Beni ve Sara okuldan döndüğünde evde bir mektup buldu.

“Sevgili Torunlarımız,

Büyükbabanız ve ben bayram için bize gelmenizi istiyoruz.  Odalarınızı hazırladık.  Bol yerimiz var.  Herkes burada olacak.

Sevgiler ve öpücükler,

Büyükanneniz”
 

“Herkes kuzen Miko da mı demek?” diye sordu Beni.

“Herkes bütün aile demek” diye cevap verdi anne.

Beni ile Sara homurdandı.  “Gidiyoruz” dedi anne.

 

O hafta boyunca Beni ve Sara kuzenleri Rozi, Miko, Mirey, Sami ve aynı sokakta oturan arkadaşları Cefi ile Beti için resimler yapıp boyadılar.

Roş Aşana ’dan önceki sabah anne, Beni ve Sara’nın yardımıyla pişirdiği özel kekleri ve kukileri paketlerken baba otomobili hazırladı.  Güneş batmadan önce büyükannenin evine varmışlardı. 

“Beni, canım torunum!” diye bağırdı büyükbaba.

“Sara, tatlım” diye seslendi büyükanne.

Sonra akrabalar birer birer gelmeye başladı, birbirlerine sarıldılar ve öpüştüler. 

Kuzen Miko Sara’nın omuzuna vurdu, üstüne top fırlattı sonra da kaçtı ve Büyükanne mumları yakıncaya kadar saklandı. 

Büyükbaba şarap kadehini kaldırdı ve Kiduş söyledi.  Beni de kuru üzümlü hala'yı yemeden önce bir dua okudu.  Miko kıkırdamaya başladı.  Beni masanın altından ona bir tekme attı.  Büyükbaba hala' yı parçalara böldü.  Herkes dilimlenmiş elmaları ve hala’yı bala batırdı.  “Tatlı ve iyi bir yıl için!  Le şana tova ! ” dedi baba.  “Mutlu ve sağlıklı bir yıl olsun!”

Büyükanne masaya taze incirler ve tombul hurmalar getirdi.  Daha Beni alamadan Miko son iki hurmayı ağzına tıktı, yanaklarını şişire şişire yedi.  Beni ona surat astı.  Annesi “Abur cuburu bırak, yemeğe yer kalsın!” dedi.  “Ben ne yaptım ki?” diye sordu Beni.  İçin için öfkelendi.

O gece kuzenler yatmaya hazırlanırken Miko herkesin yastığının altına plastikten örümcekler ve böcekler sakladı. “Bu kadarı çok fazla!” diye bağırdı Beni.  Anne ve baba seslendi.  “Yeter, yatın artık!”  Beni kendi kendine sordu, hani mutlu bir yıl olacaktı?

Ertesi sabah herkes sinagog ’a gitti.  Beni’nin büyükannesi ve büyükbabası içeri girerken arkadaşları ile selamlaştı.  Beni özel dua kitabı Mahzor ’u aldı ve okumaya koyuldu.  Baba şofar’ı bir müzik aleti gibi çaldı.  Yüksek, uzun, sert sesler çıkardı.  Kuzenleri sesin nereden geldiğini görmek için iskemlelerinde zıplarken Sara kulaklarını tıkadı. 

“Bu ne?” diye soru kuzin Rozi şofarı  göstererek.  Büyükbaba açıkladı.  “Bayramı ve yeni yılın başlangıcını bildiren koç boınuzu.  Roş Aşana “Yılın Başı”, yani yılbaşı demek. 

Rabi Roş Aşana hakkında konuştu.  “Bu günlerde geçmişte yaptığımız şeyleri düşünürüz.”  Beni Miko’ya baktı.  Hazan  güzel şarkılar söyler, orada toplananlar ona eşlik ederken Miko da gözlerini Beni’ye dikti.

Öğleden sonra büyükbaba Beni, Miko ve bütün kuzenlere yakındaki bir ırmağa kadar yürümeyi önerdi.  Büyükanne ve büyükbabanın birçok arkadaşı orada dualar okuyor, suya ekmek parçaları atıyordu.  “Ne yapıyorlar?” diye sordu Beni.  Büyükbaba ona doğru eğildi.  “Buna Taşlih denir.”  Büyükbaba ırmağa küçük bir ekmek parçası attı.  “Yıl içinde yaptığımız iyi olmayan şeylerden kurtulur, temiz bir şekilde yineden başlarız.  Sen de bir parça ister misin?”  Beni hatalarını hatırladı.  Büyükbabanın avucundan minik bir ekmek kabuğu alıp ırmağa fırlattı ve ekmek suyun üstünde giderken seyretti.

“Bu Sara’yı sürekli kızdırdığım için.”  Sara da bir parça ekmek aldı. “Bu da Beni’yi kızdırdığım için.”  Beni bir parça daha aldı ve yarısını Miko’ya verdi.  Miko ekmeği yedi ve güldü.  Beni devam etti.  “Bu da dün Miko’yu masanın altından tekmelediğim için.”  Miko başını eğdi ve ırmağa birkaç kırıntı attı.  “Pekala Beni, hurmaları ve incirleri kaptığım için üzgünüm.”  “Ben de üzgünüm Miko.”

Büyükbaba ikisine de sıkıca sarıldı.  Beni büyükbabasına baktı.  “Gelecek yıl bundan daha iyi olmaya çalışacağım.”  Büyükbaba Beni’ye baktı ve fısıldadı.  “Sadece kendin ol.  Mutlu yıllar Beni.”

Miko büyükbabanın ceketine asıldı. “Büyükannenin sütlacının kokusunu duyar gibiyim.”  Köprünün üzerinden eve doğru koşarlarken Beni büyükannenin yaptığı tatlıyı düşündü.  Vardıklarında Miko Beni’yi öptü.

“Ih!” diye bağırdı Beni yanağını silerken.

“Gelecek yıl söyleyeceğim bir şey daha olacak!” dedi Miko.

“Hayır olmayacak!” diye haykırdı Beni ve Miko’u öptü.

“Ih!” diye bağırdı Miko.  Ve gülerek yerdeki yaprakların üzerine yattılar.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.