Bundan yıllarca önce, Bet-Amikdaş zamanında, İsrail’de, Haham Şanina Ben Dosa adında biri yaşarmış. Yeruşalayim’ten çok uzaklarda, Galile tepelerindeki küçük bir köyde otururmuş. Çok fakirmiş. 
 
Bazen yemek alacak parası bile olmazmış, bu yüzden Haham Hanina ve ailesi, çoğu zaman ancak çevredeki ağaçlarda yetişen meyveler ve zeytinlerle beslenebilirlermiş. Yine de Haham Hanina ile ailesi, hiç kimseyi kıskanmazlarmış. “Bir arada olduğumuz için şanslıyız. Tanrının bize verdiği her şey kutsaldır,” derlermiş.

Günün birinde, Pesah bayramından bir gün önce, Haham Hanina, komşularının Yeruşalayim’e gitmek üzere hazırlandıklarını görmüş. Komşuları, Bet-Amikdaş’a armağan etmek için yanlarına en değerli ineklerini, kuzularını ve meyvelerini almışlar. Haham Hanina üzülmüş. “Herkesin Bet-Amikdaş’a götürmek için bir armağanı var. Ben de bir şey armağan etmek istiyorum, ama hiçbir şeyim yok,” diye düşünmüş. 

Bu kederli düşünceleri aklından geçirerek yürürken, birden bire yerde duran taşı fark etmiş. Büyük ve sıradışı bir taşmış ve sahipsizmiş gibi görünüyormuş.

“Bu güzel taşı Yeruşalayim’e götürebilirim,” diye düşünmüş Haham, heyecan içinde. “Belki de Bet-Amikda? için kullanılabilir. Ama öncelikle onu yontup, biçimlendirmem gerek. Sonra da onu Yeruşalayim’e armağan edebilirim.”

     Haham Hanina hemen işe koyulmuş. Gerekli aletlerini alıp, taşı yontmuş, temizlemiş ve yumuşacık ve pırıl pırıl oluncaya dek onu ovalamış. Sonra üzerine desenler çizmiş. En sonunda işini bitirmiş. Taş, ender bir güzelliğe kavuşmuş. “Şimdi onu Yeruşalayim’e götürebilirim,” diye düşünmüş. Haham Hanina taşı yerinden kaldırmaya çalışmış. İtmiş, çekmiş, yeniden itmiş, yeniden çekmiş. Taş yerinden kıpırdamamış. Çok ağırmış.

“Taşı benim için taşıyacak güçlü işçiler bulmalıyım,” demiş kendi kendine.

Yolda birkaç çiftçiyle karşılaşmış. “Lütfen bu taşı Yeruşalayim’e götürmeme yardım edin,” diye yalvarmış. “Size bunun için beş peni öderim. Bütün param bu.”

“Böylesine ağır bir taşı Yeruşalayim’e kadar, yalnızca beş peni karşılığında taşıyamayız,” diye yanıt  vermiş çiftçiler. Haham Hanina ne yapacağını şaşırmış.

Birden bire, yakınında duran beş adamı fark etmiş. Güçlü görünüyorlarmış. “Belki bunlar, taşı benim için Yeruşalayim’e kadar götürebilirler,” diye düşünmüş. Haham Hanina adamlara yaklaşmış.

“Lütfen bu taşı, benim için Yeruşalayim’e kadar taşıyın,” diye yalvarmış.

“Ama size ancak beş peni ödeyebilirim,” diye eklemiş Haham Hanina yavaşça. “Bütün param bu.”

“Bu tamı tamına, bizim istediğimiz taşıma ücreti,” diye yanıt vermişler.

“Onu zevkle taşırız ama senin de bize yardım etmen gerek.”  

    Haham Hanina öylesine mutluymuş ki! Hemen dönüp, işçilere yardım etmeye koyulmuş. Taşa dokunur dokunmaz, çok garip bir şey olmuş: Haham Hanina sanki havalanıp uçmaya başladığını hissetmiş. Toprak, ayaklarının altından kaymış, kulaklarında rüzgâr uğuldamış ve sonra birden bire kendini Bet-Amikdaşun kapısının önünde buluvermiş, üstelik taş da yanıbaşındaymış.

İşçilere paralarını vermek için arkasını dönmüş, ama adamlar ortadan kaybolmuşlar. “İçinizden kimse, benimle birlikte gelen beş işçiyi gördü mü acaba?”diye sormuş, yoldan geçenlere. Ama onları gören olmamış.

         Haham Hanina, şehrin bilge kişilerine danışmaya gitmiş. “İşçilere ödemeye söz verdiğim o beş peniyi ne yapmam  gerekir?” diye sormuş.

“Bize göre,” diye yanıt vermişler, “bu işçilerin, kılık değiştirmiş melekler oldukları apaçık ortada. Armağanını Yeruşalayim’e götürmen için sana yardım etmeye gelmişler. Melekler, Yeruşalayim’i seven insanlara yardım ederler.”

Böylece Haham Hanina parayı fakirlere vermiş ve bu lütfu için Tanrıya teşekkür etmiş.

Taşı, Bet-Amikdaş’ın girişine bırakmış. Yeruşalayim’e gelen yorgun ziyaretçiler, Bet-Amikdaşa girmeden önce bu taşın üzerinde oturup, dinlenebildikleri için ona minnettarmışlar.

            Bet-Amikdaş yıkıldıktan sonra, taş da ortadan kaybolmuş. Bazıları,  taşın sonradan  Yeruşalayim’deki Ağlama Duvarının inşaasında kullanıldığını ve eğer dikkatlice bakarsanız, onu görebileceğinizi söylerler.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.