Lütfen Peraşa Kağıtlarını Dua Sırasında Okumayınız

               Bu Hafta İçin Saatler              

7 Kislev

Gelecek Hafta İçin Saatler

Şabat

Başlangıç

Bitiş

5772

Şabat

Başlangıç

Bitiş

Yeruşalayim

4:00

5:14

-----

Yeruşalayim

4:01

5:15

Tel Aviv

4:14

5:15

  3 Aralık

Tel Aviv

4:14

5:16

İstanbul

4:23

5:03

2011

İstanbul

4:23

5:03

V A Y E T S E

 Hatırlatmalar:

 

ü  5 Aralık Salı gecesi Arvit duasında Diaspora'da Bareh Alenu okunmaya başlanacaktır.

 

 

Bu HP .....'nin aziz ruhuna ithaf edilmiştir.

 

 

PeraŞa Özeti (Bereşit 28:10 - 32:3)

[www.chabad.org]

 

Yaakov Beer Şeva'daki aile ocağını bırakır ve Haran'a doğru yola çıkar. Yolun üstünde "[bildik] yer"e rastlar ve orada uyur. Rüyasında, göklerle yeryüzünü bağlayan bir merdiven görür, melekler bu merdivenden çıkıp inmektedirler. Tanrı belirir ve üzerinde yattığı toprakları Yaakov'un soyundan gelenlere vaat eder. Ertesi sabah, Yaakov üzerine başını koyduğu taşı bir anıt olarak diker ve burasının Tanrı'nın evi olacağını ilan eder.

Yaakov Haran'da dayısı Lavan'ın koyun sürülerine çobanlık eder. Lavan ona yedi yıl çalışması karşılığında Yaakov'un sevdiği, küçük kızı Rahel'i eş olarak vermeyi kabul eder. Ancak Yaakov, düğünün ertesi sabahı, Lavan'ın Rahel yerine büyük kızı Lea'yı verdiğini görerek aldatıldığını fark eder. Yaakov, bir hafta sonra Lavan için yedi yıl daha çalışması karşılığında Rahel ile evlenir.

Lea'nın altı oğlu - Reuven, Şimon, Levi, Yeuda, Yisahar ve Zevulun - ve bir kızı - Dina - olur, ancak Rahel kısırdır. Rahel kendi yerine çocuk doğurması için cariyesi Bila'yı Yaakov'a eş olarak verir; Dan ve Naftali adlı iki oğul daha doğar. Lea da aynı şekilde davranır ve Yaakov'la evlendirdiği cariyesi Zilpa, Gad ve Aşer adında iki oğul doğurur. Sonunda Rahel'in duaları kabul edilir ve Yosef doğar.

Yaakov Haran'da on dört yıl kalmıştır ve artık evine dönmek istemektedir. Ancak Lavan onu gitmemesi için ikna eder ve artık çalışmalarının karşılığı için koyun vereceğini söyler. Lavan'ın onu zayıflatma çabalarına rağmen Yaakov zenginleşmektedir. Altı yıl sonra, Yaakov tüm ailesi ve servetini alarak, Lavan'a haber vermeden Haran'dan ayrılır. Lavan Yaakov'un peşine düşer fakat kendisiyle rüyasında temas kuran Tanrı tarafından, ona zarar vermesi için uyarılır. Lavan ve Yaakov, bir antlaşma yaparak Gal-ed adı verdikleri bir anıt dikerler. Yaakov Kutsal Ülke'ye doğru yoluna devam eder ve yolda meleklerle karşılaşır.

 

İki Kız Kardeşle EVLENMEK?

[Yitshak Meir Kagan - tannentorah.com]

 

Yaakov'un Lavan'ın kızları Rahel ve Lea ile evlenmesi bu haftaki peraşada anlatılmaktadır ve birçok otorite, Yaakov'un Tora henüz verilmeden bile önce Tora'nın emirlerine riayet ettiğini ve Tora'nın böyle bir evliliği açıkça yasakladığını göz önünde bulundurursak, onun nasıl böyle bir evlilik yapabildiği sorusuyla boğuşur. Aşağıda bu sorunun derin bir açıklamasının özeti yer almaktadır.

Atalarımız bu yçnde bir emir almış olmamalarına rağmen, Tora'nın tüm emirlerine riayet etmeyi, Tanrı'ya bağlılığın ilave bir ölçüsü olarak, gönülden üstlenmişlerdi ve Tanrı tarafından bu kadar takdir edilmelerinin nedeni de buydu. Ancak eğer uymaları konusunda emir almadıkları Tora mitsvaları, Tanrı tarafından kendilerine açıkça emredilen uygulamalarla çelişki içinde olduğu zaman, elbette Tora'nın mitsvaları ikinci plana düşüyordu. Aslına bakılırsa bu tavır onlar için Tora'ya riayetin gerçek şeklini teşkil ediyordu. Ne de olsa Tora'nın ta kendisi, şart olmamasına rağmen Tanrı'ya ek bir bağlılık ifadesi yapılan uygulamaları, verilmiş açık bir emirle çeliştiği takdirde yasaklar.

Buna örnek olarak, Avraam'ın açık bir emir alana kadar (99 yaşına geldiği zaman) sünnet olmamasını gösterebiliriz. Noah'a verilen kanunlar, zarar vermese bile, kişinin kanını akıtmasını yasaklıyordu. Sünnet normal şartlarda bu yasaktan daha ağır basar, ama bunun şartı, Tanrı'nın sünnet emrini açıkça vermesidir. Böyle bir emir olmadığı sürece sünnet de gönüllü uygulama sınıfında kalacaktır ve Avraam 99 yaşına gelene kadar bu emir verilmiş değildi.

Noah ve onun soyundan gelenler, yani tüm insanlık, Tanrı tarafından özellikle uymaları emredilen kuralların yanı sıra, toplumsal bir norm olarak, bazı ahlaki yükümlülükleri de üstlenmişlerdi. Bunlar için de aynısı geçerlidir. Atalarımız için, söz konusu normlar, daha ileride Sinay'da verilecek olan Tora'nın mitsvalarıyla çeliştiği takdirde, öncelikliydi.

İnsanlığın evrensel olarak kabul ettiği bu tür bir kanuna örnek olarak, dolandırıcılıktan sakınmayı verebiliriz. O kadar ki "hilebaz" Lavan bile Yaakov'u kandırdığı için açıklama yapmaya ve özür dilemeye kendini mecbur hissetmişti. Bir başka örnek de, Avraam'ın babası Terah'ın ölümünün anlatımıdır. Her ne kadar Avraam babası ölmeden önce onun yanından ayrılmışsa da, Tora Avraam'ın ayrılışını, Terah'ın ölümünden sonra aktarmaktadır. Bunun amacı, insanların "Avraam bir oğul olarak babasına yönelik görevini yerine getirmedi" dememesidir. O aşamada Tanrı ebeveyni onurlandırma uygulamasını henüz bir "mitsva olarak" vermiş olmadığından, teknik olarak bu endişeye gerek olmamalıydı. Yine de insanlık bu görevi kendi rızasıyla üstlendiği için, bu bir çeşit bağlayıcılık kazanmıştı ve Avraam'ın Tanrı'nın emrini yerine getirerek babasının yanından ayrılışını hakkında eleştiriye yol açmayacak şekilde yazmak gerekmiştir. Ebeveyne saygının nasıl bağlayıcı bir norm haline geldiği de Yaakov'dan görülmektedir. Tora henüz bunu emretmiş olmamasına rağmen, Yaakov Tanrı'nın emrettiğinden daha uzun bir süre, toplam 22 yıl boyunca ebeveyninin yanından uzakta olup onlara gereken onuru göstermediği için Tanrı tarafından cezalandırılmış, Yosef de ondan 22 yıl boyunca uzak kalmıştır.

Yaakov Rahel'e onunla evleneceğine dair söz vermişti. Bu sözde durmaktan geri kalmak ciddi bir aldatmaca yaratacak ve Rahel'e büyük bir üzüntü verecekti, çünkü Rahel Esav'la evlendirilmekten korkuyordu. Sonuç olarak, Yaakov Lea ile evli olmasına rağmen, her ne kadar gönüllü olarak benimsediği Tora emirleri doğrultusunda iki kız kardeşle evlenmemesi gerekiyor idiyse de, yerleşik ve bağlayıcı normlar açısından Rahel ile evlenmesi gerekiyordu.

Yukarıda yazılanlardan her birimizin doğrudan çıkarması gereken bir ders vardır: Eğer kişi, humra veya meadrin adı verilen, alahanın şart koşmadığı yüksek uygulama standartlarını benimsemeyi arzu ediyorsa bu gerçekten övgüye layık bir tavırdır - ancak bunu başkalarının hesabına, onların herhangi bir yönden zarar görebilecekleri şekilde yapmadığından emin olmalıdır [Buna karşılık, eğer humra veya meadrin sınıfındaki bir uygulama toplumda yaygın olarak kabul gördüyse, duruma göre o da bağlayıcı hale gelebilir. Örneğin Hanuka'da temel olarak her gün tek bir kandil yakmak yeterlidir - ama tüm Yisrael toplumu gün sayısı kadar kandil yakmayı benimsemiştir.].

DEVAR TORA

 [Rav Moşe Benveniste]

 

TANRI VE İNSAN SEVGİSİ

 

 

U Aya Omer: Kol Şeruah Aberiyot Noha Emenu Ruah Amakom Noha Emenu.Vehol Şeen Ruah Aberiyot Noha Emenu En Ruah Amakom Noha Emenu  (Pirke Avot 3/10-1).

Rabi Hanina Ben Dosa üç hafta boyunca anlatmaya çalıştığımız öğretisini bu şekilde sonlandırıyor:

İnsanların sevdiği ve takdir ettiği kişiyi Tanrı da sever. İnsanların sevmediği kişiyi Tanrı da sevmez.

Bilindiği gibi Tora'daki 613 emir iki ana başlığa ayrılır: Bir bölümü Tanrı karşısında kişinin ödevlerini, diğer bölümü ise kişinin topluma karşı olan ödevlerini belirtir. Tora'daki bu iki bölüm emir birbirini tamamlamaktadır.

Bir kişi duasında orucunda olup, insanlara karşı iyi davranmazsa Tanrı katında makbul sayılmaz. Kişi hem etrafındakiler tarafından sevilecek, hem de Tanrının buyruklarını yerine getirecektir.

Talmud Suka bölümünde şöyle denmektedir: Kol Adam Şeyeş Alav Hen, Bayadua Şeu Yere Şamayim. Şenemar: Hesed Ad' Meolam Vead Olam Al Yereav. (Suka: 49/2)

Bir kişi toplum tarafından seviliyorsa bilinmelidir ki o kişide Tanrı korkusu vardır.

Tanrı tarafından peygamberimiz Moşe Rabenu'ya verilen ON EMİR levhalarının sağında ve solunda beşer emir bulunmaktadır. Sağ taraftakiler Tanrı ile olan ilişkilerimizi belirtir, sol taraftakiler ise insanlara karşı olan ödevlerimizi belirtir. Her iki bölüm de Tanrı katında eşittirler. Tora şöyle der:

Veaavta Et Ad' Elokeha (Vaethanan 6/5) Tanrıyı seveceksin.

Tanrıyı sevdiğimiz nasıl belli olur? Etrafımızdakilere Tanrı sevgisini öğretmemiz gerekir. Kişi güzel davranışlarla toplum tarafından sevilirse, Tanrıyı yüceltir ve sevdirir. Tanrıya en büyük ibadet kişinin hal ve davranışlarıyla topluma kendisini sevdirebilmesidir.

Tanrıya karşı olan ödevlerimizi yerine getirirken, ilişki kurduğumuz kişiler tarafından sevilmemiz gerekiyor. Tanrıyı sevmek, yarattığı varlıkları sevmektir.

Veaavta Lereaha Kamoha Ani Ad. (Kedoşim 19/18) Yakınını seversen, beni seviyorsun anlamına gelir diyor Tanrı, çünkü onları ben yarattım.

İnsanlar gerçek bir sevgiyle sevdikleri kişiyi Tanrı da sever. Gönülden sevgiler insanları yüceltir. Ancak bu şekilde Tanrı da onları sever.

Umtsa Hen Vesehel Tov Beene Elokim Veadam. Ne mutlu o kişi ki hem insanlar, hem de tanrı tarafından sevilirler.

 

Üç hafta sizlere Rabi HANİNA'nın öğretilerini sundum. Daha önceki yazılarımda ŞİMON ATSADİK'in bir öğretisini yazmıştım.

 

Şimon Atsadik Omer: Al Şeloşa Devarim Aolam Omed Al Atora, Veal Aavoda Veal Gemilut Hasadim. Dünya üç temel üstünde duruyor 1. Tora 2. İbadet 3. İyilikseverlik.

Rabi Hanina bizlere bu üç temeli kısaca şöyle özetledi.

1.ci öğretide- YİRAT ŞAMAYİM - TANRI KORKUSU

2. ci öğretide TORA - EYLEM İBADET

3.cü öğretide İNSANLARI SEVMEK-İnsanları sevmek, Tanrıyı sevmektir.

 

Tekrar görüşmek ümidiyle,

Rav Moşe Benveniste

MAASE

 

Kırda Dua

 

Baal Şem Tov'un öğrencilerinden bir tanesi bir keresinde Yom Kipur günü için Rabisini ziyaret etmeye gitti. Yom Kipur'dan bir gün önce, atlar için saman satın almadığı ve bu atlar önceki gün hiç beslenmedikleri için, otlamak için şehrin dışında ormanda durmaları gerekiyordu.

Öğrenci bütün bunların ortasında dinlenmek için yere oturdu ve uyuya kaldı. Uyandığı zaman bütün yıldızların gökyüzünde parladığını gördü. Şehirden uzakta olduğu için, öğrencinin şehir dışında kalması ve Yom Kipur'u orada geçirmesi zorunlu hale gelmişti. Öğrenci buna çok üzüldü ve kalbi kırık bir halde dua etti.

Yom Kipur biter bitmez, öğrenci hemen Baal Şem Tov'un şehrine gitti. Rabisi onu büyük bir sevinç ve gülümseyen bir çehreyle karşıladı ve ona şöyle dedi: "Bil ki, senin kalpten duan kırsaldaki bütün insanların dualarını da yanında Göklere yükseltti."

ŞABAT ALAHALARINA GİRİŞ

[Rabi Daniel Schloss - www.pidyon.org]

Şabat alahalarıyla ilgili bu yazı dizisi Mişna'da (Şabat 7:2) listelenen 39 melahaya dair temel prensipleri, Rabinik yasaklamalarla birlikte ele alacaktır. Bu dizi Şabat kanunlarını orijinal kaynaklarından öğrenmenin yerini tutma amaçlı değildir. Amaç, Şabat'ın ayrıntılı kanunlarını anlamakta, hatırlamakta ve uygulamakta yardımcı olarak bir rehber sunmaktır. Şabat çok önemli bir konu olduğundan, burada yazılanlardan uygulamasal sonuçlara varılmamalı, çıkabilecek sorularda bir Rav'a başvurulmalıdır.

 

Bir Eylemin Melaha Sayılması İçin Gerekli Şartlar (devam)

 

C. AMAÇ - Bir eylemin, melaha sınıfında sayılması için [diğer şartların yanında], istenmeyen bir durumu ortadan kaldırmak ve/veya tali bir yarar sağlamaktan ziyade, melahanın kendisi amaçlanarak yapılmış olmalıdır. Bir kişi melahanın kendisini yapmaya hiç niyetli değilse, (örneğin amacı çukur açmak değil de, oradaki toprağı almaksa [zira çukur açmak bir melaha iken, toprak almak bir melaha değildir] veya bir ışığı sırf tasarruf amacıyla söndürmek istiyorsa) buna "Melaha Şeena Tseriha Legufa" (kendisi için ihtiyaç duyulmayan bir melaha) adı verilir ve Patur Aval Asur sınıfındadır. Yani her ne kadar "melaha" değilse ve Tora'ca bir cezayı hak etmediyse de, Şabat günü Hahamların yasakladığı bir uygulamadır [ve Hahamların yasaklaması bağlayıcıdır].

Hahamlar bu tipteki uygulamaları yasaklamış olmalarına rağmen, eğer bir acı çekmenin önüne geçmek söz konusuysa bunu yasağa dâhil etmemişlerdir. Örneğin, insanları sokma tehlikesi olan bir yılan - normalde bu Melehet Tseda (avlanma melahası) olarak yasak olmasına rağmen - tuzakla yakalanabilir; çünkü amaç yılan biriktirmekten ziyade olası bir zararı engellemektir (Devam edecek).

PERAŞADAN DERSLER

[Rabi Şelomo Ressler - www.weeklydvar.com]

Vayetse peraşasında Yaakov kendine bir eş bulmak ve temel olarak hayata atılmak için bir yolculuğa çıkar. Ama uykuya dalıp rüyasında Tanrı'nın ona üzerinde uyuduğu toprağın kutsal olduğunu söylediğini gördüğü zaman, kendisini bir nederde (vaat) bulunma mecburiyetinde hisseder ve kazancının bir kısmını Maaser (bugün de uyguladığımız onda birlik kısım) olarak Tanrı'ya vermeye söz verir. Ancak bu pasuklarda dikkati çeken bir nokta vardır: Önce "Yaakov uykusundan uyandı. ‘Tanrı kesinlikle burada ve ben [bunu] bilmedim!' dedi" (Bereşit 28:16) denmektedir. Sadece iki pasuk sonrasında ise şu sözleri görüyoruz: "Yaakov sabah erken kalktı ve başının altına yerleştirdiği taşı aldı. Onu bir anıt olarak dikerek, tepesine yağ döktü" (28:18). Yaakov sanki iki kez uyanmıştır. Arada bir daha mı uyumuştur? Dahası, neden aniden kazancından Maaser verme vaadinde bulunma gereği görmüştür?

Bu sorulara cevap vermenin bir yolu Yaakov'un gördüğü rüyayı incelemektir. Rüyada Tanrı Yaakov'a üzerinde uyuduğu toprağın onun ve çocuklarının olacağını, Yaakov'u koruyacağını ve sonunda ülkesine döneceğini söyler. Toprak belki de dünyadaki maneviyatı en düşük şeydir. Öyleyse neden Tanrı'nın Yaakov'a onun olacağını ve oraya döneceğini söylemesini gerektirecek kadar önemliydi? Bu sorunun cevabı aynı zamanda Yaakov'un ilk kez "uyanmasının" nedenidir. Yaakov fiziksel olarak uyanmamıştır; ama sadece Ülke toprağının ne kadar güçlü olduğunu fark etmiştir! Yaakov'un dediği gibi "Bu göklere açılan kapıdır." Toprağı işleyerek, onu Tanrı'nın isteğini yerine getirme amacıyla kullanarak, göklere açılan bir kapı elde edebiliriz. Doğru kullanıldığında toprak artık sadece toprak değildir; şimdi daha manevi bir nitelik kazanmıştır, çünkü bize daha çok mitsva yapma fırsatını vermekte, bizlerin de daha manevi kişiler olmamızı sağlamaktadır. Toprak maddiyatın simgesidir. Kazancımızın bir kısmını Maaser olarak ayırıp tsedaka, Tora öğrenimini desteklemek gibi hayır işlerine adayarak, para denen maddi unsuru daha yüksek bir amaç için kullanmış oluruz. İşte o yüzden, Yaakov bunu tam o sırada yapmayı gerekli görmüştür.

Bir şeyi anlamamız gerekir: Bu dünyada bizi manevi yönden yükseltmek için kullanılamayacak HİÇ BİR ŞEY yoktur ve bunu yapmanın yollarını bulmak bizim görevimizdir. Yiyeceğimizi, içeceğimizi, giysimizi, paramızı, hatta güzel manzaraları bile bizi "göklerin kapılarına" yakınlaştıracak şekilde kullanmalıyız. Manevi yönden gelişmek için son derece büyük bir potansiyelin mevcut olduğunu ne kadar çabuk fark edersek, o kadar çabuk "gelişiriz!"

ALİHOT OLAM

[Sefer Yalkut Yosef - Rabi Yitshak Yosef]

 

Ebeveyne Saygı Kuralları

 

  1. Ebeveyni onurlandırma mitsvası hem eylemle, hem sözle hem de düşünceyle yapılır. Eylemle nasıl yapılır? Onları yedirir, içirir, giydirir, getirip götürür vs. Bir evlat ebeveynine hizmet etmek veya hizmet edilmesini sağlamakla, uygun giysileri vs. olmasını temin etmekle yükümlüdür. Bazı otoritelere göre bir evlat, bir hizmetkârın ev sahibine yönelik tüm hizmetlerini ebeveyni için yapmakla da yükümlüdür.
  2. Normal şartlarda bir kişi sabah duasını etmeden önce ihtiyaçlarıyla ilgilenmemelidir. Yine de annesi ve babası için süt, yiyecek vs. gibi ihtiyaçları, özellikle de bunları duadan sonra yapmak mümkün olmayacaksa, karşılayabilir.
  3. Annesi veya babası sabahın erken saatlerinde uzun bir yola çıkacak olan kişi, henüz sabah duasını etmediyse bile, onlarla vedalaşmak ve onları uğurlamak için yanlarına gidebilir. Eğer ülke dışına çıkacaklarsa sabah duasından önce havaalanına kadar da gidebilir. Ancak duadan önce "Şalom" sözcüğünü kullanmamak gerektiğinden, "iyi yolculuklar" gibi başka şekillerde vedalaşmalıdır. Yine de Şema'nın saatini kaçırmamak için, öncesinde Şema'yı söylemelidir. Benzer şekilde, annesi ya da babası seyahatten erken dönecek kişi, eğer onları karşılamaması onlar açısından olumsuzluk yaratacaksa, sabah duasından önce onları karşılamaya gidebilir.
  4. Sabah dua etmeden önce babasıyla karşılaşan kişi, onun elini tefiladan önce de öpebilir.

 

Haftanın Sözü

[www.weeklydvar.com]

 

Eğer bir hahamın sesinin güzel olmadığını ve bir hazanın bilgili olmadığını söylerseniz bu Laşon Ara'dır. Ama eğer bir hahamın bilgili olmadığını ve bir hazanın sesinin güzel olmadığını söylerseniz bu cinayettir.

 

-- Rabi Yisrael Salanter

 

Haftanın Peraşası'nı, t e b e r r u d a b u l u n a r a k, ölmüşlerinin ruhuna veya hasta bir yakınının şifasına ithaf etmek isteyenlerin,

 ilgililer (050 - 38 41 30) ile temasa geçmeleri rica olunur.

Peraşa kağıtları Tora ile ilgili yazılar içerdiğinden çöpe atılmamalıdır.

Lütfen Geniza'ya getiriniz.