Bu Hafta İçin Saatler |
1
Heşvan |
Gelecek
Hafta İçin Saatler |
||||
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
5775 |
Şabat |
Başlangıç |
Bitiş |
Yeruşalayim |
16:19 |
17:39 |
----- |
Yeruşalayim |
16:12 |
17:32 |
Tel
Aviv |
16:38 |
17:40 |
25
Ekim |
Tel
Aviv |
16:31 |
17:33 |
İstanbul |
17:56 |
18:37 |
2014 |
İstanbul |
16:48 |
17:28 |
Hatırlatmalar: |
Peraşa Özeti (Bereşit 1:1-68)
[www.chabad.org]
Tanrı,
şiddet ve yozlaşma batağına saplanmış bir dünyadaki tek dürüst
insan olarak dikkati çeken Noah’a büyük ahşap bir gemi inşa
etmesini emreder. Gemi, içten ve dıştan ziftle kaplı olacaktır. Tanrı, büyük
bir tufanın, yeryüzünden tüm yaşamı sileceğini, fakat geminin su üstünde
yükselerek, içindeki Noah, ailesi ve tüm hayvanlardan erkek ve dişi
olmak üzere çiftlere sığınak olacağını söyler.
Kırk gün
boyunca yağmur yağar ve sular, sakinleşene kadar 150 gün
boyunca kabarır. Gemi, Ararat dağına oturur ve
Noah, pencereden önce bir kuzgun, sonra da birkaç kez güvercin
gönderir. Amaç, suların yeryüzünden çekilip çekilmediğini anlamaktır.
Toprağın tamamen kuruması, Tufan’ın başlangıcından tam bir güneş yılı, yani
365 gün sonraya rastlar. Tanrı bunun ardından Noah’a, gemiyi terk
etmelerini ve yeryüzünü tekrar nüfuslu hale getirmelerini emreder.
Noah
bir sunak inşa eder ve Tanrı’ya korbanlar yapar. Tanrı, bir daha tüm insanlığı
kötü davranışları sebebiyle yok etmemeye yemin eder ve insanlıkla yaptığı bu
yeni antlaşmanın sembolü olarak gökkuşağını atar. Tanrı ayrıca Noah’a, yaşamın kutsallığı hakkında
talimat verir: Cinayet, idamı gerektirecek düzeyde
ciddi bir günahtır. Ve bundan sonra insanların
hayvanların etini yemelerine izin olacaksa da, bir hayvanın eti, o hala canlıyken yenemez; ayrıca kan da
yenmemelidir.
Noah bir
bağ diker ve ürününden elde ettiği şarapla sarhoş olur. Çıplak bir şekilde otururken, oğullarından Hamdurumdan avantaj sağlar ve
bunun için lanetlenir. Babalarının çıplaklığını örten
diğer iki oğlu Şem ve Yefet ise mübarek kılınır.
Noah’ın soyu, on nesil sonra tek bir dili konuşan, ortak kültüre sahip tek bir halk haline
gelir. Fakat o nesilde, kendi yenilmezliklerini simgeleme amacıyla yüksek
bir kule inşa etmeye kalkışarak, Yaratıcıları’na karşı gelirler. Tanrı onların dillerini bozar; öyle ki, artık biri, diğerinin
söylediğini anlayamaz hale gelir. Sonunda projeyi iptal etmek zorunda kalınır; insanlar, gruplar halinde yeryüzünün farklı kesimlerine dağılarak yetmiş ana ulusu
oluştururlar.
Noah
peraşasının sonunda, Noah’tan Avram’a [sonradan Avraam] kadar olan on nesil
listelenir. Avraam’ın, doğum yeri olan Ur Kasdim’den çıkıp, Kenaan Ülkesi’ne giderken Haran’da konaklamasının anlatımıyla peraşa biter.
RAVLARIMIZDAN DİVRE TORA
Rav İzak
Peres
Noah peraşası, kaybedilen fırsatlar,
atılmayan adımlar ve kaybedilen
şanslardan bahsetmektedir. Peraşa, Noah’ın nesli ile başlamaktadır.
Dünyayı ve medeniyeti yok edecek olan tufan konusunda Noah toplumunu uyarır. Ancak
Noah toplumunu yeterince ikna edememiştir ya da toplum dünyaya olacak şeyleri
fazlasıyla hafife almıştır.
Tarihte pek çok kez yapılan uyarıların
ya da tehlike sinyallerinin dikkate alınmaması durumunda neler olduğuna tanık
olmuşuzdur. Hiç kimse peygamberlerin kehanetlerini dinlemek istemez. Bu tür
şeyler günlük hayatımızın denge ve dinginliğini bozar. Olumlu değişiklikler
istediğimizi söyleriz ama aslında hayatın olduğu gibi kalmasından memnuniyet duyarız.
Noah’ın nesli, kendini kurtarma ve
böylelikle dünya tarihini değiştirme fırsatını kaçırır. Noah’ı ve bir gemi inşa
etme fikrini saçma bulurlar. Dolayısıyla, yağmurlar başladığında ve sular
yükseldiğinde hala Noah’la ve yaptığı uyarılarla dalga geçerler.
Bu tür olaylarda, istenmeyen kurtarıcı
genelde dikkate alınmaz. Alışılagelmiş yardım ve kurtarma kriterlerine uymadığı
için bu kurtarıcı, değerlendirmelerinde haklı bile olsa kınanır, saçma bulunur
ve dikkate alınmaz.
Tufandan sonra, fırsatı kaçıran kişi
olarak Noah gösterilir. Yorumcuların her zaman Noah’a olumsuz ve sert
yaklaşmalarının sebebi, geçmişte yapılan hata ve günahlardan arınmış olarak
yeni bir dünya yaratma fırsatını kaçırmış olmasıdır. Daha önceden Gan Eden’de
Adem ve Hava’ya da sunulan bu tür bir fırsat, tarihte bir daha kimseye
sunulmamıştır.
Bu fırsatı kullanmaması, Noah’ın
eleştirilen zayıflığıdır. Tora, her zaman hayatta doğru kararlar vermenin ve
doğru seçimler yapmanın gerekliliğini vurgular. Yaşamayı ölüme, iyiyi kötüye,
bakiyi faniye tercih etmemizi öğütler.
Çoğu zaman doğru seçenek açık seçik
sunulduğu halde karar vermekten kaçınmak,yahudilikte tedbirli ya da tarafsız
olmak olarak algılanmaz. Aksine, ölümcül bir hata olarak algılanır. Harcanan bir fırsat günahtır.
Hayatlarımızı, almış olduğumuz ve
alacağımız kararlar belirler. Seçim yapmak hayatımızın kaçınılmaz bir
parçasıdır. Umarız ki Tanrı bize sunulan fırsatlar iyi değerlendirme bilgeliğini
bize bağışlar ve biz de doğru seçimler yapabiliriz.
HAFTANIN
PERAŞASI
Rav
Pinhas Erlenger
Dürüst
ve Mükemmel Fakat Dışarıya Açılamamış
Avraam’ın “İş A-Hesed” yani “İyiliğin Adamı” ve “Amud
A-Emuna” yani “İnancın Direği” kariyerine karşılık Midraş Noah’tan sadece kendi
neslinde” Tsadik” yani dürüst ve Tanrı’nın yolunda giden biri olarak bahseder.
Pasuk Noah hakkında Avraam’da söylediği gibi “Önümde yürü ve mükemmel ol”
yerine “ Noah Tanrı ile birlikte yürüdü” yazar. Yani Noah’ın bu yolda ilerlemek
için Tanrı’nın yardımına ihtiyacı vardır.
Gelin birlikte biraz Noah’ın hayatından bahsedelim ve onu
tanımaya çalışalım. Noah bizim aklımızın alamayacağı bir seviyede olan Tsadik
bir insandı. Öyle ki pasuk onun için Tanrı’nın gözünde beğeni bulduğunu yazar.
Buna rağmen Noah’ın ulaştığı bu yüksek seviyesine rağmen
Yeşaya Peygamber O’nu döneminde yaşanan korkunç tufanla suçlayıcı bir şekilde
ilişkilendirir. Tufan’dan “Noah suları” olarak bahseder.
Hahamlarımız bize Tufan sularının kendi adıyla anılmasının
sebebinin Noah’ın kendi nesli için tefila yapmaması olduğunu öğretirler.
Yani Noah büyük bir Tsadik olmasına, her anını manevi
boyutta yükselmeye adamış ve peygamberlik seviyesine ulaşmış olmasına rağmen
sadece kendisini ruhani boyutta yükseltmekle uğraşmış ve kendi nesli için dua
etmeyi uygun görmemiş olmasından dolayı tufan O’nun adıyla anılmaktadır. Yani
dünya üzerindeki bütün canlıların yok olmasına sebep olan bu tufanın sebebi
Noah’ın ta kendisidir.
Bu yüzden yaptığı bu hatayı düzeltmek amacıyla Noah
gemide tam tersi şekilde davranmak zorunda kalmıştır. Bütün evcil ve evcil
olmayan hayvanları, uçucu ve uçucu olmayan kuş türlerini, ve yerde sürünen
bütün canlıları kendisi beslemek ve onlarla ilgilenmek zorunda kalmıştır. Bu
onun yaptığı hatanın “Tikun”u dur. Kendini öğrenim ve dua ile yükseltmeye
çalışıp neslini kurtarmak amacıyla dua etmemesine karşılık gemide bulunduğu
süre içerisinde sadece ve sadece orada yaşayanlar için çalışmış ve kendi
maneviyatı yerine onların hayatta kalmaları için uğraşmıştır.
Buradan görüyoruz ki; kişinin kendi maneviyatını düşünüp
Tora öğrenimi ve tefilalara vakit ayırmasının yanında etrafındakiler için de
tefila yapması, onları da tek doğru yol olan Tora’nın yoluna yaklaştırıp
gittikleri yanlış yoldan dönmeleri için elinden gelenin maksimumunu yapması
herkes için bir zorunluluktur.
YAHUDİLİKTE
KAVRAMLAR
El
Gid Para El Pratikante
Yeoşua Bin Nun’dan sonra, “Şofetim - Hakimler”
dönemi boyunca her neslin ileri gelenleri [Zekenim], Sözlü Tora’yı
öğretmenlerinden öğrenmişler ve Yisrael içinde kehanette bulunan
peygamberlerden ilki olan Şemuel Anavi’ye kadar bu şekilde süregelmiştir.
Şemuel, Tora’yı Zekenim’den teslim almış, O’nu
öğrencileri peygamberlere devretmiş, onlar da bunu nesilden nesile
aktarmışlardır. 1. Bet Amikdaş’ın yıkılışından sonra Babil’e sürgüne giden
halk, diğer putperest uluslarla karışmamak için Tora öğrenimine çok büyük önem
vermişlerdi. Pers Kralı Koreş [Sirüs] Yahudiler’e Erets Yisrael’e dönme izni
verildiğinde, halkın lideri Ezra Asofer’di. Ezra, Tora’nın kanunlarını son
peygamberlerden teslim almıştır. Ezra, kendi döneminin tüm büyük bilgelerini
toplayarak bir üst konsey kurmuş, buna “Keneset Agedola – Büyük Meclis”
adı verilmiştir. 120 kişiden oluşan kurulun ana amacı Tora’yı Yahudilere
öğretmek ve açıklamaktı. Bu kurulun son üyesi Şimon Atsadik’tir. Tora’yı
kendisinden öncekilerden almış ve kendi öğrencilerine devretmiştir.
ŞEMUEL ANAVİ: Yisrael’de peygamber ve
hakimdi. Levi kabilesine mensup Keat ailesinden gelen Elkana’nın oğludur.
Annesi Hana’dır. Koen Gadol Eli’nin ölümünden sonra, Şemuel Bene Yisrael’in son
hakimi olmuştur. Şemuel bütün kabileleri birleştirmeyi başarmış, onları
herkesin aynı fikre sahip olduğu tek bir millet haline getirmiştir. Şemuel’in
arzusu, Yisrael Ulusu’nun diğer uluslardan farklı olması ve sadece kutsal
Tora’nın talimatları doğrultusunda yaşamasını sağlamaktı. Yisrael Ulusu’nda
başka hiç bir ulusta olmayan gizemli ve ebedi bir gücün varlığına inanıyordu.
Şemuel kendisinden öncekilerden almış olduğu Tora bilgisini öğrencilerine devretmiş,
onları halkın rehber ve yöneticileri olarak yetiştirmiştir. Bunlara “Bene Aneviim – Peygamberlerin Çocukları” denmiştir.
Cuma
Akşamı Sederi Alahaları
Rav
Berti De Rofe
6.
Bar-Mitsva olmamış bir çocuk Kiduş yapıp
başkalarını Hova’dan çıkaramaz.
7.
Maddi gücü olmayan biri için Şabat’ı onurlandırma
konusundaki öncelik sırası aşağıdaki gibidir;
a)
Akşam ve sabah Seuda’ları için ekmek,
b)
Akşam Seudası için şarap,
c)
Sabah Seudası için şarap,
d)
Sabah Seudasını zenginleştirmek,
e)
Akşam Seudasını zenginleştirmek.
8.
Kiduş yapmadan önce herhangi bir şey yemek
veya içmek yasaktır.
9.
Kişi Şabat’a girmeden önce yemeğe başlamış olsa
bile Şabat girdiği anda yemeği kesmeli ve
Kiduş
yapmalıdır. (Tabi bahsedilen durum Şabat’ı erken
alıp erken Kiduş yapıldığı zaman geçerli
değildir.)
10.
Bir evde şarap yoksa veya kişi çeşitli sebeplerden dolayı
şarap içemiyorsa, Kiduş ekmekle
yapılabilir. Bu
durumda normal Kiduş’tan farklı olarak sadece “Savri Maranan”
ve “Bore Peri
Agefen” berahası yerine “Amotsi Lehem Min Aarets” berahası
söylenir.
Haftanın
Sözü
“Efendisine
karşılığını almak üzere hizmet eden köleler gibi değil, karşılık almamak üzere
hizmet eden köleler gibi olun ve Tanrı korkusu üzerinizde olsun.”
Soho’lu
Antignos