Bu Hafta İçin Saatler              

23 Tevet

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:14

5:29

-----

Yeruşalayim

4:20

5:34

Tel Aviv

4:28

5:30

   5 Ocak

Tel Aviv

4:34

5:36

İstanbul

4:36

5:16

2013

İstanbul

4:43

5:23

Ş E M O T

 Hatırlatmalar

 

ü  12 Ocak Şabat: Roş Hodeş Şevat

 

 

Peraşa Özeti (Şemot 1:1-6:1)

[www.chabad.org]

Bene-Yisrael Mısır’da çoğalırlar. Onların gittikçe artan nüfusundan korkan Paro, onları köleleştirir ve Yahudi ebeler Şifra ile Pua’nın bütün erkek bebekleri doğum sırasında öldürmelerini emreder. Onlar bu emre uymayınca, kendi adamlarına İbrani bebekleri Nil nehrine atmaları talimatını verir.

Yaakov’un oğlu Levi’nin kızı olan Yoheved ile kocası, Levi kabilesi lideri Amram’ın bir oğlu olur. Bebeği Paro’nun görevlilerinden gizleyemeyecek hale geldiklerinde, onu bir sepet içinde nehre bırakırlar. Bebeğin ablası Miryam uzak bir köşeden seyreder. Paro’nun kızı bebeği bulur, onu kendi oğlu gibi yetiştirir ve ona Moşe adını verir.

Moşe gençliğinde kardeşlerinin çektiği zorlukları fark eder. Bir Mısırlı’nın bir İbrani’yi dövdüğünü görür ve Mısırlı’yı öldürür. Ertesi gün iki Yahudinin kavga ettiklerini görür; onları uyardığı zaman, önceki gün yapmış olduğu eylemi ihbar ederler ve Moşe Midyan’a kaçmak zorunda kalır. Orada Yitro’nun kızlarını kurtarır. Onlardan biriyle – Tsipora’yla – evlenir ve kayınpederinin sürülerine çobanlık etmeye başlar.

Tanrı, Sinay dağının eteklerinde yanan bir çalı ile Moşe’nin dikkatini çeker ve orada onunla temas kurar. Ona Paro’ya giderek şu talepte bulunmasını söyler: “Halkımı salıver ki Bana ibadet edebilsinler!” Moşe’nın ağabeyi Aaron onun sözcüsü olarak görevlendirilir. Mısır’da, Moşe ve Aaron Bene-Yisrael’in ileri gelenlerini toplarlar ve onlara kurtuluş zamanının geldiğini söylerler. Halk onlara inanır; ancak Paro halkı salıvermeyi reddeder ve Bene-Yisrael’in çektikleri eziyetleri arttırır. Moşe, Tanrı’ya dönüp isyan eder: “Bu halka neden ters davrandın?”. Fakat Tanrı, kurtuluşun çok yakında olduğu sözünü verir.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Haftanın Peraşası 5759 – Şemot]

[“Lifeline” – Rabi Yaakov Menken / www.torah.org]

 

Ve Tanrı ona (Moşe’ye) ‘Elindeki nedir?’ dedi; ve (Moşe) ‘Asa’ dedi. Ve (Tanrı) ‘Onu yere fırlat’ dedi ve (Moşe asasını) yere fırlattı ve (asa) yılan oldu; ve Moşe (yılanın) önünden kaçtı.” (Şemot 4:2-3)

Midraş (Şemot Raba 3) şu olayı aktarır:

Romalı asil bir kadın bir keresinde Rabi Yosi’ye gelir ve “Benim tanrım seninkinden daha büyük” der ve Rabi Yosi sebebini sorduğunda da açıklar: “Senin Tanrın yanan çalılıklarda Kendisini Moşe’ye tanıttığı zaman, Moşe yüzünü kapattı. Fakat yılanı, yani benim tanrımı gördüğü zaman ise hemen kaçtı

Rabi Yosi kadına olayı iyi anlamadığını söyler. “Bizim Tanrımız kendisini yanan çalılıklarda tanıttığı zaman kaçacak hiçbir yer yoktu. Moşe nereye kaçacaktı ki? Göklere mi; denize mi yoksa uzak diyarlara mı? Tanrı ‘Ben gökleri ve yeri dolduracağım’ demiştir. Ondan kaçmak hiçbir şekilde mümkün değildir… Oysa senin tanrın yılan için aynı şey geçerli değil. Bir kişi iki ya da üç adımda yılandan kaçabilir. Moşe’nin kaçış şekli de buydu.”

Rabi Tsvi Elimeleh Hertzberg, Midraş’ta geçen bu dialogdan liderlikle ilgili bir mesaj çıkarır. Romalı kadın kendi tanrısının yılan olduğunu söylemektedir. Çünkü onun alışmış olduğu, bu tarzda bir liderliktir. Kadının o zamanki lideri yılan karakterli biriydi ve günümüzde de aynı tip liderleri görmek çok zor değildir. Kendi halklarını, hiçbir sebebe dayanmayarak, sadece ne kadar güçlü olduklarını göstermek amacıyla cezalandıran kişilerdir bunlar. Tıpkı, hiçbir sebep olmadan saldıran yılanlar gibidirler.

Başka bir bakış açısıyla, başkaları hakkında dedikodu yayan kişiler de yılana benzerler. Çünkü burada edinilen “kazanç” da – başkalarını küçülterek kendini yükseltme sevdası – oldukça kötülük doludur. Diktatörlük ve dedikodu birbirleriyle ortak yanlara sahiptirler. Bir diktatörün kuvveti, insanların, hatta bakanların dedikoduyla birbirlerini ihbar etmelerine bağlıdır. İhbar edilme korkusuyla, kimse yanlış bir adım atmaya cesaret edemez ve diktatör bu şekilde gücünü artırır.

İşte öğretmenimiz Moşe’nin kaçtığı, bu tipteki bir “liderlik”tir. Böylesine bir idarenin en ufak bir kısmını bile istememiştir. Zira atalarımızın, Tora’nın istediği şekilde yansıttıkları nezaket ve iyilikseverlik dolu davranışların, bu tip bir yönetimde yeri yoktur. Yahudi tarzı bir liderlik, alçakgönüllülük, merhamet ve dürüstlük üzerine inşa edilir; yılansal metodların üzerine değil. Bundan sadece birkaç pasuk sonra gelen sözler de Yahudi tarzı gidiş yolunu yansıtmaktadır: “(Bene-Yisrael’in,) Atalarının Tanrısı’nın; Avraam’ın Tanrısı’nın, Yitshak’ın Tanrısı’nın ve Yaakov’un Tanrısı’nın sana göründüğüne inanmaları için…” (Şemot 4:5)

Yahudi toplum liderleri tamamen farklı ve kutsal tarzda bir yönetim göstererek, diğer insanlara, atalarımızın Tanrısı’na yönelik inanca sahip olma konusunda ilham vermelidirler. Yahudi toplum lideri asasını kullanabilir; ama bunu sadece kendi halkı için yapabilir; ne kişisel çıkar, ve tabii ki ne de kötülük için…

Bu ders hepimiz için geçerlidir. Nezaket, düşünce ve başkalarına yönelik sevgi ile hareket ettiğimiz zaman, hem kendimize, hem başkalarına hem de Tanrı’ya yönelik saygı konusunda birer ilham kaynağı haline geliriz.

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof – www.haftorahman.com]

 

Bu hafta aftara: Vayikrevu (Melahim I 2:1-12)

                                                                                         

Aftaranın Konusu: Aftara Yirmeyau’nun peygamber olarak görevlendirilmesiyle başlar. Tanrı Yirmeyau’yu, kendisini ne kadar değersiz hissederse hissetsin yine de onu seçtiği ve daima yanında olacağı konusunda temin eder. Yirmeyau iki peygambersel görü görür: Birincisi ilk dalını filiz olarak vermek üzere olan bir badem ağacının görüntüsüdür. İlkbaharda ilk ve en erken filizlenen ağaç badem ağacıdır. Bir badem ağacının filizlenmesi için tam 21 gün gereklidir. Bu kehanet Bene-Yisrael’e “filizlenmenin”, yani Yeruşalayim’in yıkılışının çabuk, yakın ve kısa olacağı konusunda bir uyarıdır. Gerçekten de Nevuhadnetsar’ın Şiva Asar BeTamuz (17 Tamuz) günü Yeruşalayim’in surlarını yıkmasından Bet-Amikdaş’ın yıkıldığı Tişa BeAv’a kadar (9 Av) 21 gün geçmiştir. Yirmeyau’nun gördüğü ikinci görüntü ağzı kuzeye bakan kaynayan bir tenceredir. Kaynayan tencere kuzeyde bulunan ve Erets-Yisrael’deki Yahudilerin üzerine doğru gelen Babil istilasını temsil eder. Yirmeyau Bene-Yisrael’i kötü davranışlarını değiştirmeleri, aksi takdirde sürülecekleri konusunda uyarır. Tanrı Yirmeyau’yu, mesajını Bene-Yisrael’den çekinmeden aktarması için teşvik eder. Aftara, Bene-Yisrael’in ve topraklarının Tanrı için çok değerli olduğunu ve onlara saldıracak olan herkesin, nihayet kısasa kısa cezalandırılacağını belirten teselli sözleriyle sona erer.

Aftara’nın Peraşa ile bağlantısı: Şemot peraşasında Moşe Rabenu peygamber ve lider olarak atanır. Bu Aftaranın seçilmesinin nedeni, tıpkı Moşe gibi, Yirmeyau’nun da Bene-Yisrael’e mesajları iletmesi için Tanrı tarafından çağrılmasıdır. İkisi de alçakgönüllülükle Tanrı’in ricasını reddetme teşebbüsünde bulunmuştur. İkisi de Bene-Yisrael’in tavırlarını değiştirmesi için gerekli olan konuşma gücüne sahip olmadıklarını iddia etmiştir. İkisi de 40 yıl boyunca peygamberlik etmiştir.

Dönem ve Yer: Aftara 3330 yılı civarında Yeruşalayim’de geçer.

Peygamber Yirmeyau Hakkında Bilgiler:

·      İsmi, “Tanrı yükseltecektir” anlamındadır.

·      Kendisi gibi bir peygamber olan Hilkiyau’nun oğlu olarak M.Ö. 640 yılında bir Tişa BeAv günü, Binyamin topraklarında, Yeruşalayim’in yaklaşık 3,5 km. kuzeyindeki Anatot adlı yerde sünnetli olarak doğmuştur.

·      Yirmeyau bir Koen’di ve Yeoşua’nın kurtardığı, Yeriho’nun hancısı Rahav’ın soyundan geliyordu.

·      Çocukluğunda konuşup doğduğu güne lanet etmiştir. 18 yaşında peygamberliğe başlamış ve 40 yıl boyunca peygamberlik etmiştir.

·      Yeruşalayim’de yaşamış, hiçbir zaman evlenmemiş ve çocukları olmamıştır.

·      Mişmeret A-Koanim’in (Bet-Amikdaş’ta çalışan Koenler nöbetinin) lideriydi. Bu grup Tanrı’nın Sandığı’nın muhafızlarıdır.

·      “Ağlayan Peygamber” olarak bilinir, çünkü Bet-Amikdaş’ın yıkılışına katlanmak durumunda kalmıştır. Yirmeyau simgesel olarak, boynuna tahta bir boyunduruk takardı.

·      Peygamberlik görülerini Bet-Amikdaş’ın yıkılışından önce, yıkılış döneminde ve sonrasında tecrübe etmiştir. Babil Kralı Nevuhadnetsar’ın Bet-Amikdaş’ı yıkmasının ardından Yahudilerin başına atadığı ve daha sonraları bir suikasta kurban gidecek olan Gedalyau ben Ahikam’ın yanında kalmıştır.

·      Bazılarına göre, ya Yeruşalayim’de ya da Mısır’a kaçtıktan sonra İskenderiye’de taşlanarak öldürülmüştür.

·      Yirmeyau üç kitap yazmıştır: Kendi kitabı Yirmeyau; Tişa BeAv’da okunan Eha (Ağıtlar) ve Melahim (Krallar) Kitabı. Yirmeyau kitabı 66 yıllık bir dönemi içerir.

 

Ünlü Sözler: Yirmeyau 33:10-11: “Od yişama beare Yeuda uvhutsot Yeruşalayim kol sason vekol simha kol hatan vekol kala – Yeuda şehirlerinde ve Yeruşalayim sokaklarında tekrar neşe sesi ve mutluluk sesi, damat sesi ve gelin sesi duyulacaktır.” Bu sözler günümüzde düğün seremonisinin bir parçasıdır.

 

Aftara ve Peraşadan Ders: Peygamberler bize “mesajınızı, verilecek tepkiden korkmadan aktarmak gerekir” dersini verirler. Veya “gerçeği güçlü bir şekilde söyleyin”.

 

DEVAR TORA

[Rabi Moşe Benveniste]

 

MUTLAK İYİLİK

 

Mi aiş ehafets hayim. Oev yamim lirot tov netsor leşoneha mera usfateha midaber mirma. Sur mera vaase tov bakeş şalom verodfeu (Teilim 34/13-15). Kim yaşamdan zevk almak, iyi günler görmek ister? Dilini kötülükten, dudaklarını yalandan uzak tutsun. Kötülükten sakının, iyilik yapın. Barışı amaçlayın, arkasından gidin.

Herkes mutlu bir yaşam düşler. Hayattan zevk almak ister. Bakalım Yeşaya Peygamber Babil sürgününe giden İsrail oğullarına nasıl sesleniyor:

Ki anohi yadati et amahşevot aşer anohi hoşev alehem neum Ad’ mahşevot şalom velo leraa latet lahem aharit vetikva. Ukratem oti vaalahtem veitpalaltem elay veşamati alehem. Uvikaştem oti umsatem ki tidreşuni behol levavhem (Yermiya 29/11-13). Sizler için düşündüğüm tasarıları yalnız ben bilirim. Kötü tasarılar değil. Size umutlu bir gelecek sağlayan esenlik tasarıları bunlar. O zaman Beni çağıracak, gelip Bana yakaracaksınız Ben de sizi işiteceğim. Bütün yüreğinizle Beni ararsanız, Beni bulacaksınız.

Yeşaya Peygamber bizlere şöyle demek ister: İnsanlar çoğu kez bazı olumsuz olaylardan tedirgin olup üzülürler, fakat şunu iyi bilmek gerekir ki, Tanrı’nın düşünce ve davranışları bizimkilere benzemez. Bizler dünyamızda gelişen olumsuz olaylardan çoğu kez ümitsizliğe düşeriz. Zaman geçtikçe o üzüntülü olayların aslında dünyamıza ümit ve mutluluk getirdiklerini fark ederiz. Çünkü Tanrı mutlak iyiliktir, Ondan kötülük gelmez.

Yermiya Peygamber bizlere şöyle sesleniyor: Mipi Elyon lo tetse araot veatov (Eha 3/38) Yüce Tanrı’dan kötülükler ve iyilikler çıkmaz.

Onları bizler davranışlarımızla yaratırız. Tanrı devamlı dünyamıza bolluk, barış ve mutluluk yağdırır. Bazen bu nimetler sıkıntılar arkasına saklanırlar. Bu olguyu AMAGİD MİDUVNA OEL YAAKOV KİTABINDA şöyle açıklar:

Terzi dükkânına ilk defa giren bir kişi çok değerli bir kumaşın makasla parçalandığını görür. Hayretler içinde kalan kişi şöyle düşünür: “Bu kadar güzel bir kumaş neden bu hale getirildi?”. Nereden bilsin ki bu parçalar güzel ve mükemmel bir elbiseye dönüşecektir. İnançlı kişiler de zorlukla karşılaştıkları vakit şöyle düşünürler. Sonsuz iyilik ve merhamet dolu Tanrı herhalde bu olumsuz olaylardan bir iyilik çıkaracaktır.

Tora’nın Bereşit bölümünde Atamız Avraam Avinu hakkında şöyle bir olay anlatılır: Bir akşam güneş batarken üstüne zifiri bir karanlık çöker. O anda Tanrı ona şu şekilde seslenir:

Yadoa teda ki ger yiye zaraha beerets lo laem vaavadum veinu otam arba meot şana (Bereşit 15/13)

Şunu iyi bil ki, senin soyun yabancı bir ülkede, gurbette yaşayacak. Dört yüz yıl kölelik edip baskı görecektir.

Daha sonra bu kehanet torunu Yaakov ve oğulları için gerçekleşmiştir. Aslında onlar elleri ve ayakları zincirli olarak Mısır’a gitmeleri gerekirdi. Yaakov Atamız çok sevdiği oğlu Yosef bir daha yuvasına dönmeyince kim bilir ne kadar üzülüp ağlamıştır. Ancak Yosef’in Mısır’da firavundan sonra en yetkili kişi olacağını kim düşünebilirdi. Kötü olayın altında Tanrı’nın hazırladığı büyük bir iyilik yatıyordu. Yaakov Atamız Mısır’a zincirlerle bağlı gitmedi. Büyük bir şerefle oğlu Yosef’in gönderdiği kraliyet faytonuyla Mısır’a gitti. Tanrı mutlak iyiliktir. Her acının altında tatlı bir iyilik ve mutluluk saklıdır. Onun için Rabilerimiz şöyle dediler:

Hayav adam levareh al araa keşem şemevareh al atova. İnsan iyiliklere şükrettiği gibi olumsuz olayları da kabullenmesi gerekir.

Atalarımız tüm olaylar için şöyle derlerdi Gam zu letova. Tüm olaylar iyilik ve mutluluk getirirler.

Mutluluğunuzun eksik olmaması dileğiyle,

Rav Moşe Benveniste

 

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss – www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna’da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat’ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav’a başvurulmalıdır.

Melaha 25: TSEDA – Tuzakla Avlamak (Devam)

4. Fiziksel acı nedeniyle bir istisna (duygusal üzüntü dışında):

Bir hayvan büyük bir acı çektirecekse, onu yakalamaya izin verilir. Ancak kişi hayvanı gereksiz yere öldüremez veya yakaladıktan sonra ondan faydalanmayı tasarlayamaz. Bir arının, sineğin veya sivrisineğin ısırığı genellikle onu yakalamayı haklı kılacak kadar yeterli bir neden sayılmaz.

Ancak bir arının veya sivrisineğin ısırığı bir çocuğa veya ısırıklara alerjisi olan birine büyük sıkıntı vereceği için, böyle durumlarda tehlike arz edecek böcekleri yakalamaya izin verilir.

Not: Bütün hayvanlar Şabat günü Muktse’dir (yani onlara dokunulamaz. Ama bir kişi, sorumluluğu altındaki hayvanları elbette besleyebilir).

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef – Rabi Yitshak Yosef]

Tefila Öncesi Yeme-İçme Yasağı (devam)

 

1. Sabah duasını etmemiş bir kişi, hatayla bir yiyecek alıp berahasını söylerse ve yemeden önce henüz dua etmediğini hatırlarsa ne yapmalıdır? Bu konuda farklı görüşler vardır. Bazılarına göre berahası boşa söylenmiş olmasın diye o yiyecekten çok az yemelidir. Bazılarına göre o yiyecekten bir kazayit (yaklaşık 27 gr.) bile yiyebilir [ki bu miktarı 4-7 dakika içinde yediği takdirde ayrıca sonrasında da bir beraha söylemesi gerekecektir]. Bazıları ise beraha boşa gidecek olsa bile, duadan önce mutlak surette yemek yememek gerektiği görüşündedir. Uygulama ilk görüşe göredir; beraha boşa gitmesin diye, çok az miktarda tadına bakılır; zira berahası boşa gitmesin diye bir yiyeceğin tadına bakmak “kibirli davranış” sınıfında değildir. Özellikle de, Bet Yosef’e göre dua öncesinde yemek yeme yasağı DeRabanan [=Hahamların öngördüğü] bir yasak iken, boşa beraha söyleme yasağının Rambam ve Şulhan Aruh’a göre DeOrayta [=Tora’dan kaynaklanan] bir yasak olduğu göz önünde tutulursa, boşa beraha söyleme yasağının daha ağır olduğu, dolayısıyla yiyeceğin biraz tadına bakmanın tercih edilmesi gerektiği daha anlaşılır hale gelecektir.

2. Yahudi bir lokanta sahibine Tora konusunda bilgisiz biri geldiyse, lokantacı o müşterinin sabah dua etmediğini [dolayısıyla duadan önce yemek yemiş olacağını] biliyor olmasına rağmen ona yemek vermesinde sakınca yoktur ve böyle bir durum “günah işleyen bir kişiye el verme” sınıfında sayılmaz.

3. Bir kişi sabah şafak sökmeden önce yemek yemeye başladıysa, şafak vakti geldiği anda yemeğini kesmeli ve dua etmeden önce devam etmemelidir.

 

 

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

                                                                                                                       

Bizler söylenmemiş sözlerin efendisiyiz, ama ağzımızdan kaçanların kölesiyiz.

-- Winston Churchill