“Bu da ne?” diye sormuş Eli Mizrahi.

 “Hayatımda böyle şey görmedim.” demiş Bay Rabinoviç.

Bir düzine adam Yonatan’ın sukasının etrafında duruyormuş.    
 
      On dört yaşındaki Yonatan, Sukot için Etz Hayim Yeşivası’ndan evine dönmüştü. Yeşiva’daki ilk yılıymış.  Eve geldiğinde bir suka kurmak istemiş.  Ailesi izin vermiş.  Yonatan ve babası ilk sukalarını kurmak için çok uğraşmışlar.  Daha önce oturdukları kasabada hiç suka olmamış.  Hiç kimse daha önce bir suka görmemiş.

      ”Bununla ne yapıyorsunuz?  Ne kadar zaman burada duracakş  Ne işe yarar?” diye soruyormuş adamlar.

Dört bir yandan Yonatan’a düzinelerce soru soruluyormuş.  Birine bile cevap verme fırsatı yokmuş.

“Bu akşam sukamıza gelsenize.” demiş Yonatan.  “Bu gece Sukot’un ilk gecesi.  O zaman bütün sorularınıza cevap verecek bol vaktimiz olacak.”

O gece Yonatan’ın küçük sukasında o kadar çok komşu toplanmış ki dışarı çıkmak zorunda kalmışlar.  Yonatan’ın o garip küçük evi niye kurduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorlarmış.

Yonatan onlara Sukot’un  hikâyesini anlatmış.  Yahudi ulusunun nasıl esaretten kurtulduğunu açıklamış.  Çöldeyken gölge elde etmek için küçük kulübeler inşaa etmişler, Tanrı'da onları Şeref Bulutları ile korumuş.  Onlara lulav ve etrog’u da açıklamış.  Bütün bunlar herkes için yeniymiş.  Kimse daha önceden bunların hiçbirini duymamış.

O gece insanlar giderken aralarından biri demiş ki: “Bu akşam çok şey öğrendim.  Belki daha çok Yahudi olmayı öğrenmenin zamanıdır.”

“Burada gelip yaşaması için bir haham tutsak nasıl olur?” diye sormuş bir başkası.

“Sonra da çocuklarımız öğrensin diye bir okul açarız.” diye önermiş bir diğeri.

Yonatan adamları dinlemiş ve gülümsemiş.  Yeşiva’da şöyle öğrenmişti:  Bir mitsva her zaman bir diğerine yol açar.  Yine de sukasını kurma mitsvasının o kadar çok başka mitsvaya bu kadar çabuk yol açması onu şaşırtmıştı.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.