Altın Buzağı

Elinde 10 Emir tabletleriyle aşağı inen Moşe, gördükleri karşısında öyle şaşırır ki, 10 Emir Tabletleri'ni yere düşürür. Dağın eteklerinde, birkaç hafta evvel, Allah ile ilişkide olan Yahudiler, şimdi, kendi yaptıkları bir puta tapıyor, daha henüz verilmiş Tora kanunlarını çiğnemiş oluyorlardı.

Bu rezaletin günü, sonsuza kadar İbrani takviminde işaretli kalacaktı: 17 Tamuz. Bu günde, tarihin ilerleyen aşamalarında Babilliler ve Romalılar Yeruşalayim'in duvarlarını, hem 1. hem de 2. Tapınağı yıkmadan evvel yerle bir edecektirler.

Altın Buzağı ile neler olduğunu ve Tora'nın Yahudiler'i bu günahları yüzünden neden son derece katı bir biçimde eleştirdiğini incelememiz gerekmektedir. Aslında bu olayla, Tanrı'nın Yahudiler'e olan bakış açısı da ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Tüm Yahudi milleti, Tanrı'yı duyup İnsanlık tarihinde daha önce görülmemiş benzersiz bir tecrübe yaşadıktan sonra, Moşe dağa çıkmış, orada 40 gün kalmış ve geri döndüğünde bir putun etrafında dans eden insanlarla karşılaşmıştır.

Şimdi, eğer ben kainatın yaratıcısı İlahi Tanrı ile karşılaşsaydım ve bana "Ben senin Tanrı'nım! Başka tanrılara tapmayacaksın" dediğini duysaydım, altın bir buzağı etrafında dans edecek kadar aptallık yapmazdım. Peki, hikayenin bu kısmında olup biten nedir?

Bu Tora'yı doğru okumayı bilmemiz gereken klasik bir yerdir. Doğru okumadan kastım, ideal olarak İbranice ve mutlaka açıklamalarıyla birlikte okunmasıdır. Basit metinle birlikte giden açıklamalar her zaman incelenmelidir.

Moşe, dağdan indiğinde, 3 milyon Yahudi'nin hepsi de altın buzağıya tapıyorlar mıydı? Hayır. Tora'nın Şemot - çıkış bölümü 32:28- bu insanların toplam 3,000 civarı olduğunu söyler. Bunların çoğu da 10 Beladan çok etkilenip Yahudiler'le birlikte Mısır'dan çıkan karışık halklardandır.

Bu da Yahudiler'in %0.1'inin katıldığını , %99.9'unun bu işlere hiç katılmadığını gösterir. Fakat Tanrı'nın tepkisi, tüm millete kızgın olduğunu açıkça ifade eder.

KESİN STANDARTLAR

Tanrı, Yahudiler'i çok yüksek bir standartta tutar çünkü onlar, insanlık tarihinde çok büyük bir sorumluluk üstlenmişlerdir. Yahudiler olmadan, dünya mükemmel bir hale gelemez ve Allah korusun, eğer Yahudiler bir hata yaparlarsa, sadece onlar değil, tüm insanlık bundan zarar görecektir. Buna bağlı olarak, Tora da bazı önemli prensipleri vurgulamak için çok eleştirel bir dil kullanır:

  1. Sizin sorumluluk düzeyiniz, bilgi düzeyinizle belli olacaktır. Gücü elinde bulunduran insanların hatalarının sonuçları ciddi olacaktır.
  2. Sorumluluk düzeyiniz, sizlere duyulacak güveni de belirleyecektir. Ne kadar büyükseniz, kararlarınız o kadar etkili olur, bu yüzden çok yüksek standartları hedeflemelisiniz.

Sinay Dağı'nda, Yahudiler'e tüm dünya için bir sorumluluk verilmişti. Ve bu prensipler de Allah'ın Yahudiler'e karşı eleştirilerini ortaya koymakta ve neden bu kadar güçlü olduğunu açıklamakta.

Burada, Tora'nın bir başka temel fikrini de öğrenmiş oluyoruz -Her Yahudi, bir başka Yahudi'den sorumludur. İsrael ulusu bir vücut, bireyler de bu vücudu oluşturan hücrelere benzerler. Eğer, vücudun bir bölümü yanlış bir şey yaparsa, tüm vücut bundan sorumlu tutulur.

Yahudilik, bize, ya problemin bir parçası olduğumuzu ya da çözümün bir parçası olduğumuzu öğretir. Bizim de çözümün bir parçası olmamızı gerektiren yasal bir zorunluluğumuz vardır. Çekimser olmak bir çözüm yolu değildir. Yahudi tarihi boyunca bu konu tekrar tekrar Tora'da vurgulanır.
Küçük bir grup Yahudi, bir hata yaptığında, eğer geri kalanlar onları durdurmazsa, hepsinin sorumlu tutulmasını sebebi budur.

SONUÇ

Moşe, geri döndüğünde altın buzağı olayının sonuçlarıyla çok uğraşmak zorunda kalmıştı. Putu kırmış, çevresine bağlılıklarını devam ettiren Levileri toplamış ve sorumlu olanları ortadan kaldırmıştır. (Burada fark ettiğiniz gibi, Tora liberal bir kitap değildir. Allah'ın birçok lütufları ve iyilikleriyle doludur fakat aynı zamanda yanlış yapanların sonunun ciddi olduğunu da vurgular.)

Moşe, 1 Elul'de tekrar Sinay Dağı'na çıkar - Roş Hodeş Elul, Yahudi yılının başlangıcı olan 1 Tişri'deki Roş Aşana'nın 1 ay öncesidir. Dağda yine 40 gün kalır ve aşağıya ikinci tabletlerle iner, bu da Tanrı'nın Yahudiler'i tamamiyle affettiğini kesin bir gösterir. Moşe'nin geri geldiği gün hangi gündür? Yom Kipur.

Bütün Yahudi bayramları, belli bir tarihsel olaylarla bağlantılıdır. Bu olaylardan her biri, bayramlara ruhani bir güç katarlar.

Yom Kipur'da ‘Teşuva''nın ruhani gücünü alırız. - tövbe etmenin, pişmanlık duymanın, Tanrı'ya geri dönmenin ve insanlarla olan ilişkilerimizi düzeltmenin önemini kavrarız. Bağışlayıcılığının işareti olarak, Allah, Moşe'ye, her zaman Yahudi milleti arasında yaşayacağını ve onlara ‘evinin' nasıl inşa edileceğini söyleyeceğini belirtir.

"Benim için bir tapınak yapacaklar ve ben, onların arasında yaşayacağım" (Şemot 25:8)

Bu emrin ardından, Tora, birçok bölümde bu taşınabilen tapınağın nasıl inşa edileceğine dair ayrıntılı bilgileri içerir.

Bu kutsal yer, bahçeyle çevrili geniş bir çadırdan oluşacaktı ve buna ‘Toplanma Çadırı'-Oel Moed - denecekti. Bahçenin içinde kurbanların sunulacağı bir sunak bulunacaktı. Çadırda iki oda olacaktı. Dıştaki odada yedi kollu bir şamdan, üstünde 12 somun ekmek olan bir masa ve bir sunak olacak, İç odada ise Ahit sandığı bulunacak ve burası - Kutsalın kutsalı- olarak isimlendirilecekti.

TOPLANMA ÇADIRI

Indiana Jones ve Kutsal Hazine Avcıları filmini izlemiş herkes, Ahit Sandığı'nın neye benzediğini, filmdeki benzer bir kopyası sayesinde anlamıştır. Ahit sandığı, altınla kaplı, tahtadan bir sandıktı ve tepesinde birbirlerine bakan, kanatlı iki küçük melek heykeli bulunurdu

Yorumcular, bu iki meleğin - bir kız ve bir erkek - normalde birbirlerine baktığını, fakat İsraeloğulları'nın Tanrı'yla iyi geçinmedikleri durumlarda birbirlerinden ayrıldıklarını söylerler.

Sandığın içinde, iki çift 10 Emir tableti bulunuyordu-kırık olanı Allah tarafından yazılmış, sağlam olanı ise Moşe tarafından yazılmıştı.

 Tüm yapı -İbranice Mişkan denir - taşınabilen bir sinagog veya müze değildi. Bu, tüm Yahudiler tarafından kişisel olarak Allah'a bağlanmak için kullanılan bir araçtı. Tamamlandığında, Tora ‘ihtişamın bulutunun'  ( bu, Tanrı'nın sonsuz varlığı Şehina hakkındaki söylemdir ) bu tapınağın üstünde olacağını, bunun da Tanrı'nın her zaman Yahudi halkıyla beraber olduğunu göstereceğini söylemektedir.

Tapınak ayakta durduğu zaman, insanlar, dünyadaki kutsiyeti, günümüzde anlayamayacağımız bir şekilde, hissedeceklerdir. Şu an tapınağımız olmadığından, 613 emirden 369'unu yerine getirebiliriz ve bunların çoğu da yasaklardır. Yapılması gerekenlerin birçoğu, Allah'a bağlanmak için Mişkan'ı nasıl kullanmamız gerektiği hakkındadır. Bu yapının kaybı, Yahudiler'in Tanrı'ya bağlanabilmelerinde ve insan olarak görevlerini yerine getirebilmelerinde büyük etkilere yol açmıştır.

Kolayca kurulup -toparlanabilen bu tapınağı, Yahudiler, çöldeki 40 yıllık yolculukları sırasında her zaman beraberlerinde taşımışlardı. Sonradan, İsrael topraklarına ulaştıkları zaman, tapınağı dört farklı noktada kurmuşlardı. David kral olup da Yeruşalayim'i başkent yaptığı zaman, şehrin hemen dışında, Avraam'ın oğlu Yitshak'ı kurban edeceği ve Yaakov'un rüyasında cennete çıkan bir merdiven gördüğü, Moriah Dağı'nda kalıcı bir tapınak inşa etmeyi düşünmüştü. Fakat bunu gerçekleştirememişti.

Sonunda, MÖ 825'te, oğlu Kral Şlomo , burada 1. Tapınak'ı inşa etmişti. Ve MÖ 422 yılında Babilliler yıkana kadar, kalıcı bir tapınak olarak kalmıştı. Bu sırada Ahit sandığı kaybolmuş ve bir daha onu gören olmamıştı. ( İleride, tarihin o bölümüne geldiğimiz zaman nerede saklandığı konusundaki spekülasyonlara da değineceğiz )

İlk yıkılış ve sürgünden 70 yıl sonra, Yahudiler, geri dönmüş ve Tapınak'ı yeniden inşa etmişlerdi. Fakat bu sefer de MS 70'de Romalılar tapınağı yıkmıştı ve bir daha Tapınak inşa edilmedi. Günümüzde orada bulunan Altın Kubbe MS 691 yılında oraya kurulmuş ve o zamandan beri ayakta durmuştur. Fakat bizler, tarihin önünde gidiyoruz. Zamanın bu kesitinde, Yahudiler ulusal bir uyanışa geçerler. Kendilerine Tora verilmiş ve Tanrı'nın aralarında yaşaması için Tapınak kurmuşlardı. Şimdi Vaad edilmiş Topraklara girmeye hazırdılar.