Yazdır

Bahşiş vermek sosyal bir gelenektir. Alınan hizmetin kalitesi ile orantılı olduğu kadar, bahşişi veren kişinin korkaklığı ile de ilintilidir. Zira insan, özellikle yardımcı olan ve iyi hizmet veren kişiye cömertçe bahşiş vermesine rağmen, kaba davranan ve çok yavaş hizmet veren kişiden de bahşişi pek nadiren esirger.

Diğer taraftan, (hizmet mükemmel olsa da) çoğu insanın bahşiş konusunda gözardı ettiği bir kişi vardır: Oteldeki odamızı temizleyen kat görevlisi. Yüzünü gördüğümüz kişileri, örneğin taksi şoförünü, valizleri taşıyan komiyi veya garsonu bahşiş konusunda hiçbir zaman unutmayız. Ancak, oda temizlik görevlisinin yüzünü nadiren gördüğümüz ve onunla nadiren konuştuğumuz için genelde bahşiş bırakmayı ihmal ederiz. Bahşiş verilmesi gerektiğini düşünmesek bile, aldığımız hizmetin karşılığında bir teşekkür notu bırakmak doğru olmaz mı?

Erdemli bir kişiliğe sahip olmanın yolu görmediğimiz kişilere takdirimizi ifade etmeyi öğrenmekle başlar. Dua etmek de, hiçbir zaman göremeyeceğimiz fakat bize en değerli armağanı, hayatı, bahşeden Yüce Varlığa yöneltilen şükran değil midir? Bir oda temizlik görevlisine bahşiş vermek de görmediğimiz veya nadiren temas ettiğimiz bir kişiye bize bahşettiği, (daha önemsiz ama çok takdir ettiğimiz) bir armağan, temiz bir oda, için teşekkürümüzün bir ifadesidir. ***