Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

  5 Aralık

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2009

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:14

-----

Yeruşalayim

4:01

5:16

Tel Aviv

4:14

5:16

18 Kislev

Tel Aviv

4:15

5:17

İstanbul

4:23

5:03

5770

İstanbul

4:23

5:03

V A Y İ Ş L A H

 Hatırlatmalar:

ü Diaspora’da Şabat çıkışında Bareh Alenu okunmaya başlanacaktır.

ü 11 Aralık Cuma günü Şabat öncesinde ilk Hanuka kandili yakılacaktır.

ü 17-18 Aralık Perşembe-Cuma: Roş Hodeş Tevet

 

Bu HP  …..’nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

PeraŞa Özeti (Bereşit 32:4-36:43)

[www.chabad.org]

 

Yaakov, Haran’da geçirdiği 20 yılın ardından Kutsal Ülke’ye döner ve ağabeyi Esav’ı yatıştırma ümidiyle, ona melek-ulaklar gönderir. Fakat ulakları, ağabeyinin 400 savaşçıyla kendisini beklemekte olduğunu bildirirler. Yaakov en kötü olasılık olan savaşa hazırlanır; fakat bunu engellemek için Tanrı’ya dua eder ve Esav’a yüklü miktarda hayvandan oluşan bir hediye gönderir.

O gece, Yaakov, ailesi ve mal varlığını Yabbok Nehri’nin ötesine geçirir; fakat kendisi geride kalır ve birden ortaya çıkan bir yabancıyla güreşmeye başlar. Bu yabancı, Esav’ın koruyucu meleğinden başkası değildir. Güreş tan vaktine kadar devam eder. Yaakov’un uyluğu yerinden oynar, fakat buna karşın, bu doğaüstü varlığa üstün gelir. Melek ona “İlahi bir varlığa üstün gelen” anlamındaki Yisrael ismini verir.

Yaakov ve Esav karşılaşırlar; kucaklaşıp öpüşürler fakat sonra yollarını ayırırlar. Yaakov, Şehem yakınlarında bir toprak parçası satın alır. Buranın, adı yine Şehem olan prensi, Yaakov’un kızı Dina’yı kaçırarak ona tecavüz eder. Dina’nın ağabeyleri Şimon ve Levi, şehrin tüm erkeklerini sünnet olmaya ikna ettikten sonra onları en savunmasız anlarında kılıçtan geçirerek intikam alırlar.

Yaakov yoluna devam eder. Rahel, ikinci oğlu Binyamin’i doğururken ölür ve Bet Lehem yakınlarında yol kenarındaki bir yere gömülür. Reuven, babasının aile yaşantısına karıştığı için Behorluk hakkından reddedilir. Yaakov, babası Yitshak’ın yaşadığı Hevron’a ulaşır. Yitshak 180 yaşında ölür. Rivka ise daha önce ölmüştür.

Peraşa, Esav’ın eşleri, çocukları ve torunlarından oluşan bir liste ve onun yerleştiği bölgenin halkı olan Seir’in aile tarihi ile sona erer.

DEVAR TORA

[“Kol Hakollel” / Rabi Pinhas Avruh – www.torah.org]

 

Yüzleşme Yönetimi

 

Bu haftaki peraşa olan Vayislah Yaakov Avinu’nun, kötü kalpli kardeşi Esav ile başa çıkma hazırlıkları ile başlar. Yaakov, Esav’ın 400 kişilik bir ordu ile karşısına çıkmaya hazırlandığı haberini aldıktan sonra üç adım atar: Kampını ikiye böler, dua eder ve Esav’ı sakinleştirmek için ona hediyeler gönderir. Böylelikle Yaakov, savaşa hazırlanır, Tanrı’ya başvurur ve savaşı önlemek için bir barış havası yaratmaya çalışır. Raşi’ye göre (Bereşit 32:11’ye atıfla) Yaakov duayı, olması gerektiği şekilde kullanmıştır: diğer bir deyişle, duayı eylemlerini ve davranışlarını gözden geçirme ve Evren’in Efendisi ile ilişkisine odaklanma fırsatı olarak görmüştür. Böylelikle, bu dua, sadece bir kişinin Tanrı’ya ihtiyaçları için yakarmasından ibaret değildi. Sonuç olarak Yaakov Avinu’nun Tanrı’ya yakarışı, sadece zor durumdan kurtulmak için, siperdeki bir ateistin bile yapacağı türden bir dua değildi.

Yahudi geleneği neden zorluk döneminde Tanrı ile ilişkiyi zorunlu kılar? Neden özellikle ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda, Yaradan’a hizmet etmeyi daha çok düşünürüz?

Yahudi halkı Bene Yisrael olarak tanınır; atamız da, Yisrael, yani Yaakov’dur. Batı kültürü genellikle Roma İmparatorluğunun bir devamı olarak tanımlanır – ki bu kültürün sembolik, ya da belki de gerçek atası Esav’dır. İki hafta önce Toledot peraşasında bu iki kardeşe verilen berahaları okuduk. Yaakov öncelikli berahayı aldıktan sonra, Esav babasından bir beraha rica etmiş, ancak Yitshak ona başka bir beraha olmadığını belirtmişti. Ancak biraz daha ısrarla karşılaştığı zaman, Yitshak, Yaakov’unkine benzeyen bir beraha formüle etmişti. Bu iki beraha arasındaki farklar nelerdi? Daha da garip olan şu ki, Yaakov, Haran’a doğru yola çıkmadan önce babasından bir beraha daha almıştır. Böyle bir beraha söz konusu idiyse, Yithsak bunu neden Esav’a vermemişti?

Bu berahalar arasında iki temel fark vardır. Öncelikle, iki kardeş de refahla mübarek kılınmışlardı – ancak sıralama ikisinde tersti: Yaakov “göklerin çiyi ve yeryüzünün bolluğu ile” mübarek kılınırken, Esav “yeryüzünün bolluğunu ve göklerin çiyini” alacaktı (27:39). Ayrıca, Yaakov’a “kardeşlerinin efendisi” olacağı söylenmişti (27:29). Bunun aksine, Esav’a ise yönetilen konumunda olacağı söylendi: “… ancak sıkıntıların çoğalınca, onun boyunduruğunu kırıp atabileceksin” (27:40) Refah konusundaki berahada sıralama neden ters olmalıdır? Ve Esav, Yaakov adındaki boyunduruğundan tam olarak ne zaman kurtulacaktı?

1550-1619 yılları arasında yaşamış ve döneminin Polonyalı lider hahamlarından biri olan Şelomo Efrayim Lunitz ya da eserinin adıyla Keli Yakar, bu ters sıralamaya açıklık getirmiştir. Yaakov’un berahası göklerin çiyi ile başlamıştır, çünkü kendisi Tanrı’ya ve Tanrı’nın dünyaya geçim ve besini sağlayan yakın nezaretine sadakatle inanan bir kişiydi. Esav’ın berahası ise toprağın bolluğuna odaklanmıştır, çünkü Esav inancını Tanrı’ya değil, kendisine; Tanrı’nın rolünü inkâr edip toprağın bereketini sağlama yeteneğine odaklamıştı. Esav ne zaman Yaakov’dan üstün olabilirdi? 1809-1879 yılları arasında Almanya, Romanya ve Rusya’da yaşamış olan ve çağdaş dönemin tanınmış Tora otoritesi Rabi Meir Leibuş ben Yehiel Mihal, ya da kısaca Malbim, bunun koşullara bağlı olduğunu belirtir. Eğer Yaakov Tora öğrenimine ve Tanrı’ya hizmet etmeye odaklanmışsa, Esav onun altında kalmaya mahkûmdur; ama eğer Yaakov Tanrı’ya hizmet etme konusunda kaygısız davranırsa, o zaman ona cezasını vermek ve eziyet etmek Esav’ın görevi olacaktır.

Esav’ın berahası, ayrıca onun kılıçla yaşayacağını vurgulamaktaydı. 1817-1893 yılları arasında yaşamış olan, Rusya-Volojin’deki Yeşiva’nın başkanı Rabi Naftali Tsvi Yeuda Berlin ya da ünlü eserinin ismiyle Aamek Davar, söz konusu kılıcın sadece bir yaşam “aracı” olarak görülmemesi gerektiğini vurgular: Bu kılıç daha ziyade, Esav’ın hayatının anlamıydı; onun bütün özü kılıcından kaynaklanıyordu. Yaakov’un özü ise yukarıda belirtildiği gibi Tanrı’ya olan inancından, O’na hizmetinden ve Tora öğreniminden kaynaklanıyordu. Yaakov ve onun çocukları olan bizler sadece bu değerlerle üstün bir güç teşkil etmekteyiz. Bu değerler olmazsa, son 2000 yıldır olduğumuz yerde, yani sürgünde, kalmayı ve sürekli omzumuzun üstünden korkuyla arkamızı kollamayı sürdürürüz.

Bunun yanında, Yaakov’un yola çıkmadan önce aldığı beraha (28:3-4), Esav’a verilmemiştir. Önceki berahalar fiziksel anlamdaki bolluk için iken, bu sonraki beraha ise manevi anlamda büyüklük teması taşımaktaydı. Yitshak bu berahada sadece Tanrı’nın Erets-Yisrael’de büyük bir millet olma yönündeki vaadini iletmekle kalmamış, aynı zamanda “Avraam’ın berahasını” da işin içine katmıştır. Raşi’nin işaret ettiği üzere söz konusu beraha ilk önce, Tanrı Avraam’a Kenaan topraklarına yolculuk etmesini söylediği zaman verilmişti (12:2). Diğer ulusların kendileri için hayır duasında bulundukları zaman örnek olarak Avraam’ın soyunu dile getirecekleri, başka bir deyişle Avraam’ın soyunun böylesi hayır dualarında örnek alınacak düzeyde olacağı yönündeki söz de, Yitshak’ın kurban edilmek üzere bağlanışının ardından verilmişti (22:18). Avraam’a verilen bu berahalar, daha sonra bizzat Yitshak’a, o evlendikten sonra tekrarlanmıştı (26:4). Ama bu beraha da Avraam’a verilen berahanın bir uzantısıydı (26:5 ve Raşi). Söz konusu beraha, Avraam’a, Tanrı’nın sözüne ve Tora yoluna olan bağlılığı nedeniyle verilmişti. Tora bu konulara bağlılığı ihmal etmenin, Yahudi ulusunu bahsi geçen berahadan yoksun bırakacağını tekrar tekrar belirtmiştir.

Yaakov barış ve savaş hazırlıklarının gerekli adımlar olduğunu biliyordu, ancak onun başarısı Tanrı ile olan ilişkisine bağlıydı. Bu nedenle, Raşi’nin de belirttiği gibi, (32:11) Yaakov, Esav ile yüzleştiği zaman, günahlarının gölge düşürmesinden korktuğu için ve hak ettiklerini güçlendirmek için bu bağı tekrar gözden geçirdi.

Tora uygulamasında hangi seviyede olduğunuza bakılmaksızın, yerine getirilecek mitsvalar ve yararlanılması gereken Tora öğrenme fırsatları mevcuttur. Kitabın Halkı, kendisini yalnız “çek defteri halkı” olma lüksünü tanıyamaz. Evet, tsedaka önemli bir mitsvadır, ama bizi diğer yükümlülüklerimizden muaf kılmaz. Hesed (iyilik yapmak), yardım eli uzatmak, başkaları için bir şeyler yapmak da önemlidir, ama her şey bu değildir. Yahudilik her zaman, Tora öğrenimi, mitsvalar ve dualar aracılığı ile Tanrı hakkındaki bilinci korumayı el üstünde tutmuştur.

Şöyle bir fıkra anlatılır: Bir gün her zamanki gibi cemaat dağılırken kapıda durup el sıkışan Haham, sinagogdan çıkmakta olan bir adamı elinden yakalayıp bir kenara çeker ve şöyle der: “Artık senin de Tanrı’nın ordusuna katılman gerekiyor!” Adam şöyle cevap verir: “Ben zaten Tanrı’nın ordusundayım.” Rabi sorar: “O zaman neden ben seni Roş Aşana ve Kipur dışında sinagogda göremiyorum?” Adam fısıldayarak cevap verir: “Ben gizli servisteyim.”

Tanrı bizim açık olarak hizmet etmemizi istemektedir. O’nun Torası’nı öğrenen ve uygulayan sadık askerleri olmamız gerekmektedir. Başarımız buna bağlıdır.

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik’in bakış açısıyla verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Kızım için düğün hazırlıkları yapıyorum ve kaç kişi davet etmem gerektiği konusunda bir ikilem yaşıyorum. Yapılacak en doğru şey nedir?

 

MİŞNE TORA

[Rambam’ın Sözlü Tora’nın tüm konularını kapsayan devasa kanun kodeksi Mişne Tora’nın çok kısa bir özeti. Hazırlayan: Rabi Dr. Azriel Rosenfeld]

Önemli Not: Bu yazı dizisinin amacı Tora’nın tüm kanuni konuları hakkında okuyucuya bir fikir vermekten ibarettir. Okuyucu, pratik Alaha konusunda burada yazılacak – hem de çok kısa bir özet olan – kanunları bir temel olarak kullanamayacağını bilmelidir. Alaha konusundaki pratik uygulamalar için uzman bir Haham’a danışmak gerekir.

 

Dördüncü Kitap: NAŞİM / KADINLAR

26. Sota – Zina Şüphelisi Kadın

 

Eğer bir kadın kocasına bilinçli olarak sadık kalmazsa, artık kocası için yasak hale gelir ve kocası onu boşamalıdır. Bunun yanı sıra, kocasını aldatmış bir kadın, diğer erkekle de evlenemez. Eğer bir erkek eşine tanıkların önünde belirli bir erkekle yalnız kalmamasını söyler ve kadın aldırış etmeyip yine de o kişiyle baş başa kalırsa, şüphe söz konusu olduğundan kadın ne kocasıyla evli kalabilir ne de diğer erkekle evlenebilir. Bet-Amikdaş döneminde bunu çözümleyebilecek “acı suları içme” şeklindeki mucizevî bir işlem vardı ve kadın, suçsuzluğuna güvendiği takdirde, kendi isteğine bağlı olarak bu işlemden geçebilir, işlem sonrasında sağ kaldığı takdirde şüphe de ortadan kalkardı. Tora bu konuya Bamidbar 5:12-31’de değinmektedir. Geniş bilgi için oraya bakınız.

Ailesindeki üyelerin alışkanlıklarına özen göstermek ve günahlara karşı onları uyarmak bir erkeğin görevidir. Pasukta söylendiği gibi: “Ve çadırının huzur içinde olduğunu bileceksin, ikametgâhını kontrol altında tutacaksın ve günah işlemeyeceksin” (İyov 5:24).

MODERN ÇAĞ Ve TORA

[“Şabat BeŞabato” – www.zomet.org.il]

 

Bir Antlaşmayı İhlal Nedeniyle Tazminat Ödemek

 

Efendim kulunun önüne geçsin [ve yoluna devam etsin]. Ben de Seir’e, efendime gelene kadar, [sorumluluğum altındakileri,] önümdeki işime uygun bir şekilde ve çocukların temposuna göre yavaşça yönlendiririm” (Bereşit 33:14).

İyi bilindiği üzere Yaakov, Esav’a söylediği bu şeyi yapmamış, Seir’e hiç gitmemiştir. Bu, Rama tarafından aktarılan bir olaya benzemektedir: “Bir kişi, akranına, üzerinde görüş ayrılığı olan bir konuyu başka bir yerde tartışacağını söyler ve ‘Sen devam et, ben arkadan geleceğim’ dediği takdirde, eğer diğeri önden gider ve teklifin sahibi oraya gitmezse, gidenin tüm yolculuk masraflarını karşılamakla yükümlüdür.” (Hoşen Mişpat 14:5). Bu tipteki bir dava mahkemeye geldiği zaman, bu ödemenin amacının, sebep olunan yol harcamalarının karşılığı mı, yoksa yapılan antlaşmanın bozulması nedeniyle verilecek bir tazminat mı olduğu konusu yargıçlar için açık değildi. Bu iki olasılık arasındaki pratik fark, esas antlaşmada hiçbir tazminattan bahsedilmediği bir durumdur.

Gerçek bir olayda, bir anlaşmazlık durumunda davanın kararını bir Bet-Din’in vereceği koşulunu içeren bir sözleşme imzalamış iki kişinin başına gelen de böyle bir durumdu. Arada bir anlaşmazlık baş gösterdiğinde adamlardan biri normal bir mahkemeye başvurdu ve bu nedenle diğeri bir avukat tutmak için cebinden para çıkarmak zorunda kaldı. Sonunda olay Bet-Din’e aksettirildi ve mahkemenin de Rama’dan alıntıyla yukarıda aktarılan kanuna dayanarak karar vermesi gerekiyordu. Adamlardan ilki, normal bir mahkemeye başvurmanın getireceği harcamaları tazmin etmeyi hiçbir zaman kabul etmediğini iddia etti. Diğeri ise, normal bir mahkemeye başvurmanın, başlı başına sözleşmenin ihlali anlamına geldiği ve akranının bu nedenle, sadece sözleşmeyi ihlal etmenin tazminat yükünü değil, aynı zamanda bu olay dâhilinde ek harcamalar yapmak zorunda bırakmasının tazminat yükünü de çekmesi gerektiği cevabını verdi. Bu, görev verdiği avukatın ücretini de kapsıyordu.

Rama’nın dile getirdiği kanunun kaynağı, Rotenberg’li Maaram’ın yazısıydı. Maaram, adamı ödeme zorunda bırakmanın bir başka sebebine de yer vermişti: “Bir ‘kinyan’, yani resmi bir iyelik değişimi prosedürü, yapmayı gerektirmeyen birçok şey vardır.” Bu, tazminat ödemesinin sebebinin, uzaklara seyahat etmek zorunda kaynaklanan harcamalar değil, bundan ziyade önceki bir antlaşmaya bağlı kalma yükümlülüğü olduğu anlamına gelmektedir. Bu durumda, antlaşma tazminat konusunda hiçbir madde içermediği için, zararları tazmin etmek için ödeme yapmaya hiç gerek yoktur.

Öte yandan, Maaram’ın sözleri farklı şekilde de anlaşılabilir. Kendisinden tazminat talep edilen kişi şöyle bir tez öne sürebilir: “Sana oraya gitmeni kim söyledi? Oraya sırf ben sana oraya gitmeni ve benim de arkandan geleceğimi söylediğim için mi gittin? Bu gibi konularda ne zamandan beri benim her söylediğimi yapıyorsun?” Bu sorulara diğeri de şöyle cevap verebilir: “Bir ‘kinyan’ yapmayı gerektirmeyen birçok şey vardır.” Başka bir deyişle, bir kişinin verdiği söz resmi bir anlaşma sınıfında olmasa bile, onun söylediğine inanmak anormal bir durum değildir. Dolayısıyla ilkinin tezi geçerli sayılmayabilir ve tazminatı ödemek durumunda kalabilir.

Kaynak: Rabi A. C. Sherman, “Tehumin”, cilt 23, s. 415-421.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi – Rabi Nisim Behar]

 

Eti Tuzlama ve Tuzundan Arındırma Kuralları

 

1. Bir hayvan veya bir kuş kurala göre kesildikten sonra, Şohet hayvanın tüm vücudunu kontrol eder [Şohet, dini eğitim görmüş bir kişidir. Şehita (hayvan kesimi) ve Terefot (hastalıklar) kanunlarının uzmanıdır. Aynı zamanda Bedika’yı (kontrol) yapar. Dolayısıyla hayvanın hasta olup olmadığına bakar. Şohetler bir “Hahamlar Heyeti” nezaretinde sınav verip diploma almış kişilerdir]. Etin yenilebilirliği belirlendikten sonra hayvanın yenilebilmesi için bir uygulama daha yapılır. Böbreklerin üstünde bulunan içyağı çıkartılır [Tora’da, içyağının yenmesini yasaklayan şöyle bir pasuk vardır: “İnek, kuzu ve keçinin içyağlarını yemeyeceksiniz” (Vayikra 7:23-24)]. Kalça kaslarında bulunan siyatik siniri, Menaker adı verilen uzman bir kişi tarafından yapılan bir işlemle çıkartılır [Toramız, Gid Anaşe adı verilen buttaki bu siniri yememizi yasaklar: “Bene-Yisrael Gid Anaşe’yi yemeyeceklerdir” (Bereşit 32-33). Menaker adı verilen kişi hayvanın sinirlerinin nerede olduğunu bilir ve onları zedelemeden çıkarmanın eğitimini almıştır. Aynı zamanda but tarafındaki sinirlerin yerini çok iyi bilir. Sınavla diploma alır. Cemaatimizde ve bizimki gibi birçok cemaatte böyle diplomalı kişiler olmadığı için budun hiçbir tarafını yemeyiz].

2. [Yenmesi serbest olan hayvanlarla ilgili iki işaret vardır: (a) Toynak, ortadan ikiye ayrılmış gibi bir şekilde sahip olmalıdır. (b) Hayvan geviş getirmelidir. Yani yemek, midesine indikten sonra tekrar ağzına gelir ve tekrar yemeği çiğner. Hayvanda bu iki işaret yoksa o hayvanı yemek yasaktır.] Yenilebilen hayvanlar Şohet tarafından kesildikten ve Nikur (but sinirini çıkarma işlemi) yapıldıktan sonra, etleri tuzlanıp kanları çıkartılmalıdır. Zira Tora kan yemeyi yasaklar [Pasukta söylendiği gibi: “Kan yememek için dikkatli olacak ve onu su gibi toprağa dökeceksiniz” (Devarim 12: 23)].

3. Ette ve damarlarda kalan kan mümkün olduğu kadar çıkartılır. Ardından et önce tuzlanır, sonra da tuzdan arındırılır. Tuzlama ve tuzdan arındırma işlemleri şöyle yapılır:

    a. Eti suda tutmak (Şeriat Abasar).

    b. Eti tuzlamak (Melihat Abasar).

    c. Eti yıkamak (Adahat Abasar).

    Eğer bu üç işlemin hepsi yapılmazsa hem etin yenmesi hem de etin piştiği kapların kullanılması yasaktır. (Gelecek Hafta Devam Edecek)

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Düğün hazırlıklarında akraba, komşu, arkadaş ve iş ortaklarıyla ilgili uzun listeler yapan herkes bu ikilemi yaşar. Bazıları listedeki herkese davetiye göndererek, ancak düğün yemeğine davet edilecek kişileri sınırlandırarak sorunu çözmeye çalışır, böylece diğerleri de sadece törene ve hupaya davet edildiklerini anlarlar.

Belki de, listenizde gerçekten kimin olması gerektiğini ciddi bir şekilde düşünmek daha iyi bir fikir olabilir. Birçok davetlinin sizin bu sevinçli olayınıza katılmayı gereksiz görebileceğini ve sırf sizi incitmemek için eski veya sıradan ilişkinizin bu çabaya değmediğini düşünebileceğini unutmayın. İlk listenizi dikkatlice incelemeniz size davetli sayısını ciddi ölçüde düşürmenize ve insanlara vakit harcamayı dayatmaktan vazgeçmenize yardımcı olabilir. Bu şekilde, sizin kişisel sevinçli gününüz davetli olan ve olmayan diğer herkes için de sevinçli bir gün olacaktır.

Haftanın Sözü

[“Shabbat Shalom Weekly” – Rabi Kalman Packouz]

 

Sebat imkânsızı mümkün, mümkün olanı kuvvetle muhtemel, kuvvetle muhtemel olanı de kesin kılar!

 

Haftanın Peraşası’nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 – 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza’ya getiriniz.