Lütfen Peraşa Kâğıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  17 Ocak

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:24

5:38

-----

Yeruşalayim

4:30

5:44

Tel Aviv

4:38

5:40

21 Tevet

Tel Aviv

4:44

5:46

İstanbul

4:49

5:29

5769

İstanbul

4:57

5:37

Ş E M O T

 Hatırlatmalar:

ü 26 Ocak Pazartesi: Roş Hodeş Şevat

 

Bu HP  .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 1:1-6:1)

[www.chabad.org]

 

Bene-Yisrael Mısır'da çoğalırlar. Onların gittikçe artan nüfusundan korkan Paro, onları köleleştirir ve Yahudi ebeler Şifra ile Pua'nın bütün erkek bebekleri doğum sırasında öldürmelerini emreder. Onlar bu emre uymayınca, kendi adamlarına İbrani bebekleri Nil nehrine atmaları talimatını verir.

 

Yaakov'un oğlu Levi'nin kızı olan Yoheved ile kocası, Levi kabilesi lideri Amram'ın bir oğlu olur.  Bebeği Paro'nun görevlilerinden gizleyemeyecek hale geldiklerinde, onu bir sepet içinde nehre bırakırlar. Bebeğin ablası Miryam uzak bir köşeden seyreder. Paro'nun kızı bebeği bulur, onu kendi oğlu gibi yetiştirir ve ona Moşe adını verir.

 

Moşe gençliğinde kardeşlerinin çektiği zorlukları fark eder. Bir Mısırlı'nın bir İbrani'yi dövdüğünü görür ve Mısırlı'yı öldürür. Ertesi gün iki Yahudi'nin kavga ettiklerini görür; onları uyardığı zaman, önceki gün yapmış olduğu eylemi ihbar ederler ve Moşe Midyan'a kaçmak zorunda kalır. Orada Yitro'nun kızlarını kurtarır. Onlardan biriyle - Tsipora'yla - evlenir ve kayınpederinin sürülerine çobanlık etmeye başlar.

 

Tanrı, Sinay dağının eteklerinde yanan bir çalı ile Moşe'nin dikkatini çeker ve orada onunla temas kurar. Ona Paro'ya giderek şu talepte bulunmasını söyler: "Halkımı salıver ki Bana ibadet edebilsinler!" Moşe'nın ağabeyi Aaron onun sözcüsü olarak görevlendirilir. Mısır'da, Moşe ve Aaron Bene-Yisrael'in ileri gelenlerini toplarlar ve onlara kurtuluş zamanının geldiğini söylerler. Halk onlara inanır; ancak Paro halkı salıvermeyi reddeder ve Bene-Yisrael'in çektikleri eziyetleri arttırır. Moşe, Tanrı'ya dönüp isyan eder: "Bu halka neden ters davrandın?". Fakat Tanrı, kurtuluşun çok yakında olduğu sözünü verir.

 

DEVAR TORA

[Rabi Yuki Meir - www.torahmitzion.org]

 

Kitabın ve Ailenin Ulusu

 

Farklı bir kitaptan sayfaların yanlışlıkla yapıştırıldığı bir kitap okudunuz mu hiç? Bazen kişi sorunu hemen fark etmez, ama "nakledilen" metinden birkaç satır okuduktan sonra, okuyucu aniden kendini farklı bir dünyada bulur.

 

Şemot kitabındaki açılış pasuklarını okurken, bu garip duygu ortaya çıkar. "Ve bunlar, Mısır'a Yaakov'la gelen, Yisrael'in oğullarının isimleridir (her biri ailesiyle gelmişti): Reuven, Şimon, Levi ve Yeuda..." (Şemot 1:1-2)

 

Bereşit kitabından Şemot kitabına geçiş açıkça tanımlanmıştır. Bereşit bireyler ve aileler hakkındadır, Şemot ise ulus hakkında yazılmış bir kitaptır. Tora'nın "Am Yisrael - Yisrael Halkı" veya daha doğrusu "Am Bene Yisrael - Yisraeloğulları Ulusu" kavramını ilk kez kullandığı yer, Şemot kitabının dokuzuncu pasuğudur.

 

İki kitap arasında az evvel söz ettiğimiz farka aldırmazsak diyebiliriz ki, Şemot kitabı "Ve bunlar, Mısır'a Yaakov'la gelen, Yisrael'in oğullarının isimleridir (her biri ailesiyle gelmişti): Reuven, Şimon, Levi ve Yeuda. Yisahar, Zevulun ve Binyamin. Dan ve Naftali; Gad ve Aşer" (Şemot 1:1-4) sözleriyle başlar. Metin burada bir ulustan değil, daha ziyade bireylerden ve ailelerden söz etmektedir. Bu açıdan Şemot kitabını, Bereşit kitabının bir devamı olarak algılarız. Bu kavram, söz konusu pasukların nerdeyse harfiyen Bereşit'in sonunda da yer aldığı gerçeği ile güçlenmektedir: "Mısır'a gelen Yisrael Halkı'nın isimleri şunlardır: Yaakov ve oğulları. Yaakov'un Behor oğlu Reuven'di..." (Bereşit 46:8).

 

Eğer kişi, Tora'nın Bereşit'teki bu kapanış bölümünü, iki kitap arasında bir bağ kurmak amacıyla tekrarladığını farz ederse, bunun doğru olmadığını görmek için hemen Vayikra kitabının başına bir göz atması yeterli olacaktır. Nitekim Tora orada hiçbir gereksiz girişe yer vermeden ve metni Şemot'un sonuna bağlamaya çalışmadan hemen korbanlarla ilgili kurallara başlamaktadır.

 

O halde, Tora neden "ulusun kitabı" olan Şemot kitabını, "bireyler ve ailenin" kitabı olan Bereşit kitabına dönerek tanıtmaktadır?

 

Cevap basit görünmekle birlikte, önemli bir mesaj taşımaktadır. Bir ulus kurarken, o ulus ne kadar önemli olursa olsun, birey ve aile unutulmamalıdır. Tarihteki, bir ulus veya bir parti kurmak için aile birimini yıkmaya çalışan rejimler şaşırtıcı bir şekilde başarısızlığa uğramışlardır. Tora, Şemot kitabını, yani Ulusun Kitabını aileyi ilgilendiren birkaç pasuk ile tanıtmaktadır, ama bu Bereşit Kitabını hatırlamak için değil, daha ziyade Şemot kitabına giden yolu açmak içindir. Bir ulusun kurulması, her şeyden önce ailenin sağlam bir şekilde kurulmuş olmasına bağlıdır.

 

Bir ulusu temsil eden her kişi, kendi ailesini unutmamak için bu mesajı özümsemelidir. Bir ailenin kurulmasına çalışmak ve ona odaklanmak ulusun kaybı olmayacaktır. Aksine, bu, o ulusu kurmak için, kelimenin en derin anlamı ile mükemmel bir katkıda bulunmak demektir.

 

5 Soru

Cevapları broşürün sonunda bulabilirsiniz.

 

1)      Raşi'ye göre (1:8) Mısır'ın "yeni kralı" kimdi?

2)      Bene-Yisrael'i köle yapmak için Mısırlılar'ın gösterdikleri gerekçe neydi?

3)      Şemot 2.1'de söz edilen adamla kadın kimlerdir?

4)      Şifra ve Pua kimlerdi?

5)      Yitro'nun diğer bir adı nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam'ın Sözlü Tora'nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora'nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora'nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak - hem de çok kısa bir özet olan - kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham'a danışmak gerekir.

 

İlk Kitap: MADA / BİLGİ (Devam)

4. Avoda Zara VeHukot Agoyim - Putperestlik ve Yabancı Ulusların Töreleri

 

a)      Putperestlik (Devam)

 

Puta tapmayı gerçek bir olgu olarak kabul eden kişi, puta tapmamışsa bile, Aşem'e küfretmiş olur. Pasukta söylendiği gibi: "[Putperestlik günahını] arsızca işleyen bir can, Aşem'e küfretmiş olur" (Bamidbar 15:30).  Tanrı'ya küfretmenin kendisi de yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Tanrı'ya küfretme" (Şemot 22.27) ve "Ancak ‘Aşem' İsmi'ni [lanetle] telaffuz ederse, [idam cezasının verilebildiği dönemlerde] kesinlikle idam edilecektir" (Vayikra 24:16). Bir putun adını ağza almak veya onun adına yemin etmek de yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Başkalarının tanrılarının isimlerini telaffuz etmeyin" (Şemot 23:13).

 

Putları ve onlara taparken kullanılan her şeyi yok etmemiz emredilmiştir. Pasuklarda söylendiği gibi: "[Topraklarını] Miras almak üzere olduğ­unuz ulusların kendi ilahlarına taptıkları, yüksek dağ­ların üstünde, tepelerin üstünde ve her gür ağ­acın altında [bulunan] tüm yerleri tamamen yok etmelisiniz. Sunaklarını tahrip edin, anıtlarını parçalayın, aşeralarını ateşte yakın, ilahlarının heykellerini kesin ve isimlerini o yerden yok edin" (Devarim 12:2-3). Ayrıca: "Onlara şöyle yapmalısınız: Sunaklarını tahrip etmeli, anıtlarını parçalamalı, aşeralarını kesmeli ve putlarını ateşte yakmalısınız" (Devarim 7:5). Bütün bunlardan yarar sağlamak da yasaktır. Pasukta söylendiği gibi: "Evine iğrenç [şeyler, yani putlar] getirme" (Devarim 7:26) ve "[Onların] ilahlarının heykellerini ateşte yakmalısın. [Bu heykellerin] Üzerlerindeki gümüş ve altını arzulayıp kendine alma ..." (Devarim 7:25).

 

BİR KİŞİ / BİR ESER

 

Rabi Yosef Karo: (1488 Portekiz - 24 Mart 1575 Tsefat / Osmanlı İmparatorluğu). Rabi Yosef ben Efrayim Karo, günümüz Yahudi uygulamasının temeli niteliğindeki Şulhan Aruh adlı kanun kodeksinin derleyicisidir. Kendisi isminden çok "Amehaber - Yazar", yani Şulhan Aruh'un yazarı, "Maran - Ustamız" veya "Maran Bet-Yosef - Bet-Yosef [kitabının yazarı] Ustamız" olarak anılır.

 

Faro-Portekiz'de doğan Rabi Yosef Karo'nun ailesi, 1497'de Yahudiler'in Portekiz'den kovuluşu ile buradan ayrılmış ve Nikopolis'e yerleşmiştir. Burada ilk eğitimini, önde gelen bir Talmud otoritesi olan babasından almıştır.

 

1520-1522 arasında Rabi Yosef Karo Edirne'ye yerleşti. Burada, onun mistik eğilimlerini harekete geçiren Şelomo Molho'yla tanışmış olması olasıdır. Rabi Yosef'e, sürekli olarak Tora dersleri veren ve kendisinin Magid (ders anlatan) olarak sıfatlandırdığı bir meleğin geldiği anlatılır. Selanik ve İstanbul'da kaldığı birkaç yıl sonrasında 1535 yılında Erets-Yisrael'e gelmiş ve Tsefat şehrine yerleşmiştir.

 

Burada, üzerinde büyük etki yaratan Rabi Yaakov Berav'la tanışmıştır. Moşe Rabenu zamanından beri süregelen ve yetkili Tora otoritelerinin bir sonraki nesildekilere yetki vermesi anlamına gelen Semiha zinciri, II. Bet-Amikdaş yıkıldıktan sonra kopmuştu. Rabi Yaakov Berav bu zinciri tekrar yenileme konusunda çok ateşli bir istek duyuyordu ve Rabi Yosef Karo kendisine bu konuda katılmıştı. Rabi Berav'ın ölümünden sonra onun bu konudaki planını gerçeğe dönüştürmek istedi ve öğrencisi Rabi Moşe Alşeh'e Semiha verdi. Ancak Semiha zincirinin artık kopmuş olduğu ve yenilenmesi için gerekli şartların henüz oluşmadığı görüşündeki muhalifler karşısında bu konudaki çabalarından vazgeçmeye karar verdi.

 

Rabi Yosef Karo'nun hayatının son otuz yılındaki ünü, Rambam'dan beri yaşamış diğer tüm otoritelerin bile üstündeydi. Bu nedenle ölümü, yeryüzündeki neredeyse tüm Yahudi cemaatleri tarafından büyük bir yasla karşılandı. Cenazesi sırasında yapılan konuşmalar ve övgü sözlerinden bazıları korunmuş ve günümüze kadar gelmiştir.

 

Rabi Yosef Karo'nun, sağlığında yayınlanmış olan eserleri şunlardır:

  1. Bet-Yosef: Bu eser, dört büyük üniteden oluşan ve Rabi Yaakov ben Aşer tarafından hazırlanmış devasa eser Arbaa Turim üzerine yaptığı kapsamlı açıklamaları içerir.
  2. Yahudi yaşamının temeli niteliğinde olan Şulhan Aruh adlı eseri, Bet-Yosef'in bir özeti ve uygulamadaki son kararları listeleyen bir kanun kodeksi niteliğindedir.
  3. Kesef Mişne, Rambam'ın Mişne Tora (Yad Ahazaka) adlı eserine yazdığı açıklamaları içerir.

 

DÜŞÜNCELER

["Straight Talk" / Rabi Shaul Rosenblatt - www.aish.com]

 

Yanı Başımızdaki İyilik

 

Bu haftaki peraşada Moşe'nin Midyan'a kaçışını, orada Tsipora'yla evlendiğini ve iki oğlunun olduğunu okuruz. Ama Tora sanki oğullarının isimlerini yanlış sıraya göre vermektedir. İlk oğlunun adı Gereşom'dur. Bu isim "Ger - Yabancı" ve "Şam - Orada" sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Moşe bu ismi, yabancı bir diyarda yabancı olarak yaşaması nedeniyle vermiştir. İkinci oğlunun adı ise Eliezer'dir. Bu da "E-li - Tanrım" ve "Ezer - Yardımcı" sözlerinden oluşur. Moşe bu ismi vermesinin nedenini de "Çünkü babamın Tanrısı yardımımdaydı ve beni Paro'nun kılıcından kurtardı" şeklinde açıklar. Her iki isimden de görüldüğü üzere, Moşe bu isimleri, hayatta var olan iyiliği sürekli anımsatmak adına vermiştir. Moşe yabancı bir toprakta bir yabancıdır, buna rağmen, Tanrı onun başarmasına yardım etmiştir. Ayrıca Tanrı onu, kendisini öldürmek isteyen Paro'dan da kurtarmıştır. Böylece Moşe, oğullarına her seslendiğinde, bu olaylar aklına gelecektir.

 

Bu çok iyi bir fikirdir, ama kronolojik olarak doğru değildir. Çünkü Moşe ilk önce Paro'dan kurtulmuş ve sonra Midyan'a kaçıp yabancı bir toprakta rahata kavuşmuştur. O halde, Moşe neden isimleri verirken sırayı değiştirmiştir?

 

Sanırım bunun cevabı, hemen yakınımızdaki iyiliği takdir etme yeteneğimizde (veya eksikliğimizde) yatar.

 

Örneğin, eğer çocuklarımı bir gün sokağa çıkarırsam, günün sonunda geriye baktığımda, onların böyle hoş bir vakit geçirmelerini seyrederken ne kadar zevk aldığımı düşünürüm. Ama günün ortasında her şey çılgınca ve yorucu bir şekilde yaşanırken öyle çok da zevk aldığımı söylemem biraz zordur. Birçok zaman olayların zevkini, yaşandıkları sırada değil de bitmelerinden sonra alırız.

 

Sanırım, bunun nedeni açıktır. Gerçek ve derin zevk, çaba ve mücadele gerektirir. O çabayı deneyimlerken, durup iyi tarafını takdir etmek çok daha zordur. Ama çaba sona erdiği zaman, arkamıza bakıp onun ne kadar iyi olduğunu görebiliriz.

 

Ancak tek bir sorun vardır. Biz sadece ne kadar iyi olduğunu "hatırlarız." Biz, zevkin gerçeğini değil, sadece bir "anısını" yaşarız. En büyük zevk, çok zor olmasına rağmen, o zevkin yaşandığı anda hissedilmelidir. Tabii ki, benim çocuklarımdan zevk alacağım an, yatakta uyudukları an değil, onlarla beraber vakit geçirdiğim an olmalıdır.

 

Moşe bu fikri bizzat gerçeğe dönüştürmüştür. Kendisi için, yanı başındaki iyilik, yabancı bir toprakta mücadele etmesidir. Bunu takdir etmek zordur, çünkü büyük bir çaba gerektirir. Bu yüzden, verdiği mücadeleye rağmen, yaşadığı iyiliği hatırlatması adına ilk oğluna bu yönde bir isim vermiştir. Paro'dan kurtulması da, hatırlaması gereken bir iyiliktir. Ama bunun acısı geçmiştir ve zevki tatmak çok daha kolaydır. Moşe gibi yüksek düzeyli biri için, bu ikinci derecede önem taşır ve bu olayı yansıtan ismi ikinci oğluna vermiştir.

 

Eğer harcadığımız çabanın bizi zevkten alıkoymasına izin vermeseydik, hayattan çok daha fazla zevk alırdık. Bunu yapmak kolay değildir, ama eğer içindeki iyiliğe odaklanırsak, bizi deli ettikleri zaman bile çocuklarımızdan zevk alabiliriz.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi - Rabi Nisim Behar]

 

Şabat Musaf Amidası Kuralları

 

1.             Şahrit Amidası'ndan ve Tora'nın okunmasından sonra Musaf Amidası okunur. Musaf, güneş doğduktan sonra 6 saat geçmeden önce okunmalıdır. Fakat bu saatten sonra söylense bile Hova'dan çıkılır; çünkü Musaf söyleme vakti bütün gündür. Musaf söylemeyi unutan bir kişi başka zaman söyleyemez.

2.             Minyan'sız Tefila söyleyen bir kişi, Musaf'ı da okumalıdır.

3.             Musaf Amidası yerine hafta arası Amidası söylenirse, hangi berahada olunursa olsun yarıda kesilir ve Musaf Amidası söylenir.

4.             Yanlışlıkla Musaf Amidası'nda söylenen Lemoşe Tsivita [veya farklı geleneklere göre Tikanta Şabat] yerine Ata Kidaşta ya da Yismah Moşe söylenirse, bazı hahamlarımız Hova'dan çıkılmadığını ve tekrar Musaf Amidası söylenmesi gerektiğini savunurlar. Fakat Minyan'la Musaf söylendiği zaman, Hazan Amida'yı tekrar ederken onun ağzından çıkardığı kelimeler tek tek Kavana ile dinlenirse, Hova'dan çıkılır.

 

5 CEVAP

 

1)      Yosef'in dönemindeki kralın aynıısydı, ama Yosef'in yaptığı iyilikleri hatırlamazdan gelmekteydi. Kendisi değil, tavrı yeniydi.

2)      Çok büyük bir halk oluyorlardı ve yakında Mısır'ın düşmanlarına katılmaları olasılığı vardı.

3)      Levi'nin kızı Yoheved ile Levi'nin torunu Amram.

4)      Bunlar Yahudi ebelerdi. Bazı kaynaklar onların Yoheved ile Miryam oldukları görüşündedir.

5)      Reuel.

 

Haftanın Sözü

["Shabbat Shalom Weekly" - Rabi Kalman Packouz]

 

İyilikseverlik yapmak için hiçbir zaman çok erken değildir;

çünkü çok geç olacağı zamanın ne kadar yakın olduğunu bilemeyiz.

 

Haftanın Peraşası'nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.