sukot sus

Çardaklar Bayramı

Mısır esareti kurtuluşundan sonra çöllerde yaşayan İsrailoğullarını anımsamak

için kutlanan Sukot (Çardaklar Bayramı) Tişri ayının 15. gününde başlar. 

Bayram 8 gün sürer, ilk iki gün ve son iki gün Yomtov, diğer günler Hol ha Moed (iş yapılmasına izin verilen günler) olarak kabul edilir.

Sukot'tan hemen sonraki 8. gün (diasporada 9. gün) Şemini Atzeret adını alır. Bugün de Yomtov olarak kutlanır. İkinci günün adı aynı zamanda Simha Tora'dır (Tora'nın sevinci) İsrail'de "Şemini Atzeret" ve "Simha Tora" aynı günde kutlanır.

Suka

Yedi gün çardaklarda (sukalarda) oturacaksınız, İsrail'de bütün yerliler çardaklarında oturacaklar. Ta ki İsrailoğullarını Mısır diyarından çıkardığım zaman, onları çardaklarda oturttuğumuz nesilleriniz bilsinler. Vayikra 23.42-43

Tora'da anlatıldığı gibi atalarımız Mısır'dan ayrıldıktan sonra vaad edilmiş topraklara varmadan önce çöllerde 40 yıl boyunca dolaşırlar. Bu süreç içinde yerleşik düzende olmayan İsrailoğulları, etrafta bulabildikleri kuru çalı ve dallardan yaptıkları kulübe ve çardaklarda yaşarlar.

Tora da Yahudilere o günlerin anısına yedi gün boyunca çardaklarda ikamet etmelerini emreder.

Sukalar en az üç duvardan meydana gelmelidir. Sukayı kesilen ağaç dallarından ve tahtalarla inşa etmek gerekir. Damın arasından gün ışığı ve ay görülebilmeli, dam çeşitli meyvalar asılarak süslenmelidir. Her Yahudi, bir zeytin büyüklüğündeki ekmek parçasını Sukot'un ilk gecesi, Suka'da oturarak yemelidir.

Esas olarak insanlar 7 gün boyunca sukada yemeli, içmeli ve uyumalıdır. Yemekler asla Suka'nın dışında yenmemelidir. Dışarda sadece meyve yenip, su içilebilir.

Günümüzde insanlar hava soğuk olduğundan sukalarda yatmak istememekle birlikte, Suka'da yatıp kalkmak genel kuraldır.

Zeman Simhatenu ( Mutluluğumuzun Zamanı )

Bilginlerimizin çalışmalarına baktığımızda, Sukot için "Zeman Simhatenu - Mutluluğumuzun Zamanı" tanımlamasını kullandıklarını görürüz. Her ne kadar diğer Şaloş Regalim bayramları için de benzer tanımlamalar kullanılıyorsa da, daha çok kullanılan isimleri ile haklarında yapılan tanımlamalar arasındaki bağlantı, Sukot'a bakıldığında daha aşikardır. Örneğin Pesah Bayramı için "Zemat Herutenu - Bağımsızlığımızın Zamanı", Şavuot için de "Zeman Matan Toratenu - Tora'mızın Veriliş Zamanı" tanımlamaları kullanılmıştır. Bu iki bayram ismi ve tanımlamaları arasındaki bağlantı çok spesifik olmasına rağmen, "mutluluk" kavramı Sukot Bayramı için çok genel kalmaktadır. Ne de olsa mutluluk sadece Sukot'a özgü değil, benzer her bayram için geçerli bir tanımlamadır. Peki Sukot'un hatırlattığı mutluluk veren olay nedir? Mutlulukla, bir sukayı yapmanın ve içinde bir hafta yaşamanın ne gibi bir bağlantısı vardır?

Vilna Gaonu başka bir soruyla karşımız çıkmaktadır. Talmud'da (Suka 11b) inşaa ettiğimiz Suka'nın "Anane Akavod - Onur Bulutları"nı temsil ettiğine dair bir fikir vardır. Bu bulutlar, tüm Bene-Yisrael'i çöldeki yolculukları boyunca çevrelemiş, düşmanlardan ve doğanın zarar verici etkisinden korumuş, ayrıca yolculuklarında onlara rehber olmuştur. İşin ilginç yanı, Anane Akavod'un ilk ortaya çıkışı Nisan ayına rastlar. Bene-Yisrael Mısır'dan çıktıklarından itibaren bu bulutlar göreve başlamışlardır. "Durum böyle iken," der Vilna Gaonu, "bu korumayı kutlamamız gereken ay Nisan ayıdır. Bizim bunu Tişri ayında kutlamamızın ne gibi bir sebebi olabilir?" Sorunun cevabı, yine Vilna Gaonu'ndan gelmektedir. Açıklama şöyledir: Bene-Yisrael "Egel Azaav - Altın Buzağı" günahını işledikleri zaman, bu koruyucu bulutlar ortadan kalktılar ve ancak Moşe tüm Halkın tam olarak affedilmesini sağlamasından ve Mişkan'ın inşaasına başlanmadan önce geri gelmemişlerdir. Daha önceki sayılarımızda da belirtmiş olduğumuz gibi, Moşe Rabenu'nun ellerinde ikinci tabletlerle Sinay Dağı'ndan geldiği tarih Yom Kipur, yani Tişri ayının 10'u idi. Halk da Mişkan'ın inşasına Tişri Ayı'nın 15'inde başladı. Vilna Gaon, Sukot Bayramı'nın 15 Tişri tarihinde kutlanmasının sebebinin bu olduğunu belirtir.

Buradan, sadece Tanrı'nın bize bulutlar yoluyla verdiği korumayı değil, Bene-Yisrael'in günahından sonra ortadan kalkan bu bulutların, Tanrı'nın affetmesi sonucu geri gelişlerini de kutladığımızı anlamaktayız. Bu açıdan bakıldığında Sukot'un neden mutlulukla bağdaştığı açıklığa kavuşmuş olur. Tanrı'nın vermiş olduğu mucizevi koruma, ceza olarak alındıktan sonra tekrar Bene-Yisrael'e Tanrı tarafından bahşedilmiştir. Dahası, bu durum Kipur'u henüz geçirmiş ve günahlarından arınmış olan toplumun Tanrı tarafından eski statüsünde tanınması tekrar gerçekleşmiştir. Anane Kavod ile ilgili yukarıda anlatılan olaylar yılın bu zamanında meydana geldiğinden Sukot Bayramı da bu dönemde kutlanır. Olaylar gerçekten de birer mutluluk kaynağıdır ve Sukot'un tanımlanması için belki de en uygun ifade, "Zeman Simhatenu - Mutluluğumuzun Zamanı" olacaktır.

Ancak durum bu kadar basit değildir. Zira yukarıdaki açıklama başka bir soruyu doğurmaktadır: Eğer bulutların ortadan kaybolmalarının sebebi gerçekten Bene-Yisrael'in işlemiş olduğu günah idi ise, neden geriye dönüşleri, affedilmelerinin tarihi olan Yom Kipur'da değil de bundan beş gün sonra gerçekleşmiştir?

Rabenu Yona, eseri Şaare Teşuva'da her şeyin Tanrı'nın affetmesi ile sona ermediğini belirtir. Günah işlemiş bir kişi, tüm çabasıyla dua ederek teşuva yapması sonucunda Tanrı tarafından affedilebilir. Ancak bu durum, sadece o günah için ceza almaması anlamına gelmektedir. Zira Tanrı'nın bir kişiyi affetmesi, bu kişinin Tanrı'nın gözünde tam olarak lütuf bulması için yeterli olmayabilir. Tanrı, yapmış olduğu hatadan dolayı, her ne kadar onu cezalandırmayacaksa da, günahın işlenmesinden önceki yakınlığı göstermeyebilir. O kişinin duaları Tanrı tarafından eskisi kadar değerli kabul edilmeyebilir. Günahın işlenmesinden önceki yakınlığın tekrar sağlanabilmesi için, teşuva yapmış kişinin dua etmeye, tsedaka vermeye ve mümkün olduğu kadar çok mitsva yapmaya ihtiyacı vardır. Ancak bu şekilde kişi kendisi ile Tanrı arasında eskiden var olan yakın iletişimi tekrar sağlayabilecektir. Tanrı'nın bir kişiyi tamamen affettiğinin göstergelerinden bir tanesi de, o kişiye eskiye göre daha çok mitsva yapma şansı verilmesidir. Bir insanın, Tanrı'nın Sözü'nü dinlediğinde, önünde, bu yakınlaşmayı artırma amacını güden daha çok mitsva seçeneğinin ortaya çıktığını, hata işlemesini öğütleyen dürtüsünün daha zayıf olduğunu ve doğru biçimde davranma isteğinin daha yükseldiğini fark  ettiği zaman, teşuvasının Tanrı katında kabul edildiğinden artık şüphe duymasına gerek yoktur.

Tanrı Bene-Yisrael'i altın buzağı günahından dolayı affettikten sonra, bu affı sonuna kadar götürmek için istek duydu. Halka, Kendisi'ne olan bağlılıklarının ne kadar yüksek olduğunu gösterebilmeleri için bir fırsat verdi ve onlara Mişkan'ı inşaa etmelerini emretti. Bu inşaat, kişisel maddi ve manevi katkının dışında, gönüllü çalışmayı da öngörmekteydi. Herkes bir şekilde bu inşaata katkıda bulundu ve bu şekilde Tanrı'ya olan sevgi ve bağlılıklarını kanıtlamış oldular. Mişkan'ın inşaatının başlangıcında bir nokta açıklığa kavuşmuş oluyordu: Bene-Yisrael tam olarak teşuva yapmış ve Tanrı'yla yakınlaşabilmek için büyük çaba göstermişti. Gerçek af işte bu zamanda gerçekleşti. Tanrı koruyucu bulutları tekrar Halkın hizmetine sundu ve onlar da Mişkan'ın inşasına başladılar.

Bene-Yisrael'in bulutların geri gelmesi sebebiyle duydukları sevinç tanılanamayacak kadar büyüktür. Bu şekilde teşuvalarının kabul edildiğini anlamış oldular. Zira Mişkan'ın inşası emriyle, Tanrı'ya hizmet için bir fırsata daha sahip olmuşlardı. Bunun yanında, koruyucuları ve rehberleri olan bulutlar tekrar onlarla idiler. Artık Tanrı'nın gözünde lütuf buldukları konusunda şüpheleri kalmadı. 

Sukot Bayramı'nı kutladığımız zaman, sadece atalarımızın Anane Kavod'un geri gelmeleri sebebiyle duydukları sevinci hatırlamakla değil, bu günün bizler için bir bayram olması için de sevinçli oluruz. Elul ayının başından Yom Kipur'a kadar olan kırk günlük bir teşuva sürecinin ardından, Tanrı'nın gözünde lütuf bulmuş olmayı umarken; yılın en kutsal gününden oldukça kısa bir süre sonra Tanrı'nın bize sunduğu birçok mitsvayı yerine getirme şansını elde ederiz: Suka'da oturmak, Arbaa Minim (Dört bitki çeşidi - Lulav [Hurma dalı], Etrog [bir turunçgil], Adas [murta ağacı dalları], Arava [Söğüt dalları]) ile dua etmek ve kutsal bayram gününü şereflendirmek bunların en çabuk akla gelenleridir. Bizler de tıpkı atalarımız gibi, Tanrı'nın bize sunmuş olduğu bu çeşitli mitsvaları yerine getirme imkanını sevinçle karşılamalı ve değerlendirmeliyiz. Zira bu imkan, Tanrı'nın bizi affettiğinin ve bize yeni bir şans verdiğinin bir göstergesidir. 

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Sukot "Zeman Simhatenu- Mutluluğumuzun Zamanı" şeklinde tanımlanmaktadır. Bu mutluluk, atalarımızın hissedebilecek kadar şanslı oldukları bir mutluluktur. Ve Sukot Bayramı bizim, bu sevinci atalarımız kadar hissedebilmemiz için öngörülmüş bir zamandır. Bu, hepimizin, Yom Kipur'da ettiğimiz duaların kabul edildiğinden emin olabileceğimiz bir zamandır. Bu, bayramla özdeşleşmiş birçok mitsvayı yapabileceğimiz ve bundan mutlu olacağımız bir zamandır. Mutlu olmak için bize bahşedilmiş bu fırsatı iyi bir şekilde değerlendirmemiz gereklidir. Bu şekilde Tanrı'ya mutluluk ve bağlılıkla hizmet etmiş ve "İvdu Et Aşem Besimha Bou Lefanav Birnana – Tanrı’ya mutlulukla hizmet edin; O'nun önüne terennümle gelin" (Teilim 100:2 ) prensibini yerine getirmiş oluruz.