Köyün birine bütün yıl boyunca yağmur yağmamış.  Nehir kurumuş.  Ağaçlar, otlar ve bitkiler ölüyormuş.  Herkes aç ve susuzmuş.

“Bütün köy halkı oruç tutup yağmur için Tanrı’ya dua etmeli” demiş haham insanlara.  “Bizi ancak  Tanrı kurtarabilir.”
  
 Yine de yağmur yağmamış.  Toprak hâlâ kuruymuş.

“Bu benim suçum olmalı” diye düşünmüş haham.  “Daha fazla oruç tutacak, daha da çok dua edeceğim.  Belki o zaman  Tanrı bize yardım eder.”

O gece haham bir rüya görmüş.  Rüyasında Tanrı demiş ki: “Roş Aşana geliyor.  Bakkal Aşer, Roş aşana’dan önceki gün hazan olmalı.”

Haham uyanmış.  “Bakkal Aşer mi?  Ama o doğru dürüst okumayı bile bilmez.  Duayı yönetemez ki.  Yanlış bir rüya görmüş olmalıyım.”

Ertesi gece haham yine aynı rüyayı görmüş.  Tanrı ona yine Roş Aşana’dan önceki gün bakkal Aşer’in hazan olması gerektiğini söylemiş.

O sabah uyandığında haham “Aynı rüyayı iki kez gördüm” demiş.  “O zaman doğru olmalı.”

Aynı sabah sinagogda haham Aşer’in yanına gitmiş ve “Roş Aşana’dan önceki gün hazan olacaksın.” demiş.

Aşer şaşkınlıkla hahama bakmış.  “Yanılmış olmalısın rabi.  Ben  duaların sözcüklerini ancak okuyabiliyorum.  Duaları yönetemem.”

“Başka seçeneğin yok” diye cevap vermiş haham.  “Duaları sen yöneteceksin.”

Aşer tallet ve tefilim’ini çıkarmış ve aceleyle sinagogdan çıkmış.  Herkes ne olacağını bilemeden sessizce beklemiş.

Kısa bir süre sonra Aşer, elinde dükkânda kullandığı terazi, geri dönmüş.  Aaron Akodeş’e doğru ilerlemiş ve demiş ki: “Tanrım , bu benim dükkânımdaki terazi.  Bir kişiye bile yanlış tartarak haksızlık etmediğime söz veriyorum.  Roş Aşana’da yaptıklarımız teraziye konur.  Senin terazinle tartıldığımızda lütfen bize merhamet et.”

Birkaç saniye sonra dışarıda gök gürlemiş.  Herkes koşmuş ve sonunda yağmur yağdığını görmüş.  Aşer’in saflığı ve dürüstlüğü yüzünden Tanrı halka merhamet etmiş ve yağmur yağdırmış.

Copyright © 2011 SEVIVON. Tüm Hakları Saklıdır.
Bu sitede kullanılan tüm içerik ve görsellerin kullanım hakları Sevivon'a aittir.
İzinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.