Bu Hafta İçin Saatler             

27 Kislev

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5774

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:14

-----

Yeruşalayim

4:00

5:15

Tel Aviv

4:14

5:15

30 Kasım

Tel Aviv

4:14

5:16

İstanbul

4:26

      5:06

2013

İstanbul

4:25

5:05

MİKETS

Hatırlatmalar:

 

3 – 4 Aralık Roş Hodeş

 

 

 

Peraşa Özeti(Bereşit 41:1-44:17)

[www.chabad.org]

 

Yosef’in köleliği, Paro’nunilginç bir rüya görmesi ile son bulur. Paro, rüyasında yedi besiliineğin yedi cılız inek tarafından yenipyutulduğunu, ardından yedi dolgun başağın yine yedi zayıfbaşak tarafından yutulduğunu görür. Yosef, bu rüyanın yorumu olarak yediverimli yılın ardından yedi kuraklık yılının geleceğini ve bollukyılları müddetince tahıl depolanması gerektiğini bildirir. Paro,Yosef’i Mısır’a vezir olarak atar. Yosef, Potifar’ınkızı olan Asenat ile evlenir ve Menaşe ve Efrayim adında iki oğluolur.

Kuraklık tüm bölgeye hâkim olur, ancakMısır’da yemek bulunabilmektedir. Yosef’in on kardeşierzak almak üzere Mısır’a gelir, ancak en küçükleri olan Binyamin, babalarıYaakov’un güvenlik kaygısından dolayı evde bırakılır. Kardeşlerinin onutanıyamamasına rağmen, Yosef kardeşlerini tanır ve onları casuslukla suçlar,kardeşlerin aksini ispat edebilmeleri için Şimon’u rehinolarak alır ve en küçük kardeş olan Binyamin’in Mısır’a getirilmesini emreder.Kardeşler, tuhaf bir şekilde aldıkları erzak için ödedikleri tüm paranınkendilerinde kaldığını fark eder.

Yaakov ancak Yeuda’nın ebedi ve şahsi kefaletsunmasının ardından Binyamin’in gönderilmesine razı olur. Bu sefer Yosef onlarınazik bir şekilde ağırlar ve evinde bir yemeğe davet eder. Ancak, doğaüstügüçlere sahip olduğunu iddia ettiği gümüş kupasını Binyamin’in çantasınayerleştirir. Ertesi sabah, evlerine doğru yola çıkmaya hazırlanan kardeşlerYosef’in adamları tarafından durdurulur, üzerleri aranır ve gümüş bardakbulunur bulunmaz tutuklanırlar. Yosef, onları serbest bırakacağını,fakat Binyamin’i kölesi olarak alıkoyacağını söyler.

devar tora

YOSEF PARO’NUN RÜYALARINI AÇIKLIYOR

[ Rabi Yeuda Appel - www.aish.com]

 

Avrupa Yahudileri’nin yirminci yüzyıl lideri olan Hafets Hayim özellikledoğruluktan ödünç vermeyişi ile tanınırdı. Bir keresinde Polonya mahkemesitarafından yahudi bir sanığa tanıklık etmesi için mahkemeye çağırılır. Savunmaavukatı Hafets Hayim’in ifadesi alınmadan önce kim olduğu ve dürüstlüğühakkında anlatılan olayları okur. Hakim, Hafets Hayim hakkında anlatılanlara,inanmaz gözlerle bakınca, savunma avukatının sözleri hakimi biraz olsunetkilemeye çalışır. Hakimin devamlı şüpheciliği üzerine avukat, “SayınHakim, anlatılanların belki bir kısmını abartılı bulmuş olabilirsiniz amaaramızda, gerçeği söyleyin, acaba hiç sizin ve benim için böyle olaylaranlatıldı mı?” der.

 

(Olay mutlu sonla noktalanır veHafets Hayim’in sözleri hakimi o kadaretkiler ki, sanık başka bir söze gerek kalmadan serbest bırakılır.)

 

Bu haftaki peraşamızın kalbi kişinin kişisel özelliklerinin diğerleriüzerinde yaptığı etkilerde atmaktadır. Mikets peraşası Paro’nun bilgeadamlarının açıklayamadığı iki rüya ile başlamaktadır.

 

Bundan yıllar önce Yosef hapishaneye düştüğü zaman Paro’nun baş sakiside hapishanede bulunmaktaydı. O sırada baş saki rüya görmüş ve Yosef’inaçıklaması doğru çıkmıştı; belki şimdi de bu İbrani gencin açıklaması Paro’yumutlu edebilirdi.

 

Doğru açıklamayı duyabilmek için ümitsizce bilgelerini dinlemektensıkılan Paro, hapisteki Yosef’e bir şans vermeyi ve onu dinlemeyi kabul eder.Yosef aceleyle Paro’nun huzuruna getirilir ve rüyaları doğru şekilde açıklar. Paroİbrani gencin açıklamasından o kadar etkilenir ki, onu kendisinden sonraMısır’ın ikinci et yetkili kişisi yani başbakanı ilan eder.

(Tora Paro’nun, Yosef’in yaptığırüya açıklamasının tam olarak gerçek olduğunu nereden bildiğiniaçıklamamaktadır. Bazı otoritelere göre Paro Yosef’e rüyasını anlatırken bazıdetayları değiştirmesine rağmen Yosef onları doğruya çevirmiştir. Bazılarınagöre ise Paro rüyasını gördüğünde açıklamasını da beraberinde görmüş, ancakaçıklamayı unutmuştur. Yosef de doğru açıklamayı söyleyince, Paro gördüğürüyayı tekrardan hatırlamıştır.)

 

 

* * *

 

Mir Yeşivası’nın önemli ravlarından olan Rav Hayim Shmuelevitz, Yosef’innasıl böylesi ciddi bir pozisyona atanabildiğini sorgular. Genç olmasının yanısıra, Yosef Mısırlı bile değil ve Mısır sarayına tamamen yabancı birisiydi. Hattaşimdiye kadar bulunduğu ye rise hapisten başka birşey değildi. Nasıl birdenbire Mısır’ın başbakanı olmaya atanabilir?

 

Rav Shmuelevitz cevabın Yosef’in Paro ileyaptığı etkili konuşmasında bulunduğunu söyler. Yosef Paro’nun rüyasını akıldolu bir biçimde açıklarken kesinlikle kendisini ön plana çıkarmamış verüyaların Tanrı’nın insan ile bir tür iletişim yolu olduğunu vurgulamaktadır.

 

Yosef’in, Tanrı’nın dünyadaki tek güç olduğunuve kendisinin sadece Tanrı’nın mesajını aktarmakta kullandığı bir aracı olarakgöstermesi, Paro üzerinde inanılmaz bir etki yaratmıştır. Mısır kraliyetikarşılarında tsadik ve Tanrı korkusuolan birisiyle konuştuklarının farkındalardır. Böyle bir kişi sıradan insanlarda bulunmayacak derecede dürüstlüğü vebirliği ile saygıdeğer bir seviyeye gelmiştir. İşte bu da tam Paro’nun aradığıbaşbakandır.

 

 

ŞABAT SOFRANIZA TATLILAR

 MİDA KENEGED MİDA – KISSASA KISSAS

Rabi PinhasErlinger, Dereh Ets Ahayim

 

Bu haftaki peraşamızda ve geçen hafta okuduğumuz peraşanınsonuda Yosef hapse atılmasına rağmen bir suçlu muamelesi görmek yerine,kendisiyle beraber hapiste bulunan baş saki ve baş fırıncının gözlerindedavranışlarıyla, konışmasıyla beğeni kazandığını, hatta rüyalarını gördüktensonra Yosef'e danıştıklarını okumaktayız.  

 

Baş fırıncı rüyasında, başında üç sepet kaliteli ekmeğinbulunduğunu, fakat kuşların başının üstündeki Paro'ya ait olan sepettenekmekleri yediklerini gördüğü anlatır. Yosef ise rüyayı şu şekilde açıklar,"Üç sepet üç gün demek. Üç gün içindeParo [senin de] başını kaldıracak - [ama vücudunun] üzerinden! Seni dar ağacınaasacak." Öte yandan baş saki ise rüyasında önünde duran asmanın üçfilizinin tomurcuklandığı anda çiçeklerinin açtığını ve salkımlarınınolgunlaşarak üzüm verdiğini anlatır. Ardından baş saki elinde bulunan kupayaüzümleri alıp içine sıktığını ve Paro'ya verdiğini söyler. Yosef bu rüyayı iseşu şekilde yorumlar; “üç filiz üç gündemek. Üç gün içinde Paro senin başını kaldıracak ve seni görevine iade edecek.” 

Baş saki bu yorumu duyunca eski görevine geri döneceği içinyüzü sevinçten ışıldamaya başlar ve Yosef baş sakinin mutluluğunu fırsat bilipkendisinin iki yıl daha hapiste kalmasına neden olacak cümleyi sarf eder, “Fakat işler senin için iyi gittiği zaman,beni de kendinle hatırla. Lütfen bana bir iyilik yap ve Paro'ya benden bahset.”Yosef'in rüya açıklamaları doğrudur; üç gün tamamlandığında baş sakihapishaneden çıkar, eski görevine geri döner ve Yosef'in ricasınıunutuverir. 

 

İnsan hayatında meydana gelen her olayı Tanrı'nın Eli veO'nun bizleri uyarmak için gönderdiği işaretler olarak görmelidir. 

 

AlşehAkadoş (1508–1593 Sfat) Şemini peraşasındaşöyle der, “İnsan günlük hayatındakarşılaştığı olayları neden başına geldiğini düşünmelidir.

İnsanhayatı boyunca karşılaşmayı istemediği olaylara spontane bakış açısıyla değil, araştıran, yoğunlaşarak neden başına geldiğini bilmek isteyengözlerle bakmalı, onları sürekli zihninde tutmalı ve Tanrı ile arasında, O'nakarşı işlediği bir günah olarak kalmalıdır. 

BuYahudiliğin o kadar önemli temellerinden birisidir ki, Tanrı kendi Elleriyleyarattığı insanlara olan sevgisinden, onları uyarabilmek ve doğru yoldansapmamaları için her hareketlerini izleyerek, yanlış yolda gittikleri andadavranışlarına göre uyarıyı gönderir. İnsan, Tanrı'nın bu yakın ilgisisayesinde doğru yolda gidip gitmediğini bilebilir, günahlarından pişman olur veonları tekrarlamayacağına dair söz verip aynı hataya bir daha düşmez.”

Alşeh'in altın sözlerinden Tanrı'nın insanın hatalarınıhatırlatmak için uyarılar yolladığını ve bunu, cezalandırmak isteyen bir cellatgibi değil, sevgi dolu kalbiyle oğlunu uyarmak isteyen bir baba gibi yaptığınıgörmekteyiz. Tanrı'nın merhamet dolu bu davranışına göre insan hayatındazor bir dönemden geçtiği zaman davranış biçimi bambaşka bir hal alacaktır. Alşeh Akadoş sözlerini Teilim'den dayanaklandırdığı pasuk ilegüçlendirmektedir, “Ve Seninkiler,Efendim, şefkattir, çünkü her kimseyi niyetine göre ödüllendirirsin” (Teilim62:13). Kral David Tanrı'yı şefkatli olduğu için övmektedir. Neden? İnsanıiyi veya kötü niyetine göre ödüllendirip cezalandırdığı için. Nasıl yani?Tanrı'nın insanın niyetine göre hareket etmesi, davranışlarını karşılıksızbırakmaması, her hangi bir günah işlediğinde, günah ile ilgili uyarıyı anındagöndermesi Tanrı'nın yargı yönünü göstermiyor mu? Hayır! Tanrı insana herhangi bir uyarı gönderdiği zaman, insanın işleri yolunda gitmediği veya enküçük bir terslikte bile Tanrı'nın Eli'ni omuzunda hissetmeli ve davranışlarınıtekrardan gözden geçirmelidir. 

 

Alşeh Akadoş bu temel bilgi ile Tora’daki başka bir olayıda aydınlatır. Tanrı Moşe Rabenu’yu Mısır’a inip İsrailoğullarını kurtarmasınıister. Moşe ise bir hafta boyunca Tanrı’nın isteğini geri çevirir. Tanrı,Moşe’nin bu davranışı yüzünden, Moşe bir hafta boyunca çölde Mişkan’ı inşa ediptekrardan bozduğu hazırlık döneminde Mevcudiyeti’ni indirmemiş, sadecesekizinci gün Aaron Akoen göreve başladığında indirmiştir.

Hahamlarımız midraşta Yosef'in baş saki tarafındanunutulmasının Tanrı'nın, Yosef'e verdiği bir ceza olarak açıklarlar. Yosef başsakiye güvenerek kendisini Paro'ya hatırlatmasını istemiş ve Tanrı'nınkendisini kurtarmasını beklememiştir. Midraş (Bereşit Raba 89:3) bunu şusözlerle açıklar, "Ne mutludurTanrı'ya güvenen ve gururluya ve yalanlara sapanlara doğru yönlenmeyen(Teilim 40:5). Midraş “Ne mutludurTanrı'ya güvenenifadesini Yosefiçin söylenmiştir. Ancak guruluya yalanlara doğru sapan baş sakiye doğruyönlenen Yosef, "beni de hatırla, benden bahset" diyerek iki yıl dahahapiste kalmıştır” demektedir.

 

Midraş başta Yosef'i Tanrı'ya plan güveni ile övmekte,sonunda ise Yosef'in baş sakiye güvendiği için cezalandırıldığınısöylemektedir. 

 

Duvna'lı Magid bu ikilemi Teilim'deki şu sözlere bağlayarakaçıklar, “Mutludur o adam ki Tanrıkabahatlerini saymaz ve ruhunda aldatmaca yoktur (Teilim 32:2).”

 

"Mutluduro adam ki Tanrı kabahatlerini saymaz' ne demektir?" diyesorar Duvna'lı Magid. Tanrı'nın insanın kabahatlerini saymaması övülecek birşeymi? Eğer, "mutludur o adam kikabahati yoktur" deseydi övülecek birşey olduğunu anlardık. 

 

Duvna'lı Magid Teilim'deki pasuğun, Tanrı'nın insanınkabahatlerini saymamasından bahsetmediğini, zira hiçbir davranışımızın, iyiveya kötü, Tanrı’nın gözünden kaçmadığını söyler. Pasuğun gerçek anlamı şudur; Mutludur o adam ki Tanrı günahlarınınuyarılarını anında göndermekte ve cezalarını uzun vadeye bırakmamaktadır.Mutludur o adam ki insan aldığı uyarı ile teşuva yapabilmiş ve günahından hemengeri dönebilmiştir.

 

İnsan Tanrı’ya karşı yaptığı yanlış davranışlarınınuyarılarını anında alabilme seviyesine nasıl ulaşabilir? Kral David bunun dacevabını vermektedir, “ruhunda aldatmacayoktur.” Kişi Tanrı’ya ve kutsal Torası’na karşı olan görevlerini kendisinialdatmadan, samimi duygularla yerine getirdiği takdirde, Tanrı da onaaynı ölçüde davranacak ve bu sayede Tanrı’ya daha da yakınlaşarak, her hangibir hatasında uyarıyı anında alabilecektir.

 

Vilna’lı Gaon’unöğrencisi Volojin’li Rav Hayim Sefer Tora olmayan yerde tefila söylememeye özengösterirdi.

 

Oğlu Rav Yitshak’ındüğünü sırasında misafirlerden arvit söyleme teklifi gelir ve Rav Hayim debulundukları yerde Sefer Tora olmadığı için başta teklifi geri çevirir. Düğünekatılan önemli ravlar her hangi bir yerden Sefer Tora bulunup bulunamayacağınıaraştırırlar, ancak çabaları boşa çıkar. Rav Hayim arvit söylememe konusundafikrinden dönmeyince, orada bulunan ravlardan biri kendisine yaklaşır ve ona,“Sefer Tora olmayan bir yerde tefila yapmamak alahanın gerektirdiği birdavranış değil, tefila pekala Sefer Tora olmayan bir yerde de söylenebilir”deyince yıllardır sürdürdüğü alışkanlığından ödün verir ve arvit başlar.

Düğünün bitimiyleevine geri dönen Rav Hayim gözlerine inanamaz – evinde bulunan Sefer Toraçalınmıştır. Rav Hayim ev sakinlerini ayağa kaldırmak, polislere haber vermekyerine kendine hakim bir şekilde odasına çekilir ve yıllardır sürdürdüğüalışkanlığından ödün verdiği için Tanrı’nın kendisini affetmesini ve bir dahaböylesi bir hataya düşmeyeceğine dair söz verir. Rav Hayim duasını yaparkenkapı çalınır ve hırsızın kendisi Sefer Tora’yı geri getirir. Evi büyük birsevinç kaplar ve Sefer Tora’ya yapılan kontrol herkesi bir kez daha hayretleredüşürür; bütün Sefer Tora’nın parşömeni yerinde, Rav Hayim’in oğlu Rav Yitshak’ın düğün günü yaptığı sabahtefilasındaki peraşada okuduğu bölüm hariç.

Volojin’li Rav Hayimbaşına gelen bu olayın kendisine Tanrı’nın bir uyarısı olduğunu çok iyibiliyordu. Bu yüzden hatasını fark edip teşuva yapınca Sefer Tora o anda yerinegeri dönmüştür.

 

Yukarda da bahsettiğimiz gibi Tanrı’nın bu kadar yakınilgisine sahip olabilmek hayatını Tora’ya ve Tanrı’ya yaklaşma uğruna adamışkişiler için geçerlidir. Bizler ise içinde bulunduğumuz bu dönemde günahtankaçabilme olasılığımızın son derece güç olduğu bir zamanda başımıza gelen herolayı tartmak yerine, kendimize günlük sabit Tora öğrenme saatleri belirlemeli,mitsvaları gerektiği gibi yerine getirmeye özen göstermeli ve karakterözelliklerimizi düzeltmemize yardımcı olacak musar – ahlak kitapları öğrenmeliyiz. İnsan bu yoldan ödünvermediği, öğrenimini sürekli tekrar ederek ilerlediği sürece yukardabahsettiğimiz seviyelere gelmemesi için hiçbir neden yoktur.

 

YAHUDİLİKTE KAVRAMLAR

HALA AYIRMA MİTSVASI

(Şalom Laam Peraşa Kağıdı’ndan alınmıştır.)

 

 

Ekmek evlerimizin en temel gıdalarındanbiridir. Evlerimizde özellikle Şabat’ın onuruna hala denilen özel ekmeklerdenpişirmek gelenekselleşmiş bir hal almıştır. Ayrıca içine görme,  dokunma , tat alma hisleri de eklenince halayapmak çok zevkli bir deneyime dönüşebilir. İnsana mutluluk veren bu olaya halaayırma mitsvası ile biraz ruhaniyet de katarak hem vücudumuzun hem de ruhumuzunbundan zevk almasını sağlayabiliriz.

 

Tora hala mitsvası ile ilgili şöyledemektedir:

BeneYisrael’e konuş ve onlara söyle, ‘Sizi getirmekte olduğum ve girişinizdenitibaren şu kural geçerli olacaktır. Ülke’nin ekmeğinden yediğinizde, TanrıAdına bir bağış ayırmalısınız. Hamurunuzun başını hala (adı altında bir) bağış(olarak) ayırın. (Bamidbar 15:18,20)”.

 

Ben İş Hay kitabının yazarı Rabi YosefHayim kadına ait olan bu özel mitsvanın, Roş Aşana veya Kipur öncesinde yıldabir kere erkek tarafından yerine getirilmesinin Yargı Günü öncesinde yargısınındaha iyi karar verebilmesini sağlayacağını söyler.

 

BU MİTSVAYINASIL YERİNE GETİRİRİZ?

 

Tora hala ayırma mitsvasını sadeceİsrail halkının tümünün İsrail Toprakları’nda bulunduğu zamanla sınırlamıştır.Ancak hahamlarımız mitsvanın sadece İsrail’de değil, bütün dünyadauygulanmasını belirlemişlerdir.

Kişi pişirdiği ekmekten beraha ile halaayırabilmek için en az 1.666 kilogramlık ekmek pişirmesi gerekir. Yoğurulanhamur ekmek haline getirilebilecek hale geldikten sonra hamurdan bir parçaalınır. Alınan parça elde tutularak beraha söylenir ve Are Zo Hala – İşte bu Hala’dır kelimelerieklenerek aliminyum folyoya sarılır ve fırının üzerinde kullanılmayacak halegelene kadar yakılır. Mitsvanın berahası şöyledir: “Baruh Ata AD… Elokenu Meleh AolamAşer Kideşanu Bemitsvotav Vetsivanu Leafriş Hala Uteruma.

 

Kadının berahayı söyledikten sonrakendisi, ailesi ve yakınları için dua etmeye çok uygun bir zamandır. Kadına aitüç özel mitsvadan biri olan Hala mitsvası sağlıklı ve kolay doğum yapmayaolanak sağlayan, hastaların sağlığa kavuşmalarına ve kişinin hayat arkadaşınıbulamadığı durumlarda yapabileceği önemli mitsvalardan birisidir.

RAV’A SOR
Rabi Yitshak Yosef – Yalkut Yosef

                                                                      

 

Amida duasına eklediğimiz Bareh Alenuberahasının anlamı nedir? Ayırca eğer Bareh Alenu yerine Barehenu berahasınısöylersem, hatamı nasıl düzeltebilirim?

 

BarehAlenu berahasında  tüm dünya içinzamanında çiğin ve yağmurların zamanında yağmasını, gönderilen bereketin tümdünyanın faydalanmasını ve kazancımızın elimizin altından kayıp gitmedenkoruyabilmemizi, hastanelere veya başka felaketlere kazancımızı harcamamamızıdileriz.

 

BarehAlenu berahası söylenmesi unutulduğunda yapılması gereken düzeltme şekli diğerberahalardan biraz farklıdır. Bunu açıklayabilmek için öncelikle bir ön bilgivermemiz gerekiyor.

 

Berahasöylenirken kişi yanlış beraha söylemekte olduğunu veya önceden söyleyip birdaha söylememesi gerektiğini berahanın ElokenuMeleh Aolam bölümünde hatırlarsa, Teilim’den bir pasuk olan Baruh Ata AD...Elokenu Meleh Aolam Lamedeni Hukehacümlesine bağlayarak bitirebilir. Böylece kişi hem boş yere beraha söylememiş,hem de Tanrı’nın İsmi’ni boş yere ağzına almamış olacaktır. Ancak fark BarehAlenu berahasındadır. Eğer kişi Barehenu berahasına başlayıp hatasını Baruh AtaAD... dediği anda hatırladıysa ve henüz Mevareh Aşanim kelimelerinisöylemediyse, hatasını düzeltmek için LamedeniHukeha diyemez ve Mevareh Aşanim diye bitirir.

 

Buön bilgiden sonra cevabımıza geçebiliriz.

 

KişiBareh Alenu yerine Barehenu berahasına başladıysa vehatasını Baruh Ata AD... Mevareh Aşanim’denönce hatırladıysa, Bareh Alenu berahasında yer alan Veten Tal Umatar Livraha kelimelerinden başlayarak berahayı sonunakadar okur.

EğerBarehenu berahasını tamamladıysa ve hatasını Teka Beşofar Gadol berahasına başlamadan önce hatasını hatırladıysao noktada Veten Tal Umatar Livraha kelimelerini söyler.

TekaBeşofar’dan sonraki düzeltme noktası Şema Kolenu berahasıdır. Şema Kolenuberahasındaki Ki Ata Şomea Tefila kelimelerindenönce Veten Tal Umatar Livraha kelimelerinisöyler. Eğer hatasını Baruh Ata AD...dediğinde hatırladıysa Şomea Tefila diyerekberahayı tamamlamak yerine LamedeniHukeha kelimelerini ekleyerek berahayı bitirir ve ardından Veten Tal Umatar Livraha kelimelerini deekleyerek hatasını düzeltebilir. Eğer ŞomeaTefila berahasını da tamamladıysa, VetenTal Umatar Livraha der ve Retse’ye devam eder.

KişiAmida’nın sonunda bulunan ikinci YiuLeratson İmre Fi cümlesini söylemeden önce hatırladıysa Bareh Alenu berahasına geri döner veoradan devam ederek Amida’yı sonuna kadar okur. Ancak iki Yiu Leratson İmre Ficümlesini de söylediyse ve henüz üç adım geriye atmadıysa bile, Amida’ya baştanbaşlaması gerekir.

 

Bukurallar kendilerine tefila söylemeyi adet edinmiş bayanlarımız için de aynışekilde geçerlidir.

 

 

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

 

İnsanlarıoldukları gibi sev, olmadıkları şeyler için de yargılama