Bu Hafta İçin Saatler             

22 Adar

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5774

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:55

6:08

-----

Yeruşalayim

5:01

6:13

Tel Aviv

5:10

6:10

22 Şubat

Tel Aviv

5:16

6:15

İstanbul

5:36

      6:16

2014

İstanbul

5:44

6:24

VAYAKEL

 

 

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 35:1-38:20)

[www.chabad.org]

Moşe, Yisrael halkını toplar ve Şabat’a uyma emrini onlara tekrarlar. Sonra Tanrı’nın, Mişkan’ın yapılması ile ilgili talimatlarını iletir.

Halk gerekli malzemeleri bol miktarda bağışlar ve altın, gümüş, bakır, mavi, erguvani ve kırmızıya boyanmış yün, tiftik, bükülmüş keten, hayvan derileri, ağaç, zeytinyağı, baharatlar ve değerli taşlar getirir. Halk o kadar cömertçe bağışta bulunur ki, sonunda Moşe artık getirmeyi bırakmalarını söylemek zorunda kalır.

Bilge kalpli bir zanaatçılar ekibi Mişkan’ı ve mefruşatını yapar. Bunların ayrıntıları, önceki Teruma, Tetsave ve Ki Tisa peraşalarında verilmiştir: Üç kat çatı örtüsü; 48 tane altın kaplama duvar kalası ve 100 tane gümüş temel yuvası; Mişkan’ın iki odasını ayıran Parohet (ayıraç) ve ön cephesindeki Masah (paravan); Aron Aberit ve üzerinde Keruvim figürlerinin bulunduğu kapağı (Kaporet); Masa ve özel ekmekler; yedi kollu Menorave özel olarak hazırlanmış yağı; Altın Mizbeah ve üzerinde yakılan tütsü; Mesh Yağı; yakılan korbanlar için dışarıdaki bakır Mizbeah ve araçları; avlu için perdeler, direkler ve temel yuvaları; bakır aynalardan yapılmış su kazanı ve kaidesi.

Gelecek haftaki peraşamızda Mişkan tümüyle tamamlanacak ve Tanrı’nın Kutsal Varlığı onun üzerine yerleşmek üzere gelecektir.

RAVLARIMIZ’DAN DİVRE TORA
Rav İzak Peres

Özel maftirde okuduğumuz Nisan ayı, aylar açısından bakıldığında yılın başlangıcıdır (Şemot 12:2). Güneş perspektifinden bakıldığında  ise  Yeni Yıl, ravların da kabul ettiği

gibi Tişri ayındadır.

Nisan ayındaki Pesah bayramı ileTişrı ayındaki Sukot bayramını, insan hayatının en önemli yapı taşlarından biri olan su açısından karşılaştıralım.

Pesah’ın ilk gününde, yağmur duası etmeyi, hatta bunun için Tanrı’ya övgüler yağdırmayı

bırakırız. Katı bir şekilde yasaklanan hamets, tahıl ile suyun buluşmasından ortaya çıkar.

Bazı gruplar, matsa yapıldıktan sonra suyu bile matsadan uzak tutarlar. Kurtuluşla ilgili

meydana gelen mucizeler, Yisrael oğullarının kuraklık esnasında denizin ortasından

geçmesiyle doruğa ulaşmıştır.

Sukot’ta, pek çok şey suyla alakalıdır. Lulav’ı sallamak, gelecek mevsimde yağmurun bol

olması için dua etmenin bir yoludur. Tora’da Aravalar’ın nehirlerde büyüdüklerini, Adas

yapraklarının yağmur damlaları gibi şekillendikleri belirtilir. Aravalara vurmak ve Oşana

duaları etmek yağmur dualarıyla ilintilidir. Bet Amikdaş’ta  toprağa bütün sene şarap

dökülmesine rağmen sadece Sukot’ta su dökülürdü. Ve bu yapılırken, sevinç göstergesi

olarak Simhat Bet Aşoeva aktiviteleri de yapılırdı. Hayatın simgesi olan sudan kendimizi bu kadar uzaklaştırdığımız, Pesah ile Sukot arasında önemli bir fark daha vardır. Pesah evde kutlanır ve Pesah’ta ailecek korbanın yenmesi gerekir. Çünkü  Şefoh ayetlerinde yer alan sözlerden putperestler alınabilir ve dahası bizimle şarap ve Pesah Korbanına iştirak edemezler. Halbuki Sukot’ta, normal evimizin dışına çıkıp sağlam cephesi  olan tamamlanmamış yapılara gireriz. Düşünce bazında çok daha evrenselciyizdir çünkü gelecekte Bet Amikdaş’t dünya milletlerini ağırlayacağımızı okuduk. ( Zeharya 14)

İlginçtir ki, Ezra’nın İsrael oğulları’nı İsrael topraklarına yerleşmiş olan diğer milletlerden

ayırma ve Yeruşalayimdeki varlıklarını güçlendirme çalışmaları için İsrael’e olan yolculuğu Nisan ayında başlamıştır. (Ezra 7:9)  Aksine, Şelomo ilk Bet Amikdaş’ın açılışını özellikle Sukot’ta kutlamıştır (Melahim 1, 8:2) ve bu kutsal yapının evrenselliğini vurgulamıştır.

Umalım ki, İsrael Milleti bizi bir araya getiren faktörlerle, dünya üzerinde etkimiz olmasını sağlayan faktörlerin denge içinde olduğu bağımsızlık bayramını hak etsin.

 

ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR
ŞABAT’A HAZIRLIK
RABİ PİNHAS ERLİNGER

 

Peraşamız Vayakel, Mişkan’la ilgili talimatları vermeden önce Şabat’ın önemini vurgulamaktadır. Mişkan ne kadar önemli olursa olsun, Tanrı’nın mevcudiyetine tanıklık eden günün önemi, Tanrı’ya ibadet edilen mekanınkinden çok daha büyüktür. Her şeyden önce Tanrı’nın varlığının bilinip kabul edilmesi, ona ibadet etmekten daha üstündür.

 

Ve Tora Şabat’ın, Mişkan’dan bile daha önemli olduğunu şu sözlerle kaydeder, [Öncelikle bilmeniz gerekir ki; bahsedeceğim] İş, altı gün boyunca yapılabilir; fakat Cumartesi günü, sizin için kutsal olacaktır. [Bu,] Şabatların Şabatı Tanrı Adına, tam bir işten el çekme günüdür (Şemot 35:2).”  Raşi, “tam bir işten el çekme günüdür” ifadesini “insanı gevşeten, rahatlatan ve sakinleştiren bir dinlenme günü olmalı ve bir geçerliliği olmayan bir dinlenme olmamalıdır” şeklinde açıklar. Tora’nın bizden beklediği bu tip bir dinlenme şekli olduğu için, bizlerin de Şabat’a önceden hazırlanmamız gerekir.

Öte yandan Şabat’a hazırlanmak sadece elimizi işten çekmekten ibaret olsaydı, önceden hazırlık gerektiren bir durum söz konusu olmazdı. Sadece işimizin kapısını kilitler ve evimize doğru yola çıkar; Şabat mumlarını yakar ve sinagoga doğru yola çıkardık.

Ancak Şabat’a hazırlanmak düşünülenden çok daha önemli bir kavramdır. Haftanın en değerli gününü huzur içinde,  sanki bütün işlerimiz yapılmış ve bitmiş gibi bir ruh halinde olmamız, onlardan bahsetmemiz ve sadece Şabat’a konsantre olmamız gerekir. Şabat böylesi bir huzur gerektirdiği için bu önemli güne önceden hazırlanmamız gerekir.

Talmud (Hagiga 26a), Yisrael halkı Şaloş Regalim olarak adlandırılan üç bayram Pesah, Şavuot ve Sukot’ta Bet Amikdaş’ı ziyaret ettikten sonra, Koenler Azara bölümünde bulunan kutsal eşyaları mikveye daldırarak Yisrael halkı tarafından dokunularak tame hale getirilmiştir endişesiyle taor hale getirirlerdi.

Talmud eşyaların mikveye daldırılması ile ilgili çok enteresan bir ifadede bulunmaktadır – Eğer olur da mikveye daldırma günü Cuma’ya denk gelirse, Pazar gününe ertelenir. Neden? Çünkü Koenlerin Şabat’a hazırlanmaları gerekmektedir. Şabat’a hazırlanmak Bet Amikdaş’ın eşyalarını mikveye daldırmaktan bile daha önemlidir.

Talmud Tanaların, Amoraların Şabat’a hazırlanış şekillerinden şu öğretiyi öğrenir – Mitsvayı kişinin kendisinin yapması, elçi aracılığıyla yapmasından daha değerlidir. Talmud evlenme kurallarını öğrettiği Kiduşin bölümünde şöyle bir ifade kullanır, “Kişi hem kendi hem de elçi aracılığı ile bir kadınla evlenebilir. Talmud bunun üzerine en bariz soruyu sorar, “eğer elçi aracılığıyla bile evlenebiliyorsa, kendisi arada aracıya gerek kalmadan haydi haydi evlenebilir.  Talmud bu soruya şöyle cevap verir, “Rav Yosef cevap verir, ‘Mişna bizlere Mitsvanın kişinin elçi aracılığıyla değil, kişinin kendisi tarafından yapılmasının daha önemli olduğunu öğretmek istiyor. Sözlerine kaynak olarak Rav Safra’nın Cuma günü Şabat’a özel olarak hayvan başını yiyecek olarak hazırlamasını, Rava’nın balığı tuzlamasını getirmektedir. Demek ki, Yisrael halkının değerli hahamları ellerinin altındaki hizmetçilere bu işleri kolaylıkla yaptırabilip kendileri Tora öğrenimlerine devam edebilecekken, Tora öğrenimini Cuma günü azaltmış ve Şabat hazırlıklarını, tüm saygınlıklarıyla kendileri yerine getirmişlerdir.’”

Aynı şekilde Yahudiliğin kanun kitabı Şulhan Aruh (Orah Hayim 250, 1) şöyle der, “Kişi Cuma günü erken kalkmalı ve Şabat ihtiyaçlarını hazırlamalıdır. Elinin altında birçok hizmetçi var ise bile, Şabat’ın onuruna en azından bir şey hazırlamaya gayret etmelidir.   

 

Ancak Şabat’a hazırlanma mitsvası ile diğer mitsvalar arasındaki fark nedir? Neden Şabat’a hazırlanma mitsvasını, hahamlarımızın davranışlarında gördüğümüz gibi, özellikle elçi kullanmamamız gerekiyorken, diğer mitsvalarda böylesi bir gereksinim yoktur?

 

Talmud (Şabat 117b) şöyle der: Rav Hisda şöyle derdi, “Mutlaka kişi Cuma günü erken uyanmalı ve Şabat ihtiyaçlarını gidermelidir – yazdığı gibi – ‘Cuma günü, [evlerine] getirdiklerini hazırladıklarında, her gün topladıklarının iki katı [yiyecek] olacaktır (Şemot 16:5).” Raşi pasuğu şöyle açıklar: Cuma günü [evlerine] getirdiklerini hazırladıklarında – sabah erkenden kalkıp eve getirdiklerini hazırlayacaklar ve iki katı olduğunu görecekler.

 

Böylece Rav Hisda’nın öğretisi doğrultusunda, pasuğun her ne kadar çölde gökten yağan man için yazıldığını düşünsek bile bunun doğru olmadığını, bilakis her Cuma günü erkenden uyanıp Şabat hazırlıkları yapmanın Tora’nın açık bir emri olduğunu görmekteyiz.

 

Artık Şabat’a hazırlık yapmanın neden elçi ile yapmamanın neden daha önemli olduğu ve diğer mitsvalarda böyle bir önemin olduğu apaçık bir hal almaktadır; Şabat’a hazırlık yapmak bile Tora’nın bir emri iken, diğer mitsvalarda böyle ek bir emir bulunmamaktadır.

 

Rabi Simha Kaplan gençliğinde Mir şehrindeki Mir Yeşivası’nda Tora öğrenimi görmüştü. O dönemin geleneklerine göre yeşivada öğrenen öğrenciler o yörede yaşayan kişilerin evlerinde uyumaya giderlerdi.  

 

Bir Cuma günü Rabi Simha ev sahibi ile ev hanımının konuşmalarına kulak misafiri olmak durumunda kalır. Ev hanımı kocasının şehre inip inmeyeceğini sorar ve olumlu cevap alınca kendisine, “kocacığım, lütfen eve erken gel; sen de biliyorsun ki Şabat’a geç kalmamak bizim için çok önemli” diyerek hatırlatır.

 

Birkaç saat geçer ve öğlen olmaya yakın Rav Simha, ev hanımının evi Şabat’a tümüyle hazırladığını, masayı kurduğunu, üzerine beyaz örtüyü serip Şabat mumluğunu yerleştirdiğini fark eder. Ardından ev hanımı hemen camın kenarına giderek kocasının gelip gelmediğini kontrol etmek üzere beklemeye başlar.

 

Rav Simha karşılaştığı olayların her evde gerçekleşen Şabat hazırlıklarından farklı olduğunu ve tüm bunların bir nedeninin olmasının gerektiğini düşünür. Rav Simha hiç beklemeyi bile denemeden ev hanımına sorar, “Neden kocanızın gelmesini bu kadar endişeyle bekliyorsunuz? Nasıl olsa Şabat’ın başlamasına daha bir kaç saat var. Kocanız da, Allah korusun, Şabat’ı ihlal eden birisi değil, tsadik oluşu ile tanınan iyi bir Yahudi. Eminim ki zamanından evvel bile eve dönecektir.

 

Rav Simha’nın sözleri ev hanımını yatıştırmaya yetmez. Yetmediği gibi de ev hanımı kendisinin ve kocasının başından geçen acı bir olayı anlatmaya başlar.

 

“Dinle oğlum. İçerde yatmakta olan oğlumu görüyor musun? O bizim tek oğlumuz ve ona sahip olabilene kadar yıllarca elimizden geleni yapmaya çalıştık. Ona sahip olduğumuzda tabii ki evimizi büyük bir sevinç bulutu kapladı, sanki bir rüya gibiydi. Ancak şansızlığımız, kötü kaderimiz peşimizi bir türlü bırakmadı. Birkaç sene geçmedi ve oğlumuz bir türlü çaresi bulunamayan bir hastalığa yakalandı.

 

Bizler tabii ki boş durmadık. Avrupa’nın en ünlü doktorlarına, profesörlerine ve cerrahlarına oğlumuzu götürdük. Ama ne yazık ki hiç biri bizlere umut veren bir cevap veremedi. Doktorlara döktüğümüz paranın hesabını bile veremem sana ama sonuç hiç değişmedi. Oğlumuzun hayatta sadece sayılı günleri kalmıştı.

 

Sokaklarda anne kalbinin taşıdığı acıları gözlerimden yaşlarla dökerek gezerken, durumumu biri fark etti. Bana, “bayan, durumunuzu görüyorum ve eminim ki büyük bir acı içindesiniz. Kendinize iyilik edin ve Hafets Hayim’e gidin, onun bir berahasını alın, eminim ki size de yardımcı olacaktır” dedi.

 

Ben de çaresiz bir şekilde ne yapacağımı bilemeden Radin’e doğru Hafets Hayim’in evine yola çıktım. Başımıza gelen bu olayın senesinde Hafets Hayim çok yaşlıydı ama buna rağmen huzuruna çıkıp kalbimdeki acıları dökmek için oraya gittim. Evine geldiğimde odasına girmeme izin vermek istemediler. Ancak kalbimdeki acılarım duvarları titretmeye başlayınca beni içeri kabul ettiler.

 

Ben oğlumun durumunu anlattım. Hafets Hayim dinledi ve bana, “eğer genç olsaydım oruçlar tutar ve dualar ederdim. Ama artık çok yaşlandım, bunları yapabilecek güçte değilim” dedi. O anda yanında bulunan birisi Hafets Hayim’in kulağına durumun ciddiyetini daha kesin bir dille anlatınca, Hafets Hayim bir dakika boyunca gözlerini kapatarak konsantre oldu ve bana, “bayan, oğlunu kurtarmak istiyorsan üzerine iki tane yükümlülüğü kabul edeceksin; birincisi Cuma günü öğlen vaktinde evin Şabat’a hazır olacak. İkincisi de ev sakinleri Şabat mumları yanmadan önce Şabat’ı kabul etmiş olacaklar. Kabul ediyor musun?” deyince ben de tüm kalbimle “evet kabul ediyorum” dedim. Bunun üzerine Hafets Hayim bana beraha verdi ve Mir şehrine döndüğümde doktorlar anlaşılamaz bir şekilde oğlumun ateşinin düştüğünü ve düzelme belirtileri gösterdiğini söylediler.”

 

Şabat’a hazırlanmak bile Tora’nın son derece önem verdiği bir emirdir. Şabat Yahudi hayatının ışığı ve bereket kaynağıdır. Şabat’a ne kadar önem verirsek, ailemiz arasındaki bağlar, sinagoglara giderek cemaatimizi daha da kuvvetlendirir ve Tanrı’nın ışığını hayatımızda daha aydınlık bir şekilde görebiliriz.

 

                                                           RAV’A SOR

yALKUT YOSEF – RAV YİTSHAK YOSEF

Şabat akşamı tefila sırasında Şabat Amida duası yerine, hafta içi Amida duasını söylediğimi ancak bitirdikten sonra fark ettim. Ardından Meen Şeva duasını dinledim. Acaba tekrardan Amidayı söylememe gerek var mı?

Kişi Şabat akşamı Şabat yerine hafta içine özel Amida duasını okuduysa veya hiç Amida duasını okumadıysa ve ardından Amida duasının bir özeti olarak hazan tarafından söylenen Meen Şeva duasını dinlerken hem kendisi Amida söyleme yükümlülüğünü, hem de hazan yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişinin yükümlülüğünü yerine getirdiğini düşündüyse Amida duasını tekrardan söylemesine gerek yoktur. Ancak Meen Şeva adlı özet Amidaduası ile kişinin Amida söyleme yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği hakkında hahamlarımız arasında fikir ayrılıkları olduğu için tercihen kişinin Amida’yı baştan sonuna kadar okuması daha doğru bir davranıştır. 

Yom Tova özel Amida duasında hem Şahrit,  hem Minha, hem de Arvitte, Ata Behartanu ile başlayan aynı metni okumaktayız. Şabatta ise Arvitte Ata Kidaşta, Şahritte Yismah Moşe ve Minhada da Ata Ehad metinlerini okumaktayız. Neden Şabatta her Amida birbirinden farklıdır?

Şabat, Leha Dodi şarkısında söylediğimiz, “Boi Kala – Gel Gelin” gibi, geline, Tanrı da damada benzetilir. Arvit duasında düğün başlamakta ve ilk olarak Kiduşin yapılmaktadır – Ata Kidaşta – Sen kutsadın. Şahrit duasında ise düğün başlamış ve sevinç her yeri sarmıştır – Yismah Moşe – Moşe Sevinecek. Minha duasında ise düğün bitmiş ve artık gelin ile damat baş başa kalmışlardır – Ata Ehad – Sen teksin.

Haftanın Sözü

   (aish.com)

 

Sonunda önemli olan hayatınızın yılları değil, yıllarla meydana gelen hayatınızdır.

 

(Abraham Lincoln)