Bu Hafta İçin Saatler            

25 Elul

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

6:30

7:41

-----

Yeruşalayim

6:21

7:34

Tel Aviv

6:46

7:43

       31 Ağustos

Tel Aviv

6:39

7:36

İstanbul

7:27

8:07

2013

İstanbul

7:215

7:55

NİTSAVİM-VAYELEH

 Hatırlatmalar

5-6 Eylül Perşembe-Cuma: Roş Aşana

7 Eylül Şabat: Şabat Şuva

8 Eylül Pazar: Taanit – Tsom Gedalya

14 Eylül Şabat: Yom Akipurim

Peraşa Özeti (Devarim 29:9-30:20 / 30:1-30)

[www.chabad.org]

 

Nitsavim perasaşında Yahudi inancının bazı en temel esasları yer alır:

Yisrael’in birliği: Sizler – hepiniz – Tanrı’nın önünde hazır duruyorsunuz: Kabile başkanlarınız, yaşlılarınız, memurlarınız – Yisrael’in tüm erkekleri; çocuklarınız, eşleriniz, kampınızdaki Ger (Yahudi olmuş kişi); oduncundan su çekenine kadar” (Devarim 29:9).

Gelecekteki kurtuluş: Moşe, Yisrael’in Tanrı’nın emirlerini terk etmesi durumunda tecrübe edeceği sürgün ve perişanlık hakkında uyarıda bulunur, ama ardından en sonunda, “Tanrınıza geri döneceksiniz ... Eğer kovulmuşların gökyüzünün ucundaysa [bile], Tanrı seni oradan toplayacak ... ve Atalarınızın miras aldığı Ülke’ye getirecek” (Devarim 30:4).

Tora uygulaması: “Bugün sana emrettiğim emir, senin için ne ulaşılmazdır ne de uzaktır. Gökyüzünde değildir ... Denizin öbür kıyısında değildir ... Aksine sana çok yakındır; onu yerine getirmen için, ağzında ve kalbindedir” (Devarim 30:11).

Seçim özgürlüğü: “Önüne hayat ve iyiliği, ölüm ve kötülüğü koydum; böylece sana bugün Tanrı’yı sevmeni, O’nun yolundan yürümeni ve emirlerine uymanı emrediyorum ... Yaşam ve ölümü koydum önüne – berahayı ve laneti. Yaşamı seçmelisin!” (Devarim 30:19).

Vayeleh (“gitti”) peraşası, Moşe’nin dünyevi yaşamının son günlerini anlatır. “Bugün yüz yirmi yaşındayım” der halka, “artık çıkıp gelemeyeceğim”. Liderliği Yeoşua’ya devreder ve daha sonradan güvenli bir şekilde Aron Aberit’te saklamaları için Leviler’e vereceği Tora rulolarını yazar (ya da yazmayı tamamlar).

Akel Tüm halkı toplama mitsvasına yer verilir: Her yedi yılda bir, Şemita döngüsünün ilk yılındaki Sukot’ta, tüm Yisrael bütün halkı – erkek, kadın ve çocuklar – Yeruşalayim’deki Bet-Amikdaş’ta toplanmalı ve kral orada halka Tora’yı okumalıdır.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Rabi Mordehay Kamenetsky – Drasha / www.torah.org]

[Haftanın Peraşası 5758 – Nitsavim]

 

Tora, bu haftaki peraşada, uzayda olmadığını, kendisini öğrenmek isteyenlerin gökyüzünde ya da engin denizlerde uzun yolculuklara çıkmalarının gerekli olmadığını belirtmektedir. Tora, yerine getirmemiz için kalbimize ve dudaklarımıza yakındır (31:12). Her ne kadar Tora göklerde değilse de, Bene-Yisrael için aynı durum her zaman geçerli olamayabilmektedir! Bu hafta peraşada Bene-Yisrael’in dünya üzerine yayılmalarının ne derecede olabileceğini belirten şöyle bir pasuk vardır:

 “Sürgünlerin göklerin ucunda (bile) olsa, Tanrın seni oradan toplayacak ve oradan alacaktır.” (30:4)

Tora’nın bizlere her zaman yakın olduğunu söyleyen pasukla, bu cümle tam bir tezat oluşturmaktadır. Zira buna göre, Kitap Halkı göklerde uçacak kadar uzaklaşmış olabilmesine rağmen, Kitap her zaman yakınlarda bir yerdedir. Fakat yine de her şeyin sonunda, hem o çok uzaklaşmış Yahudi, hem de uygulaması gereken kitap bir araya gelecektir.

Bu mesajın anlamı elbette inceleme gerektirmektedir. Tora, kendisinin göklerde olmadığını söylerken ne demek istemektedir? Bunu hepimiz zaten bilmekteyiz. Ne de olsa her hafta bu muhteşem kitabı sinagoglarımızda, yeryüzünde okumuyor muyuz?

Raşi, Tora’nın, verdiği mesajla, Tora göklerde olsaydı bile, bir yolunu bulup onu dünyamıza getirmemizin ve öğrenmemizin gerekeceğini öğretmek istediğini belirtir. Raşi’den uzay yolculuğuyla ilgili bir kehanet mi dersiniz? Öyle olmasa bile, kanser ilacının bulunması ya da başka bir hayati bilimsel amaç uğruna, Ay, Mars ya da başka bir gök cismine yolculuk programları için her türlü imkân kullanıldığına göre, gerçek ahlaki yaşantının keşfi gibi bir amaç bizleri elbette binlerce yıl öncesinden çekecekti.

Yine de, belki eski bir Yahudi hikâyesi, Tora’nın bizlere ne tür bir ders verdiği konusunda yardımcı olacaktır.

Polonya’nın Lodz şehrinde yaşayan fakir bir terzi olan Reb Chaikle, zincirleme birkaç tane rüya görür. Her gece rüyasında babası kendisine görünerek, gizli bir hazineden söz etmektedir. Yapması gereken tek şey, Viyana’ya gidip kraliyet sarayını ziyaret etmektir. Babasının söylediğine göre, saraydan tam 46 metre uzaklıkta yaşlı bir meşe ağacı vardır. Bahsedilen hazine işte o ağacın altında gömülüdür. Reb Chaikle’nin yapması gereken tek şey bu ağacın altını kazmaktır ve bu şekilde tüm maddi problemleri sona erecektir.

Başlangıçta Reb Chaikle bu rüyaları önemsemez. Fakat rüyalar kesintisiz her gece aynı şekilde gerçekleşince, kendisini Viyana yolunda gizli hazinenin peşinde bulur.

Sarayın çevresinde bir yerde çadır kurar ve hazineyi çıkarabilmek için uygun bir anın gelmesini bekler. Bulutlu bir gecede, tam gece yarısında, sessiz bir şekilde ağaca yaklaşır ve kazmaya başlar. Fakat küreği ilk toprak öbeğini çıkarmaya fırsat bulamadan, Reb Chaikle ensesini bir mengene gibi sıkıştıran kuvvetli bir el tarafından çekilir.

Yahudi!” diye bağırır saray muhafızı. “Gecenin on ikisinde, saray kapısından 50 metre uzakta, toprak küreyerek ne yaptığını sanıyorsun?”

Hayatında yalan söylemeyi bir türlü becerememiş olan Reb Chaikle, rüyalarını ve meşe ağacının altında olduğu söylenen gizli hazineyi anlatmaktan başka çare bulamaz. Muhafıza, kendisini bırakması karşılığında hazinenin yarısını vermeyi bile teklif eder.

Seni aptal!” diye kahkahalarla gülmeye başlar muhafız. “Herkes rüya görür. Rüyalarıma inansaydım, Polonya’ya, Lodz şehrine gidip, oradaki Chaikel adındaki bir terzinin evinin altında olduğu söylenen hazineyi çıkarmaya bakardım. Peh! Şimdi toz ol buradan!”

Efsaneye göre, Reb Chaikle Lodz’a döner ve evinin altında yaptığı kısa bir kazıdan sonra çok zengin olur.

Bazen Tora’nın isteklerinin, göklerdeymiş gibi çok uzakta olduklarını düşünürüz. Mitsvaları, yerine getirilmesi neredeyse imkânsız olan görevler olarak algılar ve aya yolculuk kadar zor oldukları fikrine kapılırız. Birçok zaman, Tanrı’nın emirlerini, geçilmesi imkânsız engeller olarak düşünür, uygulamaya gayret etmeyi bile gereksiz görürüz.

Bu sebeple Tora, mitsvaların, yerine getirilmesi hiç de zor olmayan gereklilikler olduğunu iki kez vurgulamaktadır. Bir Yahudi ruhu, uzayda kaybolmuş bile olsa, Tanrı onu geri getirmenin yolunu bulacaktır. Bu, bir sebeple Tayland’da yaşama durumunda olan ya da Dallas havaalanı üzerinde iniş izni beklerken turlayan bir uçakta yan koltukta oturan dindar bir Yahudi’yle rastlaşma şeklinde de olabilir. Tanrı sonuçta kendisini geri getirmenin bir yolunu bulacaktır. Bunu takiben Tora, mitsvaların uygulamasının ve Tanrı’ya yaklaşmanın düşünüldüğü kadar ulaşılmaz birer amaç olmadığını belirtmektedir. Kişi, ulaşamayacağını düşündüğü amaçları elde etmenin çok büyük güç sarfiyatı gerektirdiğini düşünebilir.

Tora bu hafta, Yahudi ruhunun ve ona rehberlik etmek için verilmiş olan Kitabın sırrını bize öğretmektedir. Her ikisi de menzilimiz içindedir. Bunların hiçbiri uzaydaymış gibi ulaşılamaz değildir; hatta elimizin altındadır. Tıpkı Reb Chaikel’in hazinesi gibi…

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof – www.haftorahman.com]

Bu hafta aftara: Sos Asis (Yeşayau 61:10-63:9)

 

Aftara’nın Konusu: Peygamber Yeşayau kurtarılmış halkın duygularını dile getirmektedir. Yisrael, Tanrı’nın kendisini kurtarmasından çok mutlu olacaktır. Peygamber sessiz kalacak, ama Tanrı Yisrael halkının hakkı korunana kadar sessiz kalmayacaktır ve onun şöhretiyle ihtişamı bütün evrende bilinecektir. Halk ve o halkın çocukları tekrar birleşecektir. Yisrael halkının yeni bir ismi olacaktır. Yeruşalayim Tanrı’nın elinde bir güzellik tacı olacak ve Tsiyon Dağı’ndan da artık “terkedilmiş olan” diye söz edilmeyecektir. Tanrı tıpkı bir damadın gelini için sevinmesi gibi, Yisrael halkı için sevinecektir. Tanrı, yenilenmesi için sürekli dua edecek olan Yeruşalayim şehrine ait surları gözetlemek üzere melekler tayin edecektir. Bu şehrin düşmanlar veya yabancılar tarafından hiçbir zaman yağmalanmayacağına dair söz vermiştir. Aksine halk, çabalarının meyvesinden güven ve barış içinde keyif alacaktır. Yisrael halkı kurtarılacak ve Kutsal Halk olarak anılacaktır. Aftara Tanrı’nın Yisrael’in düşmanları karşısındaki son zaferi ile devam eder. Bu da kurtuluşun ilk adımıdır. Peygamber Yeşayau Tanrı’yı, Yisrael’e yönelik iyiliği ve merhameti için över.

Aftara’nın Peraşa ile bağlantısı: Bu hafta, Tişa BeAv orucunun ardından başlayıp ve Yom Kipur’dan önceki Şabat olan Şabat Şuva’ya kadar süren “Şiva Denehamata” (yedi teselli haftasının) yedinci ve sonuncusudur. Bu süre içinde kişi tövbe etmeye ve davranışlarını düzeltmeye odaklanmalıdır ve Aftaraların genel konusu da tesellidir. Bu nedenle, bu peraşa ile Aftara arasında doğrudan bir bağlantı bulunmamaktadır.

Peraşa ve Aftara’dan Ders: Yeşayau, gelecekte bütün Yahudilerin Erets-Yisrael’de toplanacağı bir zamanda Maşiah’ın geleceği bir dönemden söz eder. Tanrı merhametli ve anlayışlıdır. Tanrı’nın merhametini doğal ve aşikâr bir şey olarak görmemeliyiz, çünkü Tanrı, yönetimini katı adalet veya merhametle gerçekleştirebilir. Biz acı çektiğimiz zaman Tanrı da anlayışlı ve ilgili olmayı seçer. Aynı nedenle, bizler anavatanımıza dönene ve ebedi bir barış içinde Yeruşalayim’de yerleşene kadar Tanrı rahat etmeyecektir. Tora’yı öğrenmek ve mitsvalar yapmak Maşiah’ın geleceği günleri yaklaştıracaktır. Yeruşalayim’e döneceğimiz ve Tanrı’yı tanıyacağımız gün için çaba harcamalı ve o günü sabırsızlıkla beklemeliyiz.

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss – www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna’da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat’ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav’a başvurulmalıdır.

 

MUKTSE (devam)

C.Bütün muktse sınıflandırmalarına uygulanan genel kurallar:

1. Bir eşyayı değiştirmek

a. Belirli bir eşyayı bir kategoriden başka bir kategoriye yerleştirmek için kişi:

1. O eşyayı sonsuza dek o sınıflandırmada kullanmayı amaçlıyor olmalı,

2. Bu yeni kulanım şeklini Şabat’tan önce uygulamalıdır.

Örneğin, kişi (daha önce içinde mücevher bulunan) küçük bir deri çantayı bozuk para çantası olarak kullanmaya karar verirse ve onu Şabat’tan önce bir kez bu şekilde kullanmışsa, çanta şimdi boşsa bile bu eşya şu anda muktsedir ve Şabat’ta hareket ettirilemez. Tersine, yazmak için kullanılan boş bir kâğıt (örneğin A4 kâğıtlar gibi) normalde muktse olmasına rağmen, eğer Şabat öncesinde katlanıp kâğıttan bir uçak haline getirildiyse Şabat günü muktse değildir ve oyuncak olarak kullanılabilir.

b. Şabat başladığı anda muktse olan bir eşya, muktse olmasına neden olan etken Şabat içinde ortadan kalktıysa bile, o Şabat boyunca muktse olarak kalacaktır. Örneğin, Şabat sırasında ağaçtan düşen bir meyve muktsedir; elle hareket ettirilemez ve elbette yenemez.

Ancak Şabat girişinde muktse olmayan bir eşya Şabat sırasında muktse durumuna girerse, sadece buna yol açan sebep var oldukça muktse olarak kalır; ama o sebep ortadan kalkarsa muktse olmaktan da çıkar. Örneğin, yaz mevsiminde Şabat başladıktan sonra sırılsıklam olan bir gömlek muktse haline gelir, ama kuruduktan sonra muktse olmaktan çıkar.

Eğer bir eşya Şabat günü Basis haline gelirse, o konumunu kaybettiği zaman hareket ettirilebilir.

2. Basis (kaide; taban)

a.Muktse bir eşyanın üzerine yerleştirildiği yer o eşyaya göre tali hale gelir. Bu yere Basis denir ve üzerindeki muktse nesne ile aynı konumu alır. Bu nedenle, bir Basis de tıpkı hizmet ettiği eşya gibi hareket ettirilemez. Ancak, bir eşyanın Basis olarak tanımlanması için, aşağıdaki bütün koşulları karşılamalıdıa.Muktse olan eşya oraya Basis’in sahibi tarafından veya onun bilgisi dâhilinde yerleştirilmiştir.

b.Muktse olan eşya oraya Şabat’ın bir kısmında kalması niyetiyle Şabat’tan önce yerleştirilmiştir. Eğer kişi muktse eşyayı Şabat’tan önce oradan kaldırmaya niyet ettiyse ama bunu unuttuysa, o zaman altındaki şey Basis haline gelmez. Aynı şekilde, eğer muktse eşya oraya kişi istediği için değil de, o sırada başka bir uygun yer olmadığı için konmuşsa, alttaki şey o zaman da Basis olmaz.

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi – Rabi Nisim Behar]

Roş Aşana

1. Yıl içinde alışık olmayan biri bile Roş Aşana günleri erken kalkmaya özen göstermelidir. Duanın başlangıcından sonuna kadar duayı cemaatle birlikte söylemeye gayret edilmelidir.

2. Roş Aşana’dan, Kipur’a kadar olan sürede, Amidalar’daki ilk üç berahada Zohrenu ve Mi Kamoha eklemeleri yapılır. Ancak eğer unutulup söylenmezse, Amida’yı baştan okumak gerekli değildir. Aynısı son üç berahadaki Uhtov Lehayim ve Uvsefer Hayim Tovim eklemeleri için de geçerlidir. Üçüncü berahada ise AE-l Akadoş yerine Ameleh Akadoş denir. Burada ise hatayla AE-l Akadoş söylenmişse [ve iki saniye içinde düzeltilmediyse] veya ne söylendiği konusunda tereddüt varsa Amida’ya baştan başlanmalıdır. Normal günlerde söylenen Amida’nın Aşiva Şofetenu paragrafı da teşuva günleri boyunca, normaldeki Meleh Oev Tsedaka Umişpat yerine Ameleh Amişpat şeklinde tamamlanır. Hatayla Meleh Oev… diyen kişi iki saniye içinde düzeltmediyse Aşiva Şofetenu paragrafının başına geri döner. Eğer yanlış okuduğunu Amida’nın sonundaki Yiyu Leratson cümlesinden sonra hatırladıysa Amida’yı tekrarlar. [Ancak bu konuda şüphe söz konusu olduğundan, ikinci Amida’ya başlamadan önce içinden “eğer Amida’yı tekrarlamam gerekmiyorsa, bu söyleyeceğim Amida, gönüllü bir dua olarak kabul görsün” şeklinde niyet tutulur.]

3. Tefila’nın ardından sinagogdan çıktıktan sonra neşeli ve Tanrı’nın, hem bizlerin hem de Şofar’ın sesini dinlediğinden emin olunmalıdır. Kişi yemeli, içmeli ve Dünyanın Yaratıcısı’na övgüler sunmalıdır. Sofrada Tora okumalı ve büyük bir Tanrı korkusu ile oturmalıdır.

4. Roş Aşana günü uyumamak adettir. Teilim veya başka şeyler okunur ve öğrenilir. Fakat başı ağırlaşmaya başlayan bir kimse Minha’yı bu kafayla söyleyemeyecekse öğleden sonra biraz dinlenebilir.

           

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

 

Kendi üzerinizde mikroskop, başkalarının üzerinde teleskop kullanın.