Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

12 Tevet

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:15

5:25

-----

Yeruşalayim

4:21

5:35

Tel Aviv

4:29

5:26

   7 Ocak

Tel Aviv

4:35

5:37

İstanbul

4:38

5:18

2012

İstanbul

4:46

5:26

V A Y H İ

 Hatırlatmalar:

 

ü  -

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

Peraşa Özeti (Bereşit 47:28-50:26)

[www.chabad.org]

 

Yaakov hayatının son 17 yılını Mısır'da geçirir. Ölümünden önce Yosef'e, kendisini Kutsal Topraklar'da gömeceğine dair yemin ettirir. Yosef'in iki oğlu Menaşe ve Efrayim'i mübarek kılar ve onları, Yisrael ulusunu oluşturan on iki kabileden ikisinin başı olarak ilan eder.

Yaakov çocuklarına tarihin sonundan bahsetmek ister fakat Tanrı buna olanak tanımaz. Yaakov oğullarını, her birini kendi kabilesinin karakteri doğrultusunda birer beraha verir: Yeuda, liderler kanun koyucular ve krallar çıkaracaktır. Yüksek dini görevliler Levi'den, Tora bilginleri Yisahar'dan, denizciler Zevulun'dan, öğretmenler Şimon'dan, askerler Gad'dan yargıçlar Dan'dan, zeytin üreticileri Aşer'den vs. çıkacaktır. Reuven, babasının özel aile yaşantısına karıştığı için azarlanır. Şimon ve Levi Şehem'de gerçekleştirdikleri katliamdan ve Yosef'e yönelik komplolarından dolayı paylanır. Naftali'ye bir ceylan sürati, Binyamin'e bir kurt sertliği Yosef'e de güzellik ve üretkenlik bahşedilir.

Yaakov'un ailesi, Paro'nun bakanları, Mısır'ın önde gelen asilleri ve Mısırlı süvarilerden oluşan büyük bir cenaze korteji, Hevron'daki Mahpela Mağarası'nda gömülmek üzere Erets-Yisrael'e götürülen Yaakov'a eşlik eder.

Yosef de 110 yaşındayken Mısır'da ölür. Ölümünden önce o da, kemiklerinin ileride Mısır'dan çıkıldığında götürülmesini ve Erets-Yisrael'e gömülmesini vasiyet eder ve yaklaşmakta olan kölelik ve zulüm yıllarında BeneYisrael'i ümitle ayakta tutacak olan şu sözleri söyler: "Ben ölmek üzereyim. Tanrı sizi mutlaka hatırda tutacak ve sizi bu ülkeden, Avraam, Yitshak ve Yaakov'a [vereceğine dair] yemin etmiş olduğu ülkeye çıkaracak" (Bereşit 50:24).

KARARLILIK

[Rabi Mordehay Kamenetsky - www.torah.org]

[HP 5759 - Vayhi]

 

Yaakov, oğlu Yosef'i çağırtır ve kendisiyle, konuşmak istediği son sözleri tartışır. Ölümünden sonra Hevron'a götürülüp, eşi, anne-babası ve büyükanne-büyükbabasının yanına gömülme isteğini Yosef'e iletir. Yosef evine döner ve duyulmadık bir olay meydana gelir. Yaakov hastalanmıştır. Yaakov, Tora'nın, hastalandığını belirttiği ilk kişidir. Haberi alan Yosef aceleyle babasına koşar ve başucuna gelir. Tora, Yosef geldiği zaman Yaakov'un ne yaptığını şu sözlerle açıklar: "Yaakov'a (Yosef'in geldiği) söylendi ve ona ‘İşte oğlun Yosef sana geldi' dedi; ve Yisrael güçlendi ve yatakta (dik bir şekilde) oturdu." (Bereşit 48:2) Yaakov Yosef'e hayatının önemli olaylarını özetler. Ona, Tanrı'yla olan bağlantılarından ve Tanrı'nın kendisine vermiş olduğu bereketten söz eder. Rahel'in ölümünü anlatır ve Hevron'da değil de, Bet-Lehem'de yol kenarında gömülmüş olmasının sebeplerini açıklar. Ardından Yaakov, en sevdiği oğlu Yosef'in oğullarına benzersiz bir tarzla berahasını verir. Yosef'in oğullarına, diğer kabilelerle eşit haklar ve mirasta eşit pay tanıyarak onları da birer kabile olarak atar.

Bu olay akışında, açıklanması gereken bir nokta vardır: Tora genelde detay konusunda pek zengin değildir. Kelimeden tasarruf yoluna gider. Öyle ise, Tora Yosef geldiği zaman Yaakov'un kendini güçlendirerek yatakta dik oturmasını ne sebeple söylemektedir? Bu detay neden önemlidir? Yaakov'un dik oturması, yatakta uzanması ya da ayakta durması kimin umurundadır? Eğer oturabilecek durumda ise, bunu yapması doğal değil midir? Ve eğer dik oturmak onun için zor idiyse, bunu neden yapmıştır? Ve asıl soru; Yaakov'un ne söylediği, nasıl söylediğinden daha önemli değil midir?

Raşi, bu detayların bizlere bir ders verdiğini belirtir. Oğlu önemli bir konuma gelmiş olan bir baba, ona saygı göstermelidir. Belki de Yaakov için dik oturmak gerçekten zordu; ama bunu yapması önem taşımaktaydı. Bir insan otoriteye saygı göstermelidir. Hatta otorite sahibi kişi kendi oğlu bile olsa, durum farklı değildir. Ancak burada, Yaakov'un davranışının Tora tarafından detaylandırılmasına daha değişik bir açıdan yaklaşacağız.

Amerikalı tarihçi Paul F. Boller Jr. şu olayı aktarır: 1 Ocak 1863 günü, tüm kölelerin azat edileceğine dair bir bildirge, imzalanmak üzere Başkan Abraham Lincoln'un masasına bırakılır. Başkan Lincoln, önünde duran kağıda dikkatlice bakar. Belgeyi imzalamak üzere kalemini alır ve tam mürekkep okkasının içine daldıracakken tereddüt eder ve kolunu indirir. Biraz duraklar, gözlerini kapar ve imza sürecine tekrar başlar. Kararlılıkla kalemini okkaya daldırır, ama yine masaya bırakır. Kararlı bir ifadeyle Genel Sekreter William N. Seward'a bakar ve "Ellerim sabah saat dokuzdan beri anlamadığım bir sebepten dolayı titriyor." der. "Sağ elim neredeyse felçli gibi. Eğer tarihe geçeceksem, bu, yapmak üzere olduğum şey sayesinde olacak. Beni tarihi bir kişi yapacak olay bu. Ne var ki, bu bildirgeyi imzalarken ellerim titrerse, daha sonra bunu dikkatle inceleyecek herkes ‘Lincoln tereddütteydi' diyecek."

Bu sözlerin ardından, Başkan tüm kuvvetini toplar, kalemini alır, okkaya daldırır ve bildirgeye mükemmel bir imza atar - Abraham Lincoln.

Ölüm döşeğinde yatarken, Yaakov Avinu beklenmedik  bir şey yapacaktı. Kendi oğullarının yanında, iki torununu da kabilelerin arasına katacaktı. Böylelikle Erets-Yisrael'de iki pay Yosef'in soyuna giderken, diğer kardeşler sadece birer pay alacaklardı. Bu alışılmamış bir hareketti. Yaakov bununla kalmayıp, torunlarına, tarih boyunca babaların oğullarına verdiği berahalarda, diğer kabile başkanlarının değil, Efraim ve Menaşe'nin adını kullanmasına yol açan bir beraha verecekti.

Bu sıradışı hareket, yatakta ve hasta bir pozisyonda yapılamazdı. Yaakov ne kadar güçsüz olursa olsun, iki yeni kabilenin geleceğinin, vereceği berahanın gücüne bağlı olduğunun bilincindeydi. Bunu yattığı yerden yapamazdı. Yaakov Avinu, bu en yüksek derecedeki mesajı verirken göstereceği en ufak güçsüzlük belirtisinin, akıllarda sonsuza kadar bir soru işareti bırakacağının farkındaydı. Bu bilinçle, tüm gücünü topladı ve bir devrim niteliğindeki berahayı vermek üzere yatağında dik bir şekilde oturdu.

Büyük ve etkili hareketlerin yapılması, büyük güç ve kararlılık gerektirir. Yaakov Avinu da, bu hareketiyle bu prensibi vurgulamıştır.

DEVAR TORA

 

Bu haftaki peraşamızda, Yaakov Avinu'nun, ölümünden önce oğullarına verdiği berahaları okuruz. Bunların bazıları iyi dilekler içerir, bazıları, oğulların özelliklerini belirtir. Şimon ve Levi'ye verilen beraha ise berahadan çok, laneti andırır. Anlaşılan, Dina'nın kaçırılışından sonra bu iki kardeşin bütün Şehem halkını öldürmeleri, Yaakov tarafından hiç de iyi gözle değerlendirilmemiştir.

Yeuda için verilen berahanın bir bölümü şöyledir: "[Kraliyet] Asa[sı] Yeuda'dan ayrılmayacaktır..." (Bereşit 49:10).

Ünlü Tora bilginlerinden RaMBaN (Rabi Moşe Ben Nahman) bu pasuktan, Bene-Yisrael'in monarşi dönemlerinde (Maşiah Dönemi dâhil) daima Yeuda kabilesine mensup kişiler tarafından yönetileceği sonucunun çıktığını belirtir. Bene-Yisrael'in yönetimi Yeuda'nın yetki ve sorumluluğu altındadır.

Ramban bu sözlerinin ardından şu korku yaratan açıklamayı yapar: "II. Bet-Amikdaş döneminde (Hanuka mucizesinin ardından) Bene-Yisrael'in başına geçen Haşmonay hanedanının cezalandırılmasının sebebi budur." Koen, dolayısıyla Levi kabilesine mensup olan Haşmonay hanedanı, yüz yıl boyunca yönetimde kalmışlar, bu şekilde Yaakov'un koyduğu kuralı ihlal etmişlerdi.

Ramban Haşmonay hanedanı ilgili şu ifadeler kullanır: "En üst düzeyde, yüce ve Tsadik kişilerdi ve eğer onlar olmasaydı Tora ve Mitsvalar Bene-Yisrael tarafından unutulacaktı." Ancak buna rağmen Ramban, bu ailenin Yaakov'un emrine aykırı davranmalarının, Tanrı tarafından en ağır şekilde cezalandırıldığını belirtir. Bu ailenin tüm bireyleri kraliyet tacını tek başına ele geçirmek isteyen Herod tarafından öldürtülmüştür.

Rav Simha Zissel Ramban'ın bu ifadeleriyle çok önemli bir kuralı vurgulamak istediğini söyler: Hiçbir zaman sonuç, ona ulaşmakta kullanılan yanlış yolları haklı kılmaz.

Her ne kadar Haşmonaylar Tsadik kişiler idiyseler de; her ne kadar yaptıkları asil bir hareket idiyse de; her ne kadar Bet-Amikdaş'ı ve Tora'yı kurtarmışsalar da; her ne kadar başsız bir ortamda ortaya çıkıp yönetimi ele almışlarsa da; her ne kadar iyi niyetli idiyseler de, her ne kadar Tora'yı en kabul edilebilir (!)  şekilde ihlal etmişlerse de.... bu durum gerçeği değiştirmez.

Kişi her türlü asil hesap ve sebebi bulup, yaptıklarını haklı çıkarma yoluna gidebilir. Ancak burada gördüğümüz ders şudur: "Tora'yı ‘korumak' için Tora'yı ihlal etmek diye bir şey söz konusu olamaz."

Bet-Amikdaş'ın kurtarılmasında ve yeniden hizmete açılmasında çok haklıydılar. Fakat bununla kalmayıp çok ileri gittiler. Bunu kötü bir niyetle mi yapmışlardı? Tabii ki hayır. Bunu kendilerini yüceltmek ve onur kazanmak için mi yapmışlardı? Hayır. Fakat Yaakov'un belirlediği kurala karşı gelmişlerdi: "Asa Yeuda'dan ayrılmayacaktır." Bu ve bunun gibi kuralların ihlalinin sonuçları ne yazık ki daima kötüdür.

Günlük hayatımızda kim bilir kaç kez benzeri durumlarla karşı karşıya geliriz. Resmin görünen yüzü çok güzeldir. Doğruya ulaşmak uğruna yanlış hareket etsek bile sonuçta kazançlı olacağımızı düşünebiliriz. Ne de olsa büyük bir şey elde etmek için küçük bir şeyi "feda" etmekteyiz. "Küçük" bir alahayı ihlal edip, "büyük" amaçlara hizmet etmek zararlı mıdır?

Evet. Ramban da bunu belirtmektedir. Haşmonay ailesinin dünya üzerinden yok olmalarının sebebi, Yeuda'nın kral olması gerektiğini belirten kararı ihlal etmeleridir.

Bu, daima tekrar etmemiz ve unutmamız gereken bir derstir. Zira birçok zaman ve durumda bu tipte kararlarla karşı karşıya kaldığımız olur. Ama ne kadar haklı görünürse, ne kadar asil görünürse görünsün, kuralları ihlal etmemiz en büyük hatalardan biri olacaktır.

MAASE

Saray

 

İki adam kralla konuşma imtiyazını elde etmiş ender kişilerdendi. Kararlaştırılmış saatte birinci adam saraya vardı: ama giriş salonuna girer girmez, dehşete kapılarak donakaldı. Kendisi varlıklı olduğu için, karşısında serilmiş olan ihtişamın gerçekten farkına varacak bir konumdaydı. Saatler boyunca kendi "zengin adam ruhunu" sarhoş eden süslerin ve bolluğun zevkini çıkardı. Saatlerce kalakaldı ve kralı... kralı hiçbir zaman tam olarak görmedi.

İkinci adam da aynı giriş salonuna geldi, ama bu tür zenginliklere alışık bir adam değildi. Daha ince zevkleri olan arkadaşını büyüleyen şeylerin farkına varacak kadar zevkleri gelişmiş değildi. Onlara takılmadı ve kralı gördü.

Rivaş (Rabi Yaakov bar Şeşet, 1326-1408) bir keresinde şunları söylemişti: "Ben bir çocuğun zihni ile dua ederim." Bir çocuğun Tanrı'yı kavrayışı, mükemmel bir kabalistin en derin ilahi özellikleri ve gösterileri kavrayışından çok daha temiz ve gerçektir.

Tanrı'ya, ilahiliğin bu veya şu farklılığının "deneyimine" dikkat ederek yaklaşan manevi uzman, bütün bu konunun ne anlama geldiğini gözden kaçırabilir. Ancak kendi temel manevi cehaletimizi kabul ederek, gerçekten Tanrı'nın üstün özüyle bağlantı kurabiliriz.

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olarak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

 

Şabat Günü Toprağı Takviye Etmekle İlgili Kanunlar (devam)

 

Melaha 2: ZOREA - Tohum Ekmek

 

Av Melaha: Toprağa tohum ekmek.

 

Temel Prensip: Toprakta yetişen bir ürünün gelişmesine katkıda bulunmak.

 

‘Tolada'lar: Bahçe bitkilerini sulamak, bu tür bitkiler için güneş ışığını arttırmak (örneğin seralarda), budama, aşılama vs.

 

Bazı yasaklar: (Patur Aval Asur):

1.      [Suya doymamış bir] Çimenliğin veya toprak bir zeminin üzerinde elleri yıkamak veya tükürmek.

2.      Gübreye dönüşecekleri bir yerde toprağa meyve vs. kabukları atmak.

3.      Bir saksıyı topraktan besin alacağı bir yere taşımak. Bazı saksılar toprağa bağlı sayılır ve yerlerini değiştirmek doğrudan Tora'dan kaynaklanan bir melaha anlamına gelebilir (Herhangi bir bitkiyi taşımak Muktse'dir - Şabat günü hareket ettirilmesi yasaktır).

4.      Meyve çekirdeklerinin (yanlışlıkla) toprağa düşmesine izin vermek.

 

Gezera (çit niteliğindeki yasaklamalar): Toprağa bağlı olmayan veya topraktan beslenmeyen ürünlerin yetişmesini güçlendirmek.

 

Bitkilerin üzerine doğrudan güneş ışığı gelmesine izin veren eylemler yapmak yasaktır; örneğin panjurları veya perdeleri açmak gibi. Eğer kişi güneş ışığının bitkiler üzerindeki olumlu etkilerini önemsemiyorsa, güneş ışığı gelmeden önce panjurların açılmasına izin verilir.

 

Çok ihtiyaç duyulduğunda (örneğin, oda dolu ve karanlıksa ve gidilecek başka yer yoksa) güneş ışığının bitkiler üzerindeki olumlu etkileri önemsenmediği müddetçe, kişinin güneş varken bile panjurları açmasına izin verilir.

 

Güneş varken panjurların kapatılmasına izin verilir (güneş ışığı bitkilere zarar veriyorsa bile).

 

Aynı şekilde, kişinin çiçekleri taçyaprakların daha fazla açılacağı suyun içine yerleştirmesi yasaktır.

Takana: Daha fazla açmayacaksalar bile, çiçekler için bir vazoyu taze su ile doldurmak (verilen zahmet - tirha - nedeniyle) yasaktır.

 

 

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Başkaları uyurken sen öğren; başkaları boş gezerken sen çalış; başkaları oynarken sen hazırlık yap ve başkaları dilerken sen hayal et.

 

-- William A. Ward.

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.