babamızı ve dört annemizi tek bir nefeste
saymaya alışkınız fakat eğer biraz daha dikkatli incelersek birazdan
açıklayacağımız şekilde aralarında çok büyük farklar olduğunu görürüz.
Gelin bir soru soralım: Avraam Avinu kısır
mıydı, yoksa doğal yollarla çocuk sahibi olabilir miyid?
Tabii ki Avraam Avinu kısır değildi diyenler
olacaktır. Çünkü bildiğimiz gibi Yişmael onun oğluydu. Fakat pasuklar bunun
tersini söylüyor. Sara Avraam’a “ Hepsi senin yüzünden!” demiştir. Raşi
orada Avraam’ın Sara için değil sadece kendisi için tefila yaptığından dolayı
kendisinin çocuğu olduğunu açıklamasını yapar.
Sonuç olarak Avraam Avinu kısırdı. Eşi
Sara’nın kısır olduğu da pasuklardan gördüğümüz gibi apaçık ortadadır.
Peki Ya Yisthak?
Peraşamızdaki “Yitshak, eşi için Tanrı’ya
yakardı; Çünkü o kısırdı.” pasuğunda açıkça sadece Rivka’nın kısır olduğunu
Yitshak’ın böyle bir problemi olmadığını görüyoruz.
Şimdi gelelim bir sonraki nesile…Yaakov,
Rahel ve Lea.
Yaakov Avinu bildiğimiz gibi kısır değildi.
Ya Rahel İmenu? Kesinlikle kısırdı. Peki ya Lea? Pasukta (“Tanrı,
Lea’nın sevilmediğini gördü ve onun rahmini açtı.”Bereşit 29:31)gördüğümüz
gibi o da kısırdı. Buradan da görüyoruz ki Yaakov kısır değil fakat iki eşi de
kısırdı.
Sonuç olarak yaptığımız hesapta babalarımız
arasında sadece Avraam Avinu, annelerimizin ise hepsi kısırdılar. Anlamamız
gereken nokta neden babalarımızın çoğu kısır değil iken annelerimizin hepsi
kısırdı?
Bu soruyu Magid MiDuvna ve Ben İş hay soruyor
ve şöyle cevaplıyorlar:
Biz kendimizi her zaman Avraam Avinu’ya
bağlarız. O bizim ilk babamızdır. Peki neden sadece Avraam Avinu’ya bağlarız?
Onun da bir babası vardı. Nasıl ki Avraam Avinu bizim büyük büyük babamız ise,
onun babası da aynı şekilde bizim büyük büyük babamızdır. Peki ya Aran? O da
Sara’nın babasıdır. Neden o da bizim büyük babamız sayılmıyor? Sonuç olarak
onlara olan yakınlığımız Avraam Avinu ve Sara İmenu’ya olan yakınlığımızla
neredeyse aynı!
Biz kendimizi Terah’a bağlamıyoruz çünkü onun
gücüyle dünyaya gelmedik. Doğa kanunlarına göre Avraam Avinu’nun çocukları
olmayacaktı çünkü o kısırdı. Doğa kanunlarına göre Terah’ın Avraam Avinu
yoluyla dünyaya gelecek bir soyu olmayacaktı. Bu yüzden biz Avraam Avinu’nun
mucize yoluyla dünyaya gelen soyu olduğumuzdan dolayı kendimizi sadece ona
bağlarız.
Aynı şey Sara İmenu için de geçerlidir. Doğa
kanunlarına Sara İmenu’nun babası Aran’nın Sara’nın yoluyla dünyaya gelecek bir
soyu olmayacaktı. Sara’nın mucize yoluyla dünyaya gelen oğlunun artık Aran ile
hiç bir bağı kalmamıştır!
Avraam ve Sara’ya yapılan mucize sonucu doğan
oğullarının önceki nesiller ile hiç bir bağı kalmamıştır. Bu Yisrael Halkı’nın
başlangıcıdır. İşte bu yüzden Akadoş Baruh U, Avraam ve Sara’yı kısır
yaratmıştır.
Yitshak Avinu, Avraam ve Sara’nın
çocuklarıdır. Tanrı bu bağı korumak istediğinden dolayı onu kısır
yaratmamıştır. Fakat Rivka Aramlı Betuel’in kızıdır. Tanrı tabii ki Yisrael
Halkı’nın Betuel ile bir bağı olmamasını istemiştir. Bu yüzden Rivka’yı da
kısır yaratmıştır.
Aynı şekilde bir sonraki nesil de Yitshak ve
Rivka’nın çocukları olan Yaakov Avinu da kısır değildir. Çünkü Tanrı bu bağın
kopmasını istemez. Fakat Rahel ve Lea için aynı şey söz konusu değildir. Onlar
Lavan’ın kızlarıdır. Tanrı tabii ki bu bağı kopartmak ister. Bu yüzden Rahel de
Lea da kısır yaratılmıştır. Bu sayede çocuklarının Lavan ile hiç bir bağı
olmayacak, mucize eseri sadece babalarının nesline bağlı bir şekilde dünyaya
gelmiş olacaklardır.
Ben İş Hay ve Magid, Balak Peraşası’ndaki “Zira
kayaların başından görüyorum onu, tepelerden gözlüyorum. İşte – yalnız
barınacak halk ve ulusların içinde sayılmayacak.” pasuğunu bu şekilde açıklıyorlar:
“Kayalar” bizim kutsal babalarımız, tepeler
ise annelerimizdir. Akadoş Baruh U “kayaların başı”nı yani ilk babamız Avraam
ve “tepeler”i yani annelerimizi kısır yarattı. Peki neden mi? Bizim “yalnız
barınacak halk ve ulusların içinde sayılamayacak” olabilmemiz için. Yani
kendimizi Nahor’a, Betuel’e, Lavan’a bağlamadan kendi başımıza ayrı bir ulus
olabilmemiz için.
YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR
El Gid Para El Pratikante
Daha sonra Keneset Agedola’nın yerini, daha küçük
bir kurul olan Sanedrin aldı. 71 üyeden oluşan bu kurul da aynı amacı
taşıyordu ve II. Bet-Amikdaş’taki Lişkat Agazit adı verilen bölümünde
toplanırdı. Sanedrin üyelerine aynı zamanda Tanaim adı verilirdi. Çoğu
Yeruşalayim’de, bazıları da Erets-Yisrael’in değişik yerlerinde yaşayan
Tanalar’ın amacı, Tanrı’nın sözlerini halkın içinde yaygınlaştırmaktı. İlk
Tana olan Şimon Atsadik de, Keneset Agedola’dan almış olduğu Sözlü Tora
geleneğini öğrencilerine aktarmış, altı nesil boyunca süren bu aktarma
süreci İlel Azaken ve Şamay’a kadar sürmüştür. İlel, Şamay ve ikisinin
öğrencileri Sözlü Tora’yı yine nesilden nesile öğretmişlerdir. II.
Bet-Amikdaş’ın yıkılışından sonra, Raban Yohanan Ben Zakay, Yavne’de bir
akademi kurdu ve birçok Rav’ınyetişmesine önayak oldu. Sözlü Tora’nın aktarımı
bu şekilde devam
etti ve böylece Rabi Yeuda Anasi zamanına gelindi.
ŞAMAY: İlel Azaken’le aynı devirde yaşamış,
Şemaya ve Avtalyon’un yeşivalarında öğrenim görmüştür. Kendisi çok ciddi ve
günah işlemekten son derece çekinen bir kişiydi. Bu yüzden kutsal
Toramız’daki kuralların, daima harfiyen yerine getirilmesini isterdi. Tora’yı
uygularken ağır olan uygulamayı (Humra) tercih ederdi. Halkını çok sever,
kendi döneminde var olan tüm ulusal ve dini mücadelelerde büyük bir şevkle yer
alırdı. Sanedrin’in Av Bet Din’i olarak atanmıştı. Şamay kötülere karşı
dargın bir tavır takınmasına karşın, doğrulara karşı yumuşak ve asil bir
bakışı vardı. İlel ve Şamay iki büyük okul kurmuşlar ve ikiye
ayrılmışlardır: Bet-İlel ve Bet-Şamay. Bir ekol İlel’in, diğeri de
Şamay’ın sistemine göre öğretim yapardı. Kanunun uygulaması konusunda sürekli
fikir ayrılıkları vardı. Fakat tüm bunlara rağmen bu iki bilge, çok candan iki
arkadaştılar ve birbirlerini iki kardeş gibi severlerdi. Onların kurdukları
ekoller II. Bet-Amikdaş’ın yıkılışından sonra Raban Yohanan Ben Zakay’a kadar
devam etmiştir. Zira ondan sonra tüm hahamlar Bet-İlel’in ekolünü kabul
etmişlerdir.
Şamay şöyle derdi: “Her Yisraeloğlu’nun, Tora’yı
öğrenmesi kutsal bir görevdir. Bunun şartı da Tora’nın dini ve sosyal
kurallarını uygulamaktır”. Şamay bir uygulamada şüphe söz konusu olunca,
hiçbir şekilde işin kolayına ya da onu hafifletme yoluna gitmezdi. İlel’in
hafifletme prensibine karşılık, o hep ağır uygulamayı tercih ederdi. Öyle ki,
İlel başkasına zarar verilmediği sürece yalan konuşulmasına izin verirdi.
Talmud bu konuda şunları anlatır: Bir gelinin, damadın gözünde güzel gözükmesi
için onu övmek mitsvadır. Şamay bu konuda “Bir gelini olduğu gibi övmek
gerekir. Çirkin bir gelinin güzel olduğu söylenemez” derdi. Buna karşılık
İlel “İster güzel ister çirkin olsun, damadın yanında bulunulduğunda, gelin
için ya güzel ya da sevimli denmelidir” derdi. Şamay onu eleştirerek “Bir kör
ya da sakata nasıl güzel veya sevimli denebilir? Dinimiz bize yalandan
uzaklaşmamızı emretmez mi?” diye sorunca, İlel şöyle cevap vermişti: “Kötü
bir şey satın almış birine ne demek doğrudur? O şeyin bir işe
yaramadığını söylemek mi gerekir, yoksa onu övmek mi? Onu artık satın aldıktan
sonra, en doğrusu elbette onu övmektir”.
ASE
LEHA RAV: KENDİNE RAV SEÇ
RAV ELİYAU KOEN: MAHAZİKE TORA
İLHOT TEFİLA
(Tanrı`ya
ibadet)
B-
Şahrit, Minha ve Arvit Tefila`larının zamanı
Evvelki yazımızda belirttiğimiz gibi, günde üç
değişik zamanda, Tanrı’ya yaptığımız dualar, Haham’larımızın bir buyruğudur. Bu
Tefila’ların günümüzde bilinen metinleri, II. Bet-Amikdaş’ın kuruluşu
zamanındaki (M.Ö. 4.yüzyıl) Anşe Kneset Agedola (120 kişilik
büyük dini konsey) tarafından yazılmıştır. Gerçi o zamandan evvel de bu Tefila’lar
mevcuttu ama belli bir dua metni yoktu. Herkes içinden geldiği şekilde Tanrı’ya
dua ederdi. Talmud ve çeşitli midraşlara göre bu Tefila’ların
kurucuları üç büyük Ata’mızdır. Şöyle ki Avraam Avinu, Sabah duasını (şahrit)
Yitshak Avinu, Akşam üstü duasını (Minha) Yaakov Avinu da, Gece duasını
(Arvit) ilk olarak söylemişlerdir. Sonraki nesillerde bu Tefila’lar
toplumun ileri gelenleri tarafından muhafaza edilerek sürdürülmüş, fakat hiçbir
zaman tüm cemaat fertlerini yükümlü kılmamıştır.
II. Bet-Amikdaş’ın yıkılışından sonra (M.S.68) bu
Tefila’lar büyük önem kazanmıştır. Şöyle ki Şahrit ve Minha duaları,
Bet-Amikdaş’ta Sabah akşam bütün toplum adına yapılan “Tamid” kurbanlarının
yerini, Arvit duası da, Mizbeah’ta gece vakti Tanrı’ya sunu olarak
yakılan kurban etlerinin yerini almıştır. Bet-Amikdaş’ın yerini de “Mikdaş
meat” (küçük mikdaş) diye adlandırılan Bet-Kneset=Sinagog’lar almıştır.
Bunlar Yahudi’lerin yerleştikleri heryerde
kurulmuş, toplum da buralarda, günde üç kere toplanarak, günümüze kadar
devam edegelen, bu duaları orada yapmaya başlamışlardır.
Bu Tefila’ların başlangıç ve bitim zamanları
şöyledir:
1-Şahrit: Gün başlangıcından dördüncü saatin sonuna
kadar. Yani günün ilk bir bölü üçünün (1/3) sonuna kadar. (Bu zamandan sonra
öğle vaktinden biraz evveline kadar zoraki durumlarda Tefila’sını yapmışsa,
yine hova’dan çıkar.)
2-Minha: “Hatsot ayom” dediğimiz öğleden yarım
saat sonrasından itibaren, güneş batışına kadar.
3-Arvit: Gece yıldızların çıkışından, gün ağarmaya
başlayıncaya kadar.
Tora’dan belli bir dua vakti olmamasına rağmen, Haham’larımız, bunları
sınırlamanın sebebini, bizleri günlük meşguliyetlerimizden dolayı, nasıl olsa
vaktimiz var diye, onları devamlı erteliyerek, unutkanlığa yer vermememiz
içindir. Bu bakımdan Sabah kalkar kalkmaz ilk işimiz, Tanrı’ya Şahrit Tefila`sını
yaparak O’na olan bağlılığımızı ve müteşekkirliğimizi ifade etmemiz gerekir.
Günün yarısı geçtikten sonra, engeç güneş batışına kadar, Minha Tefila’sında
tekrar Tanrı’ya dönerek O’na olan minnettarlığımızı dile getirmek ve günlük
başarılarımızda O’nun büyük payı olduğunu kavramamız lüzumunu hissetmemiz
lâzımdır. Arvit Tefila’sına gelince, yıldızlar çıktıktan sonra, tekrar
Tanrı’nın önüne çıkarak, genellikle gece vakti, karanlıktan faydalanarak,
bizlere türlü kötülükler yapmayı tasarlayarak onları icra etmek istiyenlere
fırsat vermemesini, onları yok etmesini ve rahatlık içinde sakin bir gece
geçirmemizi Tanrı’dan dileriz.
Cuma Akşamı Sederi Alahaları
Rav
Berti Derofe
30. Kiduş bardağından en azından Melo
Lugmav içmek gerekir ki bu ölçü kişinin ağzındaki içeceğin bir yanağını
doldurmasıyla oluşan bir ölçüdür. Bu ölçü reviit (86gr.) ölçüsünün
yarısından çoğuna (44gr.) karşılık gelir.
31. Eğer Kiduş’u yapan kişi gerekli
ölçüyü içmediyse masada bulunanlardan biri bu ölçüyü içer.
32. Eğer masada hiç kimse bu ölçüyü içmemiş,
fakat masadakiler arasında toplamda bu ölçü kadar içilmişse, bediavad yükümlülük
yerine getirilmiş sayılır.
33. Eğer kişinin sadece bir bardak şarabı
varsa, akşam Kiduş’unu söyledikten sonra bardak pagum olmasın
diye elindeki bardaktan başka bir bardağa en azından Melo Lugmav (44gr.)
şarap döküp oradan gerekli ölçüyü tattıktan sonra, ilk bardakta kalan şarabı
da sabah Kiduş’u için saklar. Bu sırada ilk bardakta en azından reviit
şarap kalmasına dikkat edilmelidir.
34. Fakat yukarıda (33. nolu alaha) bahsedilen
durum sadece kişinin Avdala için de şarabı varsa geçerlidir. Ancak Avdala
için şarabı olmayan biri, akşamdan kalan şarabı sabah Kiduş’u
yerine Avdala için saklar ve sabah Kiduş’unu alkollü bir
içecekle yapar.
Kendine
bir rav seç, arkadaş edin ve herkesi iyi yönde yargıla.
Yeoşua Ben Perahya