Bu Hafta İçin Saatler              

17 Kislev

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5773

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:15

-----

Yeruşalayim

4:00

5:15

Tel Aviv

4:14

5:16

  1 Aralık

Tel Aviv

4:14

5:16

İstanbul

4:24

5:04

2012

İstanbul

4:23

5:03

V A Y İ Ş L A H

 Hatırlatmalar

 

ü  4 Aralık Salı gecesi Amida'dan itibaren Diaspora'da Bareh Alenu'ya başlanacaktır.

ü  8 Aralık Şabat çıkışında ilk Hanuka kandilleri yakılacaktır.

ü  14 Aralık Cuma: Roş Hodeş Tevet

 

 

PeraŞa Özeti (Bereşit 32:4-36:43)

[www.chabad.org]

 

Yaakov, Haran'da geçirdiği 20 yılın ardından Kutsal Ülke'ye döner ve ağabeyi Esav'ı yatıştırma ümidiyle, ona melek-ulaklar gönderir. Fakat ulakları, ağabeyinin 400 savaşçıyla kendisini beklemekte olduğunu bildirirler. Yaakov en kötü olasılık olan savaşa hazırlanır; fakat bunu engellemek için Tanrı'ya dua eder ve Esav'a yüklü miktarda hayvandan oluşan bir hediye gönderir.

O gece, Yaakov, ailesi ve mal varlığını Yabbok Nehri'nin ötesine geçirir; fakat kendisi geride kalır ve birden ortaya çıkan bir yabancıyla güreşmeye başlar. Bu yabancı, Esav'ın koruyucu meleğinden başkası değildir. Güreş tan vaktine kadar devam eder. Yaakov'un uyluğu yerinden oynar, fakat buna karşın, bu doğaüstü varlığa üstün gelir. Melek ona "İlahi bir varlığa üstün gelen" anlamındaki Yisrael ismini verir.

Yaakov ve Esav karşılaşırlar; kucaklaşıp öpüşürler fakat sonra yollarını ayırırlar. Yaakov, Şehem yakınlarında bir toprak parçası satın alır. Buranın, adı yine Şehem olan prensi, Yaakov'un kızı Dina'yı kaçırarak ona tecavüz eder. Dina'nın ağabeyleri Şimon ve Levi, şehrin tüm erkeklerini sünnet olmaya ikna ettikten sonra onları en savunmasız anlarında kılıçtan geçirerek intikam alırlar.

Yaakov yoluna devam eder. Rahel, ikinci oğlu Binyamin'i doğururken ölür ve Bet Lehem yakınlarında yol kenarındaki bir yere gömülür. Reuven, babasının aile yaşantısına karıştığı için Behorluk hakkından reddedilir. Yaakov, babası Yitshak'ın yaşadığı Hevron'a ulaşır. Yitshak 180 yaşında ölür. Rivka ise daha önce ölmüştür.

Peraşa, Esav'ın eşleri, çocukları ve torunlarından oluşan bir liste ve onun yerleştiği bölgenin halkı olan Seir'in aile tarihi ile sona erer.

GEÇMİŞ YILLARDAN

[Haftanın Peraşası 5759 -  Vayişlah]

[Drasha / Rabi Mordehay Kamenetsky - www.torah.org]

 

Tora'nın en ünlü savaşlarından biri, iki ordu ya da halk arasında değil, ölümlü bir insan ve onun ölümsüz yansıması arasında, Yaakov ve Esav'ın meleği arasında gerçekleşmiştir.

Ailesini bırakarak bazı ufak tefek kapkacağı kamp yerinden almak için geriye dönen Yaakov Avinu, güneşin doğmak üzere olduğu bir saatte, kendisini, bir anda karşısına çıkan esrarengiz bir adamla dövüşürken bulur. Mücadele sırasında Yaakov'un siyatik siniri zedelenir. ["Bu sebeple Bene-Yisrael, bugüne kadar, kalça kemiği içinde bulunan Gid Anaşe'yi yemezler..." (Bereşit 32:33)] Yine de esrarengiz adamı alt etmeyi başarır ve onu sıkıca tutar. "Bırak beni" diye bağırır düşman. "Güneş doğmak üzere."

Yaakov bu sözler üzerine, kavga ettiği kişinin, yoldan öylesine geçen birisi olmadığını anlar. Gerçekte bu kişi, Esav'ın, Yaakov'a zarar vermek isteyen koruyucu meleğidir. Yaakov bunu fark ettiği zaman, meleği bırakmak için bir şart koşar: "Beni mübarek kılmadığın sürece seni serbest bırakmayacağım."

Midraş, herkesin bir melek temsilcisi olduğunu belirtir. Tanrısal İlham'a sahip biri olan Yaakov Avinu, melek rakibiyle, ertesi gün karşılaşacağı ölümcül kardeşi Esav'dan önce bir prova niteliğinde mücadele etmişti. Talmud, söz konusu meleğin, güneşin doğuşuyla beraber yapması gereken semavi bir görevi olduğunu açıklar. Melek, işte bu sebepten dolayı Yaakov'dan kendisini bırakmasını ve görevini yerine getirmesine izin vermesini istemekteydi.

Yaakov'un isteği üzerine, melek Yaakov'a ismini sorar ve cevabı aldıktan sonra söyleyecklerini söyler: "İsmin bundan sonra Yaakov olarak çağırılmayacak, çünkü (bundan sonra ismin) Yisrael (olacaktır.) Çünkü meleklerle ve insanlarla (Lavan ve Esav) mücadele ettin - ve (bu mücadelelerden galip çıkmayı) becerdin." (Bereşit 32:29)

Ardından Yaakov meleğin adını sorunca, oldukça garip bir cevap alır. Melek kendisine, "İsmimi neden soruyorsun?" der. Cevap bu kadardır. İşin daha da ilginç yönü Yaakov için bu cümlenin tatmin edici olmasıdır. Zira Yaakov bunun ardından meleğe bir soru daha sorma ihtiyacı duymaz. Yaakov bu olayın ardından topallayarak ailesinin yanına döner.

Burada beklenen soru, elbette, "Meleğin cevabının anlamı nedir?" şeklinde gelecektir. Melek Yaakov'un sorusuna neden bir soruyla karşılık vermiştir? İsmini açıklamayı neden reddetmiştir? Ya da melek acaba, bu soruyla Yaakov'a istediği cevabı mı vermiştir?

Bir aile akşam yemeği için masa etrafında toplanmıştır. Çocuklar bilmeceler ve cevabı dolambaçlı sorular sorarak anne-babalarını sıkıştırmaya çalışmaktadırlar. Beyin cimnastiği niteliğindeki soruların bazıları oldukça zordur ama karı-koca bunların üstesinden başarıyla gelirler. Sonunda ailenin küçük kızı, herkesi şaşırtacak bir şeyler anlatacağını söyler. Herkese, vereceği ipuçlarını can kulağıyla dinlemelerini söyledikten sonra sorusuna başlar.

Kız Çin'in 1.2 milyar nüfusa sahip olduğunu söyleyerek cümlesine başlar. Ülkenin yüzölçümü 9.472.000 kilometrekaredir ve nüfus yoğunluğu kilometrekarede 128 kişi olarak belirlenmiştir. Küçük kız Çin'de konuşulan dillerle cümlesine devam eder: Mandarin, Yue, Wu, Hakka, Xiang, Gan, Minbei, Minnan... Daha sonra susar... Birden cebinden bir fotoğraf çıkararak ailesine gösterir ve sesindeki alaycı tonla sorar: "Bu Çinli kız kim?"

Aile fertleri birden şaşırırlar. Daha önce verilen istatistiklerle, hayatlarında ilk kez gördükleri şirin çekik gözlü kız arasında bir bağ kurmaya çalışırlar ama pek de başarılı olamazlar. Sessizliği, fotoğrafı biraz daha yaklaştıran kız bozar: "Bu resimdeki Çinli kız kim?"

Pes eden aile fertleri omuzlarını yenilgiyle silkerler. "Pekala" diye kabul ederler. "Sen söyle bakalım. Bu resimdeki Çinli kız kim?"

Küçük kız zaferle gülümser. "Doğrusu kızın kim olduğu konusunda en ufak bir fikrim yok. Ve doğrusu size bir soru da sormadım. Size söylemek istediğim tek şey, Çin ile ilgili araştırma yaparken, diğer bilgilerle birlikte bu resmi gördüğümdü. Kızı tanımıyorum, ama resmin altında, isminin ‘Kim' olduğu yazılıydı."

Bazen, "neden soruyorsun?" cümleciği bir soru ifade edebilir. Ama bazen de bir cevap olarak karşımıza çıkabilir. Melek, Yaakov'un sorusuna oldukça hileli bir cevap vermişti: "Benim adım ‘İsmimi Neden Soruyorsun?'dur." Hevron Yeşivası Dekanı Rabi Yeuda Leib Chasman, Esav'ın meleğinin, Yaakov yoluyla oldukça etkili bir mesaj verdiğini belirtir. Yaakov'la mücadele edenler hiçbir zaman sorgulanmayı istemezler. Bizlerin düşüncesizce ve sebepsiz bir şekilde hareket etmemizi isterler. Sloganları, "neden soruyorsun?"dur. Çünkü, soru sormadığımız zaman Esav'ın meleğinin üstün geleceğini bilirler. Soru sormazsanız, cevap vermek gereksizdir. Soru sorulmadığı, yapılanlar sorgulanmadığı ve onlar hakkında hesap sorulmadığı takdirde, karşınızdaki hareketler kontrolsüz bir şekilde gelişecek ve çekince denen şey ortadan kalkacaktır. 

Tarih boyunca Bene-Yisrael devamlı olarak isim sormuşlardır. Moşe Tanrı'yla ilk konuştuğu zaman Kendisi'ne, "... İşte ben Bene-Yisrael'e geleceğim ve onlara ‘Babalarınızın Tanrısı beni size gönderdi' diyeceğim. Bana ‘İsmi nedir?' diye sorduklarında ne diyeceğim?" (Şemot 3:13) diye sorar. Tanrı cevap verir: "...Kim olacaksam O olacağım..." (Şemot 3:14) Bene-Yisrael Moşe'ye, Tanrı'nın, İsmi'nin kişileştirdiği insan-benzeri bir özelliğini soracaklardı. Tanrı da buna uygun bir cevap verdi. Aynı şekilde Yaakov da, kendisinin ve çocukları Bene-Yisrael'in tarih boyunca karşılaşacağı mücadelelerin kişileştirilmiş bir örneği olan meleğin, kendine has özelliğini merak ediyordu.

Cevap basitti. "Benim adım, ‘İsmimi Neden Soruyorsun?'dur." Bu isim çoğu zaman kafa karıştırıcı olabilir. Anlaması zor, hatta imkânsız olabilir. Hatta Çinceyi bile andırabilir. Fakat buna rağmen, eğer sormazsak, ve "niye soruyorsun?" ile tatmin olursak, cevabı bilmek bir yana, onun hakkında fikir sahibi bile olamayız.

Yaakov meleğe, simgelediği karakter tipini sormuş, aldığı cevapla, ileride kendi soyuna zor anlar yaşatacak olan kişilerin ortak özelliğini öğrenmişti. Bu özellik, soruya tahammül edememeleriydi.

AFTARA ve ÖTESİ

[Rabi Reuven İbrahimof - www.haftorahman.com]

 

Bu hafta aftara: Hazon Ovadya (Ovadya 1:1-21)

                                                                                         

Aftaranın Konusu: Peygamber Ovadya, Bene-Yisrael'e düşmanlık eden Edom milletine mensup biri olarak doğmuş ve sonradan Yahudiliği kabul etmişti [veya böyle birinin soyundan geliyordu]. Ovadya kitabı Tanah'ın en kısa kitabıdır. Tek bir bölümden oluşur ve bu haftanın aftarası olarak büütnüyle okunur. Aftarada Ovadya Edom'un torunlarının gelecekte yaşayacakları felaket hakkında kehanette bulunur. Bazılarına göre kastedilenler Romalılardır. Edom, Esav'ın lakabıydı ve Edom milleti de onun soyundan geliyordu. Ovadya günahkâr Yisrael kralı Ahav ve kraliçe İzevel ile yakın konumuna rağmen Tanrı'ya sadık kalmıştı. Bu nedenle Tanrı, Edom'un aleyhindeki bu kehaneti kendisine gösterme suretiyle onu mübarek kılmıştır. Ovadya'nın kehaneti dünyadaki ulusların Edom'a karşı nasıl savaş ilan edeceklerinden söz eder. Peygamber, Edom milletinin, kibri yüzünden küçük tüm uluslar tarafından horlanacağını bildirir. Bunun yanı sıra, Edom düşmanları tarafından aldatılacak ve talan edilecektir. Edom halkı, Yaakov'un torunlarına düşmanca davrandığı için, ülkesi ıssız kalacaktır. Edom halkı, kardeşi olan Bene-Yisrael'e kötü davranmıştır ve bu yüzden her bir davranışın karşılığını alacaktır. Yisrael halkı için sürgün tamamen sona erecek ve nihayet Tanrı'nın krallığı sonsuza dek kurulacaktır.

Aftara-Peraşa Bağlantısı: Peraşa'da Yaakov, erkek kardeşi Esav'ın Koruyucu Meleği ile karşılaşması yüzünden sakat kalmıştır. Aynı şekilde Esav'ın torunları, yani Edom halkı da Bene-Yisrael'e işkence edecekler ve onları hem fiziksel hem de manevi yönden inciteceklerdir. Ancak, tıpkı Yaakov'un galip çıkması gibi, tarihin sonunda Yisrael hayatta kalacaktır.

Dönem ve Yer: Bu aftara yaklaşık 2500 yıl önce Erets-Yisrael'in kuzey kesiminde cereyan etmektedir.

Peygamber Ovadya Hakkında Bilgiler:

·         İsmi "Tanrı'nın hizmetkârı" anlamına gelir.

·         Edom halkına mensuptu ve daha sonra Yahudiliği kabul etmişti ve Erets-Yisrael'in kuzey kesiminde yaşıyordu.

·         Tanrı korkusu çok yüksek biriydi. Ovadya, kuzeydeki Yisrael krallığında, günahkâr kral Ahav ve kraliçe İzevel'in maiyetine mensuptu.

·         Yisrael krallığına Fenike ve pagan putlarını Ahav ve İzevel getirmişlerdi. Bu ikisi ayrıca, Yisrael'in tüm peygamberlerini öldürmek istiyordu. Peygamberleri kurtarmak için hayatını tehlikeye atan Ovadya 50 peygamberi bir mağarada sakladı. Daha sonra başka bir mağarada 50 peygamber daha sakladı (ders: bütün yumurtaları aynı sepete koymayın). Bunun bir sonucu olarak peygamber olmaya nail oldu. O zamanlar zengin olan Ovadya, kendi parasıyla yiyeceklerini ve ışık için yağlarını satın alarak bu peygamberleri saklamaya çalıştı. Ancak sonunda parası tükenip de borca girince kraliyet ailesinden borç para almak zorunda kaldı. Ovadya genç yaşta öldü. Geriye daha önce Vayera aftarasında karşılaştığımız bir dul bıraktı. Ovadya'nın dul eşi esasında peygamber Elişa'nın yağ mucizesinde yardım ettiği kadındı. Kralın oğlu borcunu tahsile gelmişti. Kadın parasız kaldığını açıklayınca, kralın oğlu onu iki çocuğunu köle olarak almakla tehdit etti. Ama Elişa, yağ mucizesiyle, Ovadya'nın Kral Ahav'a olan birikmiş borcunu ödemesi için kadına yardım etmiştir.

·         Ovadya kendi kitabını yazmıştır. Bu kitap Tanah'taki en kısa kitaptır: sadece 21 cümleden müteşekkil olan tek bir bölümden oluşur.

Ünlü Sözler: "Vealu moşiim bear tsiyon lişpot et ar esav veayeta L'AD... ameluha" Her sabah tefilada Az Yaşir Moşe parçasının hemen ardından okunan bu sözler Ovadya'nın kitabının son cümlesini oluşturur: "Kurtarıcılar Esav Dağı'nı yargılamak [ve cezalandırmak] için Tsiyon Dağı'na çıkacak ve Krallık Tanrı'nın olacak."

 

Aftaradan Ders: Peygamber Ovadya bütün Yahudiler için örnek teşkil ederk. O bir Yahudi olarak doğmamıştı ve kötü kalpli kral ve kraliçe için çalışıyordu. Çevresinden etkilenmesi çok kolaydı. Ancak hayatını bu şekilde yaşamamayı seçti; Yahudiliği kabul etmeye karar verdi. Ovadya, koşullar ne olursa olsun, her insanın kendisi için manevi açıdan mümkün olanı gerçekleştirebileceğini göstermiştir. Daha sonraları, Yisrael krallığı içinde Tanrı'ya bağlı kalmış olup Tora'yı canlı tutan 100 kişiye destek sağlamak için bütün servetini harcadı. Bizler de durup düşünmeliyiz: Ovadya'nın geçmişi onu kısıtlamamıştır; o halde biz neden kısıtlı olalım? Şu ana kadar belki dindar bir geçmişimiz olmadı. Ne olmuş? Biz de İbranice okumayı öğrenebiliriz; yemek yemeden önce bir beraha söyleyebiliriz; kaşeruta bakabiliriz; sabahları Tefilin takabiliriz; sinagoga dua etmeye gidebiliriz; dedikodu yapmayı kesebiliriz; Şomer Şabat olabiliriz; uyumadan önce Şema Yisrael söyleyebiliriz; haftada bir bir Tora dersine gidebiliriz. (Not: eğer buraya kadar okuduysanız, şimdiden Tora öğrenmeye başladınız demektir, o halde kendinize bir artı koyun ve devam edin!).  Bu hafta kararınızı verin ve kendinize, Tanrı ile yakın bir ilişki kurmakta kullanacağınız bir mitsva seçin.

 

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olacak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

 

Melaha 23-24: TOFER ve KOREA - Dikmek ve Yırtmak (Devam)

A.  Yapıştırmak:

1.    İki esnek malzemeyi kalıcı bir şekilde yapıştırmak yasaktır. Örneğin: yapışkan veya seloteyp ile. Bu yasak bir nesnenin kendi kendine yapıştırılması durumunda da geçerlidir. (Not: Esnek olmayan malzemeleri yapıştırmak başka melahaların ihlali olacaktır.)

2.    Bir paketi, yapıştırıcı kullanılarak yapıştırılmış kenarlarından açmak yasaktır. Isı yoluyla kapatılmış paketler veya torbalar bu yapışma yerinden açılabilir, çünkü onları yapıştırmak için yapışkan veya herhangi bir başka birleştirici madde kullanılmamıştır.

3.    Bazı görüşlere göre, bir yara bandının veya bebek bezinin yapışkan kısmındaki koruyucu bandı çıkarmak yasaktır. Bu nedenle en iyisi, koruyucu filmi çıkarıp tekrar yerine koyma suretiyle Şabat'tan önce hazırlık yapmaktır (Bu yapıştırma "çok geçici" olduğu için buna izin verilir). Bebek bezi kullanıldıktan sonra, şeritleri Şabat günü tekrar yapıştırılmadan atılmalıdır.

4.    Şabat günü fermuar ve cırt-cırt bant kullanılabilir, çünkü kullanışları sadece geçicidir.

5.    Bir kitabın yanlışlıkla birbirine yapıştırılmış olan sayfaları ihtiyaç halinde ayrılabilir. Kesilmiş ama hala yapışık duran yeni bir kitabın sayfaları, o kitap okunurken ayrılabilir.

 

B.  Çengelli İğneler: (genellikle geçici amaçla kullanılır):

1.    Eğer kişi bir çengelli iğneyi uzun bir süreliğine kapatacaksa, tutturulan tabakaları bir kez delmeye izin verilir; ama iki kez delmeye izin verilmez.

2.    Eğer çengelli iğne kısa bir süre için kapatılıyorsa, tabakalar iki kez bile delinebilir. (Örneğin, düğme yerine iğneleme durumunda.)

3.    Bir toplu iğneyi "içeri-dışarı-içeri" şeklinde iliştirmek yasaktır.

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

Duadan Önce İşler

 

1. Kişinin sabah dua etmeden önce kendi kişisel veya işine dair ihtiyaçlarıyla ilgilenmesi yasaktır. Bu nedenle sabah dua etmeden önce bir şehirden bir başkasına yolculuk etmek yasaktır. Yine de eğer bu yolculuk duanın kendisi içinde bu yasak değildir. Örneğin Yeruşalayim'de Kotel'de dua etmek için şehirden şehre gidilebilir ve bu, kişisel ihtiyaçlarla ilgilenme sınıfında değildir.

2. Şahrit duasının vakti gelmeden önce duş alınabilir. Ama şafak söktükten sonra, dua etmeden önce yıkanılmamalıdır, zira bu, kişisel ihtiyaç sınıfındadır. Öte yandan, eğer gece çok terlediği için veya başka bir sebeple yıkanması gerekiyorsa, o zaman bu duaya hazırlık sınıfında değerlendirilir ve yıkanılabilir. Yine de uzun uzadıya sabunlanmamalı, gerekli olan neyse onu yapmakla yetinilmelidir.

3. Duadan önce bir mikveye veya nehre vs. dalınabilir, zira bu, tefilayı saflıkla söyleme amaçlıdır ve Tanrı adına yapılan bir şeydir. Ancak sırf mikveye dalacak diye bir kişi cemaatle birlikte tefila söyleme fırsatını kaçırmamalıdır, zira mikveye dalmak bir alaha değil, yüksek düzeyli kişilerin üstlendikleri bir uygulamadır.

4. Duadan önce [tıraş makinesiyle] tıraş olunmamalıdır, zira bu kişisel ihtiyaç sınıfındadır. Ancak her sabah yataktan kalkınca tıraş olmayı adet edinmiş kişilerin güvenebileceği otoriteler vardır; zira bu, duaya hazırlık ve kişinin kendisini Tanrı'nın huzuruna çıkmaya hazırlaması olarak değerlendirilebilir.

 

Haftanın Sözü

[www.aish.com]

                                                                                                                       

Engeller bize içinde debelenmemiz için değil, üstesinden gelmemiz için verilir.

-- Rabanit Ester Jungreis