Yazdır

Haham Oglum

Sevmeden verebilirsiniz, ama vermeden asla sevemezsiniz.

Anonim

Yahudi Ulusal Fonu'nun Mavi Kutusu'nun gerçek anlamini, Yahudi Yaslilar yurdunda çalistigim sıralarda ögrendim. Bu Mavi Kutu, bozuk paraları öylesine içine koyduğumuz basit bir kumbara değil, nesiller boyunca Yahudiler'in hayallerini, dualarını ve çabalarını içinde barındıran bir kutuydu. Bunu, günün birinde yağlılar yurdundaki hikaye anlatma faaliyetinde öğrendim.

Bir gün, grubuma katılanların anılarını canlandırmak için, bir tepsi dolusu eğıa getirmiştim. İki çift mum, birkaç deniz kabu?u, üzerinde tek bir harfin i?lendiği bir mendil, bir Mavi Kutunun bulundu?u tepsiyi herkesin görebileceği bir yere koydum. Tepsi önce dolaştırılacak, herkes sırayla bir obje seçecek ve o objenin kendilerine ça?rıştırdığı bir anıyı diğerleriyle paylaşacaktı.

O gün, bir yardımcı, Clara'yı da gruba getirmişti. Clara, ağır bir kalp krizi geçirmi?, bunun sonuncunda vücudunun bir tarafında felç inmişti. Her şeyi anlasa da konuşurken doğru kelimeler bulmakta zorlanıyordu.

Clara, özürlü olmasına dayanamıordu. Sinirli ve saldırgandı. Hikaye anlatımı ise, konuşmaya dayalı bir faaliyet olduğu için, Clara'ya hiç de uygun değildi. Ama işte o da gruba katılmıştı. Ben de diğer kişilerle ilgilendiğim için onu başka bir yere götüremedim. O anda Clara'nın çok sorun çıkarmamasını diledim içimden.

Tepsi elden ele dolağırken, sıra Clara'ya geldiğinde, sağlam eliyle hemen Mavi Kutu'yu kavradı ve gö?süne sıkıca bastırmaya başladı. Ba?ka hiç kimse tepsiden bir eğıa almamıştı. Gruptan fısılda?malar yükseldi. "Herkes istediği eğıa hakkında bir hikaye anlatabilir. Bunların dığında bir eğıa da seçebilirsiniz" dedim. Fysılda?malar dindi. Hikayeler başladı. Bir kadın, deniz kabuklarının kendisine, her Pazar sabahı denize girmeye gittiğini hatırlattığını anlattı. Bir diğeri, o ipek mendilin, İkinci Dünya Savağının bir gece öncesinde beraber kaçtığı askeri anımsattığını paylaştı bizimle. Syradaki kişi Clara'ydı. Ama Clara'nın yanında oturan kişi, onun bu tip aktivitelere hiç katılmadığını bildiği için, söze bağlamak üzere derin bir nefes aldı. Clara mavi Kutu'yu elinde sallayarak, "Benim, Benim!" dedi. Kadınlardan biri, "Clara konuşmak istiyor!" diye hayretle gözlerini açtı. Clara bağını salladı ve oda sessizce onu beklemeye başladı.

Yavaşça ve duraksayarak Clara, hikayesine başladı. Genelde anlamsız sözler söyleyen Clara'ya, ben istediklerini ifade edebilmesi için yardım etmeye çalıştım. Clara, ben doğru kelimeyi söyleyene kadar bağını sallıor, istediğini duyunca gözlerini kocaman açyıordu. Sonra ben hikayeyi o bölümüne kadar tekrar ediyor, sözü, devam etmesi için Clara'ya bırakıyordum. Di?er yağlı kadınlar hikayelerini iki üç cümlede anlattıkları halde, Clara, bu zorlu yönteme rağmen detayları atlamıordu.

Clara, İkinci Dünya Savasının bitiminde oğlunun altı yağında olduğunu söyledi. O zamanlar toplama kamplarından herkes haberdar olmaya bağlamıştı. Boston 'lu genç bir ev hanımı olan Clara, bütün ailesi Amerika'da olduğu halde mahvolmuştu. Yüre?i, kamplardan kurtulanlar için yanıyor, evsiz yurtsuz bu insanlar için yardım etmek istiyordu. Uzun uzun düşündükten sonra bir plan yaptı. Her ö?leden sonra, oğlu okuldan eve geldiğinde bir eline Mavi Kutu'yu bir eline de oğlunu alarak kapı kapı dolağıp İsrael için yardım toplayacaktı. Clara bunu yaptı ve herkes de katkıda bulundu. Ama yerinde duramayan azimli kadın, sadece Yahudiler'in yaşadığı mahalleleri değil, diğer bölgeleri de gezmeye devam etti. " Herkes verdi" dedi gruba, " Yrlandalılar, İtalıanlar, Yunanlar, herkes verdi..."

"Bana 'İnsanlarınız için çok üzgünüz' dediler. 'Bana yardım etme fyrsatı verdiğiniz için teşekkür ederim' dediler." Clara, gruba, iki yıl boyunca, ikinci oğlu dünyaya gelene kadar, bu işi oğluyla devam ettiğini, İsrael için yardım toplamaktan hiç vazgeçmediğini anlattı.

Clara sözlerini bitirdiğinde, herkes sessizdi. Onun zorlukla anlatılmış detaylı hikayesi, herkesin aklına o günleri geri götürmü?ü. Hepsi bu kadının gerçekten yaşadığı o zamanlara gitmişti. Birdenbire, yağlı kadınlardan biri alkışlamaya başladı. Ardından bütün oda alkış sesleriyle çınladı. Clara gruba doğru bağını salladı ve a?zının oınatabildiği tarafını hafifçe yukarı kıvırarak gülümsedi. Yava? yavaş insanlar sakinleşti ve bir sonraki kişi hikayesini anlatmaya başladı.

O gece, Clara bir kriz daha geçirdi ve o günden sonra bir daha konuşamadı. Ama benim ve o gün odada bulunan herkesin gözünde, Clara bir daha hiçbir zaman garip ve huysuz bir kadınmış gibi görünmedi. Aksine, şimdi huysuzluk yağını a?mı?, duygu dolu bir kadının titrek ruhu haline gelmişti.

Hanna Bandes Geshelin

**

Hanna Bandes Geshelin'in Yahudilik amaçlarına olan katkısı, İsrael'in bağımsızlışımdan iki sene sonra, dört yağında Hadassah haber mektuplarını toplamasıla başladı. Kendisi, yağlılarla çalışmı? ve profesyonel bir hikaye anlatıcısı olmuştur. Makalelerinin, hikayelerinin ve denemelerinin birçoğu Yahudilik konuları hakkındadır. Kendisine This email address is being protected from spambots. You need JavaScript enabled to view it. adresinden ulağılabilir.