Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

24 Kasım

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

2007

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:02

5:15

-----

Yeruşalayim

4:00

5:14

Tel Aviv

4:16

5:16

14 Kislev

Tel Aviv

4:14

5:15

İstanbul

4:27

5:07

5768

İstanbul

4:24

5:04

V A Y İ Ş L A H

 Hatırlatmalar:

 

ü 4 Aralık Çarşamba gecesi: Hanuka’nın ilk mumu

ü 5 Aralık Çarşamba gecesi Arvit Amidası’ndan itibaren (Diaspora’da) Bareh Alenu okunmaya başlanacaktır.

 

Bu HP  …..’nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

PeraŞa Özeti (Bereşit 32:4-36:43)

[www.chabad.org]

 

Yaakov, Haran’da geçirdiği 20 yılın ardından Kutsal Ülke’ye döner ve ağabeyi Esav’ı yatıştırma ümidiyle, ona melek-ulaklar gönderir. Fakat ulakları, ağabeyinin 400 savaşçıyla kendisini beklemekte olduğunu bildirirler. Yaakov en kötü olasılık olan savaşa hazırlanır; fakat bunu engellemek için Tanrı’ya dua eder ve Esav’a yüklü miktarda hayvandan oluşan bir hediye gönderir.

 

O gece, Yaakov, ailesi ve mal varlığını Yabbok Nehri’nin ötesine geçirir; fakat kendisi geride kalır ve birden ortaya çıkan bir yabancıyla güreşmeye başlar. Bu yabancı, Esav’ın koruyucu meleğinden başkası değildir. Güreş tan vaktine kadar devam eder. Yaakov’un uyluğu yerinden oynar, fakat buna karşın, bu doğaüstü varlığa üstün gelir. Melek ona “İlahi bir varlığa üstün gelen” anlamındaki Yisrael ismini verir.

 

Yaakov ve Esav karşılaşırlar; kucaklaşıp öpüşürler fakat sonra yollarını ayırırlar. Yaakov, Şehem yakınlarında bir toprak parçası satın alır. Buranın, adı yine Şehem olan prensi, Yaakov’un kızı Dina’yı kaçırarak ona tecavüz eder. Dina’nın ağabeyleri Şimon ve Levi, şehrin tüm erkeklerini sünnet olmaya ikna ettikten sonra onları en savunmasız anlarında kılıçtan geçirerek intikam alırlar.

 

Yaakov yoluna devam eder. Rahel, ikinci oğlu Binyamin’i doğururken ölür ve Bet Lehem yakınlarında yol kenarındaki bir yere gömülür. Reuven, babasının aile yaşantısına karıştığı için Behorluk hakkından reddedilir. Yaakov, babası Yitshak’ın yaşadığı Hevron’a ulaşır. Yitshak 180 yaşında ölür. Rivka ise daha önce ölmüştür.

 

Peraşa, Esav’ın eşleri, çocukları ve torunlarından oluşan bir liste ve onun yerleştiği bölgenin halkı olan Seir’in aile tarihi ile sona erer.

 

DEVAR TORA

[“Legacy” / Rabi Naftali Reich – www.torah.org]

 

Kuvvetin Kökleri

 

Nahat… Bu kelime o kadar Yahudice bir anlam taşımaktadır ki, herhangi bir dile çevrilmesi neredeyse imkânsızdır. Nahat, çiğ olarak çevrildiğinde “ruh huzuru” anlamına gelebilir. Bu sözcük genel olarak Yahudi ebeveynlerin başarılı çocuklarına bakıp, harcadıkları tüm çabayı hatırladıkları zaman hissettikleri gurur, neşe ve mutluluğun çok özel bir karışımıdır. Birbirine kenetlenmiş bir iç çekişle tebessümün karışımıdır.

 

Çocuk büyütmek, özellikle çocuklarından çok fazla şey bekleyen Yahudi ailelerde hiçbir zaman kolay değildir. En iyi koşullarda bile, bir çocuğu duyarlı ve sorumlu bir insan kalıbına sokmak sadece karşılığı alınan bir deneyim değil, aynı zamanda yaklaşık yirmi sene süren hırpalayıcı bir çiledir. Ve sık sık olduğu gibi, sorunlar çıkarsa, çile tahammül edilmeze yakın bir hal alabilir.

 

Bu neden böyledir? Dünyada hiçbir canlı türünde, bu kadar uzun bir çocuk yetiştirme süresi görmeyiz. Yavrular doğar, birkaç saat, gün veya hafta annelerinin sözün gelişi kanatları altında kalırlar ve sonra kendi başlarına kalırlar. Hâlbuki insanlar hayatlarının ilk birkaç senesinde acizdirler ve sonrasındaki çok sayıda sene boyunca ailelerine muhtaç olmayı sürdürürler. Aynı farkı çocuk doğumunun kendisinde de görürüz. Bütün canlı türleri çarçabuk ve kolayca doğum yaparlarken, insanlar için aynı şey söz konusu değildir. Neden Tanrı bu minik neşe bohçalarının dünyaya böyle acı dolu bir süreçle doğmalarını uygun görmüştür? Ve onlara neden bu kadar uzun bir bağımlılık süresi vermiştir?

 

Belki bunun cevabını bu haftaki peraşada bulabiliriz. Rahel çok zor bir doğumdan sonra hayatının zorlaştığını hissettiği için, son nefesinde yeni doğmuş oğluna bakar ve ona Ben Oni “Istırabımın Çocuğu” adını verir. Ama Yaakov oğlu için bu ismi kabul etmez. Bunun yerine, ona Ben Yamin (Binyamin) adını verir. Bu isim “Sağ Elin Çocuğu” anlamına gelir. Neden Yaakov, annenin son nefesinde oğluna verdiği ismi taşımasına izin vermemiştir?

 

Ramban açıklar: Yaakov, Rahel’in seçtiği ismi reddetmiş değildir; sadece o ismin özel bir yönüne odaklanmıştır. “Istırabım” anlamına gelen “Oni” sözcüğü Ayin harfiyle yazılır. Neredeyse aynı şekilde okunan ama Ayin yerine Alef harfiyle yazılan “Oni” ise “kuvvetim” anlamına gelir. Ses benzerliği nedeniyle ıstırap ve kuvvet birbiriyle yakından alakalıdır. Kuvvet, kaçınılmaz olarak ıstırabın bir sonucudur. Sonsuz değeri olan sağlam sonuçlara ancak çalışma, ter ve gözyaşı ile ulaşılabilir. Böylelikle, sağ el, ıstırap ile el ele giden kuvveti simgelediği için, Yaakov oğluna Ben Yamin adını vermeyi tercih etmiştir.

 

İnsanlar hayvanlar âlemindeki varlıklardan çok daha üstündürler. Parmakların bir şaklaması ile meydana gelemezler. İnsanoğlu denen o mükemmel yaratığı meydana getirmek için, yıllarca süren bir bakım ve eğitim gerekir. Ve ne kadar çok çaba harcanırsa, ödülü de o kadar büyük olur.

 

Bir gün, bir adam büyük bir okulun müdürünü ziyarete gider. Müdürün odasında beklerken, koridorda müdürün, etrafında bağırarak dikkatini çekmek isteyen çocuklarla sarılı olduğunu görür. Müdür her bir çocuğa sabır ve güzel bir sözle cevap verir. Hepsi gidince, misafirini ağırlamak için içeri girer.

 

Ziyaretçi “Bunu nasıl becerdiğinizi bilmiyorum” diye yorumda bulunur. “Her gün kulaklarımın dibinde bağıran düzinelerle çocuk olsa aklımı oynatırdım. Duvarlara tırmanıyor olmalısınız!”

 

Müdür “Hiç de değil, dostum” diye cevap verir. “Bu çocukların her biri parlatılmamış birer elmastır. Bu pürüzlü elmasları şekillendirmek, pürüzsüzleştirmek, parlatmak ve cilalamak için yıllarımı harcarım; ve beni terk ettikleri zaman, onların yürekten parladıklarını görürüm. Bu küçük elmasların hangilerinden vazgeçmemi isterdiniz?”

 

Hepimizin hayatta kendi sıkıntıları vardır; ama onlara, kişisel başarıya giden yolda geçilmesi gereken birer engel olarak bakmalıyız. Her bir engel, ona nasıl tepki gösterdiğimize bağlı olarak gelişim için bir fırsattır. Rahel gibi, hayatın bir parçası olan acıları tanımalıyız ve Yaakov gibi, onlarda her şeyi değerli kılacak kuvvetin köklerini görmeliyiz.

 

İKİLEM

Bu kısımda bazı ikilemler ve sorular sunacağız. Bunları Şabat masasında ailece tartışma konusunun bir parçası yapabilirsiniz. Peraşa broşürünün sonunda bu soruya Yahudilik’in gözüyle verilebilecek bir cevabı bulabilirsiniz.

 

Muhtaç ailelere katkıda bulunmak için, cemaatteki diğer insanlarla birlikte bir yardım fonu kurdum. Böyle ailelerin bulunduğu yüz kişilik bir liste var. Bu nedenle, ya yüz aileden her birine bin dolar dağıtma veya en fakir elli aileye iki bin dolar dağıtma seçeneğimiz var. Yapılacak en doğru şey nedir?

 

DEVAR TORA

[Rabi Eli Mansour – www.dailyhalacha.com]

 

Vayişlah peraşasında Yaakov Avinu ile Esav’ın meleği arasındaki mücadeleyi okuyoruz. Bu mücadele sonrasında Yaakov Avinu’nun, Gid Anaşe’si (siyatik siniri) zarar görmüş ve onun topallamasına yol açmıştır. Bunun ardından Tora şöyle demektedir: “Vayizrah Lo AşemeşGüneş Onun İçin Doğdu”.

 

Gemara’da bir olay anlatılır. Bu olay oğlunun düğünü için bir hayvan satın almak için pazaryerine giden Raban Gamliel hakkındadır. Raban Gamliel, düğün ziyafeti için yiyecek (et) satın almaya gitmiştir. Yolda ona eşlik eden öğrenciler şunu sorarlar: Yaakov’la ilgili söylenen “Güneş onun için doğdu” sözleri ne anlama gelmektedir? Güneş sadece Yaakov için mi doğmuştur ki?! Bütün dünya için doğmuş değil midir?! Bu nedenle, Raban Gamliel, bu ifadenin, güneşin Yaakov için özel bir avantaj sağladığını belirtme amacında olduğu açıklamasında bulunur. Güneşin doğuşu Yaakov’u iyileştirmiştir. Yaakov bir geceki mücadeleden topallayarak çıkmış, ama ertesi günü güneş onun için doğmuştur; diğer bir deyişle, güneşin doğması Yaakov’a yarar sağlamıştır.

 

Darke Musar adlı bir eser, bu olayla ilgili haklı bir soru sorar: Evet; pasuktaki sözlerin anlamını öğrendik; çok güzel! Ama Gemara neden Raban Gamliel’in oğlunun düğünü için hayvan satın almaya gittiğini söyleme ihtiyacı duymuştur? Bu olayla pasuğun açıklaması arasında ne bağlantı vardır? Darke Musar, bize iki şeyin öğretilmek istendiğini anlatır.

 

Her şeyden evvel, burada Hahamlarımız’ın Tora öğrenimini nasıl hayatlarının merkezsi haline getirdiklerini görüyoruz. Başka bir deyişle Hahamlarımız Tora’yı sadece Bet-Midraş’ta değil, pazara gittiklerinde bile hayatlarının baş köşesine oturturlardı. Sokağa çıktıkları zaman bile, zihinleri sürekli peraşa ve Alaha ile ilgili sorularla meşguldü. Ve bu bizim için çok önemli bir derstir. Her gün iki kez okuduğumuz Şema’daki o çok iyi bildiğimiz pasuk basitçe “Uvlehteha BaderehYolda Yürürken” de Tora’dan bahsetmeyi emretmektedir. Sadece evde iken değil, aynı zamanda dışarıda iken de Tora öğrenmemiz gerekir. Gemara’nın da bize anlatmak istediği budur. Tora’daki bir pasuğun bu açıklaması, bir Yeşiva’da değil, pazaryerinde yapılmıştır!

 

Bu olaydan alınacak bir ders daha vardır. Raban Gamliel kendi döneminin en büyük Hahamı’ydı. Büyük Bet-Din’in başkanıydı. Böyle birini pazarda bir hayvan satıcısı ile pazarlık ederken görmeyi beklemezdik. Bir devlet başkanının elinde bir keçi veya koyunla pazaryerinde dolaştığını bir düşünün. Bir şeylerin yolunda olmadığına işaret ederek, kendisine şunu derdiniz: “Ne yapıyorsunuz? Bu size yakışmaz, siz buraya ait değilsiniz!” O halde Raban Gamliel’in yaptığı nasıl açıklanabilir? Gemara burada Rabi’nin bir düğün ziyafeti için hayvan satın aldığını açıklamaktadır. Düğün ziyafeti bir “Seudat MitsvaMitsva Ziyafeti”dir. Başka bir deyişle mitsva amaçlı bir alışveriştir bu. Demek ki, Sukot’ta mitsvayı yerine getirmek için bir Etrog satın almakla, düğün ziyafeti için bir hayvan satın almak arasında bir fark yoktur. Dükkânda Etrog satın alan bir Rabi görsek, şaşırır mıyız? Bu bir mitsva olduğuna göre, tabii ki şaşırmayız. Ya da kitapçıda bir Tora kitabı satın alan veya bir Sofer’den Tefilin satın alan bir Rabi görsek şaşırır mıydık? Bunlar birer mitsva oldukları için tabii ki şaşırmazdık. İşte Raban Gamliel’in gözünde, buradaki hayvan bir Tefilin’den, bir Etrog’dan veya bir Tora kitabından farklı değildir. Çünkü bu hayvan bir Seudat Mitsva’da kullanılacaktır; dolayısıyla Raban Gamliel’in yaptığı aşağılayıcı değil, aksine onur verici bir şeydir.

 

Buradan bir ders alıyoruz. Amaç mitsva olduğu zaman, hiç kimse bu tür “basit” işleri yaparken fazla kibirli olmamalıdır. Raban Gamliel çok zengin bir adamdı ve birçok hizmetkârı vardı. Hayvan satın almak için pazara yollayacak adamı eksik değildi. Şüphesiz yapacak daha önemli işleri vardı. Ama pazaryerine yine de Raban Gamliel’in kendisi gitmiştir. Bir mitsva söz konusuysa, bu önemsiz görünse bile kimse “bu iş bana yakışmaz” dememeli ve bu işle neden ilgilenmek zorunda olduğunu sorgulamamalıdır. Eğer Raban Gamliel bunu kendi başına yapabildiyse, o zaman bizler o mitsvaya şahsen ve dikkatle odaklanabiliriz.

 

MİTSVA / UYGULAMA / MAase

[Rabi Şemuel Holstein – www.komemiut.org]

 

 

Mitsva: Ağızdan çıkan bir vaadi korumak Tora’nın “yap” şeklindeki bir emridir. Pasukta söylendiği gibi “Ağzından çıkardığını koru ve vaat ettiğin şekilde yap” (Devarim 23:24) ve başka bir pasukta söylendiği gibi: “[Kişi] Ağzından çıkanların tümünü yerine getirmelidir” (Bamidbar 30:3).

 

Uygulama: Kral Şelomo şöyle öğretir: “Tov Aşer Lo Tidor, Mişetidor Velo TeşalemVaat Edip Yerine Getirmemektense, Hiç Vaatte Bulunmaman Daha İyidir” (Koelet 5). Şulhan Aruh şöyle yazar: “Vaatlerde (Neder) bulunmaya kendini alıştırma. Zira Neder’de bulunan kişi, onu yerine getirse bile günahkâr addedilir” (Yore Dea 203). Tora bize sözlerde büyük bir kuvvet olduğunu öğretmektedir. Bu nedenle kişi, söylediği her şeyi yerine getirmeye özen göstermekle yükümlüdür. Dolayısıyla en iyisi insanın, sonradan yerine getirse bile, bir şeyi vaat etmemesi tercih edilir. Eğer ağzından vaat çıkaracaksa, öncelikle “Beli NederVaat Kabul Edilmesin” sözlerini söylemelidir.

 

Buna karşılık, sıkıntı zamanlarında bir insan “eğer bu sıkıntıdan kurtulursam, filanca şeyi yapmayı üstleniyorum” şeklinde bir Neder yapma hakkına sahiptir – ama bunu yaparsa, vaadini en ufak eksiklik olmadan yerine getirmelidir.

 

Benzer şekilde, bir kişi kendisini herhangi bir mitsvayı yapmaya zorlama amacıyla Neder yapma hakkın sahiptir. Örneğin her gün ya da her ay belirli bir süre Tora öğrenmeyi, belirli bir miktar tsedaka vermeyi vs. üstlenebilir. Ancak kişi bunu yapmadan önce böyle vaatlerin daha ağır olduğunun bilincinde olmalıdır; zira mitsvayla ilgili oldukları için bu Neder’lerin çözülmesi daha zordur. Sonuç olarak en iyisi Neder yapmaktan kaçınmaktır.

 

Bazı durumlarda, bir kişi herhangi bir sözel üstlenimde bulunmadan bile olsa, doğru bir davranışı tekrar tekrar yaptığı zaman, o davranış, Neder sınıfına girebilir. Bu nedenle bir kişi olumlu bir hareketi alışkanlık haline getirmeyi planlıyorsa, ya da herhangi bir mitsvayı daha üst düzeyde yerine getirmeye karar verecekse, öncelikle bunu Beli Neder yapacağını beyan etmesinde fayda vardır.

 

Maase: Bölgedeki herkes, herhangi bir sıkıntı durumunda Orodne’li Tsadik Rabi Nahumke’ye başvurmakta fayda olduğunu bilirdi. Yahudi olsun olmasın herkes, Tsadik’in gerçekleşen berahaları hakkında hikâyeler anlatırdı. Kısırlar, hastalar ve daha birçok dertli insan, Rabi Nahumke’nin verdiği berahalar sayesinde dertlerinden kurtulmuşlardı. Öğrencilerinden biri, bir keresinde cesaretini toplayarak hocası Rabi Nahumke’ye, istisnasız tüm berahalarının gerçekleştiğinin farkında olup olmadığını sordu. Rabi Nahumke safça bir bakış atarak cevap verdi: “Bu pek hayret verici değil. Tora’da bu açık açık yazıyor! Pasuk ne diyor? ‘Sözünü bozmayacak, ağzından çıkan her şeyi yapacak’ (Bamidbar 30:3). Yani bir kişi ağzını her türlü yalandan sakındığı ve söylediği her şeyi yerine getirmeye özen gösterdiği takdirde, Tanrı da onun ‘ağzından çıkan her şeyi yerine getirecektir’. Ben de her zaman ağzımdan çıkan her sözü yerine getirmeye gayret etmişimdir.”

 

İKİLEME CEVAP

[Rabi Mendel Weinbach / gatewaysonline.com]

 

Pirke Avot’ta (3:19) “Her şey eylemin çokluğuna bağlıdır” denmektedir. Rambam bunu şöyle açıklar: Kişi doğru bir hareketi ne kadar çok tekrarlarsa, karakteri de o doğru hareket yönünde o kadar gelişir. Bu nedenle elde bin altın lira varsa, bunu bin kişiye dağıtmak, hepsini tek bir kişiye vermekten daha iyidir.

 

Bene Berak’ın Ramat Elhanan cemaatinden Rabi Yitshak Zilberstein, çağımızın en önde gelen Alaha otoritelerinden Rabi Yosef Şalom Eeyaşiv’e, bu kuralın, bir ailenin diğer bir aileye göre daha muhtaç olduğu durumlarda da geçerli olup olmadığını sormuştur. Cevap şuydu: Yüz ailenin hepsi de muhtaç durumdaysa, hepsinin tsedakadan para alma hakkı vardır. Bu açıdan daha fazla veya daha az muhtaç aileler arasında bir ayrım yapmayı haklı çıkaracak bir gerekçe yoktur, çünkü yüz ailenin hepsi, farklı derecelerde bile olsa, muhtaç durumundadır ve başkalarının onlara gereken fonu sağlama zorunluluğu vardır. Bu durumda yüz aileye biner dolar vermek, elli aileye iki biner dolar verip diğer elli aileyi boş bırakmaktan daha doğrudur.

 

YAHUDİ EVİNİN TEMELLERİ

[Dini Uygulama Rehberi – Rabi Nisim Behar]

 

Şehrimizdeki Adetlere Göre

Normal Günlerdeki Minha Düzeni

 

1.             Minha’ya, Teilim’in 84. Mizmoru Lamnatseah Al Agitit ile başlanır. Vaydaber, Pitum Aketoret, Aşre, Hatsi Kadiş, Amida okunur. Amida’da Birkat Koanim söylenmez. Amida’dan sonra Ana AD..., Kadiş Titkabal, Lamnatseah Binginot, Kadiş Yee Şelama, Alenu Leşabeah söylenir.

2.             Minha’da Tahanunim yapılmayan günler şunlardır: Cuma, Erev Roş Hodeş, Erev Hanuka, Erev Purim, Erev Tişa Beav. Ayrıca sabah Tefilası’nda Tahanunim yapılmayan her günün bir gün önceki Minhası’nda da Tahanunim yapılmaz. Erev Roş Aşana ve Erev Kipur hariç, hiçbir bayram arifesindeki  Minha’da Tahanunim yapılmaz.

 

Haftanın Sözü

[Anipoli’li Rabi Zuşa]

 

Öbür dünyada bana ‘Neden Moşe olamadın?’ diye sormayacaklar. ‘Neden Zuşa olamadın?’diye soracaklar.

 

Haftanın Peraşası’nı, t  e  b  e  r  r  u  d  a     b  u  l  u  n  a  r  a  k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 – 538 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza’ya getiriniz.