Bir zamanlar Yosef adlı bir adam varmış.  Şabat’ları her şeyden çok severmiş. Şabat için en iyi yiyecekleri alabilmek için bütün hafta boyunca para biriktirirmiş. “En lezzetli borekitasları, en nefis tatlıları ve özellikle de pazarda bulabileceğim en güzel balığı istiyorum” diye düşünürmüş.  Bu yüzden insanlar onu Yosef Mokir Şabat diye çağırırmış.  Yani, Şabat’a saygı gösteren Yosef.

Yosef’le aynı kasabada yaşayan zengin ama cimri bir adam varmış.  Bu adama bir gün tüm parasının Yosef’in eline geçeceğini söylemişler.  Adam çok endişelenmiş. “Bütün paramı Yosef’e kaptırmak istemiyorum” diye düşünmüş.  “Buna nasıl engel olacağımı biliyorum.”

 Adam aceleyle kasabaya gitmiş ve sahip olduğu her şeyi satmış.  O parayla da kocaman bir inci satın almış.  O zamana kadar görülen en güzel inciymiş bu.  Sonra da inciyi şapkasına dikmiş. “Şapkamı hiç gözden kaçırmayacağım, bir an bile” demiş.   “Artık Yosef paramı alamayacak.”

 O gün adam bir köprüden geçerken şiddetli bir rüzgâr şapkasını uçurup aşağıda akan nehre sürüklemiş. “Şapkam, şapkam” diye bağırmış adam.  “Biri şapkamı kurtarsın.”  Ama büyük bir balık şapkayı yutmuş ve yüzerek gözden kaybolmuş.  “Bütün servetim gitti” diye ağlamış cimri adam. Bütün kasaba adamın başına gelenleri duymuş.

 O Cuma günü balıkçının biri tuttuğu balıkları satmak için pazara getirmiş.  Pazar neredeyse boşmuş.  “Bu son balığı nasıl satacağım?” diye düşünmüş.  “O kadar büyük ki, kim onu satın almak ister?”

 “Yosef Mokir Şabat’a sat” demiş insanlar.  “Balığını mutlaka almak isteyecektir çünkü çok şahane bir balık.”

 Balıkçı balığı Yosef’e götürmüş.  “Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel balık.  Şabat sofram için mükemmel” demiş Yosef sevinçle.  “Bunu senden memnuniyetle alırım.”

 Yosef balığı Şabat için hazırlamak üzere eline bir bıçak almış.  “Bu da ne?” demiş Yosef balığı kestiğinde.  Balığın karnında, içine bir inci dikilmiş bir şapka varmış.  Yosef bu incinin zengin ve cimri adamın kaybettiği inci olduğunu anlamış ve Şabat bittikten sonra inciyi hemen adama geri götürmüş. Adam Yosef'in bu hareketinden çok duygulanmış ve bugüne kadar zengin olup kimseye yardım etmediği için kendinden utanmış. İnciyi satarak paranın bir bölümü ile Yosef'in ailesine teşekkür etmek için hediyeler almış. Bir bölümü ile de kasabada yaşayan ve ihtiyacı olan fakir ailelere tsedaka vermiş.

Bilgelerimiz bize Yosef’in bu hediyeleri, Şabat’a bu kadar saygı gösterdiği için aldığını öğretir.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.