rav alaluf

Baruh ata bair baruh ata basade – Şehirde de dışarıda da kutsal olacaksın. (Devarim 28/3) 

Devarim kitabının sonuna doğru yaklaştıkça Moşe Rabenu’nun uyarıları yeniden sertleşir. Hayatının sonuna doğru ömrünü verdiği Bene Yisrael’in asla doğru yoldan ayrılmaması için her zaman çok uğraşan Moşe bu hafta okuduğumuz peraşada kutsamaların yanı sıra oldukça fazla lanetten de söz etmekte Tanrı yolunu izlemediğimiz zaman bu lanetlerin bizleri bulabileceğini kaydetmektedir. Tarih peygamberimizi haklı çıkarmıştır. Açıklamalarımızda lanetlerden değil kutsamalardan söz ederek yukarıdaki pasuğu anlamaya çalışalım. 

Peshicha’lı Rabi Bunim yukarıdaki pasuğu farklı bir şekilde algılar. Tsadik olmak için yola çıkan bir kişinin “kürk palto içinde bir tsadik” olmasının anlamsızlığına dikkat çeker ve o tsadiğin iyiliğinin ve bilgeliğinin bütün şehre ve etrafa yayılmasının doğru olduğunu kaydeder.  Rabi soğuk bir kış gününde ısınmanın iki yolu olduğunu söyler. Birincisi evde bir ateş yakmaktır. O odadaki herkes bu ateşten yararlanır ve soğuktan şikayet etmez. İkincisi ise şahsen kürklere ve battaniyelere sarınmaktır ki bu yol ile de kişi kendini ısıtabilir ancak etrafındakilere bir yarar sağlamaz.

Bilgi ve kültür paylaşıldıkça anlam kazanan, yayılan ve büyüyen olgulardır. Paylaşılmayan bilgiler, yetiştirilmeyen bir gelecek nesil o bilginin kaybolan nesil ile birlikte yok olması anlamına gelir. Yahudilik yıllar boyunca öğretmen – öğrenci ilişkisinin en güzel yaşandığı bir yaşam tarzı olmuştur. Öğrenci öğretmeninden önce öğrenir daha sonra da ondan öğretmek için yetki alır. Bu yetkisini de kullanarak kendisi de öğrenci yetiştirmeye başlar. Sözlü Tora’nın kırk nesil 1750 yıl boyunca nesilden nesle aktarıldığını ve ancak sonra Rabi Yeuda Anasi tarafından yazıya geçirildiğini anımsatırsak dediklerimiz daha net anlaşılacaktır. Bilginlerimiz Midraş’ta bir mumu bir başka mum ile yaktığımızda kaynak mumun ışığının eksilmediğini ancak bir başka mumun daha o ışıkla aydınlandığını öğretirler. Sahip olunan bilgi ve özellikle Tora bilgisi başka mumları yakmak için de bir kaynak olarak kullanılmalıdır.

Kişinin bilgisini kendine saklaması kı aylarında kürk bir palto ile kendisini ısıtmasına benzer. Halbuki kişinin bulunduğu yerde ateş yakması o bilgeliğin herkesle paylaşılması anlamına gelir ki Yeşayau peygamberin dediği gibi “yagdil Tora veyadir – Tora büyüt ve güçlendir” ilkesi bu şekilde hayata geçecektir.

Elul ayı vicdan muhasebesini yaptığımız davranışlarımızda daha dikkatli olmaya çalıştığımız bir aydır. Bu ay Roş Aşana öncesinde yeni başlangıçlara ve yeni doğru kararların alınmasına da yardımcı olur. Bu Roş Aşana da bilgimizi odayı ısıtmak için kullanılan bir ateş gibi geniş kitlelerle paylaşacağımız bir yılın başlangıcı olabilir. Yirmiyau peygamberin yıkım kehanetlerinin arasında söylediği Şlomo kadar bilge olsa bile o kişinin yıkımdan kurtulamayacağı ifadesi peygamberin sözlerinin devamında kişilerin bilgilerini bilgi sahibi olmayanları eğitmek için kullanmaları şeklinde teselli edici ve yol gösterici bir şekli bürünmektedir. Tanrı’nın  bu Roş Aşana gününde de bizleri bütün sevdiklerimizle birlikte iyi yaşam kitabına yazması ve mühürlemesi temennisiyle…