Yahudiler ve Amerika'nın KuruluşuAmerika Birleşik Devletleri'nin kuruluşu dünya tarihinde benzersiz bir olaydır: başlangıçtan beri bir demokrasiydi, kökünü İncil'den alıyordu ve ilk ilkelerinden biri dini toleranstı.

Bunun nedeni 17. yüzyılın başında Amerika'da "New England"a yerleşen ilk göçmenlerin Avrupa'daki dini zulümlerden kaçan Püriten sığınmacılar olmasıdır.

Bu Püritenler İngiltere'den göçlerine, Yahudilerin Mısır'dan Çıkış'ı gözüyle bakıyordu. Onlar için İngiltere Mısır, kral firavun, Atlantik Okyanusu Kızıldeniz, Kızılderililer ise eski Kenaanlılar idi. Onlar yeni bir Vaat Edilen Toprak'ta Tanrı ile yeni bir anlaşmaya giren yeni Yisraelliler idi.

İlk kez 1621 yılında, Mayflower gemisinin yanaştığı yılın ertesi yıl kutlanan şükran yortusu başta Yahudi Yom Kipur'una paralel olarak tasarlanmıştı; bir oruç, içe dönme ve dua günü olacaktı.

Gabriel Sivan The Bible and Civilization (İncil ve Medeniyet) adlı eserinde şöyle yazar (sh.236):

"Tarihteki hiçbir Hıristiyan cemaati, hayatını İbrani ulusunun Tevratsal dramının tekrarı olarak gören Massachusetts Bay Colony'ye ilk yerleşenler kadar kendilerini Kitabın Ulusu ile özdeşleştirmemiştir... Bu göçmen Püritenler durumlarını, "Babil felaketi" ile yoldan çıkmış Kilise'nin haklı artıkları şeklinde dramatize ediyor, kendilerini ilahi takdirin aletleri, Sinay Dağı'nda yapılan antlaşma uyarınca yeni uluslarını kurmak üzere seçilmiş bir halk olarak görüyorlardı."

İngiltere'deki Püriten İsyanı (1642-1648) sırasında Püriten ekstremciler İngiliz hukukunu Eski Ahit ile değiştirmeye çalışmış ancak engellenmişlerdi. Amerika'da kolonilerin yasalarında Tevrat kanununu uygulamayı deneme özgürlükleri çok daha fazlaydı; ilk yerleşimcilerin yapmaya koyulduğu da tam olarak bu oldu.

New England'daki kolonilerin ilk yasaları kutsal yazıları temel aldı. New Haven'da 1639 yılındaki ilk mecliste John Davenport koloninin yasal ve manevi temeli olarak İncil'in önceliğini açıkça belirtti.

"Kutsal yazılar bütün insanların Tanrı'ya ve insanlara karşı bütün görevleri ile ailelerin ve ulusun Kilise konularında yönetimi için mükemmel kurallar içermektedir... Tanrı'nın sözü burada hükümet işlerini organize etmede göz önüne alınacak tek kural olacaktır."

New Haven meclis üyeleri daha sonra 79 kadar hüküm içeren ve yarısı İncil'den alıntılar -hemen hepsi Tevrat'tan- olan 1655 Yasası'nı benimsedi. Plymouth kolonisi 1641 yılında neredeyse tamamıyla Moşe kanununa dayanan "New England Ana Kanunu"nu benimseyen Massachusetts meclisininkine benzer kanunlara sahipti.

Yahudilerin Tora'yı anlamasına yardım eden Sözlü Gelenek olmadan, Püritenler kendine hallerine bırakılmış oluyor ve kelimesi kelimesine yorumlamaya eğilim gösteriyordu. Bu bazı durumlarda Yahudiliğin hiç tanık olmadığı daha katı ve köktendinci bir uygulamaya yol açtı.

YAHUDİLERİN EĞİTİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Harvard, Yale, William and Mary, Rutgers, Princeton, Brown, King's College (daha sonra Columbia olarak bilinecek), Johns Hopkins, Dartmouth, vb. dahil çeşitli eğitim kurumunun kuruluşunda Tevrat merkezi bir yol oynadı.

Bu okulların birçoğu resmi amblem veya mühürlerinde İbranice bir sözcük ya da cümleyi benimsemiştir. Yale mührü Latince "Lux et Veritas"ı içeren bayrağın altında, Koen Gadol'ün Bet Amikdaş zamanında göğüs levhasının üzerinde bulunan İbranice "Urim ve Timum" sözcüklerinin yer aldığı açık bir kitap vardır. Columbia'nın mühründe üstte ortada Tanrı'nın İbranice adı, ortadaki bayrakta ise meleklerden birinin İbranice ismi yer alır. Dartmouth'un mührünün üst ortasında bulunan bir üçgenin içinde "Her şeye kadir Tanrı" anlamına gelen İbranice sözcükler yazılıdır.

İbranice 16. yüzyılın sonunda ve 17. yüzyılın başında öylesine popülerdi ki Yale'deki öğrencilerden çoğu ilk söylevlerini İbranice yapardı. Harvard, Yale, Columbia, Brown, Princeton, Johns Hopkins ve Pennsylvania Üniversitesi'nde İbranice dil kursları vardı. Bu çok dikkat çekiciydi çünkü o zamanlar İngiltere'deki hiçbir üniversitede böyle bir uygulama yoktu. (Amerika'da İncil ve İbranice öğrenimi bu okulların hemen hepsinde gerekli olup öğrenciler ilk söylevlerini İbranice, Latince ya da Yunanca yapma seçeneğine sahipti.)

Nüfusun büyük kısmı, Amerika'nın kurucu atalarının önemli kısmı dahil, bu Amerikan Üniversiteleri'nden mezundu. Örneğin Thomas Jefferson, William and Mary'ye; Alexander Hamilton ise King's College'e (yani Columbia'ya) gitmişti. Dolayısıyla bu siyasi liderlerin çoğunluğunun yalnızca Eski ve Yeni Ahitlerin içeriğini değil, bir miktar İbranice de bildiğinden emin olabiliriz.

Abraham Katsch The Biblical Heritage of American Democracy (Amerikan Demokrasisinin İncilsel Mirası) adlı eserinde şöyle yazar (sh.70):

"Amerikan Devrimi sırasında İbranice öğrenmeye ilgi öylesine yaygındı ki meclisin bazı üyelerinin Birleşik Devletler'de İngilizce kullanımının resmen yasaklanmasını ve yerine İbranice'nin geçmesini önerdiği söylentileri dolaşır."

AMERİKA'DA YAHUDİ SEMBOLİZMİ

İncil eğitimleri Amerika'nın kurucularının yalnızca din ve etik konularındaki tutumunu değil, politika alanındaki tutumlarını da etkilemiştir. Püritenlerin İncilsel görüşlerini siyasi nedenlerden de benimsediklerini görürüz. Örneğin eski İbranilerin kötü firavuna karşı mücadelesi, yerleşimcilerin İngiliz tiranlara karşı mücadelesini temsil eder. Kolonilerin siyasi mücadelelerinin nasıl eski İbranilerle özdeşleştirildiğini açıkça gösteren çok sayıda örnek bulunabilir.