rav alaluf

"Vesafarta leha şeva Şabetot şanim şeva şanim şeva peamim...... Veaavarta şofar terua ...... Vekidaştem et şenat ahamişim şana ukratem deror baarets - Yedi kez Şabatik yıl çevrimizi sayacaksınız... Şofar'da terua çalacaksınız....... Ellinci yılı kutsayacak ve toprakta özgürlük ilan edeceksiniz." (Vayikra 25/8-10)

Dr. Twerski başarılı ilişkiler hakkında araştırma yaparken insan ilişkilerinde en yıkıcı etkeni bir kişinin diğer birini kontrol etmeye kalkışması olarak tanımlar. Bu ilişki ister işçi işveren, ister öğretmen öğrenci, ister eşler arasında ve isterse de ebeveyn ile çocuk arasında olsun hepsinde başkalarını kontrol etme, egemen olma isteği bu ilişkiyi yıpratan hatta yıkan bir etken olarak görülmektedir.  Hohmat Amatspun kitabının yazarı olan Rabi Hayim Zaichek  Vayikra kitabında yaptığı çalışmalarda bu konu üzerinde durmuştur. 

Vayikra 25/39-40'da Yahudi köle ile ilgili ciddi bir uyarı vardır. Kölenin sahibi altı yıl çalışma süresini doldurmuş veya Yovel senesinden dolayı artık özgür kalması gereken köleyi serbest bırakmak konusunda olumsuz davranmamalı ve köleyi serbest bırakmalıdır. Birinci tapınağın son yıllarında Yahudiler bu emri uygulamak konusunda son derece olumsuz davranmışlar ve kölelerini serbest bırakmamışlardır. Zamanın peygamberi olan Yirmiyau onları sert sözlerle paylayınca önce köleleri serbest bırakmışlar fakat hemen sonra yeniden yanlarına almışlardır. Peygamber 34. bölümde bu emre kaşı geldikleri için Bene Yisrael'in yabancılar tarafından köle olarak baka topraklara götürüleceği öngörüsünde bulunmuş ve birinci tapınağın yıkılmasıyla da bu öngörü gerçekleşmiştir. 

Talmud Yeruşalmi Roş Aşana 3/5'de Mısır'da çekilen acılar daha Bene Yisrael'in zihninde tazeyken kölelerin serbest bırakılması ile ilgili emrin Tanrı tarafından verildiğini öğretir. Birçok mitsvada Tanrı Mısır esaretinden çıkışı gösterir. Özellikle kölelikle ilgili emirlerde bu bir kez daha vurgulanır çünkü Bene Yisrael kölelik kavramını çok iyi bilmektedir. Ancak gerek Tanrı'nın bu emirlerine karşı gelmeleri ve gerekse peygamberin sözlerine kulak asmamaları nedeniyle Yahudiler düşmanları tarafından cezalandırılmışlar ve köle durumuna bir kez daha düşmüşlerdir. Onların burada yapmak istedikleri kölelerinin üzerindeki kontrollerini sürekli kılmaktır.   

Hinuh adlı kaynak 331 numaralı mitsvayı açıklarken Yovel senesinde Kipur gününde Şofar "terua" çalarak özgürlük ilan etmenin insanların duygularını ve ruhaniliklerini harekete geçirdiğini öğretir. Azat etme gerçeği bütün toprakta etkin hale gelmiş ve herkes tarafından paylaşılmaktadır. Bunun Kipur gününde gerçekleşmesinin bir başka nedeni de o günde insanların ruhaniliğinin üst düzeyde olmasıdır.   

Rabi Dr. Twerski insan ilişkilerinde bu fenomenin çokça görüldüğünden söz eder. Birçok insanın kendi mutluluğunu veya ailevi huzurunu başkalarının üzerinde egemen olma arzusunu yenemediği için feda ettiği görülmüştür. Eşler veya çocuklarla olan insan ilişkileri kontrolü elinde tutmak veya sürekli kılmak adına birçok zamanlarda suistimal edilmektedir. Rabi insanların bu konudaki aşırı isteklerinin nedeni olarak öz güven eksikliğini görmektedir. Çünkü kendi ile barışık olan kendine yetebilen ve öz güveni sağlam olan hiçbir insan başkalarının üzerinde kontrol sağlamayı istemez. Aksine öz güveni sağlam olan kişi başkalarını kontrol etmektense kendi isteklerini dizginlemeye ve denetlemeye çalışır. Pirke Avot'ta Ben Zoma ezeu gibor - güçlü olan kimdir şeklinde bir soru sorar ve cevabını yine kendisi verir. "Akoveş et yitsro - kendi isteklerini dizginlemeyi bilen."

Günümüzde Yovel ile ilgili kurallar şimdilik geçerli değildir. Kölelerin serbest bırakılması ile ilgili sorun da yok gibidir. Ancak bu kuraldan öğrenebileceğimiz çok şey vardır. Başkalarının üzerinde egemenlik kurmak sağlıksız ve kişinin zayıflığını ortaya koyan bir durumdur. Öncelikle kendimize karşı dürüst olabilmek, öz güvenimizi sağlayabilmek, başkalarının haklarına saygılı bir yaşam sürebilmek gerekir. Yönetici durumunda olanlar bu konuda daha da hassas olmalıdırlar. Onların görevi kişiler üzerinde egemenlik kurmak değil,   o yeri, işi, durumu veya kurumu koordineli bir şekilde idare edebilmektir. Bunu yaparken de Tanrı'nın emirlerini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır.