Haftanın Peraşası BülteniTora'nın613 mitsvasından 74'ü Ki Tetse peraşasındadır...


arşiv...

              Bu Hafta İçin Saatler           

11 Elul

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5774

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:23

7:34

-----

Yeruşalayim

6:14

7:24

Tel Aviv

6:38

7:36

6 Eylül

Tel Aviv

6:29

7:26

İstanbul

7:17

7:57

2014

İstanbul

7:05

7:45

Kİ TETSE

 

 

 

 

Peraşa Özeti (Devarim 21:10-25:19)

[www.chabad.org]

 

Tora’nın 613 mitsvasından 74’ü Ki Tetse peraşasındadır. Bunların arasında savaşta esir alınmış güzel bir kadın; bir behorun (ilk doğan) miras hakları, asi ve dik başlı bir oğul; ölülerin gömülmesi ve itibarı; kayıp bir malın sahibine geri verilmesi; anne kuşu, yavrusunu almadan önce uzaklaştırma esası; bir evin çatısının etrafına güvenlik çiti kurma görevi ve farklı “Kilayim” (yasak bitki ve hayvan melezlemesi) durumları hakkındaki kurallar yer alır.

Ayrıca, zina, evli olmayan bir kıza tecavüz ya da iğfal, bir erkeğin, eşini sadakatsizlik iftirasıyla suçlaması gibi konularda uygulanan yargı süreci ve ilgili cezalar da bu peraşada yer alır. Yasak ilişki sonucu doğmuş bir çocuk, Moav ya da Amon soyundan gelen ve Yahudilik’i kabul etmiş bir erkek, Yahudilik’i kabul etmiş olan bir Edomlu ya da Mısırlı’nın ilk iki nesil çocukları, Yahudi soyundan biriyle evlenemez.

Perşamızda, askeri ordugâhın saflığı hakkındaki yasalar, kaçmış bir köleyi geri verme yasağı, işçilere ödemelerini zamanında yapma ve sizin için çalışan – insan ya da hayvan – herkesin, “çalışma sırasında yemek yemesine” izin verme yükümlülüğü; borçlulara uygun davranma ve borçları faizlendirmeme kuralı; evlilik kurallarının da öğrenilmesini sağlayan boşanma kuralları; Tora’nın ceza belirtilmemiş bir yasağına uymama durumunda verilen 39 kırbaç cezası; ölen çocuksuz erkek kardeşin eşi ile evlenme yükümlülüğü (Yibum) ya da kayınbiraderin bu yükümlülüğü yerine getirme istememesi durumunda yapılan seremoni (Halitsa) de yer alır.

Ki Tetse peraşası, “Amalek’in Mısır’dan çıkarken sana yolda yaptığını hatırla” mitsvası ile son bulur.

RAVLARIMIZ’DAN DİVRE TORA
Rav İzak Alaluf

 

Veameru el zikne iro benenu ze sorer umore enenu şomea bekolenu – (dikbaşlı çocuğun anne babası onu alırlar ve şehrin bilgelerine) derler ki oğlumuz dikbaşlı  ve asi. Sözlerimizi dinlemiyor” (Devarim 21:20).

 

Talmud’da (Sanhedrin 71a) “sözümüzü dinlemiyor” cümlesini şöyle açıklar: Onların sesi birbirinin aynısı olmalı. Aksi durumda çocuk cezadan muaftır. Ollelos Efrayim adındaki yazar buna şöyle bir açıklama getirir: “Eğer anne ve baba aynı dili konuşmuyorlarsa çocuk kötü davranışlarından sorumlu tutulamaz.”

 

Anne baba olmanın en önemli kurallarından biri anne ve babanın birlik içinde ve tutarlı olmalarıdır. Eğer ebeveynlerden biri sert diğeri hoşgörülü ise çocuk bir çelişkiye düşecek ve neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamayacaktır.

 

Ne yazık ki bu kural günümüzde çok fazla aldırış edilmeyen bir kural halini almıştır. Her ebeveyn kendi doğrusunu savunmaktadır. Sadece savunmakla kalmadan bu özelliklerini bir sonraki nesle de aktarmaktadır. Ne yazık ki ebeveynler bir çocuğu diğerine karşı kullanabilmektedir.

 

Anne babanın çocuklarla büyük bir sorunu olduğu zaman mutlaka bir uzman görüşüne başvurmak gerekir. Bu durum akıllıca olmasına rağmen genellikle vakalar geç kalınmış olmakta ve eğer sorun ebeveyn hatasından kaynaklanıyorsa çözümü daha zor olmaktadır.

 

Ebeveyn olmak en büyük sorumluluklardan biridir. Çocuk dünyaya kendi isteği ile gelmemektedir. Eğer anne baba olarak böyle bir sorumluluğu üstlendiysek ödevimiz onlara sağlayabileceğimiz en iyi hayat şartlarını sağlamak olacaktır.

 

Ehliyet almaya karar veren biri pratik yapmadan önce araba kullanmanın, trafik kurallarının inceliklerini bir kurs ile öğrenir. Bir çocuğu yetiştirmek araba kullanmaktan daha az mı önemlidir. Bir çocuğu hayata hazırlamak bir ön hazırlık gerektirmez mi?

 

Etrafımızda çocuk eğitimi ile ilgili birçok kaynak, birçok yayın vardır. Her biri bizlere çocuk yetiştirmenin farklı bilimsel yollarını öğretmektedir. Ancak hangi yol seçilirse seçilsin anne baba görüş birliği içinde olmalıdır. Yani yazar Efrayim doğru söylemiştir. Ebeveynler tam bir görüş birliği içinde olmalıdır.

 

Talmud anne babanın sağır veya dilsiz olması durumunda da çocuğun cezaya çarptırılamayacağını öğretir. Anne babalar bazen fiziksel anlamda değilse de sağır ve dilsizi oynamaktadırlar. Çoğu çocuklarının ne yaptıklarını görmezlikten gelmekte, çocuklarını uyarmamakta kısacası gerçek sağır ve dilsizler gibi davranmaktadırlar. Bu da çocukların zararlı alışkanlık ve davranışları benimsemelerine neden olmaktadır.

 

Birçok nedenden dolayı isyankar çocuğun cezalandırılması uygulanamayacak bir emirdir. Ancak bu emrin öğrenilmesi bizlere anne ve baba olmanın sorumluluğunu ve önemini anlatacaktır. Dr. Twerski’ye göre de bu bizim en önemli kazançlarımızdan biridir.

 

 

ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR

ELUL AYI’NIN SEGULASI

RAV PİNHAS ERLİNGER

 

Hahamlarımız Elul ayının teşuva yapmak için en uygun zaman olduğunu söylerler. Tanrı, Elul ayında daha da yakınlaşır ve dualarımızı, yakarışlarımızı aramızda hiçbir aracı olmadan dinler.

 

Elul ayı teşuva yapmak için en uygun zaman olduğunu geçen haftaki yazımızda da dile getirmiştik. Ancak Elul ayı bu gücü nereden almaktadır? Yoksa buna neden olan bir olay mı olmuştur?

 

Pirke DeRabi Eliezer kitabı bu soruyu şöyle cevaplar. Yisrael Halkı Altın Buzağı günahını işledikten sonra Moşe Rabenu tekrardan kırk gün boyunca göğe yükselmişti. Tanrı’nın huzuruna çıkıp Yisrael halkını affetmesi için dua etmiş ve duası kabul edilmişti. Moşe’nin yaptığı af duaları bu günleri günahlarımızın affı için en uygun zamana çevirmiştir – “İlk seferde olduğu gibi kırk gün ve kırk gece ekmek yemeyip, su içmeden, O’nu kızdıracak şekilde Tanrı’nın Gözü’nde kötü olanı yaparak işlemiş olduğunuz günahınızın tümü için Tanrı’nın önünde kendimi yere attım; çünkü Tanrı’nın size karşı hiddetlenmesiyle (ortaya çıkan), sizi imha etme (raddesindeki) öfke ve gazabı nedeniyle dehşete düşmüştüm. Ama Tanrı beni bu kez de dinledi” (Devarim 9:18-19).

 

Pirke DeRabi Eliezer kitabı bu günlerin Elul ayı ile Yom Kipur arasındaki günler olduğunu belirtir.

 

Bilindiği gibi Yahudilikte zaman bir döngü biçiminde olduğu kabul edilir. Bu nedenle kutladığımız bayramlar, tuttuğumuz oruçlar 3000 yıl veya 1500 yıl önce yaşanmış olayları anmak için değil, tam tersine, tarihteki aynı günler, olayların meydana geldiği zamanla aynı özellikleri taşırlar. Moşe Rabenu bu tarihlerde Yisrael halkını Altın Buzağı günahından affettirebilmek için Tanrı’nın huzuruna çıktığı için, bizlerin de aynı tarihlerde Tanrı’nın huzuruna çıkıp günahlarımızın affı için dua ederiz.

 

Böylece Elul ayı’nın gücünü nereden aldığını artık biliyoruz. Moşe Rabenu halkın günahını affettirebilmek için kırk gün gece gündüz dua etmiştir. Ancak neden kırk gün? Kırk rakamının bir özelliği var mıdır?

 

Rav Hida bu sorumuzu Devaş Lepi adlı eserinde Midraş Tanhuma’nın sözleriyle enfes bir şekilde açıklar.

 

Midraş şöyle der, “İnsan anne karnında kırk gün içinde meydana geldiği ve Sinay Dağı’nda kırk günün bitiminde verilen Tora’yı ihlal ettiği için kırk kırbaç yeme cezasına çarptırılır.”

 

Rav Hida da şöyle der, “bu nedenle insanın da kırk gün içinde yaratıldığı ve kırk günün sonunda Sinay Dağı’nda Tora’nın verildiği gibi, kırk gün boyunca teşuva yapması gerekir.”

 

 Rav Hida’nın bu öğretisini güzel bir öğreti ile de bağlayabiliriz.

 

Yom Kipur kurallarını ve Bet Amikdaş zamanında Yom Kipur günü yapılan ve bizlerin de Kipur gününün Musaf duasında okuduğumuz Avoda’yı anlatan Mişna’da (Yoma 8:9) şöyle yazılıdır:

 

“Bir kişi işlediği günahı tekrarlarsa ve iki seferde de, ‘ben günah işledikten sonra teşuva yapacağım’ derse bile, günah artık onun bir parçası haline geldiği için teşuva yapması zorlaşır. Zamanla kendisini, aslında yaptığı günahın o kadar da büyük bir günah olmadığına inandırmaya başlar. Bir kişi, ‘ben günah işleyeceğim ve Kipur günü affettirir’ derse Yom Kipur günahını affettirmez. Yom Kipur Tanrı ile insan arasındaki günahları affettirir ancak insanlar arasındaki günahları birbirilerinden özür dilemedikleri sürece affetmez. Rabi Elazar ben Azarya, ‘Tora’da yazan, ‘Zira bu günde (Koen Gadol) sizi arındırmak üzere sizin için onarım sağlayacaktır; Tanrı’nın Huzuru’nda tüm hatalarınızdan arınacaksınız’ (Vayikra 16:30) pasuğunun Tanrı ile insan arasındaki günahları affettirdiği yazmaktadır’ der... Rabi Akiva ise şöyle der, ‘Ne mutlu size Yisrael! Kimin huzurunda günahlarınızdan temizleniyorsunuz? (Ve) Kim sizleri günahlarınızdan temizliyor? Göklerdeki Babamız! Yazılı olduğu gibi, ‘Üzerinize saf suları püskürteceğim ve saf olacaksınız’ (Yehezkel 36:25). Ayrıca Yisrael halkının umudu - mikvesi Tanrıdır, (Umut anlamına gelen Mekave kelimesiyle Mikve kelimesi aynı harflere sahiptir). Mikve mekruhu saflaştırdığı gibi, Tanrı da Yisrael halkını saflaştırır.’

 

Bilindiği gibi Mikve’nin içinde 960 litre su barındırır. Elul ayından Yom Kipur’a kadar 40 güne ve 24 saat vardır. Bu süreç yani 40 gün ile 24 saat çarpıldığında 960 saat etmektedir. Rav Hida’nın dediği gibi, insan bu 40 günü gerektiği gibi değerlendirip 960 saat boyunca teşuva yaparsa 960 litrelik mikvesi de pasul yani geçersiz olmayacaktır.   

 

Görüldüğü gibi Elul ayının her anı, her dakikası, hatta her saniyesi Tanrı’nın bizleri tekrardan kucaklamak ve eve geri döndürmek için beklediği günlerdir. Bu günleri yıl boyunca olduğundan daha sık Tora dersleriyle geçirmeli, Teilim kitabını göz yaşlarıyla ıslatmalıyız. Bilindiği gibi Elul ayı boyunca iki defa Teilim kitabını bitirmek günahlarımızın affı için iyi bir seguladır. Teilim kitabı iki defa okunduğunda toplamda 300 mezmur okunmuş olacak ve bu da Kaper – Affet kelimesinin sayısal değeri 300’e denk gelecektir.  

 

 

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

[Dini Uygulama Rehberi – Rabi Nisim Behar]

Teşuva Kuralları

 

1. Her insan istediği şekilde hareket etme özgürlüğüne sahiptir: doğru yolda gidip dürüst olabilir veya yanlış yolda gidip kötü bir insan olabilir.

    Tanrı’nın bir insanın doğuştan iyi ya da kötü olacağına karar verdiğini düşünme yanılgısına düşmemek gerekir. Aksine, Moşe Rabenu gibi bir Tsadik [Dürüst; Tanrı’ya bağlı] ya da kral Yarovam gibi bir Raşa [Kötü, günahkâr] olmak, her insanın elindedir. Bu sebeple, günah işleyen bir kişi, yaptığı fenalıktan bizzat sorumludur.

2. Kişi, işlediği günahtan uzaklaşma yollarını aramalı, yaptığı kötü şey için pişmanlık duyduğunu ağzıyla itiraf edip, Teşuva yapmaya gayret etmelidir.

3. Teşuva, sadece hırsızlık, zina vb. fiilleri içeren günahlar için değildir. Fiili günahlar için nasıl Teşuva yapmak gerekiyorsa, aynı zamanda kötü huylar konusunda da özeleştiri yapılmalıdır. Örneğin düşmanlık, kıskançlık, alay, öfke, para hırsı, onur düşkünlüğü vb. için de Teşuva yapmak gerekir.

4. Kötü huylar sebebiyle işlenen günahlar, fiili olarak işlenenlerden daha ağırdır. Zira insan kötü bir huyun esiri olduğu takdirde, bundan kurtulması çok zordur.

5. Teşuva yapmış bir kişi, işlemiş olduğu günah sebebiyle Tsadikler’den uzak olduğunu düşünmemelidir. Aksine, böyle biri, Yaratıcı’nın gözünde hiç günah işlememiş gibidir. Dahası, Teşuva yapmış kişi, günahın tadını almış olmasına karşın onunla ilgili şiddetli arzusunu yenip ondan uzaklaşabildiği için daha da değerlidir. Bu konuda Hahamlarımız şöyle demişlerdir: “Teşuva sahiplerinin vardığı düzeye, Tsadik bir insan dahi erişemez”.

6. Teşuva yapmış kişiler, doğal olarak gösterişsiz ve alçakgönüllü olmalıdırlar. Vicdansız insanlar hatalı geçmişlerini onların yüzlerine vuruyorlarsa bile, Teşuva yapmış kişiler bundan alınmamalı, aksine, bundan sevinç duymalıdırlar; zira bu tipteki olaylar karşısında sessiz kalmak, onların değerini artıracaktır. Kaldı ki geçmişteki hatalarından dolayı duydukları utanç nispetinde, değerleri ve Tanrı katında hak ettikleri ödülleri de artacaktır.

7. Teşuva yapmanın şartları şunlardır:

a.     İşlenmiş olan günah sebebiyle pişmanlık duymak.

b.     Bir daha bu günahı işlememe konusunda kesin karar vermek.

c.      Söz konusu günahı Tanrı’nın huzurunda ağzıyla itiraf etmek.

d.     Her zaman ağlayarak dua etmek.

e.     Mümkün olduğu kadar Tsedaka vermek.

8. Teşuva her zaman değerlidir. Yine de Roş Aşana ile Kipur arasındaki 10 günde yapılan Teşuva’nın kabulü daha kolaydır.

9. Kipur günü, hem fertler, hem de toplum için en üst düzeydeki Teşuva günüdür. Bu, Yisrael’in affedildiği gündür. Bu yüzden Kipur günü herkes hatalarını itiraf edip Teşuva yapmakla yükümlüdür.

10. Teşuva ve Kipur günü, sadece Tanrı’ya karşı işlenen günahların affına yarar. Bir insana karşı işlenen günah ise, şahsen o kişi tarafından affedilmedikçe af olmaz.

           

Haftanın Sözü

  

‘Ne mutlu size Yisrael! Kimin huzurunda günahlarınızdan temizleniyorsunuz? (Ve) Kim sizleri günahlarınızdan temizliyor? Göklerdeki Babamız!

(Mişna, Yoma 8:9)