Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

   9 Ocak

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2010

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:17

5:32

-----

Yeruşalayim

4:23

5:37

Tel Aviv

4:31

5:33

23 Tevet

Tel Aviv

4:37

5:39

İstanbul

4:40

5:20

5770

İstanbul

4:48

5:28

Ş E M O T

Hatırlatmalar

 

ü 16 Ocak Şabat: Roş Hodeş Şevat

 

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 1:1-6:1)

[www.chabad.org]

 

Bene-Yisrael Mısır'da çoğalırlar. Onların gittikçe artan nüfusundan korkan Paro, onları köleleştirir ve Yahudi ebeler Şifra ile Pua'nın bütün erkek bebekleri doğum sırasında öldürmelerini emreder. Onlar bu emre uymayınca, kendi adamlarına İbrani bebekleri Nil nehrine atmaları talimatını verir.

Yaakov'un oğlu Levi'nin kızı olan Yoheved ile kocası, Levi kabilesi lideri Amram'ın bir oğlu olur.  Bebeği Paro'nun görevlilerinden gizleyemeyecek hale geldiklerinde, onu bir sepet içinde nehre bırakırlar. Bebeğin ablası Miryam uzak bir köşeden seyreder. Paro'nun kızı bebeği bulur, onu kendi oğlu gibi yetiştirir ve ona Moşe adını verir.

Moşe gençliğinde kardeşlerinin çektiği zorlukları fark eder. Bir Mısırlı'nın bir İbrani'yi dövdüğünü görür ve Mısırlı'yı öldürür. Ertesi gün iki Yahudi'nin kavga ettiklerini görür; onları uyardığı zaman, önceki gün yapmış olduğu eylemi ihbar ederler ve Moşe Midyan'a kaçmak zorunda kalır. Orada Yitro'nun kızlarını kurtarır. Onlardan biriyle - Tsipora'yla - evlenir ve kayınpederinin sürülerine çobanlık etmeye başlar.

Tanrı, Sinay dağının eteklerinde yanan bir çalı ile Moşe'nin dikkatini çeker ve orada onunla temas kurar. Ona Paro'ya giderek şu talepte bulunmasını söyler: "Halkımı salıver ki Bana ibadet edebilsinler!" Moşe'nın ağabeyi Aaron onun sözcüsü olarak görevlendirilir. Mısır'da, Moşe ve Aaron Bene-Yisrael'in ileri gelenlerini toplarlar ve onlara kurtuluş zamanının geldiğini söylerler. Halk onlara inanır; ancak Paro halkı salıvermeyi reddeder ve Bene-Yisrael'in çektikleri eziyetleri arttırır. Moşe, Tanrı'ya dönüp isyan eder: "Bu halka neden ters davrandın?". Fakat Tanrı, kurtuluşun çok yakında olduğu sözünü verir.

DEVAR TORA

["Kol Hakollel" / Rabi Aaron Gross - www.torah.org]

 

Tanrı ile Olan İlişkimizi Sahiplenmek

Bereşit kitabını bitirince, kişi Atalar ve Anneler' veda ettiğimizi düşünebilir. Sahne, bu haftanın peraşası Şemot'un başında değişmektedir. Tamamen yeni bir oyuncu kadrosu ile yeni bir bölüme girmekteyiz.  "Ve Yosef ve bütün kardeşleri ve bütün o nesil öldü" (Şemot 1:6). Ulusun çehresi değişmeye ve insanlar Tanrı korkusuna sahip atalarına çok az benzemeye başlar. Mısır köleliğinin çilesi ve sıkıntıları köleliğimizin öyküsü olarak derin bir iz bırakır ve bölümler ilerledikçe zulüm başlar. Manevi çöküşümüzün işaretleri acı bir şekilde belirir. Moşe nihai kurtuluş hakkında Tanrısal teminat mesajıyla geldiği zaman bile, Bene-Yisrael onun mesajına ilgisiz davranırlar. "Sabırsızlık ve ağır çalışma yüzünden Moşe'yi dinlemediler" (Şemot 6:9). Mısır'dan Çıkış bir realite halini alacağı zaman, Atalar'la ilgili şanlı geçmiş uzak bir anı halini alacaktır.

Ancak Ortaçağ'da 1194-1270 yılları arasında İspanya'nın Gerona kasabasında yaşamış ve 1263'te Barselona'da önemli bir tartışmada Yahudiliği başarı ile savunmuş olan en tanınmış Tora liderlerinden Rabi Moşe ben Nahman veya kısa lakabıyla Ramban, Bereşit ve Şemot kitaplarının kopuk olmadığını, aksine yakın ilişki içinde bulunduklarını vurgulamaktadır. Ataların hayatları torunlarının başına gelecek olanlar için bir örnek teşkil eder. Yaratılış, Mısır'dan Çıkış'ta bütün Yahudi milleti için makro kozmik oranlarda ortaya çıkacak olanın mikro kozmik şeklidir. Her ata kendi şahsi sürgününe katlanmıştır; hem Avraam, hem Yitzhak hem de Yaakov Tanrı'ya hizmet ederlerken çeşitli caydırıcı unsurlarla karşılaşmıştı.

Ramban'ın yazdıklarına göre, Mısır'dan Çıkış'ın doruk noktası Mişkan'ın inşasıdır. Fiziksel olarak Mısır'dan kurtulduktan sonra bile, Bene-Yisrael halen Yaradan'la ilişki kurmak için elle tutulur hiçbir aracı olmayan göçebe insanlardı. Ancak Sinay Dağında Tora'yı aldıktan ve Sinay deneyimini kavrayabilecekleri kutsal bir tapınak kurduktan sonra, Tanrı'ya hizmet edebilecek özgür insanlar sınıfına yükselmişlerdir. İşte o dönemde, Bene-Yisrael Tanrı ile olan ilişkilerinde atalarının manevi boyutuna dönmüşlerdir. Atalar'ın çadırları Tanrı'nın Kutsal Mevcudiyeti varlığı ile onurlandırılmanın sonuçlarını nasıl yaşadıysa, Bene-Yisrael de Mişkan'ı kurarak bunu ulusal düzeyde başarmışlardır. O halde, Şemot Kitabı, Mısır'da yaşadığımız yıllarda ebediyen kaybetmeye ramak kalan Tanrı ile olan ilişkimizi düzeltme mücadelemizin öyküsüdür. Ramban'ın olayları tanıtma şekli, her Yahudi evinde, Şehina'nın aramızda barınmasını mümkün kılan bir ortam yaratmaya yönelik çabalarımızda bize ilham vermelidir. Ancak bunu yapabilmek için şunu anlamalıyız: Mısır'daki Yahudiler manevi felaketin eşiğinde idiyseler, Tanrısal müdahaleyi hangi erdemle etmişlerdir? Tanrı ile ilişkileri bağlamında ne tür girişimlerde bulunmuşlardı ki Tanrı onları bu düşkün hallerine rağmen kurtarmıştı?

Midraş metinleri olan Şemot Raba (1:33), Vayikra Raba (32:5) ve Şir Aşirim Raba (4:24) Bene-Yisrael'in kurtuluşlarını, dört noktayı kaybetmemiş olmalarına borçlu olduklarını kaydeder: Yahudiler'e özgü isimlerini değiştirmemişler, kendi lisanlarını korumuşlar, birbirlerini ihbar etmemişler ve ahlaksızlık içine düşmemişlerdi. İlk bakışta bu Midraş, sadece Tanrı'nın bizi kurtuluş için layık gördüğü erdemleri sayar. Ancak daha derin bir inceleme daha anlamlı bir anlayış boyutu sağlayacaktır.

Bu dört liyakat ulusal kimliklerini korumalarını sağlamıştır. İsimlerini veya lisanlarını değiştirmeyerek içinde yaşadıkları Mısır halkı ile aralarında bir farkı korumuşlardır. Diğer iki liyakat ise, ulusal birliklerini korumayı hedeflemiştir. Bu araçlarla Bene-Yisrael geniş çapta asimilasyonu engellemiş ve bu sayede kurtuluş yolu açılmıştır. Kurtuluş, ancak kendi ayırt edici niteliklerini korudukları sürece mümkün olabilirdi. Günümüz için de ders apaçık ortadadır. Giderek artan karma evliliklerle ve asimilasyonla mücadelemiz iki cephede gerçekleşmelidir.

Çocukluk çağından itibaren alınan Yahudi eğitimi, kendimizi birer Yahudi olarak ayırt etme yollarını vurgulamalıdır. Kendi kimliğimizi muhafaza etmek yaşadığımız ülkeye sadık kalmakla hiçbir şekilde çelişkili değildir. Yahudilik üç bin yılı aşkın bir mirastır ve bu miras bize, her türlü zorluk altında bile ödün verilmeden aktarılmıştır. Bu nedenle bu zincirin geçmişi geleceğe bağlayan halkaları olarak sorumluluğumuzu bilmemiz gerekir. Gençlerimizi koruyup bu zincirin sağlam birer halkaları olmalarını sağlamanın tek yolu, Tora ve geleneklerimize yönelik takdirimizi onlara da aktarmaktır. Bu da doğal olarak, Yahudi tarzı bir yaşam sürmekle mümkündür.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik'in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Bir alışveriş merkezinde kasa kuyruğunda duran biri öksürerek etrafa tükürük saçıyordu. Arkada duran bir adam ona, mikroplarıyla başkalarına zarar vermemesi için kenara çekilmesini önerdi. Öksüren adam kuyruğu terk etti ve öneriyi yapan adama yerini verdi. Öneriyi yapan adam kasaya ulaştığı zaman alışveriş merkezinde bir milyonuncu müşteri olduğu için müdürün uzattığı 10.000 liralık bir zarfla karşılaştı. Kuyruğu terk etmiş adam ise ödülün ona ait olması gerektiğini iddia etti. Yapılacak en doğru şey nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

Beşinci Kitap: KEDUŞA / KUTSİYET (Devam)

27. İsure Bia - Yasak İlişkiler (Devam)

 

c) Diğer Yasaklar (devam)

Bir Koen'in 1) Boşanmış bir kadınla [ve Hahamlar'ın öngördüğü bir kural olarak, Halitsa yapmış bir kadınla] 2) Yahudiliği sonradan kabul etmiş bir kadınla veya böyle bir çiftin kızıyla, Tora'nın yasakladığı ilişkilerden birine girmiş herhangi bir kadınla (bunun iki istisnası vardır) veya bir Koen'in girmemesi gereken bir ilişkiden doğmuş bir oğulla [ya da onun soyundan gelmiş herhangi bir erkekle] ilişkiye girmiş bir kadınla 3) bir Koen'in ilişkiye girmesinin yasak olduğu türdeki bir kadınla ya da onun soyundan gelene herhangi bir kızla evlenmesi yasaktır. Bu yasakların kaynağı Vayikra 21:7'deki pasuktur.

Yukarıda verilen normal Koenler için geçerli yasaklara ek olarak, bir Koen Gadol, kocası ölmüş bir kadınla da evlenemez (Vayikra 21:14). Bir Koen Gadol yalnızca bakire bir genç kızla evlenebilir (Vayikra 21:13).

Tora'nın yasakladığı her türlü ilişkide (Koen olanlar ve olmayanlar için), sadece cinsel ilişkinin kendisi değil, kucaklaşma, öpüşme gibi her türlü yakınlık ifadesi de yasaktır. Bu yasağın kaynağı Vayikra 18:6 pasuğudur. Aynı bağlamda, [anne-oğul, baba-kız koca-âdet halindeki kadın gibi çiftler haricinde], ilişkiye girmesi yasak olan çiftlerin [ki buna, evlenmesinde yasak olmayan, ama evli de olmayan bir erkek ve kadın da dâhildir] kapalı bir yerde baş başa kalmaları da yasaktır. Erkekler arasında eşcinsel ilişki Tora'nın açık bir yasağıyken, kadınlar arasında eşcinsellik, "İçinde yaşamış olduğunuz Mısır Ülkesi'nin usullerini uygulamayın" (Vayikra 18:3) yasağı dâhilindedir. Bir erkeğin boş yere tohum harcaması veya kendini tahrik etmesi, ya da buna yol açabilecek ortamlarda bulunması ya da buna yol açabilecek görüntüleri seyretmesi yasaktır. Yasak cinsel ilişkilerden kaçınmak Tora uygulamasının en zor ve kolayca hataya düşülebilecek yanlarındandır. Bu nedenle kişi, bu gibi durumları bertaraf etmek için, kendisini kötü eğilimlerini zapt etmeye, temiz düşüncelere ve kutsallıkla ilgilenmeye alıştırmalıdır.

MODERN ÇAĞ Ve TORA

["Şabat BeŞabato" - www.zomet.org.il]

 

"Üzerinde durmakta olduğun yer" (Şemot 3:5)

Bir sinagog inşa edilirken arazi incelemesinde bir hata yapıldı ve bina yan taraftaki özel mülke yarım metre kadar girdi. Alahaya göre, bir hırsız çaldığı şeyi olduğu gibi geri vermelidir, ancak Hahamlarımız, teşuva yapmak isteyenlerin cesaretinin kırılmaması için bir kural koymuşlardır. Şöyle ki, hammadde çalmış ve onu bir bina inşa etmek için kullanmış kişinin o binayı yıkıp, çaldığı şeyi çaldığı zamanki haliyle geri vermesi gerekmez. Bunun yerine sadece çaldığı hammaddenin değerini ödemesi yeterlidir. Hahamlarımızı bu kuralı koymaya iten şey açıktır: Eğer binanın yıkılması ve hammaddenin aynen geri verilmesi şartında diretilirse, suçlu kişi bunun zorluğu nedeniyle yılabilir ve teşuva yaparak zararı karşılamaktan çekinebilirdi. Hahamlarımız'ın bu tashihine "Takanat Aşavim - Teşuva Yapanlar İçin Düzenleme" adı verilir.

Ancak bu kural sadece taşınabilir maddeler çalanlar ve onları örneğin bir binada hammadde olarak kullananlar için geçerlidir. Öte yandan, arazi çalan bir kişi, üzerine diktiği herhangi bir binayı yıkmak pahasına da olsa, onu sahibine geri vermelidir. Büyük otoritelerden Mabit'e göre, Takanat Aşavim bu durumda geçerli değildir, çünkü hırsız sadece "Çalma" yasağını (Vayikra 19:13) değil, aynı zamanda "komşularının sınırlarına tecavüz etme" yasağını da çiğnemiş sayılır (Devarim 19:14). Ancak bu genel durumdur. Bizim örneğimizde ise, söz konusu yarım metrelik arazi şeridi kasten değil, hata sonucu alındığı için, Takanat Aşavim tekrar geçerli olur ve tek yapılması gereken şey alınan arazinin değerini sahibine ödemektir. Öte yandan Mişne Lameleh, bu konuda Mabit ile aynı fikirde değildir ve arazi kazara alınmışsa bile Takanat Aşavim'in geçerli olmadığını ileri sürer.

Bazıları, sonuçta yapılan bir sinagog olduğu ve burası kutsal bir yer olduğu için Mişne Lameleh'in görüşüne göre bile olsa bir istisna görülebileceği olasılığını ortaya atar. Ancak bunu söylemek de o kadar kolay değildir, zira komşu bu araziyi kullanmaya hiçbir zaman izin vermediğine ve arazi de kazara alındığına göre, bu fazladan toprak parçasının sinagogun geri kalanı gibi kutsiyet kazandığını söylemek mantıklı değildir. Dahası, mali konularda titizlik söz konusu olduğunda, bir sinagogun, sıradan bir kişiye göre daha yüksek standartlara tabi olması gerektiği bile düşünülebilir. Bunun açık bir örneğini, Kral David'in Bet-Amikdaş'ı inşa etmek için Yevusi ulusu mensubu Aravna adlı kişiden tahıl ambarı arazisini satın almasında görüyoruz. David bir kral olarak hiçbir ödeme yapmadan araziyi sahiplenebilirdi. Ama bunu yapmamış, Aravna bedava vermeye hazır olmasına rağmen, parasını son kuruşuna kadar ödemiştir.

Yine de bizim örneğimizde göz önünde tutulmayı gerektiren bir nokta daha vardır. Sinagog binası gizlice inşa edilmiş değildir. Komşu inşaatın ilerleyişini görmüş, ancak bu süre boyunca ağzını açmamış, ancak inşaat bittikten sonra şikâyet etmek için sinagoga başvurmuştur. Bu nedenle, inşaat boyunca sessiz kalmasının, arazi üstünde hak iddia etmekten vazgeçtiğini ve o araziyi cemaate vermeye razı olduğunu gösterdiği varsayılabilir. Öte yandan, komşunun sessiz kalması, binanın inşa edilmesine razı olmak, ama arazi üstündeki haklarından vazgeçmemek olarak da yorumlanabilir. Bu örnekte, yukarıdaki tüm noktalar göz önünde tutularak alınan son karar, sinagogun arazi sahibine fazladan aldığı toprak parçası için ödeme yapması şeklinde çıkmıştır.

Kaynak: Rabi Ratson Arusi "Tehumin" cilt 22, s. 45-49.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Tavuk Veya Başka Bir Kuşun Açılması,

Tuzlanması ve Tuzdan Arındırılması

 

1. Tavuk veya başka bir kuş Şohet tarafından kesilip kontrol edildikten ve yenmesinde bir sakınca olmadığı kesinleştikten sonra, tüyleri yolunur, hafifçe ateşte gezdirilir. Ancak tavuğu yüksek ateşten geçirmemek gerekir; zira ateşten dolayı kan pıhtılaşabilir ve tuzlama sırasında dışarı çıkmaz. Dolayısıyla bu işlem hafif bir ateşte yapılmalıdır. Bazı kimseler ateşi zayıf olan kağıt veya saman kullanır. Tavuk ateşten geçirilirken aynı zamanda,  sürekli olarak hareket ettirilir. Zira hep aynı yerde tutulursa kan pıhtılaşabilir.

2. Eğer kafadan faydalanmak için tuzlamak isteniyorsa, kafa ikiye bölünür, beyin kafatasından ayrılır, üstündeki zar yüzülür ve beyin ortaya çıkar. Kafatası kesilmez ve beyin çıkartılmazsa bile, sadece kafatası ve beyin zarının delinmesi, kafanın tuzlanması için yeterlidir.

3. Boğaz tamamen kesilmeli ve içindeki damarlar çıkartılmalıdır. Karın açılır ve içinde bulunan organlar, yürek, kursak, ciğer, mide, öd kesesi, bağırsaklar ve kaburgaların içinde bulunan akciğerler çıkartılır. Son bir kez, hayvanda bir kırıklık, yara veya başka bir anormallik olup olmadığı kontrol edilir. Kontrol ederken tavuğun fazla veya eksik bir organı olduğu fark edilirse ya da midesinde bir iğne veya benzeri bir yabancı maddeye rastlanırsa, bu konuda uzman olan bir Rav'a danışılmalıdır.

4. Bağırsaklardan faydalanılmak istenirse, doğal olarak önce içindeki pislik iyice temizlenir ve bağırsak tersyüz edilir. Aynı zamanda mide açılmalı, içindeki zar çıkartılmalı ve tüm pisliği boşaltılmalıdır.

5. Bir hayvanda öd kesesi yoksa o hayvan Terefa'dır; yenemez. Diğer yandan eğer öd kesesi var idiyse, ama sonradan dağıldıysa, hayvan Terefa değildir. Bu sebeple, öd kesesiyle yan yana duran ciğerin acılığına bakılır. Eğer ciğer acı değilse, bir de ateşte iyice pişirilerek tadına bakılır. Acımtrak bir tadı varsa o zaman [bu öd kesesinin bir ara varolduğunu gösterdiğinden] o tavuk veya kuş Kaşer'dir. Ödün kontrolu için en iyisi, uzman bir Rav'a danışmaktır.

6. Tavuğun içinden çıkan yumurtalar salkımdan ayrı ise ayrı tuzlanmalı, etle beraber tuzlanmamalıdır. Yumurtanın kabuklu veya kabuksuz olması bir şeyi değiştirmez.

7. Yürekten faydalanabilmek için iki kesik yapmak gerekir.

8. Tavuğun içindeki her şey çıktıktan sonra içinde hiçbir eksikliğe rastlanmazsa, sadece tuzlamada kullanılan özel bir kapta, su içinde dinlendirilir. Kapta, tıpkı yukarıdaki tuzlama kurallarında yazdığımız gibi, tüm etleri kapsayacak kadar su olmalıdır. Et suda yarım saat durduktan sonra çıkartılır; delikli bir kapta üstüne tuz atılır. Bu şekilde bir saat tuttuktan sonra sudan çıkartılır; bir tencereye su doldurulur ve üç kere değiştirilir. Sonra her et parçası ayrı ayrı üç defa sudan geçirilir. Et, ancak tüm bu formaliteler bittikten sonra, pişirmek, kızartmak ve her türlü yemek yapmak için temiz ve Kaşer'dir.

 

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Bu soru Bene Berak'taki hahamlara soruldu. Kararlarına göre, bu para, alan kişiye aittir. Her şeyden önce, öksüren kişi kuyruğu terk etmek zorundaydı; çünkü başkaları için tehlike arz ediyordu. Bunun dışında, öksüren kişinin kuyrukta kaldığı takdirde parayı alacağını düşünmesi yersizdir, zira burada açık bir haksızlık yoktur ve Tanrı olayları, parayı diğer adamın alacağı şekilde ayarlamıştır. Hahamlardan bir tanesi Hafets Hayim'in anlattığı bir öyküyü aktardı. Bu öyküde bir adam, gizlice, piyango biletini bir haham olan misafirininkiyle değiştirir, çünkü o biletin kazanma şansının daha yüksek olduğunu düşünür. Ama ikramiye şimdi hahamın elinde olan bilete çıkınca bir şeyi anlar: Ödülü biletler değil, insanlar kazanır.

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

Önemli olmak iyidir, ama iyi olmak daha önemlidir.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.