Yazdır

1941 sonbaharında, Saraybosna'daki birçok Yahudi, trenlerle toplama kamplarına gönderiliyordu.

Bazıları kaçmayı başarabilmiş, bazıları ise partizanlara katılmıştı.

Yahudi bir zanaatçi olan Yosef Kabilio, varlıklı bir Müslüman tüccar olan Mustafa Hardaga'nın yakın bir aile dostuydu. Almanlar'ın Saraybosna'yı işgal etmelerinden kısa bir süre sonra, Mustafa Hardaga, arsalarından birini tefti?e gitmiş ve Yosef Kabilio'nun orada saklandığını görmüştü. Mustafa Hardaga, bu şekilde, ahlaki bir ikilemle karşı karşıya kalmıştı.

Eğer Yosef Kabilio'yu yetkililere teslim ederse, onu ölüme mahkum etmiş olacaktı. Ancak, bir Yahudi'yi sakladığı ortaya çıkarsa, hem Yosef hem de kendisi için bu ölüm demek olurdu. Yosef onun, yıllardır arkadağıdı. Acaba bu durumda ne yapması gerekiyordu? Mustafa'nın sağlam prensipleri daha ağır bastı. Kabilio'yu evine aldı ve onu orada sakladı. Kabilio, Saraybosna'dan iki kez kaçma girişiminde bulundu ama her ikisinde de yakalanıp hapse atıldı. İki durumda da, hapisten kaçmayı ba?ardı ve yine, Müslüman arkadağı Hardaga, onu evinde sakladı.

Tüccarın eşi Zeynep Hardaga da Kabilio'nun yakın dostuydu. Günün birinde, Kabilio'yu çalışma grubunda görmü? ve Kabilio ile arkadağlarına yiyecek getirebilmek için hayatını riske atmıştı. Daha ileriki bir zamanda, yaptıklarını ?u sözlerle açıklamıştır: " Yosef bizi, 3. kez terk ettiği zaman, tek yapabildiğimiz umut etmek ve dua etmekti. Daha sonra, çocuklarım bana bunu neden yaptığımı sorduklarında, olara her zaman e?imin bana söylediği sözlerle cevap verdim: " Dostlarını terk etmezsin..."

Mucizevi şekilde, Kabilio, savaştan sa? kurtulmu? ve 1945 yılında Saraybosna'ya geri döndü. Evinin yıkıldığını görünce, Hardaga ailesi onu yine yanlarına aldı. 1948'de, Kabilio, İsrael'e giderken, her fyrsatta Hardaga ailesine yazmaya söz verdi ve öyle de yaptı. Kysa bir süre sonra, İsrael'den, Saraybosna'ya bu ilk mektupla bağlayan mektup zinciri, onıllar boyu devam etti.

Bu yıllar boyunca, Yosef Kabilio evlendi, çocukları ve torunları oldu, dul kaldı. Aynı şekilde Saraybosna'daki Zeynep Hardaga da dul kaldı ve yeniden evlendi. Anne ve anneanne oldu. Ancak, geçen yıllarda, sadece ikinci eşini de kaybetmekle kalmamı?, bütün malvarlışını da kaybetmişti. Üstüne üstlük, bir bacağı alınmak zorunda kalındığından, artık yürüyemez de olmuştu. Bütün bu ?ansızlıklara rağmen, yakın dostu Kabilio'ya bu kötü olaylardan hiç bahsetmedi.

Bu süreç içinde, Kabilio, dostunun bağına gelenlerden habersiz bir şekilde, Yeru?alayim'de, İsrael'in ulusal Soykırım müzesi Yad Va?em 'in, Zeynep Hardaga'yı, İkinci dünya savağı sırasında Yahudiler'in hayatını kurtarmak için çalışan Yahudi olmayan kişilerden biri olarak tanıması ve ödüllendirilmesi için çalışıordu. Kabilio, birçok kez müze yetkilileriyle görü?meye gitmi?, ve bu doğrulama sürecinin çok çetin olduğunu görmü?, ayrıca ödülün de daha önce,bir Müslüman'a verilmediğini öğrenmişti.

Kabilio, birçok zorlu?a rağmen ısrarla çalışmaya devam etti. Zeynep Hardaga, 88 yağına geldiğinde Yad Va?em'den bir mektup aldı. Mektup, ödülden bahsediyor ve kendisini, ödülü alabilmesi için Yeru?alayim'e davet ediyordu. 7 ay sonra, Yosef Kabilio, yağlı dostunu, Ben Gurion havaalanında karşılama ?ansını elde etti. Yürüyemediğini görünce de ?ok oldu. A?zından çıkan ilk sözler: "Bunan bana hiç söz etmedin!" oldu. Zeynep ise gülümseyerek, " Sen de bana hiç bundan söz etmedin " diye cevap verdi.

Kabilio, 4 sene sonra öldü ve Zeynep Hardaga'nın Yad Va?em müzesi tarafından tanınmasını sağlayarak ne kadar büyük bir iş ba?ardığını hiç bilemedi. 1992 yılında Saraybosna'da savaş çıktı. ?ubat 1994'te Bayan Hardaga ve ailesine, savaştan kaçabilmeleri için, Joint Yahudi Kurulu?u tarafından organize edilen ve 294 Müslüman, Yahudi ve Syrp 'ın katıldığı konvoya katılma fyrsatı doğdu. Bir Müslüman ailesinin hayatı, Yahudi bir organizasyon sayesinde kurtulmuştu.

Ayrıca, Kabilio'nun İsrael'deki ailesi, İsraelli yetkililere gidip bir El-Al uçağının ( İsrael ulusal havayolları ) Saraybosna'ya gönderilip Zeynep Hardaga ve ailesinin İsrael'e getirilmesini sağlamı?lardır. Bütün bu mucizevi olaylar, Yosef Kabilio'nun, dostunun savaş sırasında yaptığı kahramanlıkları bildirmesi sayesinde olmuştu. Ne kadar da güzel bir simetri ! Müslüman Hardaga ailesi, Kabilio'yu, yaşamı tehdit altındayken kurtarmı?, Yahudi Kabilio da Hardagalar'ın, bu sefer onların hayatları tehlike içindeyken kurtarılmasında önemli rol oınamıştır.

İşte bu da bütün dünyada yaşanması gereken durum değil midir?

Rabi Richard Plavin

**

Rabi Richard Plavin, Yahudi Teoloji semineri sonucunda rabi olmuş ve Colombia Universitesi tarafında e?itim sertifikası almıştır. Kendisi ?u anda, Connetticut Manchester'da Bet Şalom Sinagogu'nda hahamdır. Evlidir ve 3 çocuk bir de torun sahibidir. Kendisine, This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. adresinden ulağılabilir.